350 likes | 602 Views
SU HALDEN HALE GİRER. SUYUN SERÜVENİ Suyun Doğadaki Farklı Halleri
E N D
SU HALDEN HALE GİRER • SUYUN SERÜVENİ • Suyun Doğadaki Farklı Halleri • Hava her zaman güneşli değildir.Hava,bulutlu,yağmurlu,karlı ve sisli olabilir.Deniz,göl,dere ve ırmak gibi yeryüzü su kaynaklarında su,sıvı halde bulunur.Bu sular güneş enerjisinin etkisiyle su buharı haline geçer ve atmosfer(hava küre) içinde yukarı doğru yükselir.Yükselen su buharı atmosferdeki soğuk hava tabakasıyla karşılaşınca küçük su damlacıklarına dönüşür.Su damlacıkları ve su buharı gökyüzünde gördüğümüz bulutları oluşturur.Bulutların olduğu bölgedeki havanın durumu oluşacak yağışın şeklini belirler.
BİR YUDUM SUBen bir damlacıktım denizlerde dolaşan.Deryada bir damla dünyada bir zerre…Akıntılarla dünyayı dolaştım kaç sefer.Dalgalarla kıtalara gidip geldim. Hiçbir an ,bir yerde durmadım.Bir damla olarak kalmaya razı değildim.Deniz olmak da yetmezdi bana.Bütün bunların ötesinde, başka bir duam vardı benim:BİR YUDUM SU OLMAK.
Günler geceler boyu yakardım Yaratanıma. Hevesle denizden denize koştum, bir gün dualarım kabul olacak diye. Bir gün güneşin tebessümüyle dualarıma cevap geldi. Bir parça ışık, bir parça sıcaklık erişti uzayın derinliklerinden. Ve bir kuş gibi havalandım, yükseldim göklere. Benimle beraber niceleri yükseldi. Meleklerin ellerinde uçtuk, uçtuk... Sonra “Toplan” emri erişti. Bulutlarda toplandık. Dokuz gün dokuz gece göklerde uçtuk durmadan. Nice ovalar, nice dağlar, nice kıtalar aştık.Sonra “in” emri alan, yeryüzüne indi.Kimimiz toprağın altına sızdı,kimimiz göllere doluştu.Ben ise bir akarsuya karışıp, her saniye yüz milyar yeni arkadaşımla tanışarak aktım günler boyunca.Dağlardan ovalardan geçtim bir yudum su olmak için., Deniz olmak yetmezdi bana. Bulutlar, akarsular da yetmezdi. Ben bir yudum su için dua eden bir tende dolaşmak istedim. Ben onun için dua ettim, onun için bir yudum su oldum.
1.Bulutların içinde bulunduğu hava soğumaya başladığında küçük su damlacıklarının binlercesi birbiri ile çarpışarak daha büyük su damlalarını oluşturur.Bu su damlaları o kadar ağırlaşır ki artık havada asılı duramaz hale gelir.Sonuçta yağmur olarak yeryüzüne düşerler.
2.Bulutlar çok soğuk bir hava katmanıyla karşılaşırsa küçük su tanecikleri birleşerek su damlası oluşturmaya fırsat bulamadan donar ve küçük buz kristallerine dönüşür.Bu küçük buz kristalleri diğer kristaller ile birleşerek gittikçe büyür.Öyle bir büyüklüğe ulaşırlar ki artık havada asılı hale kalamaz hale gelirler ve yeryüzüne kar şeklinde düşerler.
3.Bulutlar aniden çok soğuk bir hava katmanı ile karşılaştığında ise küçük su damlacıkları donar.Bu buz tanecikleri rüzgarın etkisiyle bulut içerisinde rastgele hareket ederek büyürler ve daha büyük buz taneciklerini oluştururlar.Havada asılı kalamayacak kadar büyüyen buz tanecikleri dolu olarak yeryüzüne iner.
4.Bazen yeryüzüne yakın yerlerdeki hava katmanında bulunan su buharı küçük su damlacıklarına dönüşür.Bu su damlacıkları çok küçük olduğu için hava asılı kalır ve sis adı verilen olay gerçekleşir.
GÜNEŞ BİZE ÇALIŞIR Rüzgâr, petrol, kömür, akarsular ve doğal gaz, yaşamımızı kolaylaştırmak için kullandığımız bazı enerji kaynaklarıdır.Bunların yanı sıra canlılık faaliyetlerimizi devam ettirebilmek için gerekli olan enerjiyi besinlerden karşılarız.Bu besinlerin bir bölümü bitkisel kaynaklıdır.Tüm bu enerjilerin kaynağı Güneş’tir.Güneş, bizim ısı ve ışık kaynağımızdır.Güneş çevresine enerji yayar.Bu enerji ışınlarla yayılır.
ISI VE SICAKLIK Isı ve Sıcaklık Farklıdır Sıcaklık Madde Soğuk Maddeyi Isıtır Sıcaklık bir bardak çay içine çay kaşığı bıraktığımızda bir süre sonra çay kaşığının sıcaklığı artar.Buna göre sıcak maddeler kendinden daha soğuk maddelere temas ettiklerinde onları ısıtır.Yarım bardak soğuk su üzerine yarım bardak sıcak su eklediğimizde ne soğuk ne de sıcak bir su elde ederiz.Bu olayda sıcak su, ısısının bir bölümünü soğuk suya vererek soğur.Soğuk su ise sıcak sudan ısı alarak ısınır.
O halde sıcaklıkları farklı maddeler birbirlerine temas ettiklerinde ısı alışverişi yapar.Sıcak olan madde ısı verirken soğuk olan madde ısı alır.Bu olay her ikisinin de sıcaklıkları aynı oluncaya kadar devam eder.
Isı ve Sıcaklık Aynı mıdır? Miktarı farklı aynı tür maddelere eşit miktarda ısı verildiğinde sıcaklıkları farklı olduğuna göre sıcaklık ve ısı farklı şeylerdir.Isı bir tür enerji çeşididir.Birimi kalori ve joule’ dür.Isı sıcaklık farkından dolayı daima sıcak olan maddeden soğuk olan maddeden soğuk olan maddeye doğru akan bir enerji türüdür.Örneğin sıcak kaşığı elimizle tuttuğumuzda kaşıktan elimize ısı enerjisi akar ve elimiz ısınır.
YAKITLARDA TEPOLANMIŞ ENERJİ Odun bilinen en eski yakıttır.Günümüzde dünya üzerinde birçok insan ısınmak, yemek pişirmek ve diğer ihtiyaçları için odun kullanmaktadır.Uygun koşullara ulaşan ağaçlar kesilir ve yakacak olarak kullanılan odun elde edilir.
Kömür,petrol ve doğal gaz fosil yakıtı olarak adlandırılır.Çünkü hepsi canlıların toprak altında fosilleşmesi ile oluşmuştur.Fosil yakıtlar yenilenemez yakıtlardır.Yani tükenince yeniden üretmek mümkün değildir.Kömür bitkilerin toprak altında uzun süre ısınıp sıkışmasıyla oluşur.Yani kömür,bitki kökenli dolayısıyla güneş kökenli bir yakıttır.
Fueloil,LPG,doğal gaz gibi yakıtlar petrolden elde edilir.Petrol ise bitkilerin ve hayvanların toprak altında çok uzun yıllar ısınıp sıkışmasıyla meydana gelir.Dolayısıyla bu yakıtların kökeni de güneş enerjisidir.
ISI MADDELERİ ETKİLER Isı Alır Genleşir,Isı Verir BüzülürMaddelere verilen ısı, sıcaklığı artırırken maddelerin boyutlarında da değişime neden olur.Isının etkisiyle maddelerin boyutlarındaki bu değişime genleşme diyoruz. Maddeler ısıtılınca ne kadar genleşirse ısıtılmadan önceki sıcaklığına döndüğünde o kadar büzülür. Genleşme miktarı maddenin cinsine bağlıdır.
Tren raylarında ısının etkisiyle maddelerin hacimlerinin artmasına genleşme denir.
Maddeler soğutulduğunda hacmi küçülür.Bu olaya büzüşme denir.Soba boruları ve kalorifer peteklerinde olur.Maddelerin farklı genleşme oranlarından yararlanılarak termostat adı verilen araçlar geliştirilmiştir.Ütü,fırın, buzdolabı vb. Termometrelerdeki sıcaklık artığında genleşerek hacmi artar ve seviyesi yükselir.Sıcaklık düşünce de tam tersi gerçekleşir.
BuharlaşmaMaddeler katı,sıvı ve gaz halde bulunabilir.Örneğin suyun katı,sıvı ve gaz hali sırasıyla buz,su ve buhardır.Buz suya suda buhara dönüşebilir.Maddeler bulunduğu halden başka bir hale geçebilirler.Buna haldeğişimi denir.Maddelerin hal değişimi ısı alışverişi ile olur.
Sıvıların dışarıdan enerji alarak yüzeylerinden gaz moleküllerine ayrılmasına “buharlaşma” denir.
YOĞUŞMA Yeryüzündeki sular güneş ışınlarının etkisi ile buharlaşıp gökyüzüne doğru yükselirinken soğuk hava ile karşılaşınca küçük su damlacıklarına dönüşürler ve bulutları oluştururlar. Banyo yaparken aynanın ve camların üzerinden su damlacıkları oluşur.Cam yüzeyine üfleyince nemlenir.Sabahın erken saatlerinde bitkilerin yapraklarında su damlacıkları oluşur.BU OLAYLAR SU BUHARINININ YOĞUNLAŞMASIDIR.Yoğuşma da , buharlaşma gibi bir hâl değişimidir.Yoğuşmada da bir ısı alışverişi vardır.
KAYNAMA: Sıvının sıcaklığı belli bir noktaya ulaştığında her yerinden kabarcıklar çıkmaya başlar.Örneğin,ısıtılan suyun sıcaklığı arttıkça buhar oluşumu hızlanır. Bir süre sonra kabın içinde kabarcıklar oluşmaya başlar.Sıcaklık 100 °C‘a yaklaşınca suyun her yerinden kabarcıklar çıkmaya başlar. Bu kabarcıklar suyun yüzeyine ulaşarak havaya karışır. Sıvının her yerinden kabarcıklar hâlinde hızlı buharlaşması olayına kaynama denir.
BUHARLAŞMA • KAYNAMA • Buharlaşma normal olarak sıvı yüzeyinde gerçekleşir. • Buharlaşan bir sıvının sıcaklığında değişme olabilir. • Buharlaşma her sıcaklıkta gerçekleşir. • Sıvı kaynamaya başladığında her tarafında buharlaşma olur.Sıvı içinde oluşan buhar kabarcıklar oluşturur ve sıvı yüzeyine çıkıp patlayarak fokurdama sesi meydana gelir. • Kaynayan bir sıvının sıcaklığında değişme olmaz.Verilen ısı sadece sıvıyı gaz hale getirmek için kullanılır.Sıvı tükenene kadar sıcaklığı sabit kalır. • Kaynama ise sıvı belirli sıcaklığa ulaştığında gerçekleşir.
Maddeler bir fiziksel halden başka bir fiziksel hale geçebilir.Bir maddenin katı halden sıvı hale geçmesine erime denir.Bir maddenin sıvı halden katı hale geçmesine donma denir.
MADDENİN AYIRTEDİCİ ÖZELLİKLERİ Maddelerin ölçülebilen ortak özelliklerini öğrenmiştik. Bu ortak özelliklerin dışında her maddenin kendine özgü birtakım özellikleri de vardır.Bu özelliklerden yararlanarak bir maddeyi tanıyabilir ve diğerlerinden ayırabiliriz.Bunlara ayırt edici özellikler adını verebiliriz.Ayırt edici özellik,bir maddenin diğer maddelerden farklı olduğunu gösterir.Renk, koku, tat, sertlik gibi görülebilen veya hissedilebilen özelliklerin maddeleri ayırt etmemize yardımcı olduğunu daha önce öğrenmiştik.Ayrıca maddelerin kaynama, erime, donma noktaları ve yoğunluk gibi ayırt edici özellikleri de vardır.
Kaynama NoktasıBir maddenin sıvı halden gaz haline geçmesine kaynama noktası denir.Bu özellik sıvılar için ayırt edici bir özelliktir.Her sıvı aynı sıcaklıkta mı kaynar sorusuna cevap olarak; Isıtılan sıvıların sıcaklıkları ve buharlaşma hızı, kaynama başlayıncaya kadar artar. Kaynama süresince de bu sıcaklık sabit kalır. Bütün sıvıların kaynamaya başladığı sıcaklık farklıdır.Örneğin etil alkol 64C’de kaynarken su 100 C’de kaynar.
Erime ve Donma Noktası Bir katı ısıtılırken sıcaklığı artar.Belli değere ulaşınca da erimeye başlar. Erime süresince bu sıcaklık sabit kalır. Sabit kalan bu sıcaklığa erime sıcaklığı denir. Katıların belli bir erime sıcaklığı vardır. Katı, tamamen eriyinceye kadar sıcaklığı da sabit kalır. Söz gelimi buz erirken sıcaklığı değişmez.Katının miktarı, erime sıcaklığını değiştirmez; yalnızca erime süresini etkiler
Erimeye başlayan bir katıya daha fazla ısı verilirse erime hızlanır. Sıvı hâle geçen madde ısı kaynağından uzaklaştırılırsa soğumaya başlar. Sıcaklığı belli bir değere düştüğünde donma olayı görülür. Donma süresince sıcaklık sabit kalır. Bu durum bize saf maddelerin donma sıcaklıklarının da sabit olduğunu gösterir. Maddelerin erimeye başladığı sıcaklık ile donmaya başladığı sıcaklık aynıdır. Örneğin su, 0 °C’ta donarken aynı sıcaklıkta buz erimeye başlar. Maddelerin katı hâli hangi sıcaklıkta eriyorsa sıvı hâli de aynı sıcaklıkta donar.
YoğunlukYüzen ve Batan Maddeler Yoğunluğu suyun yoğunluğundan büyük olan maddeler su içinde batarken yoğunluğu küçük olan maddeler yüzer. Taşın suda batmasının sebebi yoğunluğunun sudan büyük olmasıdır.
Suda yüzen maddeler, kütleleri artırılsa bile batmaz.Suda batan maddeler kütleleri azaltılsa bile yüzmez.Bu durum yüzme ve batmanın tek başına kütleye bağlı olmadığını gösterir. Hacimleri eşit olan iki farklı maddeyi tarttığımızda farklı kütleler buluruz.Hacmine oranla kütlesi büyük olan maddelere yoğun maddeler deriz.Eşit hacimli katılardan kütlesi büyük olan katı, diğerine göre daha yoğundur.Yoğun maddelerin birim hacmindeki madde miktarı daha fazladır.Yani, aynı hacme sahip iki cisimden birinin kütlesi diğerine göre daha fazladır.
Yoğunluk Hesaplama Bir maddenin yoğunluğunu hesaplamak için kütle ve hacim değerlerinin bilinmesi gerekir. Kütlenin, hacme oranı yoğunluğu verir. kütle yoğunluk= hacim eşitliği ile bulunur.
ÖRNEK:Kütlesi 54 g olan bir alüminyum parçasının hacmi 20 mL’ dir.Verilenlere göre alüminyumun yoğunluğunu hesaplayalım: CEVAP: kütle 54 ghacim: 20 mL yoğunluk =54g/20ml= 2,7 g/mL ’dir. Kütlenin birimi g, hacmin birimi ise mL alınırsa yoğunluk birimi g/ml olur.
Her Maddenin Bir Yoğunluğu Vardır Her maddenin kendine özgü bir yoğunlu¤u vardır. Maddeleri yoğunluğuna bakarak birbirinden ayırt edebiliriz.Söz gelimi, biri demirden diğeri bakırdan yapılmış iki metal cisim alalım.Bu cisimlerin hacimlerini, dereceli silindir yardımıyla ölçelim. Kütlelerini de eşit kollu terazide tartalım. Bulduğumuz değerleri kaydedelim.Kütlenin hacme oranının, yoğunluğu verdiğini biliyoruz.Bu maddelerin kütle değerlerini hacim değerlerine bölerek yoğunluklarını bulalım ve her maddenin bir yoğunluğu olduğunu görelim.
DERSİMİZ BİTMİŞTİR. ŞİMDİ DİNLENME ZAMANI HOŞÇAKALIN..…..