210 likes | 620 Views
Bankacılık Alanında Yasal Düzenlemeler. ÇEK VE ÇEK KANUNU Derya UYAR Arif SAK Orkun ÖNAL Damla KENT. ÇEKİN TARİFİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ.
E N D
Bankacılık Alanında Yasal Düzenlemeler ÇEK VE ÇEK KANUNU Derya UYAR Arif SAK Orkun ÖNAL Damla KENT
ÇEKİN TARİFİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ Çek, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre düzenlenmiş bir ödeme aracıdır. Çek, bankalardaki hesaplar üzerine, hesap sahipleri tarafından, yasal biçim koşullarına bağlı kalınarak,belli tutardaki bir paranın, kayıtsız şartsız ödenmesi için yazılabilen, ticari senetler kapsamında yer alan, kıymetli evrak niteliğindeki bir ödeme aracıdır. Ülkemizde, çekler sadece bankalardaki mevduat hesaplarından ödenmek üzere, bankalara hitaben yazılmaktadır. “Çek yazmak”, “çek keşide etmek” ve “çek kesmek” aynı anlamı taşır.
ÇEKTE TARAFLAR Çekte üç taraf bulunmaktadır. Bunlar; • Çeki düzenleyen kimse (düzenleyen/keşideci), • Çek tutarı kendisine ödenecek olan kimse (lehtar), • Çek tutarını ödeyecek olan Banka (muhatap)
ÇEKLERDE ŞEKİL ŞARTLARI Türk Ticaret Kanunu ve 5941 sayılı “Çek Kanunu” çeklerde bulunması gereken unsurları hükme bağlamıştır.Bunlar; *"Çek" kelimesi bulunmalıdır, *Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için bir havaleyi içermelidir, *Çek tutarını ödeyecek olanın (muhatabın) ticaret ünvanı belirtilmelidir, *Ödeme yeri bulunmalıdır, *Keşide günü ve yeri yazılmalıdır,
ÇEKLERDE ŞEKİL ŞARTLARI devamı… *Çeki çeken kimsenin (Düzenleyenin/Keşidecinin) imzası bulunmalıdır, *Vergi kimlik numarası yer almalıdır,
SEÇENEKLİ (ALTERNATİF) UNSURLAR Ancak, zorunlu unsurları içeren bir senet çek sayılır. Fakat çeklerde bazı unsurların bulunmaması durumunda da senet çek niteliğini yitirmez. Bu unsurların yerine geçecek olan başka unsurların var olup olmadığı dikkate alınır. Bu unsurların da bulunmaması halinde senet çek niteliğini kaybeder, havale sayılır. Bunlara seçenekli unsurlar denir. Bu unsurlar; Çekte “Ödeme Yeri” gösterilmemişse muhatabın ticaret unvanının yanında bulunan yer ödeme yeri sayılır. Çekte keşide yeri gösterilmelidir. “Keşide Yeri”nin belirtilmemiş olması halinde çek, düzenleyenin(keşidecinin) adı ve soyadı yanında yazılmış yerde keşide edilmiş sayılır.
Düzenlenme Biçimlerine Göre Çekler a. Emre Yazılı Çekler: Bu çek yazım biçimi en yaygın uygulama olup çekin üzerine lehtarın adı yazılmakta yanında da “emir ya da havalesi” yer almaktadır. Bu çek türünde hem lehtar ismen belli olmakta, hem de ciro yoluyla kolayca devredilebilmektedir. b. Nama Yazılı Çekler: “Emre yazılı değildir” kaydıyla ya da buna benzer bir kayıtla belirli bir kişi lehine yazılan çeklerdir. Ciro yoluyla devir olanakları sınırlandırılmıştır. Alacağın temliki yoluyla devredilebilir. c. Hamiline Yazılı Çekler: Lehtar adı yerine “hamiline” ibaresi yazılmış ya da kimin lehine düzenlendiği gösterilmemiş olan çeklerdir. Ayrıca, belirli bir kişi lehine yazılıp yanına “veya hamiline” gibi bir ibarenin eklenmesiyle düzenlenen çekler de hamiline yazılı çek sayılır. Cirosuz devredilebilme olanağına sahip çeklerdir.
DİĞER ÖLÇÜTLERE GÖRE ÇEK TÜRLERİ Para Birimine Göre Çekler; *TL Çekler *Dövizli Çekler Özel Dövizli Çekleri Seyahat çekleri Emekli Maaş Çekleri Banka Çekleri
DİĞER ÖLÇÜTLERE GÖRE ÇEK TÜRLERİ Kullanım Amacına Göre Çekler; *Bloke Çekler *Keşide Çekleri (Tiraj Çekleri) *Banka Servis Çekleri *Çizgili Çekler *Mahsup Çekleri Hesap Tipine Göre Çekler; *Ticari Hesaplara verilen Çekler *Ticari Olmayan Hesaplara verilen Çekler
Çekte Devir (Ciro) İşlemi Çek ciroları esas itibarıyla, çekin düzenlenme şekline göre farklılaşmakta olup aşağıdaki esaslar doğrultusunda yapılmaktadır: 1. Hamiline yazılı çeklerde ciro: Hamiline yazılı çeklerde herhangi bir ciro işlemi zorunlu olmayıp çek teslim suretiyle devredilebilmektedir. İstenirse, çek üzerinde ciranta adının gözükmesinde yarar görülürse ciro kaydı yazılabilir. 2. Emre yazılı çeklerde ciro: Emre yazılı çeklerde, çekin arkasına ciro kaydı yazılıp sonra teslim edilmesi gerekmektedir. 3. Nama yazılı çekler ve çizgili çeklerde ciro: Nama yazılı çekler ve çizgili çekler ciro edilememektedir. Bu çekler ancak alacağın temliki yoluyla devredilebilmektedirler. Temlik cirosu genellikle çekin arkasına “Temlik edilmiştir” notu ile yazılmaktadır.
Çekte Sunum (İbraz) Süresi Çekin bankaya tahsil için sunulması için, düzenlenme tarihini izleyen belli bir zaman dilimi belirlenmiştir. Bu süre aşıldığında artık hesap sahibinin hesapta karşılık bulundurma zorunluluğu kalmadığından, eğer karşılığı bulunmazsa “karşılıksızlık” işlemi yapılamaz. Ayrıca bu süre aşıldıktan sonra çekin ödenebilmesi için bankanın çek keşidecisi müşterisinden yazılı onay alması gerekmektedir. Çekin ibraz (sunum) süresi, hesaplanırken çekin düzenlenme tarihi sayılmayıp; “ertesi gün” birinci gün, sayılarak hesap yapılır. Çekin ibraz (sunum) süresi, belli coğrafi ölçütlere göre sınıflandırılmış olup aşağıda belirtildiği gibi farklılaşmaktadır: * Çekin keşide yeri ile muhatap banka şubesi aynı ilçe sınırları içinde iseler: 10 gün, *Çekin keşide yeri ile muhatap banka şubesi aynı şehir sınırları içinde iseler: 10 gün, *Çekin keşide yeri ile muhatap banka şubesi farklı şehir sınırları içinde iseler: 1 ay, *Çekin keşide yeri ile muhatap banka şubesi aynı kıtada iseler: 1 ay, *Çekin keşide yeri ile muhatap banka şubesi Akdeniz’e sahili olan ülkelerde iseler: 1 ay, *Çekin keşide yeri ile muhatap banka şubesi farklı kıtalarda iseler: 3 ay.
Çekte Zamanaşımı 6273 sayılı yeni değişiklik yasasının 7. Maddesi hükmüyle çeklerde zamanaşımı süresi üç yıla çıkarılmıştır. Çek hamilinin, cirantalara, düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğramaktadır. Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakkı da bu çek borçlusunun çeki ödemesinden ya da çekin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğramaktadır.
ÇEKTEN CAYMA Türk Ticaret Kanununa göre, "çekten cayma ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade eder". Düzenleyen(Keşideci) ibraz süresi içinde muhataba verdiği ödeme talimatını geri alamaz. Ancak çek ibraz süresi içinde ibraz edilmezse düzenleyen(keşideci) çekten cayabilir.
Ödeme Yasaklı Çekler (Çekte Ödemeden Men) Eğer bir çek, kişinin isteği dışında elinden çıktıysa, bu kişi (Müşteri) tarafından bu durum, hesabın bulunduğu banka şubesine yazılı olarak bildirilerek o çekin ödenmesini durdurması, “çekin ödemeden men edilmesi” olarak bilinen ve yaygın bir uygulama iken 5941 sayılı çek yasasıyla uygulama değiştirilmiş ve yasanın yürürlüğe girdiği 2009 yılından bu yana, bu durumdaki bir çekin ödenmesinin yasaklanabilmesi için, müşterinin mahkeme kararı getirmesi şart koşulmuştur. Bankaların, mahkeme kararına dayanmayan ödemeden men isteklerini kabul etmemeleri gerekmektedir. Öte yandan, çek ödemesi yaparlarken kendilerine ibraz edilen çek hakkında bir ödeme yasağı kararı olup-olmadığına bakmak zorundadırlar.
Çekle İlgili Yasal Düzenlemeler ve Çek Mevzuatının Gelişimi Türk hukuk ve finans sisteminde çek mevzuatı kısa sürelerde ciddi değişiklikler göstermekte olup bankacılar tarafından izlenmesinde ihmal gösterilmemesi gerekir. Çek mevzuatı, uygulamadaki gereksinimler nedeniyle sık sık değiştirilmekte olup 1985’den bu yana önemli olarak aşağıdaki aşamaları geçirmiştir: 03.05.1985 tarihinde çıkarılan 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun” ülkemizde ilk kez bu anda çıkarılan özel yasa olup çekli işlemlerle ilgili uygulamalarda oldukça kapsamlı usuller, standartlar ve yükümlülükler getirmiştir. Daha sonra, 08.03.2003 tarihli ve 4814 sayılı yasa ile 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun” üzerinde uygulamaya yönelik bazı değişiklikler yapılmıştır.
Çekle İlgili Yasal Düzenlemeler ve Çek Mevzuatının Gelişimi Resmi Gazete’nin 20 Aralık 2009 tarih ve 27438 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 14.12.2009 tarih ve 5941 sayılı Çek Kanunu ve ona bağlı olarak çıkarılan yönetmelikler; çek düzenlenmesine, kullanımına, çek hamillerinin korunmalarına ve kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya ilişkin esaslar ile çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık durumlarında ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları yeniden düzenlemiş olup 3167 sayılı yasa tamamen yürürlükten kaldırılmıştır. Bankaların keşideciyle ilgili ihtar ve ihbar yükümlülükleri kaldırılarak “düzeltme hakkı kullanımı” yerine “etkin pişmanlık” uygulaması ve hapis cezası getirilmiştir. Ayrıca“vadeli çek” uygulamasına dayanak oluşturacak bir yaklaşımla karşılıksızlık işleminin yapılabilmesi, çekin ibraz tarihine değil; üzerinde yazılı düzenlenme tarihine bağlı kılınmıştır.
Çekle İlgili Yasal Düzenlemeler ve Çek Mevzuatının Gelişimi Resmi Gazete’nin 3 Şubat 2012 tarih ve 28193 mükerrer sayılı nüshasında yayımlanan 31. 01. 2012 tarih ve 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ise yürürlükte olan 5941 sayılı Çek Kanunu üzerinde değişiklikler yaparak bazı konuları yeniden düzenlemiştir. Karşılıksız çeklerle ilgili olarak adli para cezası ve dolayısıyla hapis olasılığı kaldırılmıştır. Çek hamilinin talebi üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından çek keşidecilerinin çek düzenlemekten ve çek hesabı açmaktan yasaklanabileceği; çek bedelinin temerrüt faiziyle birlikte ödenmesi ile yasaklılığın kaldırılabileceği hükmü getirilmiştir. Çek yaprakları üzerindeki banka sorumluluğu “Bin Türk Lirasına” çıkarılmış ama “beş yıllık” bir süreyle sınırlanmıştır. Çekle ilgili uygulamalar halen şu yasal düzenlemelere göre yapılmaktadır
Çekle İlgili Yasal Düzenlemeler ve Çek Mevzuatının Gelişimi Çekle ilgili uygulamalar halen şu yasal düzenlemelere göre yapılmaktadır Türk Ticaret Kanunu (Üçüncü Bölüm, Maddeler: 780-823) ilgili hükümleri, • 14.12.2009 tarih ve 5941 sayılı “Çek Kanunu”, • 25.1.2011 tarih ve 27826 sayılı R.G. de yayımlanmış olan, 2011/1 sayılı “Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar ile Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ”, • 31.01.2012 tarih ve 6273 sayılı “Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”
ÇEKLE İLGİLİ TÜM KANUNLAR KABUL TARİHİ YÜRÜRLÜK TARİHİ İLGİLİ KANUN 29.06.1956 09.07.1956 6762 SAYILI ESKİ TÜRK TİCARET KANUNU 19.03.1985 03.04.1985 3167 SAYILI ESKİ ÇEK KANUNU (ESKİ ÇEKLER İÇİN GEÇERLİ OLAN) 26.02.2003 4184 SAYILI ESKİ ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN 14.12.2009 20.12.2009 5941 SAYILI YENİ ÇEK KANUNU (YENİ ÇEKLER İÇİN GEÇERLİ OLAN 13.01.2011 14.02.2011 6102 SAYILI YENİ TÜRK TİCARET KANUNU 31.01.2012 03.02.2012 6273 SAYILI YENİ ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
6273 sayılı Çek Kanunu ile yapılan değişiklikler • 5941 sayılı Çek Kanununun 2. nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “adlî sicil” ibaresi “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası” şeklinde değiştirilmiş . Çek hesabı açtırmak isteyen müşterilerden adli sicil kaydı istenmeyecektir. • Banka sorumluluk tutarı 600 TL’den 1000’ TL ye arttırılmıştır.(Bugün Banka sorumluluk tutarı 1045-TL’dir) • 5941 sayılı Kanunun yer alan “hukukî ve cezaî sorumluluk” ibaresi “hukukî sorumluluk ile idarî yaptırım sorumluluğu” şeklinde değiştirilmiş olup cezai sorumluluk kaldırılmıştır. • Çek defterinin her yaprağına yazılacak bilgilere ‘’çekin basıldığı tarih’te eklenmiştir.
Kaynaklar; • Yrd.Doç.Dr. Hayati ERİŞ, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI BANKACILIK HİZMET ÜRÜNLERİ. • T. Vakıflar Bankası T.A.O, MEVDUAT VE BANKACILIK HİZMETLERİ İZAHNAMESİ • Çek kanunları ile ilgili Resmi gazeteler http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/02/20120203M1-1.htm • Türkiye Bankalar Birliği internet sitesi • http://www.tbb.org.tr/Content/Upload/Dokuman/492/Cek_Kanunu_Degerlendirme_08012010.pdf