800 likes | 2.19k Views
-NÜKLEER ENERJİ-. ENERJİ NEDİR?. Enerji, iş yapabilme yeteneğidir. Enerji asla yok edilemez veya yoktan var edilemez. Enerji, dönüştürülmeye çalışıldığı enerji çeşidine dönüşürken istenmeden başka enerji çeşitlerine de az miktarda dönüşebilir. Enerji çeşitleri. Isı enerjisi,
E N D
ENERJİ NEDİR? • Enerji, iş yapabilme yeteneğidir. • Enerji asla yok edilemez veya yoktan var edilemez. • Enerji, dönüştürülmeye çalışıldığı enerji çeşidine dönüşürken istenmeden başka enerji çeşitlerine de az miktarda dönüşebilir.
Enerji çeşitleri • Isı enerjisi, • Elektrik enerjisi, • Atom enerjisi, • Kimyasal enerji, • Işık enerjisi, • Kinetik enerji, • Potansiyel enerji, • Biyokütle enerjisi.
Termik santral • Bir termik santralde yakıtların yakılması ile kimyasal enerji, elektrik enerjisine dönüşür.
Hidroelektrik santrali • Hidroelektrik santrallerde ise potansiyel enerji, kinetik enerjiye ve elektrik enerjisine dönüşür.
Nükleer santral • Nükleer santrallerde, atom enerjisi ısı enerjisine; ısı enerjisi kinetik enerjiye; kinetik enerji ise elektrik enerjisine çevrilir.
Nükleer enerji nedir? Nükleer enerji atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür.Kütlenin enerjiye dönüşümünü ifade eden, AlbertEinstain’a ait olan E=mckare formülü ile ilişkilidir. Bununla beraber kütle-enerji denklemi, tepkimenin nasıl olduğunu açıklamaz,bunu daha doğru olarak nükleer kuvvetler yapar. Nükleer enerjiyi zorlanmış olarak ortaya çıkarmak ve diğer enerji tiplerine dönüştürmek için nükleeer reaktörler kullanılır. Nükleer enerji,üç nükleer reaksiyondan biri ile oluşur: FÜZYON:Atomik parçacıların birleşme reaksiyonudur. FİSYON:Atom çekirdeğinin zorlanmış olarak parçalanmasıdır. YARILANMA:Çekirdeğin parçalanarak daha kararlı hale geçmesidir.
Enerji gereksinimi İnsanoğlunun enerji gereksinimi,dünyada var olduğu tarihten bu yana gittikçe artmış ve atalarının kullandığı ateşten başlayarak,gelişen dünyamızda çağdaş boyutlara ulaşmıştır. Kullanılan enerji kaynaklarının yenilenebilir olmaması ve insanların sınırsız tüketme isteği, mevcut enerji kaynaklarını tükenme noktasına getirmiştir.Son yılarda, dünya enerji kaynaklarının yetersiz olduğunu ve bütün gereksinimleri karşılayamayacağı düşüncesi yayılmaya başlamıştır. Bu durumun neticesinde insanlar maliyeti düşük ve çevreci yeni enerji kaynakları aramaya yönelmiştir.
Nükleer enerjinin kullanım alanları • Tıp ve saglık:Tıp alanındaki radyasyon uygulamaları, radyasyonla görüntü elde edebilme ve radyasyonun hücre veya tümörleri ile yok edebilme yeteneğine sahip olması temeline dayanır. Bu iki özelliğnden dolayı radyasyon hastalıkların teşhis ve tedavisinde önemli rol oynar. Radyasyonun tıbbi alanda hala kullanılmakta olan ve gün geçtikçe geliştirilen en eski çeşidi X ışınlarıdır. Genellikle hastalıkların teşhisi amacıyla kullanılan X ışınları, hastalardan geçirilerek hastalıklı bölgenin görüntüsü röntgen filmi olarak da adlandırılan radyografi filmi şeklinde elde edilir. Tıpta Radyoloji olarak adlandırılan bu yöntem hastalıkların teshisinde son derece yaygın bir şekilde kullanılmakta ve her yıl X ışınlarıyla milyonlarca kişi muayene edilmektedir.
FİSYON:Ağır radyoaktif maddelerin dışardan nötron bombardımanına tutularak daha küçük atomlara parçalanması olayıdır. Nükleer santrallerde kullanılan tepkimler, atom bombası teknolojisi fisyona örnek olarak gösterilebilir. • FÜZYON:Hafif radyoaktif atomların birleşerek meydana getirdiği kimyasal tepkimelerdir. Güneş patlaması füzyona örnek olarak gösterilebilir. Füzyon tepkimeleriyle fisyontepkimlerinden daha fazla enerji elde edilir.
Nükleer enerjinin kullanım alanları • SANAYİ: Radyasyon endüstriyel alanda oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Örneğin, X ve gama ışınlarından yararlanılarak röntgen filmleri çekilen endüstriyel ürünlerin (borular, buhar kazanları, her türlü makine aksamları, vs.) herhangi bir hata içerip içermediği tespit edilebilmektedir. Bu işlemler, özel olarak imal edilmiş X ışını üreten veya gama ışını yayan radyoizotop içeren cihazlarla yapılmaktadır. X ışını ile yapılan çalışmalar X ışını grafi, gama ışınları ile yapılan çalışmalar ise gama grafi olarak, her ikisi birden radyografi olarak adlandırılırlar. Radyografi çalışmalarının yanısıra yine birçok sanayi ürününün (demir, çelik, lastik, kağıt, plastik, çimento, şeker, vs.) üretim aşamasındaki seviye, nem ve yoğunluk ölçümleri radyasyondan yararlanılarak yapılmaktadır. Tek kullanımlık atılabilir tıbbi malzemelerin özel tesislerdeki radyasyonla sterilizasyonu (mikroorganizmalardan arındırılması), klasik sterilizasyon yöntemlerine göre kıyaslanmayacak derecede başarılı ve çok daha güvenilir olarak gerçekleştirilmektedir. Yine benzer tesislerde yapılan gıda ışınlamaları ile gıdaların daha uzun süre dayanmaları sağlanmaktadır.
NÜKLEER ENERJİNİN KULLANIM ALANLARI • TARIM VE HAYVANCILIK:Tarım alanında bitkilerde üretim artışı sağlama amaçlı genetik çalışmalarda, ıslâh çalışmalarında toprak-bitki-besin-su ilişkilerinin hassas olarak incelenmesi, çeşitli haşere ve böceklerle mücadele, çiftlik hayvanlarının üreme performanslarının arttırılması, depolanmış tarım ürünlerinin ışınlanarak korunması ve benzeri birçok uygulamada kullanılır. • BİLİMSEL ÇALIŞMALAR :Endüstriyel uygulamaların yanısıra radyasyon üniversite ve diğer araştırma merkezlerinde araştırma amaçlı olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Haberleşme uyduları ve uzay roketleri için gerekli enerji uzun ömürlü nükleer pillerle sağlanır. • (a); malzeme işaretlemedeki radyoaktif teknikler genetik araştırmalar ve genetik mühendislik dahil bir çok alanda kullanılmaktadır. • (b); arkeolojik nesnelerin yaş tayininde radyoaktif maddeler önemli rol oynar.
NÜKLEER ENERJİNİN KULLANIM ALANLARI • ASKERİ ALANDA :Yarı yavaşlatılmış (epitermal) nötronlarla çalışan bir reaktör tipidir. Fisyondan doğan hızlı nötronları tam yavaşlattıktan sonra kullanan reaktör tipine de termal reaktör denir. Söz konusu iki reaktör temelde aynıdır. Termal ve epitermal reaktörler arasındaki farklar sadece yapısal ayrıntılardır. Epitermal reaktör küçük ve hafif reaktör yapmak ihtiyacından doğmuştur. Bu sayede nükleer reaktör denizaltı teknesinin dar hacmine sığdırılabilmiştir.
Uzay teknolojisinde:Hızlı üretken reaktörün çabuk geçiştirilen bir cazibesi de hacimce ve ağırlıkça küçük olmasıdır. Bu da onu uydularda ısı ve elektrik kaynağı olarak kullanılmasını çekici kılmıştır.3 Nisan 1965, nükleer reaktörün uzaya ilk gönderiliş tarihidir
Nükleer santraller • Nükleer enerji, Uranyum’un nükleer santrallerde nötron bombardımanına tutulmasıyla açığa çıkar.
Neden uranyum? • Nükleer enerji üretimi için Uranyum kullanılır. Bunun sebebi; Uranyum elementinin jeneratörü çeviren türbini hareket ettirecek olan su buharının eldesi için gerekli ısıyı açığa çıkaracak yakıt pili oluşturulmasına yetecek miktarda serbest elektronu bulunmasıdır. • Burada 92 rakamı Uranyum elementindeki proton sayısını belirtir ve atom numarası olarak bilinir. • 238 rakamı ise Uranyum elementinin atom kütle birimi cinsinden ortalama kütlesini belirtir.
NÜKLEER ENERJİNİN TEMEL PRENSİPLERİ Bir nükleer reaktör, temel olarak, suyu kaynatacak ısıyı ve sonra elektriğin elde edildiği jeneratör türbinlerine yollanacak buharı üretir. Nükleer reaksiyon, herhangi bir atom çekirdeğinin alfa parçacıkları, gamma ışınları, nötronlar, protonlar veya herhangi bir atom gibi diğer fiziksel bir varlıkla çarpışması sonucu değişmesiyle meydana gelir. Bu nükleer reaksiyonlardan ikisi olan fisyon ve füzyon, büyük miktarda enerji açığa çıkardıkları için özel ilgi çekmektedir. Günümüzde bu ikisinden sadece fisyon reaksiyonundan elektrik üretimi için yararlanılmaktadır.
Nükleer fisyon • Doğada bulunan veya yapay olarak üretilen uranyum gibi bazı ağır elementler kararsızdırlar. Böyle bir elementin çekirdeğine bir nötron çarptığında çekirdek iki parçaya bölünür . Bu esnada iki veya üç nötron ve bir miktar enerji açığa çıkar . Fisyon sonucu ortaya çıkan ve birçok kombinasyonu mümkün olan bu parçalar fisyon ürünleri diye isimlendirilirler. Reaksiyon ürünlerinin (fisyon ürünleri ve nötronlar) toplam kütlesi atomun ve çarpan nötronun orijinal kütlesinden biraz daha azdır. Enerjiye dönüşen bu fark Einstein’nın meşhur E=mc² formülü ile izah edilir.
235U’in fisyonu ile olasılık ve radyoaktitive açısından ortaya çıkacak önemli fisyon ürünleri, Brom (Br), Sezyum (Cs), İyot (I), Kripton (Kr), Stronsiyum (Sr) ve Ksenon (Xe)’dir. Herhangi bir radyoaktif element gibi bu izotoplar da her biri değişik periyotlarla ölçülen ve yarı ömür diye isimlendirilen sürelerle bozunuma uğrarlar. Miktarları ve radyoaktiviteleri sebebiyle bu izotoplar ve bozunma ürünleri nükleer atıkların önemli bir parçasını oluştururlar. İlk çarpışmadan sonra dışarı atılan fisyon ürünleri yakınında bulunan diğer atomlarla çarpışmaya başlarlar ve hareket enerjilerinin büyük bir kısmı ısı enerjisine dönüşür. Bu ısı daha sonra soğutucunun ısıtılmasında (dolayısıyla elektrik üretiminde) kullanılır.
1-Reaktör:Yakıt (yeşil) basınçlı suyu ısıtır, kontrol çubukları (gri) fisyon reaksiyonunu kontrol etmek veya sona erdirmek için nötronları yutar. • 2-Sogutucu ve yavaslatici: Soğutucu ve yavaşlatıcı olarak hizmet etmek için yakıt ve kontrol çubukları su ile çevrelenmiştir. • 3-Buhar uretici:Reaktörde oluşan sıcak su yüksek basınçlı buhar üretmek için ısı değiştiricisine (buhar üretecine) pompalanır. • 4- türbin jenarötörü:Buhar elektrik üretmek üzere elektrik jeneratörüne yönlendirilir. • 5-kondansatör:Yoğunlaştırıcı, Buharı suya dönüştürmek için ısıyı soğurur. • 6-sogutma kulesi:Dönen soğutma suyundaki ısıyı yakın çevre ısısına dönüştürür.
yakıt Doğal uranyum, büyük oranda 238U izotopunu ve az miktarda 235U izotopunu içermektedir. Tabiatta doğal olarak bulunan tek bölünebilen madde ise 235U’tir. 235U termal veya hızlı nötronların çarpması ile kolayca fisyon yapabilir. Yaygın ticari reaktörler için üretilen Uranyum yakıtlarında, tabiatta bulunan orandan daha yüksek konsantrasyonlarda 235U kullanılmaktadır. Bu yüksek konsantrasyon zenginleştirme ile elde edilir. Uranyum yakıtının 235U dışındaki kısmı (238U) ancak belirli enerji seviyelerindeki nötronların çarpmasıyla fisyona uğrayabilir. Ancak bu çarpışmalar genellikle nötronun yutulması sonucunda 238U’in Plütonyum–239’a (239Pu) dönüşmesi ile sonuçlanır. Plütonyumun bu izotopu termal veya hızlı nötronların çarpmasıyla fisyona uğrayabilir; ve hafif sulu reaktörler için enerji üretimine katkısı, üretilen gücün %30’u oluncaya kadar yavaş yavaş artar. Bazı reaktörler başlangıçta plütonyumla karıştırılmış yakıt kullanırlar, buna karışık oksit yakıt denir. Bu tip yakıt kullanmak, kullanılmış yakıtın yeniden işlenmesiyle elde edilen plütonyum stoklarının tüketilme yollarından biridir. Kullanılmış yakıt yeniden işlenmediği taktirde plütonyum atık olarak muamele görür.
Yavaşlatıcı- soğutucu • Fisyon sonucu ortaya çıkan hızlı nötronların ileri evredeki fisyon oluşumunda verimliliğini attırmak için bu nötronları termal enerji düzeyine kadar yavaşlatacak bir yavaşlatıcı gereklidir. Yavaşlatıcı, nötronların yutulmadan/tutulmadan yavaşlatılmasını sağlayacak hafif bir malzeme olmalıdır. Genel olarak bu yavaşlatma işlemi için normal su kullanılır, alternatifleri ise bir karbon formu olan grafit ve ağır sudur. • Nükleer fisyon sonucu oluşan ısıyı yakıttan çekmek ve yakıtın sıcaklığını kabul edilebilir sınırlar içinde tutmak için bir soğutucu gereklidir. Daha sonra bu soğutucu elektrik üreten türbinleri çalıştırmak için ısısını iletebilir. Eğer soğutucu olarak su kullanıldıysa elektrik üretimi için, elde edilen buhar doğrudan türbinleri beslemek üzere gönderilebilir veya alternatif olarak soğutucu, gerekli buharı üreten ısı değiştiricisinden geçer.
Kontrol çubukları • Bor, gümüş, indiyum, kadmiyum ve hafniyum gibi nötron yutucu malzemelerden yapılan kontrol çubukları gerektiğinde nötron sayısını azaltarak fisyonun durdurulması veya çalışma esnasında güç seviyesinin ve reaktördeki lokal güç dağılımının kontrol ve düzenlenmesi için kullanılır.
Nükleer santral çeşitleri • Dünyada kullanılmakta olan reaktörlerin %81,9’unu soğutucu ve yavaşlatıcı olarak normal su kullanan reaktörler teşkil etmektedir. Bunlara hafif sulu reaktörler (lightwaterreactor, LWR) denir ve Rusların VVER modelini de içeren basınçlı su reaktörleri (pressurizedwaterreactor, PWR) ile kaynar sulu reaktörler (boilingwaterreactor, BWR) olmak üzere iki tip şeklinde sınıflandırılmışlardır. Geriye kalan 18% oranındaki reaktörlerin çoğu ağır su ve gaz soğutmalı reaktörlerdir
Basınçlı su reaktörleri(pvr) • Çoğunluğu Fransa, Japonya ve ABD’de olmak üzere Dünya'da en yaygın olarak çalışan reaktör tipi basınçlı su reaktörüdür. • Rus tasarımı olan basınçlı su reaktörleri VVER adını alır.
Kaynar sulu reaktörler(bwr) • Japonya ve ABD gibi ülkelerde kullanılmaktadır. Bir kaynar sulu reaktörde normal su hem soğutucu hem de yavaşlatıcı olarak kullanılır. Soğutucu, reaktörden aldığı ısı ile kaynayabilmesi için PWR’da kullanılan basınçtan daha düşük basınçta tutulur.
Gaz soğutmali reaktörler(gcr) • Gaz soğutmalı reaktör yalnız İngiltere tarafından ticari olarak kullanılmaktadır. Soğutucu olarak karbondioksit ve yavaşlatıcı olarak grafit kullanılmıştır. Yakıt olarak doğal uranyum zenginleştirilmiş uranyum kullanır. Bunlar CANDU reaktöründe olduğu gibi, yakıt değişimi reaktör çalışırken yapılacak şekilde tasarlanmışlardır.
Reaktörlerin ömrü • Bugünkü reaktörlerin çoğu 1970 ve 1980’lerde inşa edilmişlerdir. Bu reaktörler ortalama 40 yıllık ömürlerinin sonuna 2015’ler civarında ulaşacaklardır. Bununla beraber, reaktörün çalışması ve malzemelerle ilgili deneyimler özellikle PWR ve BWR tasarımlarında uzun çalışma ömürlerini kısaltacak teknolojik sorunların olmadığını göstermiştir.
Ülkemizde nükleer • Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti arasında Türkiye Cumhuriyetinde Akkuyu sahasında 4 ünite 1200 MWe Rus tasarımı VVER reaktörü tesisine ve işletimine dair işbirliğine ilişkin anlaşma imzalanmıştır. Ancak anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte vatandaşlar ve çevreci gruplar, nükleer enerji karşıtı girişimlerde bulunuyorlar. Gerçekten bu kadar korkulması gereken bir şey midir nükleer enerji? Avantajları ve dezavantajlarını birlikte inceleyip görelim;
avantajlar • Potansiyel rezervleri yüksektir. Bugünkü rezervlerin nükleer santralleri 150 yıl besleyebileceği hesaplanmıştır. • Hammadde hacmine göre çok yüksek miktarda enerji sağlar. 1kg kömürden 3 kWh, 1 kg petrolden 4 kWh elektrik enerjisi üretilmekteyken 1 kg uranyumdan ise 50.000 kWh elektrik enerjisi üretilmektedir (TAEK, 2000: 21) • Hammadde maliyet fiyatları çok düşüktür. Çünkü enerji üretiminde çok az miktarda hammadde kullanılmaktadır. • Nükleer santraller diğer santrallere göre daha az arazi kullanır.
avantajlar • Nükleer atıkların geri dönüşümü söz konusudur. İleri teknolojilerde yeniden işleme ile yanmış yakıtın içinde kalan fosil malzeme (uranyum, plutonyum) fisyon ürünlerinden ayrılıp yakıt üretiminde kullanılabilir. • Nükleer enerjide yakıtın on yıl depolanma kolaylığı vardır. Dolayısıyla dışa bağımlılığı azaltma imkanı bulunmaktadır (TAEK, 2000: X). • Nükleer silah üretmek için bir nükleer santrale ihtiyaç yoktur. Başka bir anlatımla Nükleer santraller nükleer silah yapımı için uygun tesisler değillerdir (TAEK, 2000: XIX).
avantajlar • Nükleer santrallerde alınan önlemler nedeniyle, insan yapısı her cihazda kaza riski olmasına karşın, kaza riski çok azdır. Reaktör ve yardımcı cihazlar kalınlığı 2.5 m olan beton dış güvenlik kabuğu içinde korunmuştur. Büyük bir kaza halinde radyoaktif buhar bu duvar içinde kalacaktır. • Nükleer santraller çevreyi korur. 1000 MW gücündeki bir kömür santrali yılda yaklaşık 3 milyon ton kömür harcayarak 7 milyon ton CO2, 140 bin ton asit ihtiva eden gazlar (sülfür ve azot oksitler), 750 bin ton kül üretir. Bu değerlere bakarak 38 yıllık geçmişi olan nükleer santraller, bu 38 yılda 5500 milyon ton daha az kömür yakılmasına neden olmuşlardır. Böylece 13 000 milyon ton CO2 ve 250 milyon ton asit gazlar ve kanser yapıcı organik yanma ürünlerinin çevreye atılması önlenmiştir.
dezavantajlar • Radyoaktivite nedeniyle gerek üretimden önce, üretim aşamasında ve gerekse atıklar nedeniyle tehlike arz eder. • Uranyum madeni hacimce hafif olmasına karşılık, çıkarım esnasında çok fazla arazi işlendiği için dev miktarlarda atık madde ortaya çıkar. • Kullanılmış yakıtın reaktörlerden alınarak işleme tesislerine ve çıkan yüksek seviyeli atığın ise gömülmesi için taşınması gerekmektedir. Bu esnada da potansiyel tehlike söz konusudur. • Santralleri belirli coğrafi özellik taşıyan yerlerde kurulmak zorundadırlar. Hammaddenin yer seçiminde önemi yoktur. Bu konuda asıl önemli olan pazar ve soğutma suyuna yakınlıktır. Bu nedenle deniz ve göl kıyıları, haliçler, büyük akarsu kıyıları uygun coğrafi mekanlardır. Pazar konusunda ise sanayi bölgelerine yakınlık önemlidir.
dezavantajlar • Kaza riski doğal afetlerle biraz artar. (Japonya’da olduğu gibi)Bu nedenle deprem, heyelanlar, çığ düşmeleri gibi doğal afetler santrallerin yer seçiminde dikkate alınması gerekir. Ayrıca nükleer santraller büyük kentler ve yoğun nüfuslu bölgelerden uzak konumlara kurulmalıdırlar. • Nükleer güç insanlık için çok büyük tehlikedir. Atom, hidrojen ve nötron bombaları sırasıyla yakıcı etkileri artacak şekilde hep bu gücün eseridir. • Tesisin çok büyük olacak ağırlığını çekebilecek temellere oturtulması gerekir. Dolayısıyla zemin tabiatı yer seçimini etkileyebileceği gibi, tesisin kuruluşu esnasında getirilecek parçalar için deniz ulaşımı tercih edilir.
Çevre açısından; • Görüldüğü üzere termik santrallerin yaydığı radyasyon nükleer santrallerden çok daha fazladır. • Özellikle gaz atık miktarında ve çeşidinde nükleer santraller çok büyük avantajlara sahip olmakla beraber şimdiye kadar küresel ısınmanın artmasına yönelik hiçbir etkileri görülmemiştir.
Çevre açisindan; • Termik Santral Atıkları: • Katı Atıklar; toprağa serpiştirilir ya da deniz tabanına salınır. • Sıvı Atıklar; denize ya da çevredeki akarsuya dökülür. • Gaz Atıklar; Yaklaşık %90’ı filtrelenip katılaştırıldıktan sonra toprağa atılır. Geri kalan havaya salınır. • Nükleer Santral Atıkları: • Katı Atıklar; özel metal kaplarda depolanır ve saklanır. • Sıvı Atıklar; denize ya da çevredeki akarsuya dökülür. • Gaz Atıklar; Su buharı havaya salınır, yoğunlaştırılmışsa denize dökülür İki santral tipinde de ısıtılmış su, şebekeye sıcak su olarak verilerek verim yükseltilebilmektedir. Nükleer santralin ortaya çıkardığı uranyum atığı depolanır ve değerlidir. Çünkü bilimsel çalışmalar bunların defalarca kullanılabileceğine dair ipuçları içermektedirler. Bu nedenle de dünyada hurda ya da atığı en kıymetli metaller sıralamasında altından sonra 2. sırada yer almaktadır.
Çeveraçisindan; • Doğrudan Çevresel Etkiye Farklı Bir Açıdan BakışNükleer enerji, havayı kirletmeyen ve sera gazları salmayan çok az sayıdaki enerji kaynağından biridir. Cevher madenciliği dahil olmak üzere nükleer yakıt çevriminin tüm aşamalarında ve santral inşasında üretilen kilowatt saat başına 2.5-5 gram karbon salındığı öngörülmektedir. • Bu miktar yenilenebilir enerji kaynaklarınca(rüzgar, hidrolik ve güneş) salınan miktarlara yaklaşık olarak eşit olup mevcut fosil kaynakları arasında en temizi olarak düşünülen doğalgaz santrallerinden 25 – 75 kat daha düşüktür
Yakitmiktariaçisindan; • 1000 Mwe enerji üretimi için; termik kömür santrallerinde 2 milyon ton, termik petrol santrallerinde 1 milyon ton, nükleer santrallerde ise 25 ton yakıt gerekmektedir. • Bu yakıtların elde edilme masrafları ve madeni kazıların ne kadar yüksek sağlık tehlikesi oluşturduğunu göz önünde bulundurursak nükleer santrallerin avantajı açık ve net bir şekilde ortadadır(yaklaşık 80.000 kat daha az yakıt miktarı).
Ekonomik açidan; • Sadece OECD(Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkelerindeki nükleer santraller yılda 1200 milyon ton CO2 salımına engel olmaktadır. Mevcut nükleer santraller kapatılıp termik santrallerin açılması durumunda CO2 miktarının %8 artacağı bilinmektedir. • Görüldüğü üzere nükleer santraller diğer santrallere nazaran çok daha uygun bir maliyet tablosuna sahiptir. • Not: Nükleer ve termik santraller 8000 saat/yıl rüzgar türbinleri ise 2200 saat/yıl baz alınarak karşılaştırma yapılmıştır.
Sonuç olarak; Bireysel Olarak Yapacağımız En Güzel Şey; TASARRUFTUR. • Dünya’nın bir enerji ihtiyacı olduğu gerçeğini kabullenmeliyiz. Bu ihtiyaç bir şekilde karşılanmak zorundadır ve bunun en iyi yolu nükleer santrallerden geçmektedir. Doğanın daha fazla korunabilmesi, daha yaşanası ortamların oluşabilmesi için yapılacak en güzel şey enerji tasarrufudur. • Hem Cebinizi Hem Doğayı Tasarrufla Koruyun!
Hazırlayan; Semiha simge alas 9-b 288 KIMYA DERSI PROJE ODEVI