170 likes | 1.06k Views
Erken Çocukluk Döneminde Bedensel, Bilişsel ve Sosyal Gelişim. Dr.Mustafa Ergün. 2-6 yaşları arası, erken çocukluk veya okulöncesi çocukluk çağlarıdır. Çocuklar özellikle boy atma, konuşma ve sosyal yönden hızlı bir gelişim içindedirler. Bedensel gelişim
E N D
Erken Çocukluk Döneminde Bedensel, Bilişsel ve Sosyal Gelişim Dr.Mustafa Ergün
2-6 yaşları arası, erken çocukluk veya okulöncesi çocukluk çağlarıdır. Çocuklar özellikle boy atma, konuşma ve sosyal yönden hızlı bir gelişim içindedirler.
Bedensel gelişim Bebeklik dönemindeki kadar olmasa da, gene etkileyici bir gelişim vardır. 3 yaşlarında bebek tombulluğu gider, vücut incelir; gövde, kol ve bacaklar uzar.
Beyin gelişimi Beynin sol yarımküresi (dil, mantık, matematik) sağa göre daha fazla gelişir. Sağ yarımküre (yaratıcılık, hayal, sanat, müzik) orta çocukluk döneminde gelişir. Sol beyin güçlü olunca sağ el daha güçlü olur (%90), sağ beyin güçlü olunca solak olur.
Hareket becerileri (Motor skills) Kaba hareket becerileri,koşma, zıplama, sekme, dönme, atlama, atma, dengede durma,dansetmegibi bedenin büyük kısmını etkileyen hareketlerdir. İnce hareket becerileri, çizme, yazma, ayakkabı bağlarını bağlamaya çalışma gibi ince beden hareketleridir. Bu hareketlerin hepsi erken ocukluk döneminde gelişir; ancak ince hareketler daha yavaş gelişir. Albert Bandura’nın gözlemsel veya taklit yoluyla öğrenmesi, erken çocukluk döneminde hem kaba hem de ince hareketlerin gelişmesinde önemli rol oynar.
Sağlık sorunları Okulöncesi çocukları genelde sağlıklıdır, ancak gene de bazı medikal sorunlar çıkabilir.Bedensel sorunların yanı sıra, uzun süreli hastalıkların ortaya çıkardığı psikolojik engeller, gelişim geriliği (developmentaldelay), bunalım ve acılar olabilir.
Erken çocuklukta bilişsel gelişim Çocuklar dışarda gördükleri nesne ve olayları kendi beyinlerinde belli kalıplar halinde gruplamaya başlarlar. Ancak dikkatlerini ve hafızalarını tam olarak kontrol edemezler, gerçekle realiteyi birbirine karıştırırlar ve aynı anda bir tek şeye dikkat edebilirler. Piaget, 2-7 yaşlar arasındaki bu döneme işlem öncesi dönem (preoperational stage) demiştir. Bu dönemde dil ve diğer semboller gelişir, yetişkin hareketleri taklit edilir ve bol oyun oynanır. Özellikle hayal ürünü oyunlar çok yaygındır. Sihirli hayallere bayılırlar…
Okulöncesi çocukları hala ben merkezcidir ve hayal kırıklığına uğradıklarında ben merkezli konuşmalar (nonmutual) yaparlar. Piaget’ye göre bu aşamada özelliklere göre düzgün sınıflandırma (classification) ve sıraya koyma(serial ordering) yapamazlar. Dolayısıyla mantıksal işlemlerde becerikli değildirler. Piaget’ye göre bu dönem çocukları korunum (conservation),yani görünüm ve biçimi değişse bile eşyanın aynı kalabileceği özelliğini bilmezler. İşlem öncesi dönem çocuğu beş tane on lirayı tek bir yüz liradan daha fazla değerlendirir. Çocuklar 7 yaş civarında bu eşyanın korunumu ilkesini kavradıklarında somut işlemler dönemine geçerler.
2-3 yaşlarında çocuklar görünüşlere odaklanırlar, 4-5 yaşlarında ise dünyayı daha gerçekçi görürler ve anlarlar. Dünyayı anlarken sosyal ilişkileri de anlarlar (social cognition), düzgün ilişkiler, arkadaşlıklar ve dostluklar ararlar. 5 yaşındaki çocuklar kendi zihinleri ile ilgilendiği gibi, başkalarının duygu ve düşüncelerini de anlamaya başlarlar. «Bana ne, bana ne» demezler.
Küçük çocuklar geçmişi büyük çocuklar ve yetişkinler kadar net hatırlayamazlar. Hatırlamadan ziyade görünce tanıma özellikleri gelişmiştir. Ayrıca bu dönem çocuklarında seçici dikkat (selective attention) eksikliği de vardır. Çocuklar doğuştan bir merak güdüsü getirirler; bunun yetişkinler tarafından mümkün olduğu kadar çabuk ve kapsamlı geliştirilmesi gerekir.
Dil Erken çocukluk döneminde dil becerileri gelişmeye devam eder. Bazı araştırmacılar dil gelişimini çocukların kurdukları cümlelerdeki kelime sayısı ile açıklamaya çalışırlar. Anne babalar, kardeşler, arkadaşlar, öğretmenler ve medya okulöncesi çocukların dil gelişimini geliştirmek için birçok olanaklar sunarlar. Dolayısıyla dil gelişimi bir sosyal ve kültürel ortam içinde olur.
2–6 yaşlar arasındaki erken çocukluk döneminde, çocuklar anne babalarından ayrı ve bağımsız olma duygusunu geliştirmeye başlarlar (elerinden tutturmazlar). Erikson’un gelişim kuramına göre, okulöncesi çocuklar 1-3 yaşları arasında özerklik veya kendi başına hareket (autonomy,self-direction),3-6 yaşlar arasında da girişim ve girişkenlik (initiative, enterprise) duygularını geliştirirler.
Freud, psikoseksüel gelişim teorisinde çocukluğun ikinci yaşına analstage diyor. Anne babalar bu dönemde çocuklarına tuvalet eğitimi vermeye çalışırlar. Bu dönemi sağlıklı atlatamama(fixation) yetişkinlik döneminde şahsiyet özelliklerine negatif olarak yansıyabilir.Örneğin tuvaletini aşırı derecede tutma (anal retention)aşırı temizlik, düzen ve tasarrufa; tersi olarak tuvaletini hiç tutmama (anal expulsion) dadağınıklık ve savurganlık gibi özellikler olarak ortaya çıkar.
Okulöncesi çocuğun bedensel, zihinsel, sosyal sağlık ve gelişiminde aile ilişkileri çok önemlidir. Ailede anne-babalık teknikleri, disiplin, kardeş sayısı, ailenin ekonomik durumu, yaşama koşulları, sağlık durumu vs. çocuğun psikososyal gelişimini etkiler. Anne-baba kontolü, anne baba sıcaklığı Otoriter ebeveynler, fazla müsamahakâr anne babalar... Tek çocuk olgusu (Only children)
Çocukluktaki oyun arkadaşları ve dostlar Aile içinde sağlıklı ilişkileri olan çocukların, arkadaşlarıyla ilişkileri de sağlıklıdır. İlk arkadaşlıklar 3 yaş civarında kurulur. Burada kavga, barış, başkalarının hakkına saygı gösterme, kendi hakkını savunma, paylaşma vs. yaşayarak öğrenilir.
Erken çocuklukta cinsellik Freud’un psikoseksüel gelişim teorisine göre 3-6 yaşlar arası phallic stage diye adlandırılır; bu dönemde çocukların bütün ilgisi cinsel organlarındadır. Fallik dönemin sonuna doğru çocukların karşı cinsiyetteki ebeveyne yönelir ve Ödipal veya Elektra çatışmalarını aşmak zorunda kalır. Bu dönem boyunca öğrencilerin çoğu masturbasyon yaparlar. Okulöncesi çocuklar kendi bedenlerine ilgi duydukları kadar kardeşlerinin ve arkadaşlarının bedenlerine de ilgi duyarlar ve özellikle kız-oğlan farkına odaklanırlar.
Erken çocuklukta korku ve saldırganlık Korku (fear, anxiety) ve saldırganlık (aggression, hostility) duyguları erken çocukluk döneminde ortaya çıkmaya başlarlar. 2-6 yaş arasındaki çocuklar hayvanlar, bedensel yaralanmalardan, karanlık yerlerden, yüksek seslerden, yabancılardan ve anne babalarından ayrı olmaktan korkarlar. Saldırganlık 2-3 yaşlarında ortaya çıkmaya başlar ve bir başka çocuğu ısırma, bir başkasının oyuncağını zorla alma gibi şekillerde gözükür. Ancak 6 yaşına ulaştıklarında çocuklar daha az saldırgandır.