450 likes | 874 Views
MADEN EKONOMİSİ. MADEN NEDİR?. Yerkabuğunun kimi bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineraldir.
E N D
. MADEN NEDİR? Yerkabuğunun kimi bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineraldir. MADENCİLİK NEDİR?Arz kabuğunda bulunan cevher, endüstriyel ham madde kömür ve petrol gibi ekonomik değeri olan herhangi bir maddeyi yeryüzüne çıkarıp onu paraya dönüştürme işidir. Madenciliğin amacı, ekonomiye gerekli doğal hammaddeyi sağlamaktır.
TÜRKİYE’DE MADENCİLİĞİN GELİŞİMİ • Anadolu, madenciliğin eskilere dayandığı bir yerdir. Ancak cumhuriyetin ilanından sonra kurulan maden teknik ve arama (M.T.A) enstitüsü, madenciliğimizi ciddi biçimde ele alınmasına yönelik olan bir kuruluştur. Bu kuruluş, arama çalışmaları gerçekleştirirken yine cumhuriyet döneminde kurulan ETİBANK, işletme ve pazarlama işlerini yürütmeye başlamıştır. Bu devlet kuruluşlarından başka, özel sektör kuruluşları da bulunmaktadır.
Türkiye madenler bakımından zengin bir ülkedir. Ayrıca bazı madenler bakımından dünyanın önemli ülkeleri arasındadır. Türkiye'nin madenlerinin tamamı henüz belirlenmemiştir. Her yıl yeni maden yataklarının bulunması bunun kanıtıdır.Ülkemizin madenciliğinin şu andaki üretimi, tümüyle kendi endüstri kuruluşlarımızın gereksinimine yönelik değildir. Bir kısmı ham olarak ya da yarı işlenmiş halde dışarı satılmaktadır.Bir madenin işletilmesinin karlı olabilmesi için; "cevher oranı" Yedekleriyle birlikte belirtilen miktarı fazla olmalıdır.
ÜLKE KALKINMASINDA MADENCİLİĞİN ÖNEMİ • Doğal kaynakların insan ve toplum yaşamındaki önemi bilinmektedir. Yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin % 99’u doğal kaynaklardan, özellikle de madenlerden sağlanmaktadır. Toplumların refah ve gelişmişlik düzeyleri ile madencilik faaliyetleri arasında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. İnsanlar ilk çağlardan itibaren madencilik faaliyetlerine ve madenlerden yararlanmaya başlamışlar, bu faaliyetlerin sonucunda da medeniyetin doğuşunu sağlamışlardır. Uzay çağı ve sanayi ötesi bilgi toplumunun doğuşu da, maden ürünlerinden sağlanan özel metal, alaşım ve malzemeler sayesinde gerçekleşmiştir.
Günümüzde gelişmişliğin göstergeleri olarak nitelendirilen Demir-Çelik, enerji ve tarım ürünleri üretimindeki devamlılık büyük ölçüde madencilik ürünleri ile sağlanmaktadır. Bilindiği gibi Demir-Çelik’in hammaddeleri, demir cevheri ve kömür, enerji hammaddelerinin % 75-80’i maden ürünleri olan, kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlar ve uranyum’dur. Tarım’ın ana girdisi olan gübre üretiminde kullanılan hammaddelerin % 90’ı madencilik faaliyetleri sonucunda elde edilmektedir. Ayrıca, tüm sanayi dallarının ürünlerinde veya kullandıkları araç ve gereçte, doğrudan veya dolaylı olarak maden ürünlerine ihtiyaç vardır.
TÜRKİYE’NİN MADEN POTANSİYELİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ • Türkiye’nin maden kaynakları, bir kıtanın kaynakları kadar çeşitli ve büyüktür. Nitekim, yetersiz olan aramalara karşın, bor, mermer, toryum ve nadir topraklar, trona, zeolit, pomza, selestit gibi madenlerde Dünya’nın sıralı büyük rezervleri ülkemizde bulunmaktadır. Krom, manyezit, felsdpat, barit, kil, kömür, altın, gümüş ve bazı endüstriyel hammaddelerin üretimi ve rezerv varlığında Dünya’nın söz sahibi ülkeleri arasında yer almakta ve 40’ın üzerinde maden çeşidine sahip bulunmaktayız
MADENLERİN KALKINMA VE EKONOMİDEKİ ÖNEMİ; TÜRKİYE’DEKİ DURUM • Ülkelerin kalkınma ve ekonomik gelişiminde önemli yeri olan madencilik ve entegre üretim sanayi, en büyük katma değeri yaratmaktadır. Gelişmiş ülkelerde halen, GSMH’de madenciliğin payı; ABD’de % 4.2, Federal Almanya’da % 4.0, Kanada’da % 7.5, Avustralya’da % 8.7, BDT’de 20 ile 25 arası, Türkiye’de ise % 1.2 düzeyindedir. Türkiye’deki bu durum toplumun refah düzeyine ve ekonomiye yansımış bulunmaktadır.
Ülkemizde madenciliğin GSMH’deki payı, 1940’lı yıllarda % 44 düzeyine kadar yükselmiş, 1950’den sonra giderek azalmaya başlamış, planlı ekonomi dönemine geçişten sonra bu azalma hızlanarak 2000 yılında % 1.2 düzeyine inmiştir. Bu durumun ortaya çıkmasında; gerçek olmayan kaynaklara dayalı ve dışarıdan empoze edilen, kalkınma modelinin, plan felsefesi olarak benimsenmesinin oynadığı rol inkar edilemez.
Türkiye’nin maden kaynakları, bir kıtanın kaynakları kadar çeşitli ve büyüktür. Bu günkü verilerle 2 trilyon USD’nin üzerinde maden varlığına sahip bulunmaktayız. Madenlerin insan yaşamı ve ülkelerin ekonomisi için ne denli önem taşıdığı bilinmektedir. Türkiye, zengin doğal kaynaklara sahip olan, ancak bunları ülkenin yararına sunamayan, nadir ülkelerden birisidir. Yıllardır ekonomik sıkıntı ve darboğazları aşamamanın en önemli nedeni, katma değeri yüksek olan, madenciliğin geri kalmış olmasıdır. Türkiye’nin gelişmesi ve periyodik ekonomik krizlerden kurtulması için madenlerin üretime alınması ve bu yolla sanayinin ham ve ara madde ihtiyacının karşılanması gerekmektedir.
1216 Firma maden arama izni aldı…1 maden ocağı için 800 ağaç kesiliyor!!!
SONUÇ Madencilik, genellikle kırsal alanda sürdürülen bir faaliyettir. Ülkemizde yaşanan çeşitli olumsuzlukların temel nedenlerinden biri, bölgeler arasındaki gelişmişlik farkıdır. Geri kalmış yörelerde yapılacak madencilik yatırımları, arama döneminden başlayarak bölgeye dinamizm getirecek, aramaların olumlu sonuçlanması halinde açılacak işletmeler, yeni çekim alanlarının çekirdeğini oluşturacaktır. Üretilecek ham veya yarımamül maddeler, yine bu bölgelerde, ilgili sanayinin kurulmasına katkıda bulunacaktır. Böylece; oluşturulacak istihdam alanları, iç göçün önünü alacaktır
MADENCİLİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRKALKINMA Madenciliğin ülke ekonomilerinin ve insanlığın gelişimine büyük katkılar sağladığı aşikardır. Artan dünya nüfusu, hammaddelere olan yüksek talebi de beraberinde getirmekle beraber çevresel sorunları gittikçe artan çevresel ve madencilik kanunları ile çoğu zaman madencilik projelerin engelleyici rol üstlenen sivil toplum örgütlerinin de ortaya çıkmasına neden olmuştur. Aslında üzerinde konuşulması gereken en önemli konu, madenlerin nerede ve nasıl çıkarılacağıdır. Çünkü maden yataklarının dünyanın her yerinde düzgün bir yayılma göstermemesi beraberinde bazı zorluklar yaratmak ve çevresel faktörlerden dolayı bir çeşit tercihli madencilik olayını da beraberinde getirmektedir.
Madencilikteki tüm zorlukların aşılmasında ortaklık çok önemli bir faktör teşkil etmektedir. Açıklık, ortak dayanışma ve katılımcılık en önemli unsurlardır. Devlet, yöre halkı ve sivil toplum örgütleri engelleyici değil yapıcı olarak ve gerçekten isteyerek madenciliğin önündeki en önemli unsurlar tanımlanmış ve örnek bir model sunulmuştur.Bu çalışmada günümüzde sürdürülebilir. Madencilik, büyük çapta global bir sektördür. Madencilik, on binlerce kişinin istihdam edildiği ve milyonlarca ton cevher ve kayanın her ay işleme tabi tutulduğu bir terimi ifade etmektedir
Bugün günümüz madencilik sektörünün önündeki en önemli faktör ise sürdürebilir bir kalkınma modelini kurmak ve bunu devam ettirmektir. Sürdürülebilir kalkınma ise ancak devlet, özel sektör ve sivil toplumun yapıcı katılımları ile gerçekleşebilir. Sürdürülebilir kalkınma sadece özel sektörün sırtına yüklenmemelidir.Devlet, sektörün ve yatırımcının koruyucusu ve olumlu kural -yasaların yapıcısı, sivil toplum örgütleri ise eko-terörizmden çok yapıcı olmalıdır.
MADENCİLİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA Sürdürülebilir kalkınma 'günümüz neslinin ihtiyaçlarını en uygun koşullarda karşılayan ve bunu yaparken gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tehlikeye düşürmeden yapılan gelişmedir'. Sahip olduğumuz mevcut kaynakları uygun bir şekilde kullanmamak veya kullanımına izin vermemek ülkelerin daha fakirleşmesine ve gelecek nesillerin kaynak darboğazına girmesine sebebiyet verecektir.
Madencilik projelerinin ve madenlerin bir ülkede sürekli artması milli gelir, yabacı sermaye girişi, istihdam, yeni teknolojilerinin gelişimine, eğitim, elektrik, su, yol ve yeni yerleşim alanlarının oluşumuna sebebiyet verecektir. Günümüzde Güney Afrika, Kanada, Avustralya, Şili, ABD, İsveç v.b. gibi ülkeler sürdürülebilir madenciliğin en güzel örnekleridir. Uygun politikalarla yeraltı kaynakları zengin Türkiye'de bu kulübün bir üyesi olabilir
Sürdürülebilir Kalkınmayı Yakalama: Ana Problemler Sürdürülebilir kalkınma konusu genelde sosyal, ekonomik ve çevresel sorunları kapsamakla bereber proje anlamında bu yetersizdir.
SONUÇ: • Her şeyden önce sürdürülebilir kalkınma için doğal kaynaklardan yararlanmak zorundayız. Bu artan dünya nüfusu ve özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke modelinde kaçınılmaz bir gerçektir. Günümüz global dünyasında tüm madenler topluma ve çevreye sorumlu-duyarlı olarak işletilebilir. Sektörün ve devletin yapması gereken ise sürekli olarak modern madenciliğin tanıtımını yapmalı, faydalarını anlatmalı ve toplumun her kesimini sürekli bilgilendirmelidir.
Bu konuda özellikle devlet sürdürebilir madenciliği gerçekten isteyerek, ekonomik ve sosyal gelişimi bu alanda yaratarak ve kalıcılığını sağlamada baş sorumlu olmalıdır. Sivil toplum ve lokal topluluk ise anarşik faaliyetlerde bulunmak yerine madenlerin gerçekten ekonomik ve çevresel duyarlılığı sağlayıp sağlamadıklarını gözetilmelidir. Madencilik şirketleri de sosyal ve çevresel faktörleri de göz önüne alarak karlılıklarını maksimize etmeye konsantre olmalıdırlar.
YENİLENEMEZ KAYNAKLAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK • Yenilenebilir kaynakların uzun dönemde tükenmeden kullanılması mümkünken madenler gibi yenilenemez kaynakların sonsuza kadar aynı hızda kullanılması olanaksızdır günün birinde tükenecektir.Fakat yenilenemez kaynakları üretimde kullanılmasında sürdürülebilirliğin yakalanması mümkündür.
1.Madenler gibi yenilenemez doğal kaynakların yerine geçecek ikame kaynakların kullanılması ile tükenme sorunu aşılabilir. • 2.Yatırımcıların doğal kaynaktan beklediği karlılık ekonomideki verimliliğe ve geliştirilen teknolojiye bağlı olarak diğer üretim araçlarına kaydırılması ile yenilenemez kaynakların tükenmesi yavaşlatılabilir.
UYGULAMADA MADEN FİYATLARI • Teorik olarak bakıldığı zaman yenilenemez kaynaklardan olan madenlerin miktarı kullanıma bağlı olarak azalırken,fiyatlarında artması gerekir.Fakat maden fiyatları birkaç on yıl geriye doğru bakıldığı zaman artıp azalmasına rağmen sonuçta birçok maden türünde artmayıp azalmıştır.Bu durum bazı nedenlerle açıklanabilir.
Öncelikle Dünyadaki maden rezervleri sanıldığı kadar az olmayıp,yeni yatakların keşfinin de katkısıyla fiyatları artıracak sınıra henüz ulaşmamasıdır.Belki gelecekte gerçekten sınırlara ulaşacak ve fiyatlar artacaktır.Madenlerin fiyatlarının artmasının diğer bir nedeni de devam eden araştırmalara bağlı olarak gelişen teknolojiler,ürün geliştirme yöntemlerindeki yenilikler ve madenlerin yerine kullanılabilen ikame kaynakların maden talebinin düşürmesidir.
KARTEL NEDİR? • Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği.
Petrol piyasasındaki kartelleşme akaryakıt fiyatlarını artırıyor… • Petrol piyasasındaki bütün olumlu göstergelere rağmen Türkiye’de petrol fiyatlarında artış meydana geldiğini söyledi. Bunun nedeni; Artışların fiyatlara anbean yansımasına rağmen, indirimlerin dikkate alınmaması dağıtım firmalarının fahiş kar arzusudur. Fiyatların yükselmesi sektöre hakim 5 büyük firma arasındaki kartelleşmeden ve rekabet ihlalinden kaynaklanmaktadır. petrol fiyatlarının sürekli yükselmesinin nedeninin sektöre hakim firmaların yüksek kar arzusu, vergiler ve EPDK’nin denetimsizliğinden kaynaklandığını ifade edildi.
GERİ DÖNÜŞÜM EKONOMİSİ • Yenilenemez kaynakların birçoğunda gerekli hammadde hem maden yataklarından,hem de hurdaların yeniden işlenmesinden elde edilebilir.Fosil yakıtları gibi enerji kaynaklarında geri dönüşüm fiziksel ve kimyasal değişmeler nedeniyle olanaksızdır.
Fakat demir,çinko,odun,kağıt ve petrol türevi birçok ürünün ekonomik ömrünü tamamlanmasından sonra geri dönüşümü mümkündür. • Geri dönüşümün mümkün olduğu doğal kaynakların hammadde üretiminde doğadan elde edilen kaynak üretimi vergilendirildiği zaman geri dönüşüm sanayide yatırımlar ve bu alandaki araştırmalara bağlı olarak teknolojik gelişmeler artabilir.
Böylece hem yenilenemez doğal kaynakların tükenme hızı yavaşlayabilir,hem de çevreye daha duyarlı bir üretim tarzı geliştirilmiş olur.
Hazırlayan ve sunanlar: • ŞÜKRAN PEKER • BÜŞRA HORASAN