670 likes | 1.85k Views
SERVET-İ FÜNUN ŞİİRİ. Sosyal, siyasi ve milli duygu ve düşünce kazanamamışlardır. Onların derinleştikleri, ciddi ve geniş olarak ele aldıkları en mühim konu, estetik ve sanat meselesi olmuştur. Şiirde karamsar bir hava görülür. “Sanat için sanat” görüşüne bağlıdırlar.
E N D
Sosyal, siyasi ve milli duygu ve düşünce kazanamamışlardır. Onların derinleştikleri, ciddi ve geniş olarak ele aldıkları en mühim konu, estetik ve sanat meselesi olmuştur. Şiirde karamsar bir hava görülür.
“Sanat için sanat” görüşüne bağlıdırlar. Aşk, doğa, düş kırıklıkları, gerçeklerden kaçış, doğaya yönelme gibi bireysel temalar işlenmiştir.
Parnasyenleri ve sembolistleri örnek almışlardır. Parnasizmin de etkisiyle doğa temalı şiirler yazılmıştır.
Şekilde de büyük değişiklikler yaptılar. Serbest müstezat şeklini geliştirdiler. Fransız edebiyatının etkisiyle “sone ve terzarima” nazım şekillerini kullandılar. Mensur şiir tarzında eserler yazmışlardır.
Beyit bütünlüğünü kırarak şiiri düz yazıya yaklaştırdılar.
Şiirde aruz vezni kullanılmıştır. Sadece Tevfik Fikret “Şermin” adlı şiir kitabını hece ölçüsüyle yazmıştır.(çocuklar için)
Onlara göre ahenk anlamı desteklemeli ve ön plana çıkarmalıydı. Bunun için de klasik şiirimizin mısra bütünlüğü anlayışını değiştirerek anlamı imla ve noktalama işaretleriyle birden fazla mısraya yaydılar. Yine Servet-i Fünun topluluğuna göre sadece şiirin değil kelimelerin de ahengi vardı. Şiir bu ahenkli kelimelerden oluşmalıydı. Bunu düşünerek sözlüklerden Jale, Şermin, Tijen, Nermin, Nevin gibi kelimeleri seçerek terkipler(tamlama) halinde şiirlerinde kullandılar. “Kafiye kulak içindir." görüşü savunulmuştur.
Dil ve Anlatım Arapça, Farsça kelimelere fazla yer verdiler. Buna bağlı olarak süslü ve sanatlı bir anlatım tarzını benimsediler.
Türk şiirine Fransız şiirinden birçok yeni hayaller getirildi. Bunları ifade için yeni tamlamalar kullanıldı. Sözlüklerden yeni yeni Farsça ve Arapça kelimeler çıkarıldı. Böylece konuşma dilinden iyice uzaklaşıldı.
Servet-i Fünuncular tabiat üzerinde çok durmuşlar. Onların eserlerindeki tabiat, resimden gelme bir tabiattır. Bu tabiat yaşanılan değil görülen seyredilen bir tabiattır. Servet-i Fünuncular tabiatı yaşayarak tanımamışlar, tablolardan seyrettikleri manzaraları eserlerinde tasvir etmeye çalışmışlardır.
Şairler: Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Hüseyin Suat, Ali Ekrem, Faik Ali, Süleyman Nazif, Ahmet Reşit, Celâl Sahir