1 / 7

Kelime Uygulama Sunumu - 69

Kelime Uygulama Sunumu - 69. Bu sunumdaki kelimeler…. Fortune To fuse Fudge To fuel To fume. www.ingilizceniz.net. Fortune…. Anlamı: 1.Servet, varlık 2.Kısmet, talih. Örnek: The Californian millionaire, who made his fortune selling car alarms, will assume the chairmanship.

raheem
Download Presentation

Kelime Uygulama Sunumu - 69

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Kelime Uygulama Sunumu - 69 Bu sunumdaki kelimeler… • Fortune • To fuse • Fudge • To fuel • To fume www.ingilizceniz.net

  2. Fortune… Anlamı: 1.Servet, varlık 2.Kısmet, talih Örnek: The Californian millionaire, who made his fortune selling car alarms, will assume the chairmanship. Servetini araba alarmları satarak yapan Kaliforniyalı milyoner, başkanlığı üstlenecek. www.ingilizceniz.net

  3. To fuse… Anlamı: 1.Erimek, kaynaşmak 2.Sigorta takmak Örnek: The results suggest that two galaxies collided nine billion years ago and permanently fused about 5.5 billion years ago. Sonuçlar, iki galaksinin 9 milyar yıl önce çarpıştığını ve 5.5 milyar yıl kadar önce kalıcı olarak kaynaştığını ortaya koyuyor. www.ingilizceniz.net

  4. Fudge… Anlamı: 1.Geçiştirme, (Sorunu çözmeyen)boş laf 2.Yumuşak bir şekerleme türü Örnek: Critics say the results of EU diplomacy are a classic "fudge“. Eleştirmenler AB diplomasisinin sonuçlarının klasik bir “geçiştirme” olduğunu söylüyor. www.ingilizceniz.net

  5. To fuel… Anlamı: 1.Tahrik etmek, körüklemek 2.Yakıt yüklemek Örnek: These actions have fuelled resentment in China and fears of US military encirclement. Bu hareketler Çin’deki kini (gücenmeyi) ve Amerikan ordusunun çevirme hareketi korkularını körükledi. www.ingilizceniz.net

  6. To fume… Anlamı: 1.Öfkelenmek 2.Buhar veya duman çıkarmak Örnek: "The price is exorbitant," he fumed. "All this resembles the policy of Roman patricians whose communication with the plebs was limited to providing the latter with bread!” “Fiyat fahiştir” (diye) köpürdü. “Bütün bunlar, avamdakilerle iletişimi, onlara ekmek sağlamakla sınırlı olan Romalı soyluların politikalarını andırıyor!” www.ingilizceniz.net

  7. www.ingilizceniz.net www.ingilizceniz.net

More Related