1 / 40

Özel Çevre Koruma Kurumu Görevleri – İşlerliği - Kapatılması

Özel Çevre Koruma Kurumu Görevleri – İşlerliği - Kapatılması. Sunum: Büşra Delin. PLN 4 4 4 4 Mesleki Uygulama Esasları - 2011. Bu çalışmada yararlanılan kaynaklar: http://www.ozelcevre.gov.tr http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı İl Durum Raporu. 1.

tameron
Download Presentation

Özel Çevre Koruma Kurumu Görevleri – İşlerliği - Kapatılması

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Özel Çevre Koruma Kurumu Görevleri – İşlerliği - Kapatılması Sunum: Büşra Delin PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  2. Bu çalışmada yararlanılan kaynaklar: • http://www.ozelcevre.gov.tr • http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr • Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı • İl Durum Raporu 1 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  3. ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMUNUN TARİHÇESİ   1976 tarihinde Barcelona’da imzalanan “Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi” ne dayalı olarak, 12.06.1988 tarih ve 88–13019 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince Başbakanlığa bağlı Özel Çevre Koruma Bölgesi Başkanlığı geçici olarak ihdas edilmiştir. Söz konusu protokole ve 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 9. maddesinde yer alan “Bakanlar Kurulu, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik öneme haiz olan, çevre kirlenme ve bozulmalarına duyarlı alanların, doğal güzelliklerinin gelecek nesillere ulaşmasını emniyet altına almak üzere, gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin hangi Bakanlıkça yürütüleceğini belirlemeye haizdir” hükmü gereğince; 13.11.1989 tarih 20341 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı kurulmuştur. GİRİŞ 2 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  4. Bu kararnamede Özel Çevre Koruma Bölgesi tespit ve ilan edilecek alanlarda “Bölgelerin sahip olduğu çevre değerlerinin korunması, mevcut çevre sorunlarının giderilmesi için tüm tedbirleri almak, bu alanların koruma kullanma esaslarını belirlemek, her ölçekteki imar planlarını yapmak ve re’sen onaylamak yetki ve görevi” Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığına verilmiştir.    383 sayılı KHK ile kurulan Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, 444 sayılı KHK ile 21.08.1991 tarihinde kurulan Çevre Bakanlığına bağlanmıştır. Kurum, 1.5.2003 tarih ve 4856 sayılı Kanun ile Çevre ve Orman Bakanlıkları'nın birleşmesi üzerine Çevre ve Orman Bakanlığına bağlanmıştır. 08.07.2011 tarih ve 27968 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Kanun değişikliği (07.07.2011 tarih, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı Onay) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlanmıştır.   17.08.2011 tarih ve 28028 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 648 sayılı “Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” ile Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü kurulmuştur. GİRİŞ 3 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  5. Bu değişiklikle; Milli Parklar, Tabiat Koruma Alanları, Tabiat Anıtları, Tabiat Varlıkları, Doğal Sitler, Sulak Alanlar ve Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nin tespit, tescil ve ilanının tek elden yürütülmesinin sağlanması amaçlanmıştır. Buna göre bir alanda mevcut birden çok statü olsa da tek idareye yetki verilecek, planları tek elden yapılacak ve onaylanacaktır. Ayrıca Doğal Sitler, Tabiat Varlıkları ve Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nin tek elden etkin yönetilmesi sağlanacaktır. Daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan Tabiat Varlıkları ve Doğal Sitler de 6 ay içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilecektir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Kültür ve Tabiat varlıkları Yüksek Kurulu’na karşılık Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu, Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulları’na karşılık da Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları görev yapacaktır. Doğal Sitlerin Korunması ile ilgili olarak 2863 sayılı yasa geçerli olacaktır. Bakanlıkça ilk olarak doğal sitlerin biyolojik çeşitlilik ve peyzaj değerleri açısından envanteri oluşturulacaktır. Bu amaçla ülke genelindeki doğal sitlere yönelik temel araştırmalar yapılacaktır. Bunun için, kapatılan Özel Çevre Koruma Kurumu’nun alt yapısı ve koruma metodolojisi esas alınacaktır. GİRİŞ 4 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  6. AMAÇ İlan edilmiş bulunan Özel Çevre Koruma Bölgeleri'nde doğal güzelliklerin, tarihi ve kültürel kaynakların, biyolojik çeşitliliğin, sualtı, su üstü canlı ve cansız varlıkların korunmasını ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını, sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde bölgelerin ekonomik kalkınmalarını sağlamak ve çevre bilincini arttırmaktır.  HEDEFLER• Koruma kullanma dengesini kurmak, • Sınırlı ve verimli tarım alanlarını ve nitelikli orman alanlarını korumak, • Yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının kirlenmesini önlemek, sulak alanların kaybını engellemek, • Bölgeleri planlı bir biçimde, dengeli kullanıma açmak, • Bölgelerdeki yerleşmelerin çevre altyapılarını iyileştirerek geliştirmek, • Bölgelerde tarım, turizm, balıkçılık gibi ekonomik sektörlerin doğal yapıyı bozmayacak bir biçimde geliştirilmesini sağlamaktır.  AMAÇ VE HEDEFLERİ 5 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  7. İLKELER• Kurum, Özel Çevre Koruma Bölgelerindeki doğal, tarihi ve kültür değerlerinin bozulmadan kalmasını, devamlılıklarının sağlanmasını, iyileştirilmesini ve "Bozulmadan koruma, koruyarak kullanma ve geliştirerek koruma" ilkesini prensip olarak kabul etmiştir. • Özel Çevre Koruma Bölgeleri içinde yer alan yerleşimlerde çevre duyarlılığını artırmak esastır. • Özel Çevre Koruma Bölgelerindeki çalışmalarda yöre halkı, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve ilgili diğer kurumlar ile işbirliği yapmak esastır. • Özel Çevre Koruma Bölgeleri ile ilgili alınacak kararlarda veri çeşitliliğini sağlamak, detaylı ve geniş bilgi ağını kullanmak esastır. • Bölgelerde geliştirilen tüm projelerde ve yapılan çalışmalarda uluslararası standartları uygulamak esastır. • Entegre planlama anlayışı ile bölgelerin planlama çalışmalarını yürütmek esastır. İLKELERİ 6 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  8. Milletlerarası koruma sözleşmeleri ve çevre mevzuatı dikkate alınarak, koruma ve kullanma esaslarını belirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekteki plan ve plan kararlarını revize etmek ve re'sen onaylamak, • Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan veya yaptırılacak, enerji, sulama, ulaştırma, orman yolu ve benzeri tesisler ile tabi kaynak kullanım tesisleri ve bunların müştemilatının koruma ve kullanma esaslarına uygunluğunu incelemek, • Haritası olmayan alanlar için harita yapmak veya yaptırılmasını sağlamak, • Özel çevre koruma bölgelerinde alt yapıyı planlamak, alt yapı proje tesislerini yapmak ve yaptırılmasını temin etmek, • İmar planları ve revizyonlarıyla ilgili uygulamaların kontrolü esaslarını tespit etmek ve uygulanmasının koordinasyonunu ve takibini sağlamak, • Özel çevre koruma bölgelerinin sahip olduğu çevre değerlerini korumak ve mevcut sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak, GÖREVLERİ 7 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  9. Özel çevre koruma bölgelerinin kara, kıyı, akarsu, göl ve deniz kaynaklarının verimliliklerinin korunması, geliştirilmesi ve tüketilmiş stoklarının yeniden kurulması için gerekli araştırma ve incelemeleri yapmak veya yaptırmak, • Bu alanların korunması için her türlü icraatta bulunmak, araştırma incelemeler yapmak ve yaptırmak, gerektiğinde tüm kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili dernekler ve milletlerarası kuruluşlarla işbirliğini sağlamak, • Toplumda çevre koruma anlayışının gelişmesine katkıda bulunmak ve kalıcı davranış değişiklikleri sağlamak amacı ile toplumun her seviyesinde çevre koruma eğitimi yapmak, diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde bu faaliyetleri yürütmektir. GÖREVLERİ 8 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  10. TEŞKİLAT ŞEMASI 9 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  11. TEŞKİLAT ŞEMASI 10 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  12. 383 SAYILI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI KURULMASINA DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Madde 1 – Amaç Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı 2872 sayılı Çevre Kanununun 9.maddesine göre "Özel Çevre Koruma Bölgesi" olarak ilan edilen ve edilecek alanların sahip olduğu çevre değerlerini korumak ve mevcut çevre sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak, bu alanların koruma ve kullanma esaslarını belirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekteki plan ve plan kararlarını revize etmek ve re'sen onaylamak üzere Çevre Bakanlığına bağlı ve Tüzel Kişiliğe sahip Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının kurulması ile bu Kurumun teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemektir. 383 SAYILI KHK Madde 2 –Kapsam Bakanlar Kurulunca ilan edilen ve ilan edilecek "Özel Çevre Koruma Bölgeleri“ hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamenin hükümleri uygulanır. Bölgede yapılan tahsisler, verilmiş ön izinler ile mevcut her ölçekteki plan kararları konusunda bu Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili hükümleri uygulanır. 11 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  13. Madde 10 – Başkanlığın Görev ve Yetkileri Baskanlık, Kurulun kararlarını da dikkate alarak asağıdaki görevleri yapar: a) Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen alanların doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarının ekolojik dengesinin korunması hususunda her türlü arastırma ve incelemeleri yaptırarak, gerekli tedbirleri alır veya aldırır. b) Bölge ile ilgili her ölçekteki yeni plan ve projeyi re'sen onaylar. c) Kurulca belirlenen esaslar doğrultusunda hangi çeşit tesislerin nerelerde yapılacağına, (...)(1) ilişkin kararları yürürlükteki mevzuata göre alır ve uygulanmasını sağlar. d) Kurulun kararlarına ve yürürlükteki mevzuata uygun olarak taşınmaz malların kamulaştırılması için gerekli işlemleri yapar. 383 SAYILI KHK e) Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen alanlardaki Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler, Başkanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığınca bu Kanun Hükmünde Kararname amaçlarında kullanılmak üzere Başkanlığa tahsis edilir. 12 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  14. e) Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen alanlardaki Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler, Başkanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığınca bu Kanun Hükmünde Kararname amaçlarında kullanılmak üzere Başkanlığa tahsis edilir. Bölgelerde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için gerekli görülen hallerde kullanma izni verilmesi, işletilmesi, işlettirilmesi ve diğer tasarruf hakları Başkanlığa aittir. Madde 19 –Koruma ve Yapılaşma Esasları Bölgede yapılacak her türlü yapı ve tesis kurulca belirlenecek esaslar çerçevesinde Başkanlığın iznine ve denetimine tabidir. a) Yapılan tahsisler, verilmiş ön izinler ve ruhsatlar ile her ölçekteki projeler Başkanlığın amaç ve ilkeleri doğrultusunda yeniden değerlendirilir. Bölge içerisinde uygulanmakta olan planlar için kat ve yoğunluk sınırlaması konulabilir. Kanalizasyon atık ve artıklarının çevreyi ve denizi kirletmeyecek şekilde yapılması mecburidir. Altyapı atık ve artıkların arıtılmasını veya açık denize atılmasını sağlayacak şekilde düzenlenir. 383 SAYILI KHK 13 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  15. b) Bölge sınırları dahilinde Belediye ve mücavir alanlar dışında, köy yerleşik alanları içinde ve civarında ve mezralarda yapılacak konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden inşaat ve iskan ruhsatı alınması gerekir. c) Doğayı bozmamak ve doğa ile uyum sağlamak ve kıyı mevzuatına aykırı olmamak şartıyla restoran, kafeterya, büfe,plaj, satış yeri, ofis, iskele, yat ikmal, bakım ve onarım yerleri ile bölgenin gerektirdiği diğer tesisler, günü birlik hizmet tesisleri ve müştemilatı ile yat yolcularının kısa süre içinde dinlenmesini sağlamak üzere az sayıda sınırlı yatak kapasitesine sahip yat-oteller için inşaat ve işletme izni verilebilir. 383 SAYILI KHK d) Mevcut nazım ve uygulama imar planlarına ve mevzuata aykırı her türlü yapı 3194 Sayılı İmar Kanunundaki esaslar dahilinde yıktırılır. Mevzuata aykırı yapının inşaasının durdurulması veya yıktırılması için gerekli işlemler ilgili kuruluşlarca yürütülür. Kanunda öngörülen sürelerde yıktırılmayan yapılar Bakanlıkça masrafı yapı sahibinden alınarak, Bölgedeki Kamu Kurum ve Kuruluşlarının imkanlarından yararlanmak suretiyle yıktırılır. İşlemleri geciktiren sorumlular hakkında kanuni takibat yapılır. 14 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  16. e) Bölge sınırları dahilinde madencilik faaliyetlerinde bulunulması, tas ve kum ocağı isletilmesi ile deniz doldurulmak suretiyle kıyı genişletilmesi yapılabilmesi için Başkanlıktan izin alınması gerekir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayıp, halen devam etmekte olan madencilik faaliyetleri, tas ve kum ocağı isletmeleri koruma ve kullanma esasları yönünden Başkanlıkça yeniden değerlendirilir. f) 2863 Sayılı Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde Sit kararları saklıdır. Ancak Kurumca hazırlanan plan ve projelere göre gerektiğinde Sit kararı içinde yer alabilecek yeni yapılaşmalara ilişkin bina yüksekliği, taban alanı ve kat alanı katsayısı gibi değerlerde azaltmaya gidilebilir; veya bu yapılaşma şartları tümüyle kaldırılabilir. Yapılan veya revize edilen planların hazırlanması aşamasında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulundan görüş alınır. Yüksek Kurul da Sit alanlarının iptalinden ve tescilinden önce Başkanlıktan görüş ister. 383 SAYILI KHK 15 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  17. ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER VE KORUMA ALANLARI  Türkiye, uluslararası işbirliği çerçevesinde çevre ile ilgili uluslararası çalışmaların bir kısmını sözleşmelere taraf olma, bir kısmını ise üye bulunduğu uluslar arası kuruluşların çalışmalarına katılma yolu ile izlemektedir.  T.C. Anayasası'nın antlaşmalarla ilgili 90. maddesinde "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir" denmektedir. Dolayısıyla taraf olduğumuz antlaşma ve protokollerin Türk iç hukuk düzeninde sahip oldukları hukuki güç, en az Çevre Kanunu değerinde olup, bu sözleşmeler ulusal mevzuatımızın bir parçasıdır.  Türkiye'nin de taraf olduğu Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması (Barcelona) Sözleşmesi ve eki Protokollerinin uygulanması amacıyla 1975 yılından bu yana bütün Akdeniz Ülkeleri ve Avrupa Topluluğu tarafından Akdeniz Eylem Planı (AEP) adı altında ortak bir çalışma sürdürülmektedir.    Akdeniz'in karşı karşıya bulunduğu çevresel baskı ve tehditlerin tespiti ve giderilme yollarını, disiplinler ve sektörler arası boyutta ve bütüncül bir şekilde ele almak ve bölgesel düzeyde bir işbirliğini başlatmak amacıyla kabul edilen AEP, bugüne dek en başarılı alt programlardan biri olma özelliğini korumuştur.   ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELER 16 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  18.  Akdeniz'de biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik çalışmalar, Barcelona Sözleşmesi' nin eki protokolleriden olan“Akdeniz'de Özel Koruma Alanları Ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolü” çerçevesinde sürdürülmektedir. Protokolün ilk hali“Akdeniz'de Özel Olarak Korunan Alanlara Ait Protokol” dür. 1995 yılında revize edilerek adı “Akdeniz'de Özel Koruma Alanları Ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolü” olarak değiştirilmiştir. Taraf ülkelerce 1982 yılında imzalanan protokol 26 Mart 1986 yılında yürürlüğe girmiştir. Ülkemiz Protokol'e taraf olduktan sonra konuyla ilgili ulusal uygulamalardan sorumlu bir otorite olarak Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı'nı 1989 yılında tesis etmiş ve bu güne kadar 15 adet alan Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiştir. Akdeniz'de Özel Koruma Alanları ve Biyoçeşitliliğe İlişkin Protokol kapsamında Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından Türkiye' de 12 adet alan özel koruma alanları listesine alınmıştır. Bunlardan 9 tanesi Özel Çevre Koruma Bölgesi olup, 3 tanesi Milli Parkniteliğindedir. Bunlar; Köyceğiz-Dalyan, Foça, Fethiye-Göcek, Datça, Gökova, Göksu, Patara, Kekova, Belek, Dilek Yarımadası Milli Parkı, Gelibolu Milli Parkı ve Beydağları Milli Parkı'dır. ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELER 17 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  19.  Özel Koruma Alanlarının tespit çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerde; ekolojik, sosyal, ekonomik bölgesel ve pratik kriterler dikkate alınmaktadır. Avrupa Konseyi'nin üyeleri arasında daha sıkı bir işbirliği gerçekleştirmek amacıyla, yabani flora ve faunanın korunmasının ve gelecek nesillere aktarılmasının, estetik, bilimsel, kültürel, rekreasyonel , ekonomik ve özgün değerde doğal bir miras oluşturduğunu kabul ederek, biyolojik dengelerin devamlılığında yabani flora ve faunanın oynadığı temel rolü bilerek, yabani flora ve faunanın bir çok türlerinin ciddi biçimde tükenmekte olduğu ve bazılarının yok olma tehlikesine maruz olduğunu kaydederek, yabani flora ve faunanın muhafazasının, hükümetlerin ulusal amaçları ve programlarında dikkate alınması ve özellikle göçmen kuşların korunmasında işbirliğinin gerekliliği dikkate alınarak 1972 yılındaki Birleşmiş Milletler Beşeri Çevre Konferansı ve Avrupa Konseyi Danışma Meclisince dile getirilen talepleri göz önünde bulundurarak 1979 yılında Avrupa' nın "Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesini (Bern Sözleşmesi)" imzalamışlardır. Ülkemiz 20 Şubat 1984 yılında sözleşmeye taraf olmuştur.   ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELER 15 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  20. Özel Çevre Koruma Bölgesi Kapsamına Giren Alanlar • Tarihi , arkeolojik ve kültür zenginliği bulunan ( önemli muharebeye sahne olmuş , arkeolojik değer taşıyan , kutsal yerler , tarihi mezarlıklar gibi kültür zenginliğini yansıtan alanlar ) , • Kara ve su ekosistemi bir bütünlük ve devamlılık gösteren , • Kendine has biyolojik , ekolojik ve jeomorfolojik özellikleri olan , • Bitki, hayvan , kuş , balık gibi canlılar bakımından tabii biyolojik zenginliğe sahip olan , • Yangın mekanize kaynak işletilmesi gibi değişik baskılarla ekosistemi değişikliğe uğramamış veya biyolojik zenginlikleri kaybolmamış bulunan , • Tarım , madencilik , sanayi gibi dış tesirlerin baskısından uzak kalmış ve uzun vadede bu tesirlerin etkili olamayacağı korunması kolay olan , • Gelişmiş yerleşme bölgeleri dışında kalan ve uzun vadede de yerleşime uygun olmayan , • İhtiva ettiği biyolojik ve ekolojik özelliklerin bozulmadan kalmasını ve devamlılığını sağlayacak , çevresindeki diğer tarım ve endüstriyel faaliyetlerin kirletici tesirlerinden fazla etkilenmeyecek şekilde ve büyüklükte ( ideal saha büyüklüğü en az 30.000 hektardır. Fakat yörenin özelliklerine göre 1.000 hektar ve hatta ada gibi çok özel durumlarda daha küçük büyüklükler düşünülebilir. ) , • Nesli tehlikedeki bitki ve hayvanların korunmasında önem taşıyan • Turizm , rekreasyon , avcılık bakımından korunması ve geliştirilmesi uygun olan alanlar , “ Özel Çevre Koruma Bölgesi ” kapsamına girer. ÖÇKB İÇİN ARANILAN ŞARTLAR 18 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  21. ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGELERİ Özel Çevre Koruma Bölgesi, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi ve bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin tek elden hazırlanması amacıyla, Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen bölgeleri kapsamaktadır. ÖÇK BÖLGELERİ Kaynak: Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı İl Durum Raporu 19 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  22. ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGELERİ • Belek • Foça • Datça- Bozburun • Fethiye- Göcek • Gökova • Göksu Deltası • Gölbaşı • Ihlara • Kaş – Kekova • Köyceğiz - Dalyan • Pamukkale • Patara • Tuzgölü • Uzungöl • Saros Körfezi ÖÇK BÖLGELERİ 20 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  23. Kaynak: Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı İl Durum Raporu ÖÇK BÖLGELERİ Kaynak: Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı İl Durum Raporu 21 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  24. GÖKOVA KÖYCEĞİZ-DALYAN BELEK ÖÇK BÖLGELERİ KAŞ-KEKOVA DATÇA-BOZBURUN GÖLBAŞI FOÇA PATARA KUMSALI FETHİYE-GÖCEK

  25. UZUNGÖL TUZGÖLÜ ÖÇK BÖLGELERİ GÖKSU DELTASI IHLARA PAMUKKALE SAROS KÖRFEZİNİN 2010 YILINDA ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ İLAN EDİLMESİ İLE BİRLİKTE TOPLAM 15 ADET ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ BULUNMAKTADIR.

  26. İli : Antalya Nüfusu : 27.235 Alanı : 111.79 km2 Bölgenin tarihi Hititlere kadar dayanmaktadır. Gündoğdu, Kısalar ve Çolaklı’da  bulunan antik döneme ait eserlerden bölgede binlerce yıllık yerleşimin olduğu anlaşılmaktadır.    Alanda Karadayı’nın güneydoğusundaki sulu çayırlık alanlar ile Boğazkent yöresi Önemli Kuş Alanı Özelliğindedir. Özellikle soğuk kış şartlarında Anadolu’daki göllerin donması ve karaların da kar ile kaplanması sonucunda, buralarda kışlayan kuş populasyonları Boğazkent gibi güney kıyılarımızda bulunan az sayıdaki sulak alanlarda barınmaktadır. 2002 yılında Boğazkent, Kocagöl ve çevresi kuş envanteri hazırlama çalışmaları kapsamında 2000-2002 yılları arasında 213 kuş türü gözlenmiş olup; alan kuşların göç yolları üzerinde ve önemli bir kışlama merkezi konumunda olduğu görülmektedir.  ÖÇK BÖLGELERİ   Yörede tarım alanları geniş yer kaplamaktadır. Seracılık da giderek yaygınlık kazanmaktadır. Bölgedeki flora ve fauna hızla yayılan tarım faaliyetlerinin tehdidi altındadır. Özellikle Kızılçam (Pinus buritia) ormanları eskiden bu bölgede geniş yer tutarken bugün çok azalmıştır. Manavgat’ın doğusu ve Acısu’nun batısında ise fıstık çamı (Pinus pinea) ormanları dikkat çekmektedir.   24 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  27. Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi  İli : İzmir Nüfusu : 14.604 Alanı : 71.38 km2 Foça’ nın belgelere dayanan 3000 yıllık bir tarihi vardır. Bölge, antik dönemde “Phokaia” ismini taşıyordu ve İyon yerleşmelerinin en önemlilerinden biriydi. Bölgenin taşıdığı önemin büyük bölümü binlerce yıldır burada yaşayan ve hatta ilçeye adını veren fok'lardan kaynaklanmaktadır. Monachus monachus (Akdeniz foku) bugün dünya üzerinde yaklaşık 400 adet kalmış olup nesli tehlike altında olan türler arasına girmektedir. Türkiye kıyılarındaki sayısının ise 100’den az olduğu tahmin edilmektedir.   Bölgedeki kıyılar zengin balık stokları ve deniz sığlıkları yönleriyle de foklar için en uygun habitatlardan birisi olarak bilinmektedir. ÖÇK BÖLGELERİ Foça İlçesinin yaklaşık %50’si Kızılçam ormanları ile kaplıdır. Florayı ağırlıklı olarak maki oluşturmaktadır. Genel olarak ormanlarında domuz, kurt, çakal, tilki, sansar, keklik, üveyik, bıldırcın gibi türler yaşamaktadır. Gediz Deltası ise göçmen kuşların uğrak yeri olup balık türleri bakımından da zengindir. Burada yaban kazı kış ve sonbahar aylarında bolca görülmektedir.   25 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  28. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi İli : Muğla Nüfusu : 25.774 Alanı : 1441.39 km2 Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi; Muğla ili, Datça ve Marmaris ilçeleri ve bunlara bağlı 2 belde 17 ilçeden oluşmaktadır.  Yarımada, tarihten günümüze kadar çeşitli medeniyetlerin ürünü, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini temsil eden arkeolojik, kentsel, doğal, tarihi, vb. açılardan korunması gerekli alanlar, sit alanı olarak tanımlanmaktadır. Bu alanlar yarımada üzerinde dağınık olarak yer almaktadır.   Datça ve Bozburun Yarımadaları doğal ve fiziki yapıları nedeniyle tarımsal potansiyeli kısıtlı yörelerdir. Bahçe ve tarla tarımı yok denecek kadar az olup, arazi bademlik ve zeytinliklerle örtülüdür. Buna bağlı olarak tarım susuz koşullarda yapılmaktadır.  ÖÇK BÖLGELERİ Gebekum alanı, kızılçam korulukları, sandal ağacı yayılış alanları, Cupressus sempervirens (servi) toplulukları, sığa ağacı alanları ve Datça hurması varlıkları bitki türleri esas alındığında hassaslık arz eden konulardır. Datça-Bozburun Yarımda karakteri nedeniyle kuzey kesimleri ile güney kesimleri arasında bariz farklılıklar vardır. Yörede 167 karasal omurgasız, 110 balık türü, 4 iki yaşamlı türü, 27 sürüngen türü, 123 kuş türü ve 45 memeli türü belirlenmiştir.    26 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  29. Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi İli : Muğla Nüfusu : 80.393 Alanı : 816.02 km2 Yörede 3. zamanın sonlarıyla 4. zamanda yoğun tektonik hareketlerle, çökme ve yükselmeler, yeni koy ve burunların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Çökmeler sonucu akarsuların açtığı vadiler deniz sularıyla dolmuş, ara ve yan vadiler, karaya iyice sokulan koylar ve körfezlere dönüşmüştür.    Bölgede kıyı boyunca küçük koylar ve körfezler bulunmaktadır bunun en özgün örneği Göcek Koyu'dur. Belceğiz Köyündeki Ölü Deniz Lagünü sakin bir görünüm arz eder. Bölgenin önemli ot türleri ise tırtıl, deve dikeni, efek, kanyaşı, ayrık, topalak, sirken, yabani yulaf, yabani çulluk, narpız, tuzluk, ada çayı, salep, bağdibi, kara diken, sakız dikeni, Çakır dikenidir.   ÖÇK BÖLGELERİ Akdeniz havzası içinde 5 türle temsil edilen deniz kaplumbağalarından 3 tür (Caretta caretta, Chelonia mydas, Dermochelys coriacea) ülkemiz sularında tespit edilmiştir. Kentin denize doğru olan kesimlerinde Helenistik ve Roma Dönemine ait kalıntılara rastlanmaktadır. Antik Telmessus Tiyatrosu' na ait antik duvar kalıntıları, Osmanlı Döneminden kalma Cezayirli Camii önemli tarihi eserler arasındadır. 27 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  30. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi  Muğla ili, Ula ve  Marmaris ilçeleri  ve bunlara bağlı 3 belde ve 4 köyden oluşmaktadır.  Akyaka, Gökova, Akçapınar, Gökçe, Çamlı, Karacaköy ve Çetibeli yerleşim alanlarını içine alır. Gökova Körfezine kadar uzanan Batı Menteşe Dağları ve Ula çöküntü alanlarını oluşturan Doğu Menteşe Dağları ile Gökova Körfezine eğemen durumda yükselen, Yaran Dağları, bölgenin önemli yükseklikleridir. Doğrudan denize açılan küçük vadiler ve iç çöküntü alanlarında alüvyonların birikmesiyle oluşan tarım alanları, Gökova ve Kızılkaya Ovaları olarak isimlendirilmektedir. İkinci derece deprem bölgesi içinde kalmaktadır. Beldenin kuzeyinde 1000 m ani yükselen ormanla kaplı bir topografya, doğusunda tatlı suların kaynadığı kadın ve Akçapınar azmakları arasında eşsiz ovası yer almaktadır. Tüm Bölge genelinde olduğu gibi, dere yatakları bir azmakla denize açılmaktadır. Azmaklarda sazlık, bataklık, çayır v.b. alanlar yan yana çoğu kez de iç içe yer almaktadır.         Bölgede önemli alanlardan birisi de Sedir Adası'dır. Ada, Gökova Körfezi’nin güney kesiminde yer almakta olup, Helenistik ve Roma devrine ait yazıtlar ihtiva etmektedir. ÖÇK BÖLGELERİ 28 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  31. Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi İli : MersinNüfusu : 39.987Alanı : 226.31 km2 . Göksu Deltası; Orta Toroslar eteğinde bulunan Mersin İli’ne bağlı Silifke İlçesi’nin güney kenarında, Göksu Irmağının oluşturduğu kıyı ovası üzerindedir.Silifke Ovası dördüncü zamanda oluşmuştur. Göksu Deltası, Göksu Nehrinin taşıyıp çökeltmiş olduğu kil, silt, kum ve çakıl boyutlu sedimanların karışımından oluşan kanal çökelleri, taşkın ovası çökelleri, plaj kumları ve kumullardan oluşmaktadır.  Silifke–Göksu Deltası sahillerindeki kum hareketi, çoğunlukla rüzgarla kıyıdan iç bölgelere doğru olmaktadır. Tür kaybının hızlı olduğu habitatların başında gelen kumullar, Göksu Deltası’nın hassas habitatlarından biridir. Türkiye kıyı kumul florasının % 22’sini barındırmaktadır. Kumsallar Deltada çok özel bir değer taşır. Çünkü Akdeniz’de yaşayan iki kaplumbağa türü olan Caretta caretta ve Chelonia mydas’ ın halen yumurtalarını bıraktığı nadir bölgelerden biridir. ÖÇK BÖLGELERİ Göksu Deltası’nda ise, doğal bitki örtüsünü Akdeniz’in maki formasyonu ile birlikte yoğun kumul bitkileri ve tuz stepleri oluşturmaktadır. 29 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  32. Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi İli : Ankara Nüfusu : 40.803 Alanı : 273.94 km2 Ankara metropolünün ortalama 20 Km. güneyinde, Gölbaşı İlçesi yakın bitişiğinde yer alan, bu nedenle yoğun bir kentsel-endüstriyel kirlilik baskısı altında bulunan Mogan-Eymir Gölleri ile yakın çevresinde bulunan sulak-bataklık alanlar, ekolojik ve rekreasyonel önemleri nedeniyle “Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak tespit ve ilan edilmiştir.  Mogan Gölünü besleyen derelerin göle ulaştığı düşük eğimli alanlar ile Mogan-Eymir bağlantısını sağlayan alanda, hidrojeolojik, hidrolojik, klimatik ve biyolojik açıdan çok büyük önem arz eden “Sulak-Bataklı Alan”lar gelişmiştir.   Ayrıca bölgedeki “Sulak-Bataklık Alanlar” sayısız bitki ve hayvan türünün  yaşayabilmesi için, bağımlı olduğu suyu ve birincil üretimi sağlayan, canlı tür ve çeşitliliğinin beşiğidir. Bu nedenle birçok canlı türünün yaşamını devam ettirebilmesi için stratejik öneme sahiptirler. Mogan- Eymir Gölleri ve sulak-bataklık alanları; 227 kuş türü  tarafından barınma, üreme,  konaklama  amaçlı kullanılan ve Ülkemizde Ramsar’a aday gösterilen önemli  kuş alanlarındandır. Bu kuş türlerinin 40’ı bölgede üremekte, 30’u bütün yıl gözlenmekte diğerleri göç zamanı veya sadece göl çevresinde görülmektedir.   ÖÇK BÖLGELERİ 30 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  33. Kaş-Kekova  Özel Çevre Koruma Bölgesi İli : Antalya Nüfusu : 1.134 Alanı : 258.30 km2  Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi; Antalya ili ne bağlı 3 köyden oluşmaktadır. Bölgeye adını veren Kekova, bölge içinde yer alan en büyük adadır. Kekova adası, Anadolu yakasına yapışık bir boğaz oluşturarak uzanır. Anadolu yakasında ise girintiler, çıkıntılar, koylar denize gömülmüş eski kent surları, kale kalıntıları bulunur. Akdeniz bitki örtüsünün hakim olduğu bölge, iklim tipine uygun makilik ve yer yer çam ağaçlarıyla kaplı olup, daima yeşildir. Bölgeye has tarımsal faaliyetler turfandacılık, zeytincilik ve hububat ekimidir. Balıkçılık ise başlıca geçim kaynağıdır.  ÖÇK BÖLGELERİ Doğal güzelliklerin yanısıra antik ve tarihi eserlerin zenginliği de bölgeyi arkeoloji turizmi yönünden çekici kılmaktadır. Uzun yıllar Likya Uygarlığı'nın daha sonra da Roma İmparatorluğu'nun etkisinde kalan yörede günümüzde de küçük yerleşmeler vardır. 31 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  34. Köyceğiz- Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi Köyceğiz Gölü ile deniz arasındaki kesim ise 4 adet küçük göl ve sayısız kanallar ile kaplanmıştır. Sahil şeridi yaklaşık 4.5 km uzunluğunda bir kıyı okundan oluşmaktadır. Akdeniz'deki deniz kaplumbağalarının (Caretta caretta) en önemli üreme alanlarından biridir.  İztuzu kumsalını üreme alanı olarak kullanan Caretta caretta' lar da nesli yok olma tehlikesi altında olduğundan koruma altına alınmışlardır. Göl çevresi, kanallar ve ormanlar çeşitli hayvanların üreme ve barınma yeri olarak zengin bir potansiyele sahiptir.  ÖÇK BÖLGELERİ   Köyceğiz Gölü'nün güneyinde kuzeybatı - güneydoğu doğrultusunda bir fay hattı yer almaktadır. Bu faya bağlı olarak Sultaniye, Çavuş (Rıza Çavuş) ve Gel Girme (Kokar Girme) olarak anılan çeşitli kaplıca kaynakları bulunmaktadır. Muğla ilinin Fethiye ve Kınık'ın dışında kalan kısımlar antik devirde Karya (Caria) ismiyle anılan bölgedir. M.Ö. 8. yüzyıldan itibaren kurulan Karya önce Helen, sonra sırasıyla Lidya, Pers, Mısır, Suriye, Bergama ve en son olarak Bizans egemenliğine girmiştir.   32 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  35. Pamukkale  Özel Çevre Koruma Bölgesi İli : Denizli Nüfusu : 10.977 Alanı : 66.56km2   Denizli İlinin 20 km kuzeybatısında, kendine has jeolojik yapısı ve tarihi değerleri ile öne çıkan bir bölge olup; Pamukkale (Ecirli), Akköy, Karahayıt, Develi ve Yeniköy yerleşim alanlarını içine alır.  Maki ve geniş orman vejetasyonu daha çok platonun kuzeydoğusundaki yüksek tepelerde yer almaktadır. Ayrıca, Çürüksu Ovası’ nın tarım bitkileri dokusu, polikültür tarıma dayalı çok geniş bir yeşil örtüyü oluşturmaktadır.                Bölgedeki önemli doğal kaynaklardan olan ve Pamukkale Travertenleri' ni oluşturan termal su kaynakları  geniş bir bölgeyi etkilemiş olup, bu kapsamda sıcaklıkları 35-100oC arasında  değişen 17 sıcak su kaynağı bulunmaktadır.  ÖÇK BÖLGELERİ  Bölgede, kahverengi orman toprağı ile koluviyal toprak olmak üzere iki ana toprak grubu yer almakta olup, doğal bitki örtüsüne daha çok; dere kenarları, tarım alanları arasında kalan sınır çizgileri ile koru, otlak ve tarıma uygun olmayan tepelerde rastlanır.  Hierapolis plato düzlüğünde, gözle görülebilir doğal kitle yeşillikleri Nerium oleander (zakkum) ile Ficus Inur ve Vitex Agnus Castus grupları vardır. Otsu bitkilerden bazı türler, mevsimlere bağlı olarak ve geçici yaprak-çiçek renk etkileriyle kendilerini belli etmektedir.    33 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  36. Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi İdari anlamda Patara Özel Çevre Bölgesi'nin büyük bir kısmı Antalya- Kaş İlçesi, diğer kısmı ise Muğla-Fethiye ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Bölge içerisinde yapılan arkeolojik araştırmalara göre, Likya Uygarlığı' nın en eski kentlerinden olan Patara İ.Ö. 9. yüzyılda dönemin ana limanı durumundadır. Bölge Eşen Çayı Havzasının güney alt kısımların da yer almaktadır. Eşen Çayının denize döküldüğü alanın, Eşen Çayı'nın taşıdığı alüvyonların denizel akıntılar ve rüzgarlarla işlenmesi sonucu, bölgenin en önemli doğal yapısını belirleyen 18 Km doğu-batı uzanımlı, 500 m. genişliğinde, muhteşem “Patara Kumsalı” oluşmuştur.  ÖÇK BÖLGELERİ Patara Kumsalı'nda, Eşen Çayı ağzından doğuya doğru 7 km. uzunluğunda ortalama 25 m. genişliğindeki ıslak şerit çok ince boyutlu temiz kumlardan oluşmaktadır. Bu alan Caretta caretta ve Chelonia mydas türü Akdeniz  kaplumbağalarının 1. derece yumurtlama alanıdır. Bu alan da Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı ve Dokuz Eylül Üniversitesi işbirliği  ile 1992 yılında yürütülen,  “Deniz Kaplumbağaları Araştırma Projesi" sonuçlarına göre,  kaplumbağa yuvalarının sıklığı 2-19 yuva/km arasında belirlenmiştir.     34 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011 .

  37. Ihlara Özel Çevre Koruma Bölgesi Doğuda Erciyes (3916m), güneyde Hasan Dağı (3253m) gibi volkanik dağlarla sınırlı Kapadokya Bölgesi' nde yer alan Ihlara Özel Çevre Koruma Bölgesi tamamen volkanik kayaçlarla örtülü bir alanda yer almaktadır.Bölgenin jeomorfolojik yapısı ilk önce volkanik faaliyetlerle oluşmuştur. Bu yapıda atmosferik olayların etkisiyle; bir birine yakın karmaşık vadi şekilleri, uçurumlar, ilginç görünümlü yarık ve mağaralar yassı ve sivri kayalı tepecikler oluşmuştur.  Vadinin eğimli yamaçlarında  hem su hem de rüzgar erozyonunun etkisi ile ilginç kaya şekilleri ve yüzeyleri ortaya çıkmıştır.    Ihlara Vadisi'nde yapılan araştırmalarda 54 familya ve 218 cinsten oluşan 364 takson tespit edilmiştir. Vadi içinin yoğun otlatma altında olmaması ve gölge alanların fazla olması, tür sayısının yüksek olmasını sağlamıştır. Bu türlerden 43 ‘nün endemik bitki türü olması, bölgenin doğal bitki örtüsünün önemini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.                Yapılan gözlem ve araştırma sonuçlarına göre, bölgede 21 familyaya dahil 35 kuş türü saptanmıştır. Bu kuşlardan 11'i bölgede kuluçkaya yatmaktadır.  ÖÇK BÖLGELERİ Bölgede Kurum tarafından Hacettepe Üniversitesi'ne yaptırılan hidrolojik ve hidrojeolojik araştırma çalışmaları sonuçlarına göre yüksek bir jeotermal potansiyel olduğu anlaşılmıştır. 35 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  38. T uz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi İli : Ankara-Konya-Aksaray Nüfusu : 146.837 Alanı : 7414.40 km2  Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi idari olarak Ankara, Konya ve Aksaray illeri sınırları içindedir. Kapalı bir havzada yer alan Tuz Gölü, jeolojik olarak tektonik kökenlidir. Büyüklüğüne karşın ülkemizin en sığ göllerindendir.  aşırı buharlaşmanın da etkisiyle Göl’ün tamamına yakını kurur. Kuruyan bölgelerde 30 cm’yi bulan tuz tabakası oluşur. Tuz Gölü; sadece ülkemizin değil dünyanın da en tuzlu göllerinden biri olup, suyun yoğunluğu 1-22.5 cm3/gr, tuz oranı  % 32.4’tür. Gölde, tuz konsantrasyonunun yüksekliği nedeniyle sucul bitkilere rastlanmamaktadır. Göl çevresinde ise geniş bir alanda çok zayıf tuzcul flora ve burada akarsu etkisinde kalan bölgelerde tuza dayanıklı, seyrek bitki örtüsü görülmektedir.    Tuz Gölü  kuş varlığı yönünden Türkiye’nin en zengin  göllerinden biridir. Kışın kapladığı çok geniş su alanı  su kuşları için önemli bir kışlama alanı oluşturmaktadır. Tuzlu ortamlara uyum sağlamış olan flamingo, kılıçgaga, angıt ve benzeri kuşların yanı sıra yağmurcunlar, turnalar, yaban kazları ve yaban ördekleri gölde büyük topluluklar halinde yaşamaktadır.Tuz Gölü havzası ülkemizde  biyolojik çeşitliliğin korunması açısından büyük önem taşıyan ve uluslararası kriterlere göre  A sınıfı bir sulak alandır.  ÖÇK BÖLGELERİ 36 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  39. İli : Trabzon Nüfusu : 4.707Alanı : 149.12 km2 Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi; Trabzon ili, Çaykara ilçesi 1 belde 3 köyden oluşmaktadır.  Haldizen Deresi vadisinde, heyelan sonucu dere yatağının tabii baraj şeklinde kapanması sonucu oluşan göl, çevresindeki ladin ormanları ile çekici bir peyzaj sergiler. Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken Uzungöl, sahip olduğu turistik potansiyeli bakımından çok zengindir. Çevrede trekking, kuş gözlem, botanik amaçlı turların yanı sıra daha yükseklerdeki dağların arasındaki göllere veya yakınlardaki Şekersu, Demirkapı, Yaylaönü gibi diğer yaylalara geziler düzenleme olanağı vardır. Yaban hayatı bakımından Uzungöl çevresindeki dağlarda ayı, kurt, yaban keçisi, tilki, kafkas dağ horozu gibi çeşitli hayvan türleri barınmaktadır.  ÖÇK BÖLGELERİ Gölün su sathı, mevsiminde gelen su miktarı ile bağımlı olarak cüzi farklılıklar gösterir ise de, genelde boyu 1000 metre, eni 500 metre, derinliği ise 15 metre civarındadır. Gölde alabalık yaşamaktadır. 38 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

  40. İli: Çanakkale – Edirne Nüfusu: 6.861 Alanı: 730.21 Km2 Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi  Ege Denizi’nin en tuzlu kesinlerinden birini oluşturan Saros Körfezi’nde karmaşık girdaplar çizen akıntılar görülür. Bu akıntılar nedeniyle de kendi kendini temizleyen bir körfez konumundadır. Dünya’da kendi kendini temizleyerek temiz kalan beş körfezden biri olduğu ileri sürülür. . Saros Körfezi, 144 çeşit balık, 78 tür deniz bitkisi ve 34 tür süngere ev sahipliği yapan, su altı zenginlikleri ile dolu ve sualtı etkinlikleri ile ilgilenenler için oldukça önemli bir bölgedir.Körfez içinde barındırdığı zengin balık çeşitleri nedeniyle deniz biyologları ve dalış meraklıları arasında büyük ve doğal bir akvaryum olarak nitelendirilir. Kaptan Cousteau 1970’li yıllarda gemisi “Calipso” ile Türkiye’yi ziyareti sırasında bu Körfezde dalış yapmış “Kızıl Denizin Kuzey versiyonu olarak” nitelendirmiştir.   Suların yüksek oksijen içeriği ve körfeze dökülen akarsuların getirdiği bol besin tuzları nedeniyle tür bakımından zengindir.       Saros Körfezi ve kıyıları jeomorfolojik, peyzaj, ekolojik, floristik, biyogenetik ve turistik özelliklerinin bozulmadan korunması amacıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiştir. ÖÇK BÖLGELERİ 39 PLN 4444Mesleki Uygulama Esasları - 2011

More Related