1 / 13

SBU 409- TÜRK-İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ

SBU 409- TÜRK-İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU 1. DERS. İSLAM’DA DEVLET. «DEVLET» Arapça bir kelime olup « dvl » kökünden gelmektedir. Anlamı elden ele devreden varlık, daha çok; mal , iktidar ve saltanat demektir.

Download Presentation

SBU 409- TÜRK-İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. SBU 409-TÜRK-İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU 1. DERS SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  2. İSLAM’DA DEVLET • «DEVLET» Arapça bir kelime olup «dvl» kökünden gelmektedir. • Anlamı elden ele devreden varlık, daha çok; mal, iktidar ve saltanat demektir. • İslam dünyasında devlet, bir hükümdar veya hükümdar ailesine ait saltanat ve egemenlik anlamında kullanılmıştır. • Batıda devlet kelimesi karşılığı ilk defa Machiavelli tarafından kullanılmıştır. Eski Yunan ve Roma’da polis, rebublica, stato gibi ifadeler kullanılmıştır. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  3. İSLAM’DA DEVLET • İslam siyaset literatüründe «İslam devleti» şeklinde bir kavram yoktur. Medine şehir devleti dahil kurulan devletlere Müslümanlar «İslam devleti» şeklinde bir isimlendirme yapmamışlardır. • Ümmet kavramı başlangıçta «ülke sınırları içindeki halkı» ifade etmiş, sonraki dönemlerde sosyal, dini ve kültürel bir şekle dönüşmüştür. • Çeşitli Müslüman devletlerin ortaya çıkmasıyla sınırların ayrılması sonucunda bu devletlerin halkı «ümmet» kabul edilmiştir. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  4. İSLAM’DA DEVLET • Ülke, bir devleti oluşturan topluluğun üzerinde yaşadığı toprak parçasıdır. Ülke siyasi iktidarın egemenlik alanını belirler. • İslam alimleri ülkeyi «Dârü’l-Harb» ve «Dârü’l İslam» olarak ikiye ayırmışlardır. • «Dârü’l İslam»: Müslümanların siyasi ve hukuki nüfuzu altında olan ülkedir. • «Dârü’l-Harb»: Müslümanların siyasi nüfuz alanının dışında olan, yönetim ve hukukun İslami esaslara göre düzenlenmediği, Müslümanların kendi hukukunu uygulayamadığı ülkedir. Bu ülkelerde Müslümanlara medeni hukukta değil, ama kamu hukukunda yürürlükteki kanunlara uyma cevazı verilmiştir. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  5. İSLAM’DA DEVLET • Dünyadaki siyasi egemenlik Allah tarafından insana verilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Adem yeryüzünün ilk halifesi kılınmıştır. Bu halifelik, halkı idare etme adına siyasi bir yetkidir. • Hz. Davut, Hz. Süleyman, Hz. Musa (kardeşi Hz. Harun’la birlikte) siyasi yetki de kullanmışlardır. Ama Hz. İsa gibi kendisine siyasi halifelik verilmeyen peygamberler de vardır. • Kur’an-ı Kerim, Peygamberlerin Allah tarafından belirleneceğini, buna karşılık toplumların siyasi liderlerini belirleme yetkisinin olduğunu belirtmektedir. Bundan dolayı Hz. Muhammed (S.A.V) Allah’tan aldığı bu siyasi iktidar yetkisini kadınlar dahil, halka onaylatmıştır. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  6. İSLAM’DA DEVLET • İslam hukuk tarihinde devletin gerekliliği konusu, İslam hukukçularınca ele alınmış ve çeşitli yönleriyle tartışılmıştır. Devletin gerekliliği konusunda tartışmanın ortaya çıkmasının temel sebebi, İslam hukukunun ana kaynaklarında devlet kavramının ve şeklinin açıkça belirtilmemiş olmasıdır. • İslam hukukçularının büyük bir çoğunluğu devletsiz İslam’ın devam edemeyeceğini, devletin gerekli olduğunu savunur. İslam hukukçularından İbnTeymiyye’ye göre, “İnsan doğası gereği medenidir. İnsanoğlunun maslahatı toplumsallaşma ve yardımlaşma ile tamamlanır. Fayda ve amaçları gerçekleştirmek ve kötülükleri önlemek için insanların bir başkan tayin etmesi, dinin en önemli vaciplerindendir». SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  7. İSLAM’DA DEVLET • Gazali ise “işlerin kendi haline bırakılmasının anarşi ve taşkınlığa sebep olabileceğini, devlet ve denetiminin olmaması durumunda fikir ve arzuların birbirleriyle çatışarak, faziletsizlerin faziletlilere, zenginlerin âlimlere üstünlük kuracağını” ifade eder. • İbn Haldun da insanların ihtiyaçlarını karşılamak için toplum halinde yaşamalarının gerekli olduğunu belirtir. İnsanlar arası ilişkileri düzenleyen, kurala bağlayan ve onların birbirlerine karşı saldırılarına engel olan bir kuvveti zorunlu görür SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  8. İSLAM’DA DEVLET • İslam hukukunda devletin gerekliliğini savunan İslam hukukçularına göre İslam Devletinin temeli 620 ve 622 yıllarında yapılan Akabe biatleriyle başlar. 620 yılında 12 Medineli Müslüman ellerini Hz. Peygamberin avucuna koyarak “gerek sıkıntı ve müzayaka ve gerekse sevinç ve sürur halinde (söz) dinlemek ve itaat etmek (başta gelir) ve (sen) bizim üzerimizde bir tercihe sahip olacaksın ve biz emretme yetkisini taşıyan âmire – bunu kim elinde bulundurursa bulundursun- itiraz ve muhalefette bulunmayacağız. Allah yolunda, bizi küçük gören ve horlayan kimsenin bizi ayıplamasından çekinmeyeceğiz. Allah’a hiçbir şeyi şirk koşmayacağız, aramızda hiçbir iftirada bulunmayacağız ve senin hiçbir iyi hareketinde sana karşı itaatsizlik etmeyeceğiz” demişlerdir. Bu biatle, sağlam bir devletin doğabilmesi için gerekli olan ortamın oluşmaya başladığı görülmektedir. İki yıl sonra bu kez yetmiş kişi tarafından Hz. Peygamber’e ikinci kez biat edilmiştir. İslam devletinin temelinde yatan bu karşılıklı anlaşma bir sosyal mukavele olarak da değerlendirilmektedir. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  9. İSLAM’DA DEVLET • Bu biatlere rağmen Mekke’de İslam kendini bir devlet olarak göstermiş değildir. Hz. Peygamber Hicret ettiği dönemde Medine’de altı bin kadar müşrik Arap, dört bin kadar Yahudi ve elli kadar Hıristiyan Arap yaşamaktaydı. • Bu sırada Medine’de kabile anlayışı geçerlidir. Bu durumun önüne geçmek için Hz. Peygamber sahabeleriyle birlikte, müşrik ve diğer Yahudi ve Hıristiyanlarla görüşmeler yapmış ve bir takım kararlar almışlardır. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  10. İSLAM’DA DEVLET • Bu metin o dönemin bir anayasası olarak kabul edilmiştir. Yapılan anayasa ile adeta merkezi bir otorite kurulmuş ve yetkiler bu devlete devredilmiştir. Eğer topluluklar arasında bir anlaşmazlık çıkarsa Hz. Peygamber bu anlaşmazlıkların çözümünde yetkili merci kılınmıştır. • Bu belge ile birlikte millet, üzerinde yaşanılan ve sınırları belirlenen ülke ve Hz. Peygamber tarafından kullanılan hâkimiyet gibi bir devletin oluşması için gerekli temel unsurlar da ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla Mekke döneminde bir takım teşebbüsler olsa da İslam devleti asıl olarak Hz. Peygamberin başkanlığında Medine’de ortaya çıkmıştır. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  11. İSLAM’DA DEVLET • «Medine siyasi devleti» özellikleri itibarıyla Batıdaki şehir devletlerinden, İmparatorluk devletinden ve ulus devlet yapısından farklıdır. Özellikle temel kabul ettiği inanca dayalı, her türlü üyeliğe açık toplum anlayışı ve yayıldığı alanın genişliği yönüyle değişik özelliklere sahiptir. • Şehir devletlerinde görülen etnik farklılığa dayalı ve siyasi katılımın sınırlandırılması söz konusu değildir. Atina’da toplumun sadece üçte biri siyasi katılım hakkına sahipti. Medine’de değişik şura uygulamaları toplumun her kesimine açık olarak gerçekleşmiştir. • İslamiyet'te Devlet inanç sisteminin öngördüğü ahlaki ve sosyal idealleri gerçekleştirmek için bir araçtır. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  12. İSLAM’DA DEVLET • İslam dini, insanın yalnız Allah’a karşı vecibelerini esas almamış, aynı zamanda insanların kendi aralarındaki ilişkilerini de düzenlemiştir. İnsana, mutluluk, haysiyet ve şahsiyet veren faziletli bir toplumun oluşmasında sosyal ilkelere ihtiyaç vardır. Dolayısıyla bir toplumun devamı için hâkim olması gereken ilkeler sadece ahlaki nitelikte olamaz. Devlet, insanoğlunun doğal bir yükselme aşamasıdır. İnsanoğlunun belirli bir düzen içerisinde, kargaşa olmadan yaşayabilmesi için devlete, bir buyurucuya ihtiyacı vardır. • Toplumda caydırıcı nitelikteki müeyyideleri koyacak ve uygulayacak olan ise devlettir. Aynı zamanda Kur’an, yöneticilere itaati emretmektedir. Kur’an’da fesad, fitne şiddetle yasaklanmakta ve düzen emredilmektedir. Bunun için de bir devlet otoritesinin varlığı gerekmektedir. İbnKesir, Kuran’da geçen bir ayetten yola çıkarak, “İslam, Kuran’ın nasihatleri, vaazlarıyla yok edemediği kötülükleri, fenalıkları yok edebilmek için devlet otoritesine muhtaçtır” demektedir. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  13. KAYNAKLAR • Niyazi Kahveci, İslam Siyaset Düşüncesi, Türk Demokrasi Vakfı, Ankara 1996. • Nuran Koyuncu, «İslam Osmanlı Hukukunda Devlet Kavramı», http://www.universite-toplum.org/pdf/pdf_UT_325.pdf (8.9.2013). • Ahmet Davutoğlu, «Devlet», İA, TDV yayınevi, C. 9, s. 234-241. SBU 409-YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

More Related