1 / 38

EĞİTİM BAŞARISINI DEĞERLENDİRME TOPLANTISI

EĞİTİM BAŞARISINI DEĞERLENDİRME TOPLANTISI. YOZGAT İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Şubat 2013. Yozgat Rehberlik ve Araştırma Merkezi. İLİN ÖSYS BAŞARI DURUMU. OKULLARIN ÖSYS BAŞARI DURUMLARI. FEN LİSESİ. Türündeki Okul Sayısı: 82. Türündeki Okul Sayısı: 82.

Download Presentation

EĞİTİM BAŞARISINI DEĞERLENDİRME TOPLANTISI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. EĞİTİM BAŞARISINI DEĞERLENDİRME TOPLANTISI YOZGAT İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Şubat 2013 Yozgat Rehberlik ve Araştırma Merkezi

  2. İLİN ÖSYS BAŞARI DURUMU

  3. OKULLARIN ÖSYS BAŞARI DURUMLARI FEN LİSESİ

  4. Türündeki Okul Sayısı: 82

  5. Türündeki Okul Sayısı: 82

  6. E.AKDAĞ ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ

  7. Türündeki Okul Sayısı: 179

  8. Türündeki Okul Sayısı: 179

  9. YOZGAT ANADOLU LİSESİ

  10. Türündeki Okul Sayısı: 839

  11. Türündeki Okul Sayısı: 839

  12. YOZGAT LİSESİ

  13. Türündeki Okul Sayısı: 839

  14. Türündeki Okul Sayısı: 839

  15. YGS PUANLARINA GÖRE İLÇELERİN BAŞARI SIRASI

  16. YGS KAZANMAYA GÖRE İLÇELERİN BAŞARI SIRASI

  17. İLÇELERİN YERLEŞMEYE GÖRE BAŞARI SIRALARI

  18. BAŞARIYI ARTIRMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

  19. KURUM KÜLTÜRÜNÜN OLUŞTURULMASI • Eğitim ekip çalışmasını gerektirir. Bu ekip içinde yer alan yönetici, öğretmen, öğrenci ve velinin birbiriyle uyumlu çalışması, ekibe yapacağı olumlu katkı, fedakârlığı eğitimde başarıyı beraberinde getirir. Öğretmen, öğrenci ve velinin okula/yönetime güvenmesi, inanması,öğrencilerin ve çalışanların kendilerini huzurlu, mutlu, önemli ve özel hissedecekleri, çatışmalardan ve çevrenin olumsuz etkilerinden uzak bir okul ortamı oluşturulması başarının da anahtarıdır. • Okulun çalışanlarını ve öğrencileri ilgilendiren genel konularda alınacak kararlara her kesimden temsilcinin katılması, alınan kararların ve okulun sahiplenilmesini, benimsenmesini, okulla gurur duyulmasını sağlar. Her insan sahip olduklarının değerini yükseltmek için gayret gösterir. Bu da güçlü bir kurum kültürünün oluşmasına katkı sağlar.

  20. OKUL-VELİ İŞBİRLİĞİNİN ETKİLİ HALE GETİRİLMESİ • Veliler farklı nedenlerden dolayı öğretim yılı içinde birçok kez okula çağırılmaktadır. Bu çağırılmaları çoğunlukla çocuklarının sergilediği olumsuz bir davranış nedeniyle veya okulun ihtiyaçlarının görüşülmesi amacıyla olmaktadır. Hiçbir veli sürekli çocuğuyla ilgili olumsuzlukları duymak bazen de kabullenmek istemez. Bu durum zamanla velinin okulla ilişkisinin kopmasına neden olmaktadır. Çocuğunun okuldaki olumlu bir davranışını veya başarısını paylaşmak için okula çağırılan veli yok gibidir. Sürekli olumsuz geribildirimler okul-veli bağını koparmaktadır. • Bunu önlemek için öğrencilerin okuldaki olumlu/olumsuz davranışlarının, ders başarılarının, evdeki çalışma alışkanlıklarının görüşülüp değerlendirileceği, öğrencinin daha başarılı olabilmesi için nelerin yapılması gerektiğinin karşılıklı konuşulacağı özel veli görüşme günleri, tanışma/kaynaşma etkinlikleri vb. düzenlenmelidir.

  21. DANIŞMAN ÖĞRETMENLİK UYGULAMASI • Özellikle sınavlara girecek öğrenciler için tüm okullarda danışman öğretmenlik uygulaması hayata geçirilmelidir. Danışman öğretmen, sorumluluğuna verilen (5-7) öğrencilerin her zaman durumunu takip etmeli ders başarısı, ders çalışma alışkanlıkları, boş zaman etkinlikleri, sınav sonuçları, dershane başarısı, aile ortamı ile yakından ilgilenmelidir. Bu uygulama gönüllü öğretmenlerle etkili bir şekilde yürütülmelidir.

  22. EV ZİYARETLERİ • Velinin okulla bağını güçlendirmek ve çocuğunun eğitimine nitelikli katılımını sağlamak, ailenin sosyal, ekonomik ve kültürel durumunu yerinde görmek, okul ve öğretmenler olarak aileye ve öğrenciye destek olunduğu duygusunu vermek amacıyla düzenli ev ziyaretleri yapılmalıdır. Bu ziyaretler esnasında çocuk yetiştirme, çocuğa davranış kazandırma, ders çalışma alışkanlığı, çalışma ortamının düzenlenmesi konusunda ailelere rehberlik yapılmalıdır.

  23. ETÜT SAATLERİ VE YETİŞTİRME KURSLARI • Her aile çocuğunun evde ders çalışmasına çeşitli sebeplerle (sosyal, ekonomik, kültürel, iş ve çalışma saatleri vs.) aynı katkıyı sunamamaktadır. Özellikle köy ve kasabalar ile şehrin kenar mahalle okullarında gün sonunda etüt saati uygulaması yapılmalıdır. Bu saat öğrencilerin hem o günkü derslerin tekrarını hem de varsa ödevlerini yapmalarını sağlayacak saat olarak ayarlanmalıdır. Bunun yanında öğrencilerin derslerine takviye olması amacıyla her okulda hafta sonu veya hafta içi yetiştirme kursları açılmalıdır.

  24. ÖĞRENCİLERİN BAŞARI DURUMLARI PERİYODİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ • Öğrencilerin durumlarını değerlendirmek, eksik yönlerini tespit ederek gerekli desteği sağlamak amacıyla ücretsiz deneme sınavları yapılmalıdır (her dönem en az iki sınav). Deneme sınavı sonuçlarını değerlendirmek, amacıyla zümre toplantıları düzenlenmelidir. • Dershaneler okullarla işbirliği içinde olmalı ve öğrencilerin sınav sonuçları okullarla paylaşmalıdır. Maddi imkanlardan yoksun öğrencilerin dershaneye gidebilmeleri için destek sağlanmalı, test kitapları, kaynak kitaplar yönünden desteklenmelidir.

  25. SAYISAL DERSLERİN ÖĞRETİMİNE ÖZEL ÖNEM VERİLMELİ • İlimizin merkezi sınavlardaki başarısı değerlendirildiğinde sözel derslerin genel ortalamasının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu ve il sırasının 20’li sıralarda olduğu, sayısal derslerde ise ortalamanın Türkiye ortalamasının altında olduğu ve il sırasının da 65-70 arasında olduğu görülmektedir. Bu itibarla sayısal derslerin öğretimi özel tedbir alınmasını gerektirmektedir. Bu dersleri okutan öğretmenlerle özel çalışma yapılmalı, alınması gereken tedbirler hakkında ortak fikir birliği oluşturulmalıdır.

  26. BAŞARI KRİTERİ OLUŞTURULMALI • Her okul kendi durumuna göre, yerelde ve genelde başarı kriteri ortaya koymalı ve kendine kısa ve orta hedef belirlemelidir. Kendi özelinde net ve puan ortalamaları yönünden bir önceki yıldan daha iyi olmalıdır. Yerelde ilçe ve il ortalamasının altında kalmamalıdır. Genelde ise kendi türündeki okulların arasında Türkiye ortalamasının altına düşmemeyi kendine öncelikli başarı kriteri olarak belirlemelidir.

  27. OKUL DERS PROGRAMLARININ DÜZENLENMESİ • Öğrenci başarısını olumsuz etkileyen faktörlerden birisi de zor derslerin aynı güne konulmasıdır. Bu durum öğrencilerin enerjilerinin azalmasına, motivasyonlarının düşmesine neden olmaktadır. Zor algılanan sayısal derslerin günün ilk saatlerine konulmasına, zor derslerin üst üste konulmamasına dikkat edilmeli, sayısal ve sözel dersler uygun dağıtılmalıdır. Aynı gün ikiden fazla sınav yapılmamasına ve zor derslerin sınavlarının aynı güne konulmamasına özen gösterilmelidir.

  28. OKULLARDA AYRICALIKLI SINIFLAR OLUŞTURULMAMALI • Okullarda sınıf şubeleri oluşturulurken seviye grupları, ayrıcalıklı sınıflar oluşturulmamalıdır. Aksi takdirde alt seviye gruplarında sınıf dinamiğinin harekete geçirilememesi, öğrencilerden beklentilerin düşmesi, öğretmenlerin sınıfa önyargılı yaklaşması, öğrencilerin kapasitelerini yeterince kullanamaması söz konusu olacaktır. • Ayrıca öğrencilerin gruplandırılması okul içinde çatışmalara neden olacaktır. Bazı öğrencilerin okula karşı ilgisinin azalmasına, davranış problemi yaşamalarına yol açacaktır.

  29. ÖĞRETMEN – ÖĞRENCİ İLETİŞİMİ • Öğrencinin dersi sevmesinde ve derste başarılı olmasında önemli faktörlerden birisi öğrencinin öğretmenle olan iletişimidir. Öğrencilerin, sevdikleri öğretmenlerin derslerine karşı daha ilgili oldukları ve bu derslere çalışırken daha istekli davrandıkları bilinen bir gerçektir. Bu nedenle öğretmenlerin öğrencilere karşı tutum ve davranışları öğrencilerin başarı düzeylerini etkilemektedir. Hiçbir öğretmen sınıfındaki öğrenciler arasında ayrım yapmamalı, tüm öğrencilere karşı aynı yakınlık ve ilgiyi göstermelidir. Öğretmen tüm öğrencilerin derse aktif katılımını sağlamalıdır.

  30. SOSYAL VE KÜLTÜREL FAALİYETLER • Öğrencilerin okulda yapılacak ders dışı faaliyetlere katılması okula karşı ilgisini artıracak, kendisini tanımasına, yeteneklerini ortaya koymasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle sosyal ve kültürel faaliyetlere önem verilmeli, düzenlenecek etkinliklere tüm öğrencilerin ayrım yapılmadan yetenekleri ölçüsünde katılması sağlanmalıdır.

  31. GELECEĞİ PLANLAMA HEDEF OLUŞTURMA • İnsanı harekete geçiren, motive eden güç geleceğe yönelik hayalleri, idealleri, beklentileridir. Yarınına ilişkin bir amacı olmayanın hiçbir şeyi olmaz. • Hedefi olmayan öğrencilerde ders çalışmada isteksizlik, motivasyon düşüklüğü gözlenir. Öğrencilerin derslere motive olmalarını sağlamak için her dersin/ünitenin öğrenciye kazandıracakları, sınavlardaki önemi dersin başında öğrencilere vurgulanmalıdır.

  32. ETKİLİ VE VERİMLİ DERS ÇALIŞMA • Başarılı olmak planlı, programlı ve verimli çalışmakla mümkündür. Öğrenciler verimli ders çalışma konusunda bilgilendirilmeli, her dersin öğretmeni tarafından o derse nasıl çalışılacağı, başarılı olmak için neler yapılması gerektiği anlatılmalıdır. • Başarıyı getiren çok çalışmak değil her gün planlı çalışmaktır. Öğrencilerle kişiye özel, uygulanabilir çalışma programları hazırlanmalı ve uygulama rehber öğretmenler, danışman öğretmenler tarafından takip edilmelidir.

  33. KAYGI VE HEYECANLA BAŞETME • Belli düzeydeki kaygı ve heyecan derse motive olmada ve ders başarısında gereklidir. Ancak kaygının çok yüksek ya da düşük olması başarıyı olumsuz yönde etkiler. Kaygı düzeyi düşük öğrencilerde ders çalışma konusunda isteksizlik ve motivasyon düşüklüğü görülür. Bu tür öğrencilerle hedef belirleme ve motivasyon konusunda çalışmalar yapılmalıdır. • Çok yüksek düzeyde kaygı ise öğrencinin derse konsantre olamamasına, okuduğunu anlayamamasına ve beklenilenin altında performans göstermesine neden olur. Yüksek kaygı ve heyecan yaşayan öğrencilere yönelik bireysel ve grup rehberliği çalışmalarına ağırlık verilmelidir.

  34. DAVRANIŞ BOZUKLUĞU VE UYUM SORUNLARI • Özellikle ergenlik döneminde görülen en büyük problemlerden birisi de öğrencilerdeki davranış bozukluğu, okula ve çevreye uyum sorunlarıdır. Bu tür öğrenciler erken tespit edilmeli, dışlanmamalı, sorunun çözümü için erken müdahale edilmelidir. Aksi takdirde bu tür öğrencilerin hızla akademik başarıları düşmekte ve kötü alışkanlıklar kazanabilmektedir

More Related