980 likes | 2.08k Views
GÜZEL AHLAK. GÜZEL AHLAK. İSLAMIN GÜZEL AHLAKI. 1-DOĞRULUK . 2-DOSTLUK. 3-KARDEŞLİK. 4-SEVGİ VE BARIŞ . 5-ARKADAŞLIK . 6-ŞEFKAT VE MERHAMET 7-KOMŞULUK. 8-TEMİZLİK. 9-ÇALIŞKAN OLMA. 10-SEVGİ VE SAYGI. 11-SABIRLI OLMAK 12-AFFETMEK 13-YETİM,YOKSUL HAKKI 14-İLİM ÖĞRENMEK
E N D
GÜZEL AHLAK GÜZEL AHLAK
İSLAMIN GÜZEL AHLAKI • 1-DOĞRULUK. • 2-DOSTLUK. • 3-KARDEŞLİK. • 4-SEVGİ VE BARIŞ. • 5-ARKADAŞLIK. • 6-ŞEFKAT VE MERHAMET • 7-KOMŞULUK. • 8-TEMİZLİK. • 9-ÇALIŞKAN OLMA. • 10-SEVGİ VE SAYGI
11-SABIRLI OLMAK • 12-AFFETMEK • 13-YETİM,YOKSUL HAKKI • 14-İLİM ÖĞRENMEK • 15-SÖZÜNDE DURMAK • 16-SELAMLAŞMAK • 17-CÖMERTLİK • 18-DÜRÜSTLÜK • 19-ADALET • 20-YARDIMSEVERLİK • 21-VATANSEVERLİK
22-DAYANIŞMA • 23-EMPATİ • 24-HOŞGÖRÜ • 25-DEMOKRASİ • 26-ÖZGÜVEN
DOĞRULUK Doğruluk, her şeyde ve her yerde doğru olma halidir. Doğru olana yakışır şekilde davranmaktır. Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olmasıdır. İçinde bulunulan durum için en iyi ve geçerli olabilecek kararı alabilmektir. Sağduyudan ayrılmadan bir yol izlemektir.
AYETLER Bir de; "Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennet'e girmeyecek” dediler. Bu, onların kuruntuları! De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz (iddianızı ispat edecek) delilinizi getirin.” Bakara 111. AyetAllah şöyle diyecek: "Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'dan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır. Maide Suresi 119. Ayet
DOSTLUK • Dostluk, zevklerin ve düşüncelerin uyuşmasıdır. Dostluk kişisel çıkar karşısında kurulan bir ilişki değildir. Hiç beklenmedik bir anında kalbine doğan sıcacık bir duygudur dostluk. Sevinçtir, üzüntüdür, anlamaktır, hatırlanmaktır, sonsuza dek olan arkadaşlıktır. Dostluklarda zamanın önemi olmamalı, başın ne zaman sıkışırsa sıkışsın, koşabilmeli, kapısını çaldığında gözlerindeki o bakışı anlayabilmeli.
AYETLER Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki: "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur." Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı. (Bakara Suresi, 120) İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer mü'minlerseniz, Benden korkun. (Ali İmran Suresi, 175)
KARDEŞLİK • Her toplumda insan tipi tanımlamaları vardır. Bazı İnsanlar; kendi kimliklerinin ne olduklarını bilirler ama kendilerini asla o tanımla ifade etmezler.Bazıları dini, bazıları ırki, bazıları etnik, bazıları mezhep, bazıları cinsiyet, bazıları renk, bazıları statü, bazıları unvan tanımlaması yapar. Bunu yaparken de kendine tanım getirir.
AYETLER • Onlar, kendileri oturup kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse." (AL-İ İMRAN SURESİ / 168) (Musa:) "Rabbim, gerçekten kendimden ve kardeşimden başkasına malik olamıyorum. Öyleyse bizimle fasıklar topluluğunun arasını Sen ayır." dedi. (MAİDE SURESİ / 25) Sonunda nefsi ona kardeşini öldürmeyi (tahrik edip zevkli göstererek) kolaylaştırdı; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu. (MAİDE SURESİ / 30)
SEVGİ VE BARIŞ • İslam kelimesi, Arapça'da "barış" kelimesiyle aynı anlama gelir.(1)İslam, Allah'ın sonsuz merhamet ve şefkatinin yeryüzünde tecelli ettiği huzur ve barış dolu bir hayatı insanlara sunmak için indirilmiş bir dindir. Allah tüm insanları, yeryüzünde merhametin, şefkatin, hoşgörünün ve barışın yaşanabileceği model olarak İslam ahlakına çağırmaktadır.
AYETLER Onlar için Rableri katında selâmet yurdu vardır. Yaptıkları iyi amellerden dolayı, Allah onların dostudur.
ARKADAŞLIK • Arkadaşlığın tarihsel köküne baktığımızda şöyle bir yaklaşım sergilenir. Savaşlarda insanlar arkadan gelebilecek herhangi bir tehdit ve tehlikeye karşı arkalarını sağlam bir kayaya veya dağa dayarlarmış. İşte arkalarını dayadıkları bu taşa arka taş, diyorlarmış. Arkadaşlıkta buradan ortaya çıkmıştır. Yani güvenebileceğin, arkanı rahatlıkla dönebileceğin, gözün arkada kalmayacak sağlam bir duvardır.İnsanlar sosyal bir varlık olarak yalnız yaşayamaz. Sürekli olarak etkileşim içinde olacak birilerine ihtiyaç duyar. İşte bu noktada arkadaşlık insanlık için büyük bir sığınaktır. Arkadaşlık nedir sorusu her insanın sahip olduğu kültür, inanç ve yaşadığı duygusal atmosfere göre farklılık arz eder.
AYETLER • Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, Allah ona yardım eder. Hani o kâfirler, onu Mekke'den çıkardıkları vakit sadece iki kişiden biri iken, ikisi de mağarada bulundukları sırada arkadaşına "Üzülme, çünkü Allah bizimledir." diyordu. Allah onun kalbine sükûnet ve kuvvet indirmişti ve onu görmediğiniz bir orduyla desteklemişti. Kâfirlerin sözünü alçaltmıştı. Yüce olan Allah'ın kelimesidir. Ve Allah güçlüdür, hikmet sahibidir
ŞEVKAT VE MERHAMET • Şefkat ve merhamet, insanlara karşı sevgi beslemekten geçer, sevgi ise Mevlana düşüncesinin merkezidir.Mevlana’ nın sevgisi evrenseldir, ırk, din, dil ayrımı yapmadan tüm insanları kapsar. Mevlana’nın sevgisi, O’ndan yüzyıllar sonra Dr. Masumi Toyotome’de ifadesini bulan “Her Şeye Rağmen” rağmen sevgisidir.Allah yeryüzünü zayıf, güçlü bir yığın canlı ile donatmıştır. Ve onların başlarına taç olarak da insanı yaratmış. İnsana ise kaynağı kendinde sonsuz olan şefkat ve merhamet vermiştir ki Allah'ın yarattıklarına karşı sevgi, diğer insanlara saygı duysun. Güneş gibi ol şefkatinle ısıt ve ısıt yeryüzünü.
AYETLER • • Allah mahlûkâtı yarattığı vakit, kendi nezdinde arşın üstünde bulunan kitabına "Rahmetim gazabıma üstün geldi." diye yazdı. (Buhârî, Tevhid 15, 22, 28 55; Müslim, Tevbe, 14-16) • • Rabbiniz gerçekten çok merhametlidir. Kim içinden bir iyilik yapmayı geçirir de onu yapmazsa, ona bir iyilik sevabı yazılır. Eğer onu yaparsa, on katından yedi yüz katına hatta kat kat fazlasına kadar iyilik sevabı yazılır. Kim de içinden bir kötülük yapmayı geçirir de onu yapmazsa, ona bir iyilik sevabı yazılır. Eğer onu yaparsa, bir kötülük günahı yazılır veya Allah onu siler. (Dârîmî, Rikâk, 70)• Bu, Allah’ın kullarının kalplerine yerleştirdiği merhamettir ve Allah, ancak merhametli kullarına rahmet eder. (Müslim, Cenâiz, 11; Buhârî, Merdâ, 9)
KOMŞULUK • Komşu tabiri, birbirine bitişik veya yakın yerlerde yaşayanlar için kullanılır. Komşu olmanın doğurduğu birtakım hak ve görevlerin yanı sıra bunların sağlandığı bir ilişkiler düzeni bulunmaktadır. Bunlara genel olarak komşuluk veya komşuluk ilişkileri denilir.Komşuluk ilişkileri özellikle köy ve kasaba gibi küçük yerleşim bölgelerinde sosyal dayanışma açısından önemli olduğu gibi, ailelerin huzur ve güven içinde yaşamaları açısından da önemlidir. İyi komşuluk ilişkileri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahip olduğundan fert ve ailelere toplum içinde destek olur. Dolayısıyla sosyal bünyeyi güçlendirir. Kötü komşuluk ilişkileri de sürekli rahatsızlık, güvensizlik ve yalnızlık hissi uyandırır.
AYETLER • Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır. Ama biz ürünleri konusunda bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lanete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler. Ramazanda Komşuluk İlişkilerimizi Yeniden Gözden Geçirelim
TEMİZLİK Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan temizlik önlemlerinin tümü hijyen olarak tanımlanır. Her insan kendi temizliğinden sorumludur. Çocuk yaşlarda anne, baba veya öğretmenler tarafından çoğu zaman bizzat yapılarak öğretilen temizlik uygulamalarının, çocukluktan sonra bireyin kendisi tarafından yapılması gerekmektedir. Örneğin; tuvaletten sonra ve yiyeceklere dokunmadan önce ellerin yıkanması bir alışkanlık olmalıdır. Her gün yapılan işler arasında banyo yapma bir başkatemizlik uygulamasıdır.
AYETLER Dinimiz İslâmiyet, temizliğe büyük önem vermiş, onu bir kısım ibadetlerin vazgeçilmez şartı, mukaddimesi ve anahtarı yapmıştır.Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz şöyle buyurur: "Namazın anahtarı taharet, yani temizlik, başlangıcı tekbir, tamamlayıcısı da selâm'dır." Temizlik bâzı ibâdetlerin ön şartı olduğu gibi, sıhhat ve âfiyetin vazgeçilmez unsurudur. Ayrıca rızkın artmasına da sebebidir.
ÇALIŞKAN OLMAK Çalışkan olmak, başarıya ulaşmadaki en büyük anahtardır Her insan hayatta başarılar elde etmek ister Bunun için de çalışıp, çabalaması gerektiğini bilir Çünkü emek olmadan yemek de olmaz İçinde emek olan her şey ise çok değerlidirÇalışkan olmak sürekli kitap okumak demek değildir Kendimizi geliştirmek için elbette kitap okumalıyız tabi ama çalışkanlık sadece kitap tozu yutmak değildir Çalışmak aynı zamanda bir şeyler üretebilmektir
ÇALIŞKAN OLMA Hz. Peygamber'in hayatı diğer alanlarda olduğu gibi çalışma konusunda da insanlar için örnektir. Her şeyden önce o, Kur'an-ı Kerim'in çalışma hayatı ve prensipleri ile ilgili ayetlerini kendi hayatında uygulamıştır. Bu alanda doğruluk, güvenilir olma, adaleti uygulama ve sözleriyle davranışları arasında çelişki bulunmama gibi temel ilkelere uymuştur. Kişinin çalışmasını, üretimde bulunmasını ve ailesini geçindirmesini, fakire, yoksula yardım için çalışmayı, Allah yolunda cihad ve gündüzleri oruç ve geceleri namazla geçirme ile bir tutmuştur.
SEVGİ VE SAYGI Sevgi, sözlüklerde "İnsanı bir şeye ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu" olarak tanımlanırsa da, bu tanımın yetersiz ve yüzeysel olduğunu söyleyen birçok yazar, sevginin tam anlamıyla tanımlanamayacağını düşünmektedir. Saygı, herhangi bir ilişki türü içinde olunan bir kurum, birey ve benzerine, söz konusu varlık veya oluşumun ilgi ve duygularının farkında tutum sergilemek, buna göre uygun bir davranış tarzını, tutumu benimsemektir. Saygı, genellikle, ilişkide olunan, iletişim kurulan varlık veya oluşumun hak, değer, inanç ve her türlü özelliğini göz önünde tutmak bunlara önyargısız yaklaşmayı içerir. Her ne kadar tersi gibi gözükse de saygı kavramı haklar kavramının varlığından önce gelir ve haklar kavramına dayanmaz.Her ne kadar terim genellikle kişiler arası ilişkilerde kullanılır.
AYETLER • Yüzlerinizi bazan doğu, bazan batı tarafına çevirmeniz erginlik değildir. Fakat eren o kimselerdir ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitabave bütün peygamberlere iman edip, yakınlığı olanlara, öksüzlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirleri kurtarmaya seve seve mal verirler. Namazı kılarlar, zekatı verirler. Bir de andlaştıkları zaman sözlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık gösterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da bunlardır. İman edenlere karşı düşmanlık yönünden insanların en şiddetlisi olarak yahudileri ve Allah'a ortak koşanları bulursun. Ve yine iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "Biz hıristiyanlarız" diyenleri bulursun. Çünkü onların içlerinde keşişler ve rahipler vardır. Ve onlar büyüklük taslamazlar.
SABIRLI OLMAK • Acıya katlanma, sıkıntı ve meşakkatlere karşı soğukkanlılıkla mukavemet etme, aklın ve dinin gösterdiği yolda sebat etme. Sabır ruhun bir melekesidir, güzel bir huydur. Tahammülü zor ve nefse ağır gelen şeylere katlanmak ancak sabır ile olur. Bir hakkı müdafaa ve muhafaza etmek için gösterilen sebat, sabretmekle mümkündür. Allah'ın emirlerini yerine getirmek, aklın ve dinin hoş görmediği ve nefsin meşrû olmayan istek ve arzularına mukavemet edebilmek, hayatta elde olmadan başa gelen ve insana büyük elem ve keder veren bela ve musîbetlere karşı koyabilmek ve bunların üstesinden gelebilmek için sabırlı olmak ve sabretmeye alışmak lazımdır. Bütün faziletlerin anası, hayatta muvaffak olmanın ve kemale ermenin sırrı bu güzel özelliktir. Her türlü rezaletin sebebi sabırsızlık veya gerektiği kadar sabır gösterememektir. Sabır her faziletin üstünde bir değer taşır.
AYETLER • Şüphesiz Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir" (el-Bakara, 2/ 153, 155) Sabrın sonu selamettir, başarıdır. Sabır acıdır. Fakat sonucu tatlıdır. Hz. Peygamber (s.a.s); "Sabreden başarıya ulaşır' ; "Sabır başarının anahtarıdır"; "Sabır bir ışıktır"; "Sabır cennet hazinelerinden bir hazinedir"; "Sana sıkıntı veren şeylere karşı sabretmende bir çok hayır vardır. Hz. Peygamber (s.a.s); "Sabır, acı bir olayın yaptığı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammüldür" (Buhârî, Cenâiz, 32)
AFFETMEK • Yaratılan ortamlardan koşullarda dolayı kişinin kendine verdiği acılara son vermesidir. Affediş, bir seçimdir kaliteli bir farkındalıktır, kurban rolünden çıkarak özgürlüğüne kavuşmaktır. • Öfke, kin kişinin içinde barındırdığı büyüttüğü biriktirdiği travma oluşturacak duyguları düşünceleri eliyle itmek, arkasını dönmektir. Zira bağışlayan kişi kendisi yararına adâletin yerine getirilmesinden gönüllü olarak vazgeçmiş ve affetmekle suçlu kimseye bir ‘ihsan’da bulunmuştur. Affetmek, İslâm’da bütün faziletlerin temelini teşkil eden ve takvaya en yakın olan bir meziyettir.
AYETLER • “Sen Allah’ın rahmeti sayesinde onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın, şüphesiz çevrenden dağılıp giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmalarını dile, iş hakkında onlara danış, fakat karar verdikten sonra Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever.”Âl-i İmrân sûresi, 3/159 Yine Kur’an’a göre, bir kötülüğün karşılığı ona uygun bir cezadır ve bu adâletin gereğidir. Hiçbir suçlu suçunun karşılığı olan cezadan daha fazlasıyla cezalandırılamaz. Çünkü bu zulüm olur. Buna karşılık haksızlığa uğrayan taraf suçluyu bağışladığı taktirde, “onu mükâfatlandırmak Allah’a düşer” Şurâ sûresi, 42/40
YETİM,YOKSUL HAKKI • Müslümanlık, fakirlere ve yetimlere iyi davranmamızı, onlara özenle yardımda bulunmamızı emrediyor. Allah ’ın bize yardım ve merhameti, bizim insanlara özellikle yoksullara karşı davranışımıza bağlıdır Gözümüze kaçmakta olan bir küçük sinekten gözü korumak için nasıl hem elimizle, hem de göz kapaklarımız ile gözümüze yardım ediyorsak; insanlar da birbirlerini korumalı ve birbirlerine böyle yardım etmelidirler. Yetimler, bu koruma ve yardıma en muhtaç olan kimselerdir. Bu yardımlaşma ile toplumda sıkıntılar azalır, mutluluklar çoğalır. Dinimiz, yetim ve yoksulların haklarını korumaya özel bir önem vermiştir.
AYETLER • “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir organı rahatsız olursa diğer organları da bu yüzden acı duyarlar.” “Öyleyse yetimi sakın ezme. El açıp isteyen yoksulu da sakın azarlama.” ; “Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyen şüpesiz karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar; zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.” İnsanlara yardım etmeyene Allah yardım etmez.”
İLİM ÖĞRENMEK • Nefsine uyan haram işler, haram işleyen alışır, alışınca zevk alır, ehemmiyet vermez olur. Harama ehemmiyet vermeyince kâfir olur. Ehemmiyet vermemek, zerre kadar da olsa üzülmemek demektir. Küçük günahlara dalan büyük günah dalar. Büyük günaha dalan küfre dalar. İman nimetine şükretmemiz lazım. Onun için abdest almaya başlarken “elhamdülillahi alâ dinil islâm ve alâ tevfikil iman ve alâ hidâyetirrahman” okumamız lazım. İmanının sağlamlaşmasını isteyen bu iman duasını okusun. Çünkü Allah(c.c.)ü teâlâ; şükrederseniz arttırırım buyuruyor. İman artmaz, kuvvetlenir. Diğer nimetlerine şükredersek artar, imana şükredersek sağlamlaşır, kuvvetlenir. Dinimizin her meselesi nimettir. Emirleri yapmakla şükredeceğiz, yasakları da terk etmekle şükredeceğiz. ,
AYETLER • Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne yahudiler, ne de hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı. Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir.
SÖZÜNDE DURMAK • “Sözünde durmak”, birine söz verildiğinde, söz verildiği gibi yerine getirmek demektir. Örneğin arkadaşına “Perşembe günü saat dokuzda sizin evde olurum” diye söz vermişseniz; söz verdiğiniz gün ve saatte orada olmanız gerekir.Dinimiz verilen sözlerin mutlaka yerine getirilmesini emreder:“Verdiğiniz sözü yerine getirin; çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.” ( İsra 34)Sözle birlikte yemin edilmişse, durum daha da ciddidir. Çünkü Allah adına yemin etmek, verilen sözde Allah’ı şahit göstermek demektir. Yeminine aykırı davranmak büyük günahlardandır. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurur:“Allah’ı şahit tutarak yemin ettikten sonra yeminlerinizi bozmayın; Allah’ı kendinize şahit gösterdiğiniz halde yemininizi nasıl bozarsınız!” (Nahl 91-92)
AYETLER " . Verilen sözü de yerine getirin! Çünki verilen sözde bir mes’ûliyet vardır." İsra Suresi 34. AyetAyrıca Allah'ı şahit tutarak, Allah'ın adını anarak verdiğiniz yemin ve sözleri de bozmak uygun değildir " Sözleştiğiniz zaman da Allah’ın ahdini (verdiğiniz sözü) yerine getirin; hem Allah’ı üzerinize gerçekten kefil tutarak sağlamlaştırdıktan sonra, yeminleri(nizi) bozmayın! Muhakkak ki Allah, ne yaparsanız bilir.Hem ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan (kadın) gibi olmayın! Bir ümmetin, diğer bir ümmetten daha fazla olması sebebiyle, yeminlerinizi aranızda (bozarak) bir hîle ediniyorsunuz! Allah, sizi bununla ancak imtihân eder. Hakkında ihtilâfa düşmekte olduğunuz şeyleri ise kıyâmet günü size mutlaka açıklayacaktır." Neml Suresi 91 ve 92. ayetler
SELAMLAŞMAK • Selam, emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, iyi netice, kurtuluş gibi manalara gelir. Selam vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duadır. gelir. Gayrı müslimlerin hidayete kavuşmaları niyetiyle, ihtiyaç olduğu zaman onlara selam vermek, hidayete kavuşmaları için dua etmek caizdir. (R.Nasıhin, Redd-ül Muhtar)Selamlaşırken Selam, (Ben müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamettesin) manasına, selamet üzere ol, müslüman olarak öl manalarına da eğilmek günahtır. Hadis-i şerifte, (Karşılaştığınız zaman birbirinize eğilmeyin, kucaklaşmayın) buyuruldu. (Berika)