110 likes | 594 Views
5. 4. 3. 2. 1. SANAYİ DEVRİMİ Taner Tatar. SANAYİ DEVRİMİ. SANAYİ DEVRİMİ.
E N D
5 4 3 2 1 SANAYİ DEVRİMİ Taner Tatar
SANAYİ DEVRİMİ • Braudel'in de belirttiği gibi sanayi devrimi en azından iki katlıdır. Kelimenin alışılagelen anlamıyla bir devrimdi o, görülebilir değişimlerini kısa-vadeli hadiselerin peşpeşe meydana gelmesiyle ortaya koyan, bir devrim; ama aynı zamanda uzun vadeli bir süreçti. Farklı ve sakin adımlarla ilerleyen, bazan neredeyse hiç farkedilmeyen ve tasavvur edilebilecek herhangi bir şey kadar devrime benzemeyen bir süreç.
SANAYİ DEVRİMİ • Hiçbir sanayi devrimi, hatta daha geniş anlamda üretim ve mübadelede hiçbir ilerleme tam olarak iktisadi bir süreç sayılamaz. Ekonomi insan hayatının diğer kesimlerinden tecrit edilmiş halde mevcut olamaz, o onlara, onlar da ona bağlıdırlar
SANAYİ DEVRİMİ • Arnold Teynbee sanayileşmenin başlangıcı olarak 1760 yılını göstermiştir. Ancak, yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu tür gelişimlerde bir devamlılık esastır. Dolayısıyla bilhassa böyle büyük bir değişimin, uzun süren bir arkaplanı mevcuttur.
SANAYİ DEVRİMİ • Nitekim J.Nef'in de belirttiği gibi, Büyük Britanya'da sanayileşmenin doğuşu 18. yüzyıl sonları ve 19. yüzyıl başları ile bütünleştirilen ani bir olay olarak değil de 16.yüzyılın ortalarına kadar uzanan ve 19.yüzyıl sonuna doğru sınaî devletin zaferi ile sonuçlanan uzun bir süreç olarak daha iyi değerlendirilebilir
SANAYİ DEVRİMİ • P. Deane, bütün ülkelerde aynı olmamakla birlikte, birarada ele alındığında da sanayi inkılabı olarak nitelendirilebilecek bir gelişme türünü oluşturan ve ekonomik organizasyonun metod ve özelliklerinde görülen belirlenebilir bazı değişmelerin olduğunu söylemektedir. O'na göre birbiriyle alakalı değişmeler şunlardır.
SANAYİ DEVRİMİ • 1. Modern bilim ve tecrübi bilginin pazar için üretim sürecine geniş ve sistematik olarak uygulanması, • 2. Ekonomik faaliyetin aile içi veya mahalli kullanımlardan çok, ülke çapında ve uluslararası pazarlar için üretime doğru bir ihtisaslaşmaya yönelmesi, • 3. Nüfusun kırsal kesimden şehirlere göç etmesi, • 4. Tipik üretim biriminin genişlemesi, şahsi olmaktan çıkması ve böylece aile ve aşirete daha az, ortalık ve kamu teşebbüslerine daha fazla dayalı hale gelmesi, • 5. İşgücünün temel mallar üretiminden mamül mallar ve hizmetler üretimine kayması, • 6. Sermaye kaynaklarının insan çabası yerine veya onu tamamlayıcı olarak daha yaygın ve yoğun şekilde kullanılması; • 7. Toprak dışındaki üretim araçları-yani sermaye sahipliğinin ya da bu araçlarla olan ilişkinin belirlendiği yeni sosyal ve mesleki sınıfların doğması. • İşte, Deane'e göre, bu birbiriyle alakalı değişmeler, bir anda ve yeterli ölçüde ortaya çıkarlarsa sanayi inkılabını oluştururlar. Ayrıca onlar, daima nüfusta ve yıllık olarak üretilen mal ve hizmetlerin hacminde artış ile birlikte ortaya çıkmaktadırlar
Karl Polanyi'ye göre “onsekizinci yüzyıl sanayi devriminin temelinde, üretim aletlerinin neredeyse mucizevi denebilecek ilerlemesi yatıyordu.” Ancak makina kullanımı sanayileşme ile gerçekleşen birtakım olaylara sebep değildir. Fakat bir kez ticari bir toplumdaki üretimde karmaşık makinacılar ve fabrikalar kullanılmaya başlayınca kendi yasalarına göre işleyen piyasa fikrinin oluşması kaçınılmazdı. İşte diğer değişimler fabrika şehirlerinin yükselişi, gecekondu mahallelerinin ortaya çıkışı, çocukarın çalışma saatleri, belirli işçi gruplarının düşük ücretleri, nüfus artışının hız kazanışı, sanayide tekelleşme vs. piyasa ekonomisinin kuruluşunun yanında önemsiz kalmaktadır.[1] Piyasa ekonomisi ise, kendi kurallarına göre işleyen bir piyasalar sistemi demektir. Başka bir ifade ile piyasa fiyatları ve yalnızca piyasa fiyatlarıyla yönetilen bir ekonomidir. İktisadi hayatın tümünü, dışarıdan yardım ve müdahale gelmeden örgütleyebilen bu tür bir sisteme, kesinlikle kendi kurallarına göre işleyen bir sistem denebilir. Esasında böyle bir değişim veya böyle bir yapı, kuralsızlığın hakimiyeti'nden hiç değilse başlangıçta başka birşey değildir. Sözkonusu kuralsızlığı meşrulaştırmasının adı ise piyasının (ekonominin) kendi tabii kanunları olmuştur. Yani sömürünün en uygun şekilde yapılabileceği tabii bir ortam: kanunsuzluk ortamı. Görünmez el aslında görünmektedir; burjuvanı eli alt tabakanın ve sömürgenin cebindedir. • [1] POLANYİ, Karl: Büyük Dönüşüm, Çağımızın Siyasal ve Ekonomik Kökenleri, (Çev. A. BUĞRA), İst., 1986, sh.57,63.
BİTTİ Doç. Dr. Taner TATAR
BİR SONRAKİ DERSE KADAR HOŞÇAKALIN