370 likes | 689 Views
COĞRAFYA PROJELERİ HAZIRLAMA YÖNTEMLERİ. Doç. Dr. Turhan ÇETİN Gazi Üniversitesi. COĞRAFYA PROJELERİ HAZIRLAMA METOTLARI. Araştırmalarda belli nesnel bir yöntem kullanmak esastır. Yöntem, bizi amaca götüren, izlenmesi kolay, kısa yol anlamına gelmektedir.
E N D
COĞRAFYA PROJELERİ HAZIRLAMA YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Turhan ÇETİN Gazi Üniversitesi
COĞRAFYA PROJELERİ HAZIRLAMA METOTLARI • Araştırmalarda belli nesnel bir yöntem kullanmak esastır. • Yöntem, bizi amaca götüren, izlenmesi kolay, kısa yol anlamına gelmektedir. • Bu tür nesnel bir yöntem hem bizi tutarlı bilgilere ulaştırır, hem de bu tür bilgilerin aynı yöntemle başkaları tarafından da test edilmesini kolaylaştırır.
Araştırma, belli bir alanda herhangi bir sorunu çözmek amacıyla yapılır. • Her sorunun çözülmesinde insanların bilgi birikimi daha da artacaktır. • Teknik kalkınma düzeyi hızlanmış olacaktır. Bugünkü uygarlık düzeyimizi daha önceki araştırmalara ve araştırıcılara borçlu olduğumuzu unutmamamız gerekmektedir. • Araştırmacıların başarısı oranında bilgi birikimi artmakta, sorunlar çözülebilmektedir.
Araştırmanın planlanması yaratıcılık istemektedir. • Araştırma önerisi, araştırıcıyı belli ilkeler çerçevesinde serbest olarak hareket etmesini sağlamaktadır. • Bu bakımdan araştırma önerisi, bir mimarın yaptığı plandan farkı yoktur. Ne yapmak istediğini ve nasıl yapılması gerektiğini belirtir. • Bir araştırmacı hazırladığı araştırma önerisini bir başkasına verdiğinde aynısını başkası da yürütebilmelidir.
Nitel araştırmalarda gerek grupla gerekse de kişilerle ayrı ayrı görüşmeler yapılması gerekir. • Kişilerin verdikleri cevapların altındaki nedenler incelenerek tartışılması gerekmektedir. • Dolayısıyla araştırmanın yürütülmesinde konu ile ilgili verilerin çözümlenmesinde ayrıntıların önemi oldukça yönlendirici rol oynamaktadır.
Nicel araştırmalarda ise temel veri kaynağı sayısal olarak yeterli düzeyde olan örneklem grubundan (örneklem belirleme evren içerisinden formül kullanılarak belirlenir ve örneklemin evreni temsil ettiği varsayılır) elde edilecek verilerdir. • Katılımcılardan veriler genelde anket yoluyla toplanmaktadır. • Toplanan verilen çözümlenmesinde SPSS paket programı kullanılmaktadır. • Araştırmanın kurgulanmasındaki bağımlı ve bağımsız değişkenlere göre uygulanması gereken testler belirlenir ve hesaplamalar yapılır.
Coğrafya projeleri hazırlanırken en fazla faydalanılan yöntemler Gezi-gözlem yöntemi • Arazi çalışması gerektiren konularda özellikle gözetilmelidir. Kısmen beşeri ancak çoğunlukla da doğal koşullar sebebiyle gezi-gözlem imkânları sınırlı olabilir. • Arazi çalışmalarında mevcut ulaşım ağının önemi büyüktür. Çalışma alanı içerisinde araç ya da yaya ulaşımına imkân tanıyacak sıklıkta yol ağının bulunmaması hem çalışma süresinin uzamasına hem de yorucu olmasına yol açacaktır.
Gezi-gözlem yapmayı kısıtlayan başlıca doğal şartlar şunlardır: Lapya ve lapya enkazı, yamaç döküntüsü, kayşat alanları ve bazı püskürük taşların oluşturduğu leçelikler ya da diğer adıyla çapır araziler; kırgıbayır alanları; bataklık, yarı bataklık alanlar; gevşek kumlu zemine sahip yerler; küçük dolinlerle kaplı karstik yüzeyler; moren deposu alanları vb. gibi yapı ve topografyaya bağlı olanlar arazi çalışmasını güçleştirirler, gezi ve gözlem süresini uzatırlar.
Bunların dışında dik yamaçlar da dikkate alınmalıdır. Eğimin 18,5 dereceye kadar olması durumunda insan ve araçlar için fazlaca bir problemden söz edilmeyebilir, ancak bundan fazla olan eğimler araçlar için kısıtlayıcı bir faktördür. • Eğimin 26,5 dereceden fazla olması insan tırmanışını dahi zorlaştırır ve çok dik olarak adlandırılır. • 45 dereceyi bulan ve geçen eğimler ise sarp olarak tanımlanır, böyle yerler tırmanışlar için bile tehlikelidir ve önlem alınmasını, özel donanım ile dağcılık bilgisini gerektirir.
Doğal bitki örtüsü de bir diğer unsurdur. • Özellikle yoğun orman örtüsü ve orman altı florası önemli bir engelleyicidir. • Çalışma alanı içerisinde dolaşmayı zorlaştırmanın yanı sıra, diğer taraftan da görüş ufkunu daraltarak çevreyi görmeyi engellerler. • Özellikle jeomorfolojik birimlerin belirlenmesinde olumsuz rol oynarlar.
Bunların dışında daha önce de değinilen sis ve pus, nem, aşırı sıcak gibi insanın fizyolojik olarak da etkilendiği meteorolojik koşulları da göz ardı etmemek gerekir. • Yukarıda sayılan tüm doğal engelleyiciler çalışma alanı seçiminde çalışma seviyesi, çalışma süresi gibi faktörlerle birlikte zaman-mekân ilişkisi çerçevesinde mutlaka gözetilmelidirler.
Grupla çalışma yöntemi • Bu yöntemde araştırmacılar gruplara ayrılır ve her bir gruba farklı bir proje konusu verilir. • Daha sonra gruplar içindeki görev dağılımları yapılır. Tüm gruplara aynı sürede projeyi tamamlamaları için süre verilir. • Sonuçta gruplar arasında proje kriterlerine uygun değerlendirme yapılarak en iyi proje seçilir. • Burada amaç araştırmacıların grupla çalışma yöntemim öğrenmeleri ve birlikte çalışmanın kurallarına uymaları önem taşımaktadır.
Münazara yöntemi • Bu yöntemde de araştırmacılar iki gruba ayrılır ve her grup kendine verilen görevleri ayrıntılarıyla birlikte ortaya koyarlar. • Burada amaç projenin sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için zayıf ve güçlü yönlerini ortaya koymaktır. • Bu durum olası zayıf yönlerin önceden tespit edilerek giderilmesi ve projenin başarılı olarak sonuçlandırılması için oldukça önemlidir.
Probleme dayalı araştırma yöntemi • Bu yöntemde araştırma konusu bir probleme dayandırılır. • Araştırmanın tasarımı bu problemin doğru bir şekilde sonuçlandırılması üzerine kurgulanır. • Projenin diğer özellikleri problem olarak belirtilen durum göz önünde bulundurularak sürdürülür.
Deney yöntemi (özellikle fiziki coğrafya çalışmalarında oldukça etkilidir) • Bu yöntemde araştırma konusu bir genellikle fiziki coğrafya konularından birinin deneysel olarak ölçülmesi ve sonuçlarının çevreye ve insana etkilerinin ortaya konulması üzerine kurgulanmaktadır. • Araştırmanın tasarımı deneysel işlemin sağlıklı yürütülmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve doğru sonuçların elde edilmesi üzerine dayanmaktadır. • Bu yüzden deney süreci oldukça önem taşır. Deneysel sürecin sağlıklı yürütülmesi için olası senaryolar belirlenir ve çözüm yolları geliştirilir. • Aksi takdirde araştırmanın tamamlanması mümkün olmayacaktır.
Raporun Yazılması • Araştırmacı aldığı notları, topladığı bilgileri analiz ettikten ve bunlara kendi düşüncelerini katarak belli bir sonuca ulaştıktan sonra, ilk taslağın yazılması gerekmektedir. • Araştırma metninin yazılmaya başlanması uzun bir sürecin sonucudur. Bir araştırma ancak yazılan taslak metnin birkaç kez düzeltilmesi ve geliştirilmesi ile son şeklini almaktadır.
Birçok araştırmacının, üzerinde ne kadar çalışmış olurlarsa olsunlar, kendilerini çalışmalarını sürekli olarak daha da geliştirme yönünde bir duyguya kapıldıkları ve araştırmanın sürecini uzatmak istedikleri de görülmektedir. • Gerçekte ise her çalışmanın bir zaman sınırlaması vardır. • Bu da kişiyi mükemmellikle zaman kısıtlaması arasında bir denge kurmaya zorlar.
Fakat bazen da yazma aşamasına gelinmiş olmakla birlikte ilk başa dönüp yeniden kaynak toplamak gerekli olabilir. • Yazma işlemi, konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur. • Böylece proje konusunda düşüncelerin değiştirilmesi gerekebilir. • Bu durumda ise yeniden kaynak taraması yapılmalıdır.
Unutmamak gerekir ki, temeli atmadan önce yanlışları yakalayıp düzeltmek, binanın tamamlanmasından sonra düzeltmeye çalışmaktan çok daha kolaydır. • Onun için araştırmacı yazarken de metni geliştirici yönde yeniden düzenlemelerde bilgisayardaki metinde değişiklik yapabilir.
Bir araştırmada hangi bilgi, görüş veya düşüncelerin başkalarına, hangilerinin araştırmacının kendisine ait olduğunun belirlenmesi ve başkalarına ait olanların mutlaka kaynağının gösterilmesi gerekir. • Unutkanlık sonucu da olsa, başkasına ait özgün görüş, bilgi, yorum ve kaynağının gösterilmemesi bilimsel ahlak ile bağdaşmaz.
Bir araştırmada giriş ve sonuç büyük önem taşır. • Araştırma konusunda genel bir fikir edinmek isteyen okuyucular ve yeterli zamanı bulunmayan kimseler, çoğunlukla yalnızca giriş ve sonucu okurlar. • Bu yüzden söz konusu bölümlere gereken ağırlık verilmeli ve bunlar yeterince doyurucu tutulmalıdır.
Giriş bölümünde konuyu açık bir biçimde ortaya koymak önemlidir. • Araştırmacının bu konuyu neden seçtiği, ne gibi pratik yararlar umduğu, daha önceki çalışmalarda konunun hangi yönleriyle ilgilenildiği ve hipotezin ne olduğu belirtilir. • Ayrıca, uygulanan yöntem, dayanılan teorik çerçeve, kullanılan malzeme ve konunun sınırlandırmaları açıklanır. • Kısacası, girişi okuyan bir kimse, araştırmacının neyi, nasıl ve neden yaptığını açıklıkla anlayabilmelidir.
Bir araştırmada elde edilen bulgular sonuç bölümünde ortaya konulur. • O nedenle sonuç, orijinal katkıların okuyucuya, sunulduğu bir bölüm niteliğindedir. • Ayrıca, sonuçta konu ile ilgili öneriler verilmelidir. Proje konusunun uygulanmasındaki özelliklere yer verilmelidir.
Sonuçta sorun bir kez daha tanıtılır, uygulanan yöntem ve varılan bulgular anlatılır. • Bulguları yalnızca ortaya koymak yeterli değildir; aynı zamanda bunların yorumu da yapılmalı ve tezin doğrulanıp doğrulanmadığı konusunda bir yargıya varılmalıdır.
Ayrıca sonuç bölümünde diğer araştırmalarla örtüşen bulgular verilmelidir. • Yine diğer araştırmalarla örtüşmeyen bulgular verilmeli ve nedenleri ayrıntılı olarak tartışılmalıdır. • Yazar-tarih ve yazar-sayfa numarası gibi metin içi kaynak gösterme yöntemleri daha pratiktir. • Bu yöntem APA dipnot gösterim sistemidir. Çünkü metinde parantez içine konulan kısa ifadelerle sondaki kaynakçada tanıtılan kaynağa gönderi yapılır.
Yukarıda açıklanan bu işlemlerle araştırmanın eksikleri tamamlanmış olacaktır. • Ancak son şekliyle yazdırmadan önce metnin dil ve üslup yönünden de düzeltilmesi gerekir. • Yazılı anlatımda üslup çok önemli bir etkendir. Her yazarın kendine özgü bir üslubu vardır. • Kullanılan sözcükler, cümle kuruluşları, fikirlerin sıralanışı ve estetik özellikler üslubu belirler. • Üslubun seçiminde, hitap edilen kitlenin özellikleri ve ulaştırılmak istenen mesajın niteliği de önemlidir.
Bir yazılı metnin üslup yönünden aşağıdaki özelliklere sahip olması arzu edilir: Açıklık • Anlatılmak istenen fikirler dolambaçlı yollardan değil, doğrudan ve açık biçimde ifade edilmelidir.
Sadelik • Çok uzun ve süslü anlatımdan kaçınılmalı, kısa ve özlü cümleler kullanılmalıdır. • Gereksiz kelime ve cümlelere yer verilmemelidir. • Eğer bir kelime okunmadığında cümlenin, bir cümle okunmadığında da paragrafın anlamında değişiklik olmuyorsa, bu kelime ve cümlelerin gereksizliği kabul edilmelidir.
Akıcılık • Yazıda dil sürçmelerine neden olan ya da tıkanıklık yaratan kelime ve ifadelerden kaçınılmalıdır. • Bütün fikirler bir ana konu etrafında dengeli biçimde geliştirilmeli, aralarında kopukluklar olmamalıdır. • Her paragraf bir fikri açıklamalıdır. Paragrafın ana fikri eğer birinci cümlede verilmişse, ondan sonraki cümleler önemliden önemsize doğru bir geçiş sırası izler. • Eğer ana fikir son cümlede ifade olunuyorsa bunun tersine, cümleler önemsizden önemliye doğru gelişir.
Düzeltmelerin tamamlanmasından sonra metin, son yazım aşamasına gelmiştir. • Yazılan metin başından sonuna kadar yeniden, harf harf, kelime kelime okunmalıdır. • Ayrıca metindeki tüm veriler asılları ile karşılaştırılarak varsa yazım hataları düzeltilmelidir. • Tüm gramer ve noktalama hataları düzeltilmeli, yabancı kelimelerin, büyük ve küçük harflerin doğru yazılması özenle gözden geçirilmelidir.
Beni Sabırla Dinlediğiniz İçin Teşekkür Ederim… cetin.turhan@gmail.com