190 likes | 550 Views
İNSAN KİMDİR?. Ahmet Faruk PAMUKÇU İlköğretim Müfettişi. Eğitim açısından insanın tanımı. İnsanın eğitilebilmesi için, ilkin kendinde eğitime kaynak olabilecek güçlerin olması gerekir. İkincisi, bu güçler elverişli bir ortamda işlenmelidir.
E N D
İNSAN KİMDİR? Ahmet Faruk PAMUKÇU İlköğretim Müfettişi
Eğitim açısından insanın tanımı • İnsanın eğitilebilmesi için, ilkin kendinde eğitime kaynak olabilecek güçlerin olması gerekir. • İkincisi, bu güçler elverişli bir ortamda işlenmelidir. • Üçüncüsü, işlenen bu güç bir ürün elde edebilmelidir. • Bu,insanın bir bütünlük içinde, ama ayrı ayrı ele alınabilecek , üç doğasının(yönünün) olduğunu gösterir.
Buna göre; • İnsan kalıtsal güçlerle doğan, • Çevresiyle bu güçlerini değerlendirerek yüceltebilen, • Bunlarla yeni değerler yaratabilen bir canlıdır. • İnsan, Tanrı’nın yarattığı en yetkin sistemdir.
Bu tanımda üç önemli kavram vardır. • İnsanın eğitilebilecek gücü olan kalıtım, • Bu kalıtımı işleyecek çevre, • İnsanın ürünü olan değerler,
Kalıtım, insanın gizilgücü • İnsanın doğuştan getirdiği yeteneklere kalıtım denir.Bu yetenekler bir bakıma gizli güçlerdir. • Bu gizilgüçlerin kimileri olgunlaşma ile, kimileri de eğitimle yeterliklere dönüşür. • Yeterlikler, insanın gözlenebilen ve işe koştuğu güçlerdir.
İnsanın kalıtımla getirdiği gizilgüçleri 5 kümede toplanabilir • 1-Devimsel güç:İnsanın bedeni, güç ve işleyiş yönünden onun yaşamını sürdürmesine elverişlidir. İnsan, ürünlerinin pek çoğunu devinerek üretir. • 2-Cinsellik:İnsanlar eril ve dişil olarak kendi soylarını sürdürebilecek yapıda yaratılmışlardır.
3-Bilişsel güç:İnsanın eylemlerini ussal yapması, doğa ve toplumla etkileşiminde sorunlarını çözebilmesi için bilişsel(zihinsel) güçleri vardır. • 4-Duyuşsal güç:İnsan doğa ve toplumla etkileşirken haz ya da elem duyabilir. Duygusal güç, onun duygulanmasını sağlayarak yaşamını güzelleştirir. • 5-Toplumsallık:İnsanın tek başına yaşamasının imkansızlığına bakarak, toplum içinde yaşama gücünün de kalıtsal olduğuna inanılmaktadır.
Kalıtımla insana geçen bu güçler insandan insana farklılaşmaktadır. • Kalıtımla insana bunlardan ne kadarı geçmiş ise, insan bunları doğumdan sonra yaşadığı çevrede o kadarını kullanabilmektedir.Sözgelimi bilişsel gücü az olan bir insanla , çok olan bir insanın bu güçlerini kullanmaları farklı olmaktadır. • Böylece her insanın daha doğuşta kalıtımla getirdiği güçler yönünden kendine özgü bir yapısı, doğası vardır. • İnsan kalıtımla getirdiği güçleri kullanarak,bunlara dayanarak yaşamını sürdürür. • Dolayısıyla insanın eğitimi de bu güçlere dayanır. • İnsan bu güçlerini kullanarak öğrenir. • İnsanın kalıtsal doğası bu denli önemlidir.
Çevre, İnsanın Kültürlendiği Ortam • İnsanın gelişmesi açısından insanın büyüdüğü çevre, doğuştan getirdiği kalıtsal güçler kadar önemlidir. • Eğitimde kalıtım mı, yoksa çevre mi daha önemlidir tartışması artık yapılmıyor.Araştırmalar bunun her ikisinin de aynı değerde önemli olduğunu göstermiştir. • Geniş anlamda çevre, insana etki yapan her şeydir. • İnsanı etkileyen varlıkların, olayların, düşüncelerin tümü onun çevresini oluşturur. • Bunun içinde insanın kendisi de vardır. İnsan, kendi kendini etkilediğinde, çevresinin içine kendisini de koymuş olur.
İnsan,bu denli geniş anlamlı çevresinde kendisini geliştirir. • Çevre etmenleri insanın gelişmesine ne denli elverişli ise insan, kalıtımla getirdiği güçlerini o denli geliştirebilir. • Zengin kalıtsal güçlerle gelen bir insan, elverişli çevre bulamadığında gelişimini gereken düzeyde sağlayamaz, kalıtsal güçlerini yeterliklere dönüştüremez.
Aynı yumurta ikizi olan özdeş ikizler bile, ayrı çevrede büyütüldüklerinde birbirinden farklı yeterliklere sahip kişiler olmaktadırlar. • İnsanın bireysel ayrılıklarının iki önemli nedeni vardır. • Birisi insanın kalıtımla getirdiği güçlerin birbirinden farklı olmasıdır, • Diğeri ise, insanların çevrelerinin değişik olması ve bu çevre ile değişik şekillerde etkileşmeleridir. • Böylece çevre, insanın gelişmesinde kalıtım kadar etkili bir güç olmaktadır.
Aslında eğitim, bir çevre etmenidir. • İnsanın eğitimi demek, insana önceden belirlenen davranışları kazandırabilecek nitelikte düzenli bir çevre sunmak demektir. • Planlı eğitimde, eğitilenin etkileşeceği çevre rasgele bir araya gelmiş varlık, olay ve düşüncelerden oluşmaz. • Bunlar eğitimin gerektirdiği biçimde ve nitelikte önceden düzenlenir. • Bu tür düzenlemeler olduğu için eğitim planlanmış olur.
Planlı eğitimde eğitilene hazırlanan çevre ,eğitilenin gelişim düzeyine uymak zorundadır. • Eğitilene hazırlanan çevre eğitilenin gelişim düzeyine uymadığında, eğitimden beklenen başarı elde edilemez. • Bu yüzden eğitilen kişinin çok iyi tanınması gerekmektedir. • Eğitilenin sahip olduğu güçlerin gelişmişlik düzeyi tanındıktan sonra, ona hazırlanacak çevrenin nasıl olacağı ancak kararlaştırılabilir. • Eğitimde eğitilene hazırlanacak çevreyi eğitim programı gösterir. • Bu yüzden, eğitim çevresi ile eğitim programı özdeş anlamdadır.
Kültürlenme • İnsanın çevre değerleri içinde yetişip bu değerleri benimsemesine kültürlenme denir. • Kültürlenme insanın ikinci doğasıdır.
Değerler, İnsanın Ürünü • İnsanın kalıtsal güçleri eğitimle ve içinde yaşadığı çevrenin etkisiyle daha da gelişir.
İnsan bu gelişen güçleriyle kendinin, ailesinin,toplumun ortaya çıkan gereksinimlerini karşılamak için üretim yapar. • İnsan kendine bir iş bularak, bir meslek seçerek yaşam boyu hizmet, mal, düşünce üretir. • İnsanın ürettiği bu ürünler bir yandan onun yaşamasına gereken kaynakları sağlarken bir yandan kültüre yeni değerler katar. • Böylece insan yeni kültürel değerleri yaratıcısı olur. Bu da insanın üçüncü doğasını oluştururu.
Kültürel değerler yaratma gücü insandan insana farklılaşır. • İnsanın kültürel değerler yaratma gücünü farklılaştıran etmenler, onun kalıtsal güçleri çevresiyle etkileşim biçimi ve eğitim düzeyidir. • Bunlar bir insanı başkalarından ne denli ayırır ise insanın ürettiği ürünün niteliği de o denli ayrılır.
Eğitim, insanın kalıtsal güçlerini işleyerek değerlendirdiği gibi bu güçlerine dayanarak yeni eserler, ürünler, değerler yaratmasını da büyük oranda etkiler. • Bu yüzden eğitim sırasında eğitilenlerin yaratıcı gücünün geliştirilmesine büyük özen gösterilmelidir.
İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER YOZGAT 21-25/06/2004