280 likes | 463 Views
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞLAR VE KÜLTÜRLER ARASI FARKLILAŞMA. TOPLUMSAL-ÖRGÜTSEL GÜÇ MESAFESİ VE KÜLTÜR.
E N D
TOPLUMSAL-ÖRGÜTSEL GÜÇ MESAFESİ VE KÜLTÜR • Bazı toplum ve kültürler de eşit olmayan güç dağılımını kabullenme söz konusudur. Burada güç dengesizliği ve eşitsizliği vardır. Güçlü kesimi temsilen; rütbeli, patron, mevkii sahibi kişiler vardır ve bu kimselerin haklılık ya da doğrulukları kimse tarafından sorgulanmamaktadır. Elde ettikleri hak, onları güçlü kılmıştır.
Türkiye- Singapur • Güç mesafesinin çok olduğu ülkelerdir. • Örgütlerin geleneksel aile olarak algılandığı toplumlardır. • Aile içindeki gibi örgütte de yönetici üyelerini ekonomik ve fiziksel olarak korur. • Çalışanların örgüte sadık olmaları beklenir. • Ast-üst ilişkisinde kimin kime itaat edileceği bilinmektedir. Patron bellidir.
Danimarka-İsveç-İsrail-Avusturya • Güç mesafesinin az olduğu ülkelerdir. • Herkes birbiriyle rahatça diyalog kurabilir. • Yatay iletişim söz konusudur (yukarıdan aşağıya diye bir ayrım yoktur). • Güç mesafesi az olduğu için bir hiyerarşiye gerek duyulmaz ve sistemleri bir makine ile çalışır.
Ortaklaşa Davranış ve Bireycilik • Ortaklaşa davranış sıkı toplumsal, kollektifleşmiş çerçeveleri anlatır. • Bu toplumlar da grup iradesini üyelerin inanç ve davranışları belirler. • Ortaklaşa davranışçı kültürler üyelerini dışsal-baskıyla denetlerler. • Bireyci toplumlar üyelerini içsel baskıyla denetim altına alır ve «öze saygı» ön plana çıkmaktadır. • Ortaklaşa davranışçı alanda yer alan ülkelerde demokrasiyi yaşatmakta güçlük çekilir (Doğu toplumları)
Ortaklaşa davranışçı kişi kendini grup üyelerine bağımlı hisseder, bireyciler ise daha özgür hissederler. • Ortaklaşa davranışçı kişiler akılcılıktan daha uzak dururlar, bireyciler kendi yararlarını ön planda tutarlar ve akılcı hesaplar yaparlar.
Fiske tarafından geliştirilen «Ortaklaşa Davranışçılık ve Bireycilik» modeli dörde ayrılır; • Toplumsal paylaşma • Pazar fiyatı • Eşitlik sağlama • Yetke sıralama
Toplumsal Paylaşma: • Çoğu tolumda aile içi düzenle aynıdır. • Herkes ihtiyacı olanı alır, kaynaklar ihtiyaç kadar kullanılır. • «ben» yerine «biz» kimliği önde tutulur. • Dış grupta olanları dışlama hatta onlara karşı düşmanlık benimseme söz konusudur.
Pazar Fiyatı: • Kaynak kullanımı ve Pazar koşullarının ilişkilendirildiği bir kısımdır. • Bireyler kaynaklardan katkıları kadar pay alırlar. • Yatırımı fazla olanın payı daha fazladır. • Bireysel başarı önemlidir. • Profesyonellik öne çıkar.
Eşitlik Sağlama: • Kaynakların eşit dağılımı önemlidir, kişinin yaptığı katkı değil. • Karar sürecinde herkesin bir oyu vardır. • Karşılıklılık ilkesi, adalet ve dürüstlük her şeyden önemlidir(dikey ayrım).
Yetke Sıralama: • Buradaki paylaşım güç sıralamasına göre yapılır. • Hiyerarşide üst basamaktakilerin alttakilerden hem payı hem de saygınlığı daha fazladır. Aşağı indikçe bu durumda azalma görülür(yatay ayrım)
Toplumumuzda üstler astlardan daha fazla itaat beklerler ve astların onları eleştirme eğilimleri çok düşüktür. Astlar çalışmaktan değil üstleriyle çatışmaktan kaçınırlar. • Liderleri yönlendirici olmalıdır ve bunun beklentisi içindedirler. Toplumumuzda insan kaynaklarında beceri ve yetenekten çok güven ve sadakat önemli belirleyicidir.
Denetim Noktası ve Kültür • Belirsizliği göze alan insanlar, göze alamayanlara göre değişime daha çabuk ayak uydururlar. • Değişim noktasında insanlar içseller ve dışsallar diye ikiye ayrılırlar
İçseller: • Kendi denetimlerini yapabilecekleri kanısındadırlar. • Olumlu-olumsuz sonuç aldıkları davranışlarından kendilerini sorumlu tutarlar. • Cezalandırılırlarsa sorunu yine kendilerinde ararlar. • Başarılı olmayı önemserler. • Çevrelerine yabancılaşmazlar, iç doyumları yüksektir. • Yaratıcılık ve yenilikçilik önemlidir.
Dışsallar: • Başarı ve başarısızlıklarını kendileriyle ilişkilendirmezler. • Başarının arkasında torpil, dayı gibi güç unsurlarının varlığı söz konusudur. • Başarısızlığın nedeni çevresel faktör ve sorumlular başka insanlardır. • Çevrelerine yabancıdırlar. • Tek düze bir iş için daha uygundurlar. • Türk toplumunda dışsallığa eğilim daha yüksektir.
Dışsallığın egemen olduğu bir toplumun 4 temel sorunu vardır: • Dış denetime ihtiyaç duyduklarından katılımcı ve demokratik yönetim biçimlerine geçmek zordur. • İnsanları teşvik etmek zordur. İşe yabancılaşmaları yüksek ve çalışmak için sürekli uyarı beklerler. • Kurtarıcı bekleyen bir yapıları vardır(siyasi lider, askeri ihtilal gibi). • Bireycilere çok çabuk inanılır ve burada toplumsal düşman yaratmak kolaydır.
Çatışmanın Yönetimi ve Kültür • Çatışma; iki kişi ya da grubun arasında ortaya çıkan bir ilişki biçimidir. Bir tarafın diğer tarafı engelleme amaçlı eylemler sergilemesi çatışmayı başlatır.
Çatışmayla ilgili 3 temel görüş vardır: • Geleneksel Görüş: Çatışmanın zararlı olduğunu savunur. • İnsan İlişkileri Görüşü: Çatışmanın doğal olduğunu ve kaçınılmazlığını savunur. Hatta çatışmanın gruplara yarar sağlayabileceğini bile söyler. • Etkileşimci Görüş: Olumlu bir güç olduğunu savunur. Etkili bir performans için gereklidir der.
Çatışmanın ele alınış biçimine yönelik 5 davranış biçimi ortaya çıkar: • Yarışma • Birlikte Çalışma • Kaçınma • Yumuşatma – Dengeleme • uzlaşma
Liderliğin Kültürler Arası Boyutu • Liderlik üzerine yapılan araştırma en fazla ABD’dedir. • Misumi’nin davranışsal araştırmalara yönelik geliştirdiği modelde liderin davranışı üretime yönelik olma ve grubun varlığını sürdürme davranışlarıdır. • Japonya gibi ülkelerin iki davranışı da sergileyebilecekleri öne sürülmüştür.
Ortaklaşa davranışçı ve bireyci toplumlar arasında 2 noktada farklılaşma olasılığı vardır: • Ortaklaşa davranışçı toplumlarda ulusal düzeydeki kültürel değerlerin örgütsel olana etkisi belirgin bir şekilde fazladır. • Ortaklaşa davranışçı toplumlarda çalışma ortamının toplumsallaşma sürecindeki rolü belirleyici toplumlara oranla daha fazla olacaktır.
T Tipi Yönetim Ve Örgütlenme Modeline Doğru • Yarışan paradigmaların amacı ulusal gerçekleri belirleme çabasıdır. Bunun için de temel yaklaşımı; «Amerikalılara göre kurulan örgütlerde Amerikalılar, Fransızlara göre kurulan örgütlerde Fransızlar çalıştığına göre bizim insanımıza özgü bir örgüt ya da yönetim tipinden söz edilebilir mi?» sorusunu yanıtlamaktır.
Örgütler açısından iki temel sorun vardır: • Örgütlerin çevresel kültürle uyum içinde çalışma zorlukları • İnsan gücünün optimumda değerlendirilmelerini sağlayacak örgüt kültürünü oluşturmalarıdır.
Japonya’nın başarısının temelinde sadece Batılı kurumları aktarması yatmamaktadır. Japon sanayisinin başarısı, yerel kültüre özgü örgütlenme ve yönetim yöntemlerini gerçekleştirmesinden kaynaklanmaktadır. • Japonya Batı’dan aldıklarının üstüne kendi çabasıyla yerel kültürlerle uyumlu çalışan «örgütlenme ve yönetim » ‘in toplumsal teknolojisini kurmuştur.
Kültürler arası farklılıklar 3 kategori içinde toplanmaktadır: • Özgür İrade – Belirlenimcilik Karşıtlığı • Bireycilik – Ortaklaşa Davranış Karşıtlığı • Geniş Bağlamlı Kültür – Dar Bağlamlı Kültür
Türk kültürü; belirlenimcilik, ortaklaşa davranış ve geniş bağımlı kültürden oluşmaktadır.
Hazırlayanlar: Hacer İlhan & Volkan Eşki Dinlediğiniz için teşekkürler…