360 likes | 693 Views
Trafik Güvenliğinin Ceza Hukuku Normlarıyla Korunması ve Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu. 2918 Sayılı KTK 48-51 5237 Sayılı TCK m. 179-180. Karayolları Trafik Kanunu’nda Yer Alan İhlal Türleri. Karayolları Trafik Kanunu kapsamında iki tür ihlal düzenlenmiştir:
E N D
Trafik Güvenliğinin Ceza Hukuku Normlarıyla Korunması ve Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu 2918 Sayılı KTK 48-51 5237 Sayılı TCK m. 179-180
Karayolları Trafik Kanunu’nda Yer Alan İhlal Türleri • Karayolları Trafik Kanunu kapsamında iki tür ihlal düzenlenmiştir: • Bunlardan birincisi kanunun 48. maddesinde yer verilen, “Alkollü içki, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı”, • İkincisi ise, hız sınırlarına uyma yasağını düzenleyen 51. maddesinde: “Hız sınırlarının aşılıp aşılmadığını, tespit etmekte kullanılan cihazların yerini tespit veya sürücüyü ikaz eden her türlü cihazın imalı, ithali ve araçlarda bulundurulması” suçudur.
Alkollü İçki, Uyuşturucu veya Keyif Verici Maddelerin Etkisi Altında Araç Sürme Yasağı KTK m. 48 • Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır. • (Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılır. • Tespit usulleri ve muayene şartları, Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikte düzenlenir. • Bu madde hükmüne uymayan sürücüler derhal araç kullanmaktan men olunur. • (Ek fıkra: 17/10/1996 - 4199/20 md; Değişik fıkra: 21/05/1997 - 4262/4 md.) Toplu taşım araçlarında sigara içilemez. Sigara içenler hakkında 4207 sayılı Tütün Mamüllerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun hükümleri uygulanır.
Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; birinci defasında sürücü belgeleri 6 Ay süreyle geri alınır ve haklarında … idari para cezası uygulanır. • İkinci defasında sürücü belgeleri 2 yıl süreyle geri alınır ve haklarında … lira idari para cezası uygulanır ve bu sürücüler Sağlık Bakanlığınca, esas ve usulleri Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilen sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine tabi tutulurlar, eğitimi başarıyla tamamlayanların belgeleri süresi sonunda iade edilir. • Üç veya üçten fazlasında ise, sürücü belgeleri 5 yıl süreyle geri alınır ve idari yaptırım uygulanır. Ayrıca, psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulurlar. Bu değerlendirme ve muayene sonrasında uygun görülenlere, geri alma süresi sonunda sürücü belgeleri iade edilir.
5252 Sayılı Kanun’un 7. maddesi ile birlikte KTK 48’de yer alan eylem suç olmaktan çıkarılmış ve kabahate dönüştürülmüştür. • Bu bağlamda, KTK 48’de sayılan eylemin devamında, TCK m. 179/2,3’te yer alan suçlar oluştuğunda, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15/3 hükmü uyarınca, “Fiil hem kabahat, hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir.” Bu anlamda, eylem 179/2,3 bağlamında ise, KTK 48’in uygulanma kabiliyeti kalmayacaktır.
Karayolları Trafik Yönetmeliği m. 97/b • Alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı; • 1) Taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücüleri alkollü içki kullanmış olarak bu araçları süremezler. • 2) Alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde olanlar araç kullanamazlar.
Karayolları Trafik Yönetmeliği m. 97/5 • Alkollü olarak ölümlü ya da yaralamalı trafik kazasına neden olunması halinde ağır kusurun varlığı kabul edilir. • Ancak yönetmelikle ağır kusur sayılan bu hal, 2918 Sayılı KTK uyarınca (m. 84) asli kusur sayılmamaktadır.
Uyuşturucu ve keyif verici maddeler alarak araç kullanmada, eğer sürücü bu maddeleri bulunduruyor/kullanmaya devam ediyor ise, Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde düzenlenen, “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak” suçu da oluşacaktır. • Bu durumda sürücü hakkında, eylem TCK 179/2,3 kapsamında ise, KTK 48’de yer alan idari yaptırım uygulanmayacak ancak TCK 179/2,3 kapsamında değil ise, uyuşturucu ve keyif verici maddeleri alarak araç kullanma kabahatinden işlem yapılacaktır. • Ancak fail aynı zamanda, kullanmak için uyuşturucu bulunduruluyor ise, TCK m. 191’den ayrıca sorumluluk söz konusu olacaktır. • TCK 191’e göre: “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Hız Sınırlarının Aşılıp Aşılmadığını Tespit Etmekte Kullanılan Cihazların Yerini Tespit veya Sürücüyü İkaz Eden Her Türlü Cihazın İmalı, İthali ve Araçlarda Bulundurulması Suçları Karayolları Trafik Kanunu‟nun 51. maddesinde; • Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadırlar. • (Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./4. md.) Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli teknik usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarını yüzde ondan yüzde otuza (otuz dahil) kadar aşan sürücülere …lira, yüzde otuzdan fazla aşan sürücülere ….lira idari para cezası uygulanır.
Hız sınırlarını yüzde otuzdan fazla aşmak suretiyle ihlal suçunun işlendiği tarihten geriye doğru bir yıl içerisinde aynı kuralı beş defa ihlal ettiği tespit edilenlerin sürücü belgeleri bir yıl süre ile geri alınır. Süresi sonunda psiko-teknik değerlendirmeden ve psikiyatri uzmanının muayenesinden geçirilerek sürücü belgesi almasına mani hali olmadığı anlaşılanların belgeleri iade edilir. • Hız sınırlarının aşılıp aşılmadığını, tespit etmekte kullanılan cihazların yerini tespit veya sürücüyü ikaz eden her türlü cihazın imalı, ithali ve araçlarda bulundurulması yasaktır. • (Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./4. md.) Bu cihazları imal ve ithal edenler, fiil başka bir suç oluştursa bile KTK’da öngörülen idari yaptırıma tabi tutulacaktır. (Eylem suç iken, 5252 Sayılı Kanun’un 7. maddesi ile kabahate dönüştürülmüştür.)
Hız tespit edici cihazların yerini tespit eden ya da sürücüyü bu araçlar konusunda ikaz eden cihazların imali, ithali açıkça kanun tarafından yasaklanmıştır. • Ayrıca, sürücü bu aletleri imal ya da ithal etmese de fiilen kullanıyor ise yine bu madde kapsamında cezalandırılacaktır. • Ayrıca kanunen ithali yasak olan cihazların yurt dışından ithal edilmesi durumunda 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinin 7. bendine: İthali kanun gereği yasak olan eşyayı ithal eden kişi, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren suç oluşturmadığı takdirde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. 71 İthali yasak eşyayı, bu özelliğini bilerek satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi, aynı ceza ile cezalandırılır.
Bu hüküm uyarınca da söz konusu cihazı ithal eden ve ithali yasak olduğu bilinen bu türden cihazları satın alan kimselerin cezai sorumluluğu bulunmaktadır. • Bu bağlamda, sürücülerin hız tespit edici araçların yerini tespit eden cihazları satın alması Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinin 7. bendi uyarınca kaçakçılık suçunu oluşturacak ve bu cihazları araçlarında bulundurmaları da (fiilen kullanmasalar dahi) Karayolları Trafik Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca ayrı bir suçu oluşturacaktır. • Bu şekilde söz konusu cihazları almak fiili sebebiyle fail Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda yer alan suçu işlemiş olacak ve bu cihazları kullanır ise, ayrıca KTK m. 51’de yer alan kabahat dolayısıyla sorumlu olacaktır.
Türk Ceza Kanunu m. 179 • Alkollü araç kullanma ve hız sınırı yasağına uymama fiilleri, trafik güvenliğini etkileyen sürücü kaynaklı faktörlerdir. • Sürücüler alkollü araç kullanmak suretiyle ya da hız sınırı yasağına uymayarak; bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına ya da ölüm veya yaralanma olmasa da trafiğin genel güvenliğini tehlikeye sokmak suretiyle Türk Ceza Kanunu hükümlerine ihlal edebilmektedir. • Örneğin, alkollü araç kullanarak bir yayaya ya da başka bir araca çarpıp ölüm neticesine neden olan sürücü taksirle öldürme suçundan dolayı sorumlu tutulabilecek iken; yaralanmaya neden olması durumunda taksirle yaralama suçu söz konusu olabilir.
Eğer sürücü öldürmek veya yaralamak eylemlerini kasten icra etmiş ise trafik suçundan söz edilemez ve kasten işlenmiş suç hükümlerine göre cezai sorumluluğu belirlenir. • Kaldı ki, motorlu araç ile kasten öldürme veya yaralama suçunun işlenmesi durumunda trafik zabıtası kaza tespit tutanağı düzenleyemez.
Türk Ceza Kanunu’nda trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu iki şekilde düzenlenmiştir. • Bunlardan birincisi kasten tehlikeye sokma, ikincisi ise taksirle tehlikeye sokma suçudur. • TCK 179. madde hükmüne bakıldığında karayolunda trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma suç sayılmış iken, TCK 180. madde hükmünde, trafik güvenliğinin taksirle tehlikeye sokulması bakımından karayolu sayılmamıştır.
Bu konuda yasa koyucu, yasamanın genelliği ilkesi uyarınca, karayolunda dikkat ve özensizlik sebebiyle ortaya çıkan karayolu güvenliğini tehlikeye sokan durumları suç olarak düzenlememiştir. • Kaldı ki, karayolu güvenliğini tehlikeye atan taksirli davranışlar (kavşak kuralları, dönüş kuralları, takip kuralları vs.) Karayolları Trafik Kanunu ile idari yaptırım altına alındığı için bu türden taksirli hareketler yasa koyucu tarafından suç düzeyinde bir haksızlık olarak kabul edilmemiştir.
TCK 179 • (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hâle getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir. • (2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. • (3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
1. Fıkra • Birinci fıkrada tanımlanan suç, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hâle getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olunması ile oluşur. • Bu bakımdan 1. fıkrada yer alan suç, somut tehlike suçudur.
2. Fıkra • Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. • Bu suçun oluşabilmesi için, aracın, tehlikeli bir şekilde sevk ve idare edilmesi gerekir. • Aracın sevk ve idaresinin salt trafik düzenine aykırılığı bu suçun oluşumuna neden olmayacaktır. Bu suçun oluşabilmesi için, aracın trafik düzenine aykırı olarak ve ayrıca kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde kullanılması gerekir. (Somut Tehlike Suçu) • Bu suç ayrıca, trafik güvenliği için öngörülmüş bakım ve onarımlar yapılmadan aracın trafiğe çıkarılması hâlinde de işlenebilir. Ancak bunun için ayrıca, gerekli bakım ve onarımı yapılmamış aracın trafiğe çıkarılması suretiyle kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından bir tehlikeye neden olunması gerekir.
3. Fıkra • Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişinin cezalandırılması öngörülmüştür. (Soyut Tehlike Suçu) • Bu bakımdan, örneğin, uzun süre araç kullanmak dolayısıyla yorgun ve uykusuz olan kişilerin araç kullanmaya devam etmesi hâlinde de bu suçun oluştuğunu kabul etmek gerekir.
179/3 Bakımından Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Kararı 22.05.2007 gün ve 2-103/111 sayılı • Yaptırım altına alınan eylem, alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanmasıdır. Bu suç kasıtla işlenebilecek bir suçtur. • Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmayıp, kişinin bu halde emniyetli şekilde araç kullanamayacağını bilerek araç kullanması gerekmektedir. • Kişinin emniyetli şekilde araç kullanamayacak durumda olduğunun her somut olayda saptanması zorunludur. • Bir başka anlatımla, alkol veya uyuşturucu madde kullanılmasına rağmen kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanabildiği hallerde bu suçun oluşması olanaksızdır.
Karara Konu Olay • 21.08.2005 günü saat 01.28‟de Kandıra-Kurtyeri mevkiinde yapılan trafik kontrolünde, 5. D. 2.. plakalı araç sürücüsü S.... B.....‟a yapılan testte % 316 [3,16] promil alkollü olduğu saptanarak tutanak düzenlenmiş, sürücü hakkında aynı tarihli ceza tutanağı ile 2918 sayılı Yasanın 48/5. maddesi uyarınca 379 YTL. idari para cezası uygulanmış, sanık kollukta, 316 [3,16] promil alkollü olduğunu kabul etmiş, duruşmada ise alkollü olduğunu ancak belirtildiği şekilde alkollü olmadığını savunmuştur. • Tutanak tanığı İ..... Ş....... duruşmada saptanan beyanında; tutanak ve alkol ölçüm tutanağının doğru olduğunu, yaptıkları denetlemelerde sanığın alkollü araç kullandığını tespit ettiklerini, alkol derecesinin yüksek olduğunu, aynı zamanda hareketlerinden de alkollü olduğunun belli olduğunu, söylemiştir.
Sanığın yalnızca alkollü araç kullanması nedeniyle 5237 sayılı TCK‟nın 179/3. maddesi uyarınca cezalandırılmasına olanak bulunmamakta ise de, tutanak tanığının, sanığın hareketlerinden alkollü olduğunun açıkça belli olduğuna ilişkin beyanı, yapılan ölçümde sanığın % 316 [3,16] promil alkollü olduğuna ilişkin test tutanağı birlikte değerlendirildiğinde, sanığa isnat edilen, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanma suçu tüm unsurlarıyla oluştuğuna karar verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı adli-tıbbi bilimsel veriler çerçevesinde değerlendirildiğinde tartışmaya açık bir karardır. • Bilimsel araştırmalara göre yalnızca 0,3 promil KAD bile taşıt kullanma becerisinde azalmaya neden olmaktadır.
Kan Alkol Düzeyinin İnsan Bedeni Üzerindeki Etkileri • 0,2 Promil Ruh halinin değişmesi, vücut ısısında hafif bir yükselme, davranışlar üzerindeki kontrolün azalması, • 0,5 Promil Belirgin bir gevşeme, dikkatin azalması, koordinasyon ve muhakeme bozukluğunun başlaması, • 0,8 PromilKoordinasyon, algı ve muhakemede belirgin bozulma, tepki zamanının, kendini kontrol etme becerisinin zarar görmesi, • 1 PromilSarhoşluk belirtileri, muhtemel mahcup edici davranışlar, bir an neşeli bir an üzgün olmak gibi ruh halinde gidip gelmeler, • 1,5 PromilAyakta durma, yürüme ve konuşmada güçlük çekme, denge ve koordinasyonun kaybedilmesi, belirgin olarak sarhoşluk hali, • 2 Promil Ağrı ve diğer fiziksel duyumların azalması, ağlama ve gülme arasında gidip gelmek gibi belirgin duygusal tutarsızlıklar, • 3 Promil Reflekslerin azalması, bilinçte bulanıklık, pek çok kişide bilinç kaybı,
Bu bağlamda kanaatimizce, 1,0 promil altında kişinin kooperasyonunun ve dengesinin bozulup bozulmadığının mutlaka hekim tarafından tespit edilmek suretiyle belirlenmesine ihtiyaç vardır. 1,0 promilin altındaki bir alkol oranı ile araç kullanın sürücü bakımından aksi doktor raporu ile kanıtlanmadıkça trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma suçunun işlendiğini kabul etmek mümkün değildir. • Ancak 1,0 promil ve üzeri bir kan alkol oranı ile araç kullanan sürücü bakımından, hekim raporuna ihtiyaç duyulmaksızın, bilimsel araştırmalar ve bilim adamlarının kabulleri dikkate alınarak, TCK. md. 179/3‟te yer alan suçun oluştuğunu kabul etmek gerekmektedir. Aksi halde, 1,0 promilin üzerinde bir alkol oranında dahi kişinin güvenli sürüş yeteneğini kaybetmediğini söylemek adli-tıbbi bilimsel verilerle bağdaşmamaktadır.
Kaldı ki, trafik güvenliğini etkileyen sürücü davranışları sadece aracın hızlı veya yavaş sürülmesi ya da aracın karayolunda düzgün bir biçimde seyir halinde olması ile ilgili de değildir. • KAD, reaksiyon zamanını, otomatizmi (fren-gaz-çevrinin kontrolü vs.), dikkati, gözün odaklandığı cisimden normale dönme zamanını, cisimlerin netliğini ve cisim ile araç arasındaki mesafenin tahminini etkilemektedir
Özellikle karayolunda ani gelişen durumlarda, bu duruma karşı tepki biçiminde sürücü davranışında bulunma, (aniden yola çıkan yaya veya başkaca bir cismin görülmesi ya da bir başka aracın ihlaline karşı ani reaksiyonda bulunma zorunluluğu) trafik güvenliği için konulmuş olan levha, uyarıcılar, işaret ve işaretçilere uyma, etkili fren yapma gibi durumlar değerlendirildiğinde 1,0 promil ve üzeri alkol düzeyi bulunan bir sürücünün bu gibi durumlarda dahi güvenli bir şekilde aracını sevk ve idare ettiğini/edebileceğini söylemek hem insan biyolojisine hem de hayatın olağan akışına ters bir durumdur.
Bilimsel verilerden hareketle bir değerlendirme yapıldığında; alkol almamış bir sürücünün 80 km/h hız ile seyrederken, ani gelişen bir durumu algılayabilmesi ile bu duruma karşı reaksiyon vererek frene basması anına kadar geçen 0,75 saniyelik sürede kat ettiği mesafe 22 metredir. Frene basma anı ile aracın durma anına kadar ise (3 saniyelik frene basma süresinde) 35 metre daha yol kat etmektedir ve toplamda araç 57 metre sonra durabilmektedir. • Bu noktada, 1,5 promil ve üzeri bir KAD ile araç kullanan ve ayakta durma, yürüme ve konuşmada güçlük çekme, denge ve koordinasyonun kaybedilmesi, belirgin olarak sarhoşluk gibi belirtileri bulunan bir sürücünün, alkolsüz bir sürücü gibi 0,75 saniyede reaksiyon verebileceğini söylemek hayatın olağan akışına ve bilimsel gerçeklere aykırıdır.
Bu bağlamda adli tıp açısından, alkol alan sürücü kim olursa olsun araç sürüş yeteneğinin etkileneceği KAD, 1,0 olarak kabul edildiğinden, bu oran ve üzerinde araç kullanan sürücüler bakımından TCK md. 179/3’te da yer verilen suçun oluştuğunun kabul edilmesi gerekmektedir. • Nitekim Alman Federal Yargıtay‟ının BGH, 1966-12-09, 4 StR 119/66, BGHSt 21, 157 Sayılı Kararında, “Araç sürücülerinin, kanda 1,0 promil alkol bulunması durumunda araç sürme yeteneğini kesin olarak Kaybedeceklerine” karar verilmiştir
Alkol Muayenesi • Kişi kendi rızası ile kan vermiyor ise, bu durumda zorla veya hakim kararı ile kan alınabilir mi? CMK. ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN BEDEN MUAYENESİ VE VÜCUDUNDAN ÖRNEK ALINMASI Madde 75 - (Değişik madde: 25/05/2005-5353 S.K./2.mad) • Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz. (2) İç beden muayenesi yapılabilmesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınabilmesi için müdahalenin, kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekir. (3) İç beden muayenesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınması, ancak tabip veya sağlık mesleği mensubu diğer bir kişi tarafından yapılabilir. (4) Cinsel organlar veya anüs bölgesinde yapılan muayene de iç beden muayenesi sayılır. (5) Üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamaz; kişiden kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamaz. (6) Bu Madde gereğince alınacak hâkim veya mahkeme kararlarına itiraz edilebilir. (7) Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır.
CMK 75 uyarınca, kişinin vücudundan örnek alınması ve iç beden muayenesi ancak hakim kararı ile ve üst sınırı 2 yıldan fazla olan suçlar bakımından mümkündür. • 179/2 ve 3. fıkralarda yer alan suçların üst sınırı 2 yıldan fazla olmadığı için CMK 75 uyarınca hakim kararı ile şüpheliden kan örneği almak mümkün değildir. • Ancak CMK 75/7 hükmü uyarınca, Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır.
Karayolları Trafik Yönetmeliği m. 97 • Uyuşturucu veya keyif verici madde almış olanların tespiti esasları; • Herhangi bir uyuşturucu, uyutucu veya keyif verici ve benzeri özelliklere sahip psikotropmadde almak suretiyle araç kullandığı şüphesi uyanan sürücülerin durumları teknik cihaz kullanılmak suretiyle tespit edilir. Teknik cihaz bulunmaması halinde bu sürücüler, tıbbi yönden incelenmek, kan veya idrar analizleri yapılmak üzere, adli tıp kurumu olan yerlerde bu kuruma, olmayan yerlerde ise Sağlık Bakanlığına bağlı tahlil yapabilecek teknik ve tıbbi imkânlara sahip olan sağlık kuruluşlarına olay anından itibaren en geç 24 saat içerisinde Cumhuriyet savcılıkları aracılığı ile sevk edilir. 2) Bu sürücülerin kan veya idrar tahlilini yaptırmak üzere yukarıdaki yerlere bizzat sevkinin mümkün olmaması halinde; olay anından itibaren en geç 24 saat içerisinde Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş özel ya da resmi bir sağlık kuruluşuna usulüne uygun olarak aldırılacak kan veya idrar örneği, adli tıp kurumu olan yerlerde bu kuruma, olmayan yerlerde ise Sağlık Bakanlığına bağlı tahlil yapabilecek teknik ve tıbbi imkânlara sahip olan sağlık kuruluşlarına gönderilerek durum tespit ettirilir.
4) Cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar ile mütecaviz davranışlarda bulunulması veya cihazla ölçüme mukavemet gösterilmesi gibi durumlarda; sürücüler adli tıp kurumu, adli tabiplik veya Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşlarına olay anından itibaren en geç iki saat içerisinde sevk edilerek teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya kan aldırmak suretiyle alkol tespitleri yaptırılır. • Yapılan tespitin değerlendirilmesinde; tespiti yapan kurum/kuruluş tarafından olay anından tespit yapıldığı ana kadar geçen süre de göz önünde bulundurularak sonuç belirlenir ve çıkan sonuca göre yasal işlem gerçekleştirilir. • 5) Kandaki alkol miktarının teknik cihazlarla ve kan alınarak laboratuvarda tespit imkânlarının bulunmadığı hallerde, alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücüler en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilerek, kurum hekimi tarafından alkol muayenesinden geçirilirler.
TCK 179’dan Mahkumiyet Halinde Güvenlik Tedbiri Uygulanması • 179. maddede yer alan suç tipi, kasten/olası kast ile işlenebileceğinden, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet ile birlikte TCK m. 53’te yer alan güvenlik tedbirlerine de hükmedilecektir. • Ancak 53/6’da düzenlenen: “Trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınması…” güvenlik tedbiri sadece taksirle işlenen trafik suçları bakımından geçerli olduğu için trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma suçu bakımından uygulanamaz.
Sosyal Mesaj • Araştırma yapıldığı zaman ancak bilgi artırılabilir; • Bilgi artırıldığında ancak istek samimi olabilir; • İstek samimi olduğunda ancak akıl ıslah edilebilir; • Akıl ıslah edildiğinde ancak özel yaşam iyileştirilebilir; • Özel yaşam iyileştirildiğinde ancak aile yapısı düzeltilebilir. • Aile yapısı düzeltildiğinde ancak devlet düzen içinde yönetilebilir. • Devlet düzen içinde yönetildiğinde ancak dünyada barış tesis edilebilir. Konfüçyüs