200 likes | 439 Views
VERGİ HUKUKU (TAX LAW). Çankaya Üniversitesi-İİBF 2012-2013 Güz Yarıyılı. Dr. Ahmet OZANSOY. www.ahmetozansoy.com. GELİR VERGİSİ. Gelir Vergisinin mükellefi gerçek kişilerdir. Gerçek kişi, Medeni Kanun hükümleri çerçevesinde şahsiyet sahibi yani hak ve borçlara ehil olan insandır.
E N D
VERGİ HUKUKU(TAX LAW) Çankaya Üniversitesi-İİBF 2012-2013 Güz Yarıyılı Dr. Ahmet OZANSOY www.ahmetozansoy.com
GELİR VERGİSİ Gelir Vergisinin mükellefi gerçek kişilerdir. • Gerçek kişi, Medeni Kanun hükümleri çerçevesinde şahsiyet sahibi yani hak ve borçlara ehil olan insandır. • Gerçek kişi bakımından medeni ehliyet veya yaşın gelir vergisine etkisi yoktur.
GELİRİN TANIMI Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır. Geliri oluşturan kazanç unsurları şunlardır: • Ticari kazançlar, • Zirai kazançlar, • Ücretler, • Serbest meslek kazançları, • Gayrimenkul sermaye iratları, • Menkul sermaye iratları, • Diğer kazanç ve iratlar.
GELİRİN ÖZELLİKLERİ • Gelirin Şahsiliği • Gelirin Genelliği • Beyan Esası • Takvim Yılı Esası • Gelirin Gerçek ve Safi Olması • Gelirin Elde Edilmiş Olması
Gelirin Şahsiliği: Bir gelirin gelir vergisine tabi olması için bir gerçek kişinin faaliyetinin ve sermayesinin ürünü olarak elde edilmesi zorunludur. Gelir Vergisi kişisel bir karakter taşır. Kanunda belirtilen gelir unsurlarını elde eden şahsın ödeme gücünü kavramaya çalışır.
Gelirin Genelliği: Ülkemizde benimsenen vergi sistemi üniter sistemdir. Üniter vergi sisteminin kabul edildiği ülkelerde gerçek kişiler tarafından bir takvim yılı içinde elde edilen ve gelir vergisinin konusuna giren kazanç ve iratların tamamı toplanır ve bulunan tutar üzerinden vergilendirme yapılır.
Beyan Esası: Gelir vergisi kural olarak mükellefin beyanına dayanır. Ancak verginin konusuna giren unsurların istisnalar veya diğer özel düzenlemeler ile beyan dışı bırakılması ya da stopajın nihai vergileme olduğu haller de vardır.
Takvim Yılı Esası: Vergi Sistemimizde kural olarak bir takvim yılı içerisinde elde edilen kazanç ve iratların toplamının gelir vergisine tabi olduğu esası benimsenmiştir. Takvim yılı ise 1 Ocak- 31 Aralık tarihleri arasındaki 12 aylık dönemi kapsamaktadır. Ancak mükellefin işlerinin arz ettiği özellikler nedeniyle, farklı tarihleri kapsayan 12 aylık özel hesap dönemleri mevcuttur. Yeni işe başlayanlarda ise, işe başlama tarihinden takvim yılı sonuna kadarki gelirlerin vergilendirilmesi esası benimsenmiştir.
Gelirin Gerçek ve Safi Olması: Gerçek gelirden kasıt, vergilemenin bazı belirtilere göre değil mükelleflerin gerçekten elde etmiş olduğu gelir üzerinden yapılmasıdır. Gelirin safi olması, gelirden o gelirin elde edilmesi için yapılan giderlerin indirilmesinden sonra kalan tutarın vergilendirmede esas tutulması demektir. Her gelir unsurları itibariyle indirilecek giderler Gelir Vergisi Kanununda ayrı ayrı belirtilmiştir.
Gelirin Elde Edilmiş Olması: Gelir vergisi açısından vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesidir. Gelir Vergisi Kanunu’nda gelirin elde edilmesi 3 farklı esasa bağlanmıştır 1-Tahakkuk esası 2-Tahsil esası 3-Hukuki ve ekonomik tasarruf esası
GELİR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu yüklenen gerçek veya tüzel kişidir. Gelir Vergisi Kanunu 2 tür mükellefiyet öngörmektedir. 1-Tam Mükellefiyet 2-Dar Mükellefiyet
Mükellefiyet Şekilleri Tam Mükellefiyet Tam mükellef gerçek kişiler,Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler. • Türkiye’de yerleşmiş olanlar ve • Kamu kurumlarına veya merkezi Türkiye’de bulunan özel teşebbüslere bağlı olarak işleri sebebiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları tam mükellefiyete tabidirler. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye ‘de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar Türkiye’de yerleşmiş sayılırlar.
Mükellefiyet Şekilleri Dar Mükellefiyet Türkiye’de yerleşmiş sayılmayan gerçek kişiler dar mükellefiyet esasında vergilendirilirler. Dar mükellef sayılan gerçek kişiler, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil, tedavi, istirahat veya seyahat maksadıyla gelen yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmadıkları için dar mükelleftirler.
MUAFİYET VE İSTİSNALAR Muafiyetler • Esnaf muaflığı • Diplomat muaflığı • Elçilik ve konsolosluk çalışanlarının ücret istisnası İstisnalar • Telif hakları istisnası (Md.18) • Eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnası (Md. 20) • Mesken kira geliri istisnası (Md. 21) • Kar payı istisnası (Md. 22) • Bireysel emeklilik sistemi ve diğer sigorta şirketlerinden elde edilen gelirlere ilişkin istisna (Md. 22) • Değer artışı kazançları istisnası • Arızi kazanç istisnası • Teknoloji Geliştirme Bölgelerine ilişkin istisna
ESNAF MUAFLIĞI (I) Esnaf; faaliyeti sermayeden ziyade bedenen çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yeten sanat ve ticaret erbabıdır. Ticaret ve sanat erbabından kanunda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır. Esnaf Muaflığından Yararlanmanın Şartları: Genel şartlar: • Ticari, zirai veya mesleki kazanç dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak. • Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine devamlılık ve bağlılık arz edecek şekilde çalışmamak (devamlılık-bağlılık birlikte aranır.)
ESNAF MUAFLIĞI (II) • Özel şartlar: • Gezici olarak (işyeri açmaksızın) perakende ticaretle uğraşmak [belediyeye ait kaldırımda gazete satışı gibi], • Motorlu nakil vasıtası kullanmamak, • Değeri yüksek ev eşyası satmamak, • Pazar takibi suretiyle devamlı gıda, bakkaliye ve temizlik malzemesi satmamak, • Sabit işyeri önünde o işyerinde satışı yapılan aynı neviden malların satışını yapmamak.
DİPLOMAT MUAFLIĞI • Yabancı Devletlerin Türkiye’de bulunan elçi, maslahatgüzar ve konsolosları (fahri konsoloslar hariç) ile elçilik ve konsolosluklara mensup olan ve o memleketin uyrukluğunda bulunan memurları, Türkiye’de resmi bir göreve memur edilenler bu sıfatlarından dolayı ve karşılıklı olmak şartıyla gelir vergisinden muaftırlar. • Bu muaflığın menkul sermaye iradı üzerinden tevkif suretiyle alının vergiye şümulü yoktur.
SAKATLIK İNDİRİMİ (I) Çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari %60’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari %40’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve sakatlık dereceleri itibarıyla belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir.
SAKATLIK İNDİRİMİ (II) Sakatlık indirimi; • Birinci derece sakatlar için 770 TL.(2012 yılı için belirlenen tutar) • İkinci derece sakatlar için 380 TL. • Üçüncü derece sakatlar için 180 YTL.’dir.