520 likes | 797 Views
TÜRKİYE’DEKİ BUZULLAR. GÖKMEN ŞEN 200920106030. Buzullar
E N D
TÜRKİYE’DEKİ BUZULLAR GÖKMEN ŞEN 200920106030
Buzullar Yerçekimi kuvveti etkisi altında kendine has akış şekilleri ile hareket eden ancak dağlık yüksek kesimlerdeki sabit kar örtülerinden ve suyun katı hali olarak bilinen buzdan fiziksel farklılığı olan yeniden kristallenme ile oluşan özel karektere sahip buz kütleleridir. Günümüzde yerküre karalarının %10 (15.8 milyon km2 )işgal etmektedir. Bu buzul miktarının %85 ‘i Antartika %11 ‘i ise Grönland da bulunur.Geri kalan buzlar ise farklı enlemlerdeki yüksek kesimlerle sınırlı yayılış alanları ile bulunurlar.
BUZULLARIN ÖZELLİKLERİ Buzullar kar yağışlarının çok olduğu kar örtüsünün sıcak devrelerde dahi tamamen eriyip ortadan kalkmadığı soğuk iklim bölgelerinde üst üste biriken karlar kalın bir örtü meydana getirirler.Sıcaklığın arttığı veya yağmur şeklindeki yağışların yağdığı devrelerde kısmen eriyen karlar soğuk devrelerde tekrar donarlar. Kar örtüsünün derin kısımlarına sızan sular da donar. Üst üste yığılan kar kristalleri kendi ağırlıklarının altında sıkışarak şekillerini kaybederler ve ortalama bir milimetre çapında buz kristallerine dönüşürler.
Erime, yeniden kristalleşme ve sıkışma olayını tekrarlaması sonucu kar yığını kar kristallerinden farklı biçimde olan daha iri yoğun ve hemen hemen aynı büyüklükteki buz kristallerinden oluşan buz yığınına dönüşür. Bu buz yığınına neve buzu veya firn buzu denir. Neve buzulunun yoğunluğu taze karın yoğunluğundan daha fazladır (taze karın yoğunluğu 0,06-0,16, neve buzulunun yoğunluğu ise 0,72 ile 0,81).
Neve buzulu oluştuktan sonra yukarıdaki olay tekrar eder. Buz kütleleri gittikçe kalınlaşır. Ağırlığa bağlı basınç artar. Kristaller birbirleriyle birleşir, büyük boşluklar ortadan kalkar ve neve buzuluna oranla daha iri daha yoğun ( 0,9) boşluksuz buzul buzulu oluşur.Buz kütlesinin belirli kalınlığa eriştikten sonra yer çekiminin veya ağırlığının etkisiyle harekete geçmesiyle buzul oluşur.
Buzullaşmanın Nedenleri • Epirojenik hareketler • Levha Tektoniği • Atmosfere bulunan CO2 miktarındaki değişiklik • Volkanik Faliyetler • Solar radyosyon dalgalanmaları • Milankowitch Döngüleri - Yerkürenin yörüngesindeki değişklikler - Yerkürenin eksen eğikliğindeki salınımlar - Eksen yalpalanmalar • Göktaşı çarpmaları
Türkiye’deki Buzullar Türkiye’deki buzul jeomorfolojisine ait örneklerin çok büyük oranda würn buzullaşmasına ait olduğu, würnbuzullaşması kendinden önceki buzul jeomorfolojisini çok büyük oranda tahrip etmiştir. Türkiye’deki buzullar kıvrımlı dağ buzulları ve volkanik dağlardaki buzullar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. -Kıvrımlı Dağ Buzulları Doğu Karadeniz Dağları’ndaki buzullar • -Rize Dağları • -Altıparmak Dağları • -Bulut Dağları • -Gavur Dağları • -Giresun Dağları
Orta Toroslar’dakiBuzullar • -Aladağlar • -Bolkar Dağı • Güneydoğu Toroslar’daki Buzullar • -Sat(İkiyaka) Dağları • -Cilo (Buzul Dağları) • -Kavuşşahap Dağları -Volkanik Dağlardaki Buzullar • -Ağrı Dağı • -Süphan Dağı • -Erciyes Dağı
Doğu Karadeniz Dağları’ndaki Buzullar • Kaçkar Buzulları: Rize Dağları kütlesi üzerinde yer alan Kaçkar buzul bölgesinde halen farklı boyutlarda güncel buzullar bulunmaktadır. Büyük ( Kaçkar1) ve küçük ( Kaçkar2) buzulu önemli olanlardır. Bu buzullar Kaçkar buzul bölgesindeki diğer buzullara göre daha büyük olan buzullardır. Krenek I-II ve Dübe buzulları ise diğerlerine göre daha küçük olan buzullardır.
Büyük Kaçkar buzulu Rize ile Çamlıhemşin ilçesi Öküzçayırı düzlüğüne bakan dar bir vadi içine sıkışmış halde bulunur. 1991 yılında yapılan ölçümlerde 1,5 km uzunluğunda ve 2900 m. Yükseltilere inen alt sınır, 2008 yılında yapılan çalışmalarda erimek suretiyle 3200 metrelere kadar çekilmiş olduğu ölçülmüştür. Kaçkar küçük buzulu ( Kaçkar II ) 3600 m. İle 3300 m. arasında yer almaktadır.
KrenekI,II buzulları yaz aylarının sonunda karların max. Çekildiği dönemde görmek mümkündür. Diğer buzullar ise çok küçük hacimleri ile ya daimi kar ile üzeri örtülmüş ya da morenler tarafından örtülerek gizlenmiştir. • Verçenik Buzulları ( Üçdoruk ): Doğu Karadeniz Rize Dağları silsilesi içindeki bir diğer buzul bölgesi Verçenik ( 3709m) zirve nahiyeleridir. Verçenik buzul bölgesi kabaca 400 40’ – 400 46’ kuzey enlemleri ve 400 52’ – 410 05’ doğu boylamları arasındadır
Verçenik buzul bölgesi iki güncel buzuldan oluşmaktadır. Bunlar, Sinançor ve Dilektepe buzullarıdır. Sinançor buzulu kuzeydoğu aklanında ve yaklaşık 300m uzunluğunda, Dilektepe buzulu ise Verçenik zirvesinin kuzey yamacında ve yaklaşık 700m uzunluğundadır. Verçenik buzul bölgesindeki sirkler ise ortalama 3600m ‘de dağılış göstermektedir.
Altıparmak ve Bulut Dağları’ndaki Buzullar : Doğu Karadeniz Dağları’nın en doğu bölümünde halen küçük de olsa buzul barındıran yükseltiler Altıparmak ve Bulut Dağları’dır. Kırmızıgedik buzulu Altıparmak Dağları’nın Lazgediği zirvesinde (3353m ) bulunur.
Kırmızıgedik buzuluna göre daha küçük olan Avucur buzulu ise Bulut Dağları’nın Kindevul zirvesi (3562m) üzerinde yer alır. Altıparmak Dağları üzerindeki güncel buzullar kar örtüleri altındaki küçük örnekleri ile temsil edilir. Lazgediği zirvesindeki buzul çanağı içinde bulunan Avucur buzulu kısmen varlığını koruyabilmiş küçük bir sirk buzuludur.
Gavur Dağları Buzul Sahası : Gavur Dağları silsilesinde bulunan Abdal Musa zirve nahiyelerindeki buzul kütlesinin olduğu sahadır. Abdal Musa buzul bölgesinde yer alan zirvelerde kar örtüsü altında 400 22’ – 400 26’ kuzey enlemleri ve 390 02’ -390 07’ doğu boylamları arasında buzul jeomorfolojisinin tipik aşındırma ve biriktirme şekillerini görmek mümkündür. Bu şekillerden biri de zirve yakınlarındaki buzul çanaklarıdır.
Avliyani buzulu da 3331m yükseltide bulunan Abdal Musa buzul çanağı içinde varlığını koruyan sirk buzuludur. Avliyani buzulunun boyutları 1991 yılında 300 m genişliğinde ve 150m uzunluğunda ölçülmüştür.Ancak günümüzde bu boyutlarını büyük oranda kaybetmiştir.
Karagöl Buzul Sahası: Doğu Karadeniz buzul bölgesinin batısındaki son buzul sahasıdır. Giresun Dağları’nın en yüksek zirvesini temsil eden Karagöl kütlesi çok sayıda sirk gölü ve çok tipik buzul jeomorfolojisi arz eder. Bu sirk çanaklarının büyük çoğunluğu içinde mevsimine göre su ya da kar bulunmaktadır. Ancak en yüksekteki Karagöl sirk çanağının dik duvarı üzerindeki ve yamaçlarındaki kar örtüsünün altında geniş alan kaplayan ve çok kalın olmayan buzullardan söz etmek mümkündür
Orta Toroslar’daki Buzullar • Aladağlar: Aladağ buzul bölgesi 370 41’ ve 370 55’ kuzey enlemleri ile 350 02’ ve 350 16’ doğu boylamları arasındadır. Bu buzul bölgelerindeki en yüksek zirveler ise Demirkazık (3756m) ve Kaldı (3726m) zirveleridir. Bu zirvelerin kuzey yamaçlarında kısmen örtülü durumda yer yer küçük buzullara rastlanmaktadır. Demirkazık buzulu Demirkazık zirvesinin kuzey bölümündeki buzul çanağı içinde güneşten korunaklı bir durumdadır. Kaldı zirvesinin kuzeyinde Kaldı-Güzeller zirveleri arasında bulunan Kaldı buzulu dar bir vadi içinde üzerindeki moloz örtüsü ve buzul yarıkları ile dikkati çeker. Yedigöller buzulu ise morenler tarafından örtülü durumdadır.
Bolkardağları: Bolkar Dağları buzul bölgesi 37 026’ - 330 33’ kuzey enlemleri ve 340 36’ – 340 50’ doğu boylamları arasında bulunur. Bolkar Dağı’nın Medetsiz zirvesi (3324 m) yakınlarında 3350-3000m yükselti basamakları arasında bir sirk buzuludur. Ancak bu buzulun varlığı ya da buz kütlesinin buzul olarak kabul edilirliği tartışılmaktadır.
Güneydoğu Toroslar’dakiBuzullar • Cilo (Buzul) Dağları : Bu dağlar üzerindeki buzullar kabaca kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda sıralanmış olan 5 ayrı buzuldan oluşur. Bunlar; Erinç (SuppaDurek) buzulu MiaHvara buzulları ( batı-orta-doğu buzulları) ve İzbırak (Uludoruk,Gelyaşin) buzullarıdır.Bu buzullar sırasıyla 3500m yükseltili Kisara Dağı, 4060m yükseltili SuppaDurek Dağı, 3700m yükseltili Köşedireği Dağı ve Cilo buzul bölgesinin en yüksek noktası olan 4135m yükseltili Reşko(Gelyaşin ya da Uludoruk) tepesi üzerinde yer alır. Bu dağlar hızlı bir şekilde kütle kaybı yaşamaktadır.
Şat (İkiyaka Dağları) : İkiyaka Dağları üzerindeki buzullar 3500m yükseltili Şat Dağı ile 3356m yükseltili Gevaroki Dağı zirve nahiyelerinde 370 18’ – 370 24’ kuzey enlemleri ve 440 10’ – 440 20’ doğu boylamları arasında bulunur. Gevarok buzulu 1km civarındaki uzunluğu ile bu sahadaki en büyük buzuldur. Zirvelerin alt seviyelerinde Çok sayıda basamak sirkleri ve buzul çanağı gölleri yer almaktadır.
KavuşahapDağları’ndaki Buzullar: Van Gölü’nün güneyinde kabaca doğu-batı doğrultusunda uzanan yüksek dağlık kütle İhtiyarşahap Dağları olarak bilinir. Kavuşahap Dağları bu silsilenin orta kısmındaki yükseltilerdir. Hasanbeşir Tepe (3502m) , Artos( Çadır) Dağı (3537m) buralardaki önemli zirveler olup kaybolmak üzere olan buzul örnekleri bu yükseltilerin korunaklı lokasyonlarında bulunur.
Volkanik Dağlar • Ağrı Dağı buzulu: Türkiye’deki tek güncel Takke buzulu örneği Ağrı Dağı zirvesindeki örtü buzulu, Ağrı Dağı’nın zirve ve krater çukuru örtü buzulu ile kaplı olup bu buzul hemen hemen her yöne ait yamaçlardan uzunlukları 1 ve 2,5 km2 arasında değişen 10 kadar buzul dili şeklindeki saçak buzullarına sahiptir. Saçak buzulları 3800-3900m’lere kadar inmektedir. Kraterin kuzey tarafında Cehennemdere vadisi içine yerleşmiş olan ve buzul dili şeklinde inen saçak buzulu bunlardan en büyüğüdür.
Takke buzulunun alanı 1977 yılında 8,91 km2 olarak hesaplanmış, 2008 yılında ise 5,55 km2 çekilerek küçüldüğü ölçülmüştür. Buzuldaki erime kuzeye bakan yamaçlarda pek etkili olmamakla birlikte güneye bakan yamaçlarda daha belirgin olarak gerçekleşmekte olup halen devam etmektedir.
SüphanDağı Buzulu : Van Gölü’nün kuzeyinde yer alan Süphan Dağı’nın 3700m’de daimi kar sınırı üzerindeki buzul bölgesinde bulunan irili ufaklı buzullardır. Kabaca 380 53’ – 38055’ kuzey enlemleri ve 42047’ – 42052’ doğu boylamları arasında bulunur. Buzulların bir kısmı eski kraterin yamaçları içerisinde bulunur. Güncel buzulların diğerleri ise yeni koni üzerinde bulunmaktadır. Süphan Dağı’nda ölçülen en büyük boyutlara sahip güncel buzul eski kraterin kuzey yamacında bulunur ve uzunluğu Erinç’e göre 1500m’dir.
Süphan Dağı üzerindeki buzulların hızlı bir şekilde erime ile alansal olarak küçülmüştür. 1977 yılı ölçümlerine göre 1,29km2 olan toplam buzul alanın 2007 yılı uydu görüntülerinde 0,35km2 ‘ye gerilediği yani Süphan Dağı buzulunun yaklaşık ¾ kayba uğradığı ortaya çıkmıştır.
Erciyes Dağı Buzulu: Erciyes buzul bölgesi, Erciyes Dağı (3917m) zirve nahiyesi çevresi olup 380 31’ – 38034’ kuzey enlemleri ile 35024’ – 35028’ doğu boylamları arasında bulunmaktadır. Erciyes Dağı buzul bölgesindeki buzullaşmanın delilleri genel olarak 4 vadi ve 1 sırtta görmek mümkündür. Bunlar kuzeybatıya doğru uzanan aksu vadisi kuzeydoğuya doğru uzanan Öksüz vadisi bugünkü kayak merkezini de kısmen içine alan ve doğuya bakan Üçker vadisi diğerlerine göre daha küçük olan batıdaki Kırkpınar vadisi ile güneydeki Topraktaş Sırtı buzul sahalarıdır. Buzul sahalarından sadece Aksu vadisi güncel buzul barındırır. Aksu buzulunun boyutları 2002 yılında yapılan bir çalışmaya göre buzul dili alt sınırı 3420m’lere kadar çekildiği ölçülmüştür.