1 / 41

Termik Santraller ve Dünya Zenginliğimiz Zeytin

Termik Santraller ve Dünya Zenginliğimiz Zeytin. Arş. Gör. Tuğçe Kalkan Arş. Gör. Dr. Nurdan ERDOĞAN Peyzaj Mimarı Şeyma ŞENGÜR Prof. Dr. Ümit ERDEM. E.Ü. Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi. Termik Santraller ve Dünya Zenginliğimiz Zeytin.

kolya
Download Presentation

Termik Santraller ve Dünya Zenginliğimiz Zeytin

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Termik Santraller veDünya Zenginliğimiz Zeytin Arş. Gör. Tuğçe Kalkan Arş. Gör. Dr. Nurdan ERDOĞAN Peyzaj Mimarı Şeyma ŞENGÜR Prof. Dr. Ümit ERDEM E.Ü. Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi

  2. Termik Santraller veDünya Zenginliğimiz Zeytin Zeytin bitkisi, tarih boyunca her zaman barış, verimlilik, güç ve temizliğin sembolü olmuştur. Dünya geneline baktığımızda, % 98’i Akdeniz ülkelerinde olmak üzere, yaklaşık 35 ülkede, 10 milyon hektar alanda üretilmekte olan zeytine bu yüzden bir Akdeniz bitkisidir denmelidir.

  3. TARİHÇESİ Anavatanı Mardin- Andirin- Anamur üçgeni olarak bilinen bu bitkimizin yayılışı iki yoldan olmuştur.

  4. TARİHÇESİ Birinci yol, bu gen merkezinden Anadolu’nun batısına, oradan Ege Adaları’na, Yunanistan, İtalya ve İspanya’ya doğru ulaşan yoldur. Diğeri ise Suriye ve Mısır yoluyla, bütün Kuzey Afrika ülkelerine giden yoldur. XVI yüzyılda, İspanyol gemiciler tarafından, ayrıca Kuzey ve Güney Amerika yolculuğu da başlamıştır.

  5. Zeytin ağacının insanlık tarihindeki geçmişi, yaklaşık 39 bin yıllık bir zaman dilimini kapsamaktadır Zeytinin kültür bitkisine dönüştürülmesi M.Ö. 4000 yıllarında gerçekleştirilmiş, meyvesinin sıkılıp yağının çıkarılması ile zeytinyağının üretilmesi ise yaklaşık 1500-2000 yıl sonra olmuştur. TARİHÇESİ

  6. TARİHÇESİ Zeytin tarihsel olarak böyle bir öneme sahip olduğu gibi, aynı zamanda bütün kutsal kitaplarda belirtilen kutsal bir bitki durumundadır. Kuran-ı Kerim’deki Tin ve Nur Sureleri, zeytinden bu önemle bahsetmektedir. Tüm insanlığa vaat edilen cennette de zeytin ağacının, ‘Hayat Ağacı’ olarak bulunduğu konusunda, ayrıca bilgi ve inanışlar vardır.

  7. DÜNYA VE ZEYTİN Dünyada zeytin tarımı ve ticaretinin yapılması, en çok Akdeniz Ülkelerindedir. Bu yörede, dünya zeytin üretiminin hemen % 90’lık bir bölümü üretimde yerini almış durumdadır. Zeytin ham olarak tüketilemediği için işlenmesi gereken bir ürün olup, sofralık ve yağlık zeytin olarak değerlendirilmektedir.

  8. DÜNYA VE ZEYTİN

  9. DÜNYA VE ZEYTİN Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü- FAO 2010 yılı verilerine bakıldığında dünya tarım ekonomisinde önemli bir yere sahip olan zeytincilik sektöründe ülkemiz İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan sonra zeytinde 4. sıradayız.

  10. ÜLKEMİZ VE ZEYTİN Zeytincilik sektörü, ülkemizde, Cumhuriyet Dönemi ile birlikte, ilk 40 yıl içinde devlet politikalarının desteği ile gelişme göstermiştir. Cumhuriyet döneminde ilk olarak 1927 yılında çıkarılan ‘Zeytincilik Kanunu Layihası’ ile zeytinciliğe yönelik ilk devlet politikası oluşturulmuştur.

  11. ÜLKEMİZ VE ZEYTİN Zeytin ana olarak iki sektöre bölünmüştür; bunlardan biri Sofralık Zeytin Sektörü diğeri ise Zeytinyağı yani Yağlık Zeytin Sektörü şeklindedir. %70.6-Yağlık % 29.4’lük Sofralık

  12. ÜLKEMİZ VE ZEYTİN Ülkemizde zeytin üretiminde % 71 ile Ege-Marmara Bölgeleri birinci sıradadır. Ardından, % 26 ile Güneydoğu-Akdeniz bölgeleri, % 3 ile de diğer bölgeler izlemektedir. Türkiye’de Zeytin Üretim Alanları

  13. ÜLKEMİZ VE ZEYTİN 1995–2009 yılları arasında zeytin ağacı sayısında yaşanan değişim (Türkiye İstatistik Kurumu-Tarım Verileri)

  14. ALİAĞA 38o 56’ Kuzey-37o Güney enlemleri ile 26o 53’ Batı-27o10’ Doğu boylamları arasındadır. Yüzölçümü 412,5 km2’ dir.

  15.  İlçeye ılıman Akdeniz iklimi hakimdir. • Bölgenin doğal bitki örtüsü • İlçede yetiştirilen tarım ürünleri arasında en önemlileri; pamuk, tütün, sebze, zeytin ve çekirdeksiz üzümdür. Kızılçam-(Pinus brutia) Kermes meşesi (Quercuscoccifera) Zeytin (Olea europaea var. silvestris)

  16. PETRO KİMYA: Petkim, Tüpraş, Petrol Ofisi • DEMİR ÇELİK: İzmir Demir Çelik, Ege Çelik, Habaş, Çebitaş, Dört Yıldız Demir Çelik, Akdemir Çelik, Özkan Demir Çelik, Sözden Demir Çelik, Kocaer Haddecilik, Kardemir Çelik, Say Metal • AKARYAKIT DEPOLAMA VE SATIŞ : Opet Petrolcülük A.Ş, Total Oil A.Ş, Tuta, Türk Petrol, Pet-Line, • TÜPGAZ DOLUM TESİSLERİ:Totalgaz, İpragaz, Bizimgaz, Aygaz, Pegagaz, Ocakgaz, Milangaz • ÖZEL SANAYİ KURULUŞLARI: İzmir Elektrik Üretim Ltd.Şti (Enkaİntergen Enerji Santralı), Bersel Kimya, Molteks kimya, Egegaz, Ege Gübre, Viking Kağıt ve Selüloz A.Ş, Strocpak A.Ş, Penkar tekstil San. Tic. A.Ş, Dema Tekstil San. Tic. A.Ş, Batı Beton A.Ş, Saka Beton ltd. Şti, Güriş, Akfen 1960'lı yılların başına kadar tarımsal yoğunluklu ekonomik etkinliğe sahip olan Aliağa ve çevresi “ağır sanayi bölgesi” olarak kabul edilmiştir.

  17. ALİAĞA GÖZDEN Mİ ÇIKARILDI? • Aliağa bölgesinde mevcut santrallerin yanı sıra “yeni termik santraller” için yapı ruhsatı verilmiştir.

  18. Termik santraller • Termik santraller katı, sıvı ve gaz halindeki yakıtlarda var olan kimyasal enerjiyi ısı enerjisine, ısı enerjisini hareket (Kinetik) enerjisine, hareket enerjisini de elektrik enerjisine dönüştüren tesislerdir.

  19. Termik santrallerde üretilen enerjinin sadece %30-40 oranındaki bir bölümü elektrik enerjisine dönüştürülebilmekte; kalan kısmı ise "kaçak enerji" olarak adlandırılmakta ve kazanından radyasyon ile çıkmakta ya da baca gazıyla birlikte bacadan atılmaktadır.

  20. Termik santraller linyit kömürünün çıkarılmasından yakılan kömürün oluşturduğu külün depolanmasına kadar geçen birbirine bağımlı bir çok prosesle çevrelerinde önemli çevre kirliliği oluşturdukları gibi bu kirlilikte insan, hayvan ve bitkiler de olumsuz etkilenmektedir.

  21. Termik santrallerin oluşturduğu çevre kirliliği hava, su ve toprak kirliliği olmak üzere üç grupta incelenebilir.

  22. SO2, NOx ‘ler termik santrallerden çıkan ve hava kalitesini düşüren başlıca zararlı gazlardır. • Termik santrallerin en önemli tehlikelerinden diğeri ise atmosfere salınan ve önemli bir çevre kirliliği olan küllerdir. Yanma sonucu bacalardan havaya karışan küller hakim rüzgarların da etkisiyle deniz ve göller ile ve toprağı kirletmektedir.

  23. Küller; Uranyum, Potasyum , Radyum gibi radyoaktif atomlar ve ağır metaller içerdikleri için çevre sağlığını ve ekolojik dengeyi önemli ölçüde etkilemektedirler.

  24. Örneğin 100 MW gücünde bir termik santralden 1 yılda; • 45000 ton Kükürt dioksit; • 26000 ton Azot oksit; • 3500 ton katı parçacıklar, • 750 ton Karbon monoksit, • 250 ton hidrokarbon, • 5560 ton kül dışarıya saçılmaktadır. • Türkiye Tabipler Odası, TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİYATAĞAN’DA HAVA KİRLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİRAPORU – 2000, • Dr.Reyhan Uçku, Dr.Ali Osman Karababa, Dr.Alp Ergör, Dr.Özlem Sarıkaya,Dr.Murat Civaner, Dr.Yücel Demiral

  25. Kömürün Yanması Sonucu Oluşan Kül, Uçucu Kül Değerleri Prof. Dr. Mustafa Öztürk, TBMM Çevre Komisyonu Başkanvekili, Kül Dağları ve Toksik Metal Kirliliği

  26. Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinden günde yaklaşık 150 ton uçucu kül ortama bırakılmaktadır. Yatağan çevresinde 35.000 hektar çam ağacı bu nedenle kurumuştur. Bu kapsamda, meyve ve zeytin ağaçlarında büyük hasarlar da görülmüş ve çiftçiler zor durumda kalmıştır. Sedat Avcı, Türkiye’de Termik Santraller ve Çevresel Etkileri, İstanbul Ünv, Coğrafya Dergisi, 13:1-26, 2005

  27. E.Ü. Çevre MerkeziStuttgart ÜniversitesiHannover ÜniversitesiDokuz Eylül Üniversiteleri ile yapılan Hava Kalitesi ProjesiSO2 emisyonu yaz mevsimi değerleri

  28. HAVA KALİTESİ DEĞERLENDİRME VE YÖNETİMİ YÖNETMELİĞİ • SO2 Yıllık Limit değeri 60 µg/m3 • US-EPA • SO2 Yıllık Limit Değer 20 µg/m3

  29. Yakın çevredeki göllere nehirlere atılan sıcak su buradaki ekolojik dengeyi bozmakta gerek su altı canlılarını gerek de karada yaşayan canlıların hayatını tehlikeye atmaktadır. TERMAL SU KİRLİLİĞİ Zehirlenmiş balıklar Bozulmuş besin zinciri Çözünmüş O2 miktarında azalma Balık populasyonlarında azalma

  30. Kadmiyum Çinko • Santral bacalarından çıkan SO2, NOX ve partikül maddeler ve Co, Cd, Zn, Pb, Cu gibi ağır metallerin etkisi sonucu büyük alanlarda bahçe bitkileri, meyve ağacı ve zeytinlerde meyve verimi önemli ölçülerde düşebilmektedir.

  31. Ege Üniversitesi’nce yapılan 2 araştırmanın sonuçları Aliağa çevresinde toprağın ve bitkilerin yüksek miktarda ağır metal içerdiğini kanıtlamıştır. • Aliağa ilçesi Yeni Foça çevresinde yetişen karayosunu, ot, Quercus coccifera ve Pinus brutiaʼda ağır metallerin (Fe, Mn, Cr, Zn, Cd) birikimi araştırılmıştır. • Tüm örneklemeler tarihleri arasında bölgeye 250-2500 m. arasında değişen mesafelerde yapılmıştır. Karayosunlarının ve otların toprak üstü kısımları, Q.coccifera ve P.brutiaʼnın yaprakları ve P.brutiaʼnın kabuklarında ağır metallerin analizleri yapılmış ve ağır metal içeriği doğal düzeyler üstünde çıkmıştır.

  32. Muğla Üniversitesi’nce Yatağan Termik Santrali için yapılan bir araştırma sonucu santrali çeviren 25 km içerisinde yetiştirilen zeytin, domates ve buğdaydaki ürün kayıplarının ekonomik değerinin 2000 yılı değeri ile sırasıyla 1796134 $, 274039 $ ve 163645 $ olduğu hesaplamıştır. • Tayfun BÜKE1 Aylin Çiğdem KÖNE2 • 1Muğla Üniversitesi, Fizik Bölümü, 48000&Muğla, tbuke@mu.edu.tr • 2 Muğla Üniversitesi, İktisat Bölümü, 48000&Muğla, ckone@mu.edu.tr

  33. POLİTİKALARIMIZ  Bilindiği gibi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelikte” değişiklik yapmaya çalışmaktadır.

  34. ÇELİŞKİLER

  35. Madde 23- Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. • Ancak; alternatif alan bulunmaması ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED)’na uygun olması, bitkilerin vegetatif ve generatif gelişimine zarar vermeyeceği Bakanlık araştırma enstitüleri veya üniversiteler tarafından belirlenmesi durumunda; • Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, • b)Bakanlıklarca kamu kararı alınmış plan ve yatırımlar, • c)Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri, • ç) İlgili Bakanlıkça kamu kararı alınmış madencilik • faaliyetleri petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, • d) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, için, yukarıda belirtilen faaliyetlerde bulunmak isteyenler, ilgili Bakanlıkların onaylı belgeleri ile mahallin en büyük mülki amirine başvurur. Müracaat sahibi, çevrede oluşabilecek ÇED raporu ile belirlenmiş zararları önleyecek tedbirleri almak koşulu ve dikim normlarına uygun, eşdeğer büyüklükte il/ilçe müdürlüğünce uygun görülecek alanda zeytin bahçesi tesis eder.

  36. POLİTİKALARIMIZ Konu bir başka açıdan ele alındığında, yasaların aralarındaki ilişkiler ve anlayış karmaşası, ayrı bir sorun olarak karşımızdadır. Bilindiği gibi, Tabiatı Koruma(ma) Yeni tasarısı ise, dikkatle incelendiğinde görülecektir ki, koruma kavramı yerine kullanım kavramını öne çıkarmaktadır.

  37. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Tasarısı ile "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu" gibi "özel kanun" niteliğine sahip yasalar tarafından korunan alanlar, "genel kanun" niteliğindeki bir düzenleme içine doldurularak, "Maden Kanunu", "Turizmi Teşvik Kanunu", "Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu" gibi "özel kanun" niteliğini koruyan yasalar karşısında koruma kararları üstünlüğünü yitirmektedir. Yine Tasarıda geçen başka bir ifadede;  "…ulusal ve uluslararası öneme sahip tabii değerlerin, biyolojik çeşitliliğin ve peyzajın muhafazası ile koruma kullanma dengesi gözetilerek sürdürülebilirliği…"  "kullanmayı" amaç içine sokan düzenlemeler, ülkemizin en önemli doğal değerlerinin gözden çıkarıldığının belgesidir.

  38. Âfet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı MADDE 1-(1) Bu Kanun’un amacı; âfet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve san’at norm ve standardlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere, iyileştirme, tasfiye ve yenilemede bulunulmasına dair her türlü iş ve işlemi ve bunlara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir.

  39. SONUÇ Son yıllarda etkisini hızla hissettiğimiz Küresel İklim Değişikliği olgusu da, iklim koşullarına son derece hassas olan zeytin bitkisinin, geleceğe yönelik yol haritası hazırlanırken, tarım üzerinde yaratacağı etkiler göz önünde bulundurularak, alınması gereken önlemler ve eylemlerin belirlenmesi gerekmektedir. İşte burada merkezi yönetimlerin (devletin), yerel yönetimlere ve en önemlisi de bilim insanları ile halkımıza önemli görevler düşmektedir.

  40. SONUÇ ‘Zeytin gözlüm sana meylim nedendir? Bu sevmenin kabahati kimdedir?’

More Related