440 likes | 1.05k Views
Ergenlerde kontrasepsiyon; Yaklaşım ne olmalı ?. Prof. Dr. M. Hakan ŞATIROĞLU Türkiye Aile Planlaması Derneği Genel Başkanı International Planned Parenthood Federation European Network (IPPF-EN) Vice President. Ergenlik ….
E N D
Ergenlerde kontrasepsiyon;Yaklaşım ne olmalı ? Prof. Dr. M. Hakan ŞATIROĞLU Türkiye Aile Planlaması Derneği Genel Başkanı International Planned Parenthood Federation European Network (IPPF-EN) Vice President
Ergenlik … İnsanın intrauterin yaşam ve yaşamının ilk iki yılındaki çok hızlı büyüme ve değişim sürecinden sonraki en hızlı büyüme ve değişim dönemidir vebireyin fiziksel ve ruhsal gelişim dönemleri arasında en zor ve karmaşık olanıdır. Bu dönemde; • amaçlar, hedefler oluşur • toplumsal roller denenir • toplumsal ve kişiler arası ilişkiler gelişir • bağımsız davranışlar ortaya konur • psiko-sosyal gelişimi de barındırır Ergenleri Bilgilendirme ve Farkındalık Kazandırma Eğitim Programı Eğitici El Kitabı, Büyüyorum, Gelişiyorum, Değişiyorum, Türk Eczacıları Birliği, Yenimahalle Rehberlik ve Araştırma Merkezi, Polat, D. (Ed.), Ankara, Fersa Matbaası 2007
Ergenlik … Cinsellik bireyin psiko-sosyal ve fizyolojik gelişiminin olmazsa olmaz bir parçasıdır. İnsan yaşamının hemen her döneminde var olan ve her döneminde gelişmeye devam eden cinsellik, üreme yeteneğinin kazanıldığı ergenlik döneminde ayrı bir önem kazanır. Çok, F, (2003), Ergenlerin Cinsel Eğitimi, Bir Program Denemesi, Ankara Üniversitesi Matbaası
Ergenlik; “erişkin olmanın mecburi hizmeti” Yaşanılan bedensel, ruhsal değişimler, duygularındaki inişler ve çıkışlar ergenler için alışılması zor işlerdir. Ergen bu dönemi yaşarken pek çok şeyi denemek ister; Para kazanmak, özgür yaşamak ve sevgili olmak... • “Sevgili olmak” çok önemli, çünkü ergen için statü, saygınlık, özgürlük, sevgi aktarımı, aşkın kavurucu tadı, cinsel keyif, merakını gidermek, farklı olmak gibi pek çok değeri barındırmaktadır “sevgili olmak”. Bu dönemde belirgin şekilde ortaya çıkan duygulardan en önemlisidir cinsel duygular.
Araştırmacılar uzun yıllar cinsel açıdan etkin olan ergenleri diğer ergenlerden daha sorunlu kabul ederek psikolojik ve sosyal özelliklerini araştırmıştır. Bu görüş cinsel etkinliğin daha yaygın hale gelmesiyle değişmiştir. Yapılan pek çok araştırma, ergenlikte yaşanmaya başlanan cinsellikle, psikolojik sorunlar arasında hiçbir bağlantının olmadığını ortaya koymuştur.
Risk alma… «Ergenlikte cinsellik» kavramı üzerinde düşünüldüğünde altı çizilmesi gereken önemli başlıklardan biri “risk alma” olmalıdır. Ergen risk alma konusunda yetişkinlere göre çok daha gözü karadır, risk almak onun için hayatının doğal bir parçasıdır, çünkü pek çok şeyi zaten risk alarak öğrenmektedir, üstelik bu durum heyecan da vermektedir !!!
Riskli cinsel davranışların sonuçları… • HIV/AIDS ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, • ergen gebelikleri • ergen doğumları, • küretaj (Toplumlarda ortalama ilk evlilik yaşı ileri yaşlara kaysa bile, cinsel etkinlik günümüzde artık daha erken yaşlarda başlamakta ve cinsel eş sayısı giderek artmaktadır. Doğal olarak CYBE ve planlanmamış gebeliklerde de bir artış gözlenmektedir. )
Riskli cinsel davranışların sonuçları… Ergenlik döneminde gebe kalmak ve çocuğu dünyaya getirmek, uzun dönemde o bireyin hayatında çok önemli bir sorun !... Çalışmalar, ailelerinin ve akranlarının desteği olan ergen annelerin, olmayanlara göre eğitimlerine devam etme ve hayat başarısında daha iyi olduklarını ortaya koymaktadır. Steinberg L. Ergenlik , (2007) Çeviriye hazırlayan Figen Çok, sf. 401–441, İmge Kitabevi
Riskli cinsel davranışların sonuçları… • WHO nün tahminlerine göre her yıl her 20 gençten biri CYBE’lara yakalanmaktadır. • Bunların arasında sıklıkla HIV/AIDS, gonore, sifiliz, klamidya enfeksiyonu ve herpes yer almaktadır. • Gençler özellikle CYBE’lere karşı önlem ve asemptomatik durumlarda tedavi konusunda duyarsız davranmaktadırlar. • Oysa bu konularda önlem ya da tedavideki gecikmeler, infertilite, kronik ağrılar, organ ve fonksiyon kayıpları (örn; hidro-,piyosalpinks, salpenjektomi) hatta ölüm (peritonit) gibi çok önemli sonuçlara yol açabilmektedir.
Riskli cinsel davranışların sonuçları… • CYBE’in gelişmekte olan ülkelerdeki prevalansı, sifilizde 100, gonorede 10–15, klamidya da ise 3 katına çıkmaktadır… (Dünya Sağlık Raporu, 2009) • HIV/AIDS tüm dünyada en çok 15–24 yaş grubunda yayılmaya devam etmektedir • Bunun en temel nedeni ise, özgür ve gelişmiş gibi görünen toplumlarda bile gerçek cinsellik yerine ticari cinselliğin öne çıkarıldığı günümüzde, insanların özellikle de ailelerin cinsel konularda konuşmaya kapalı olmaları nedeniyle ne aile içinde ne de örgün eğitim yani okullarda “cinsel sağlık eğitiminin” yeterince yer bulamamasıdır.
Riskli cinsel davranışların sonuçları… Pek çok çalışma göstermektedir ki, ergenler yine ergenlik özellikleri ve taşıdıkları risk faktörleri nedeniyle cinsel istismar, taciz ve tecavüze karşı savunmasız gruptadırlar.
Riskli cinsel davranışların sonuçları… Cinsel tacize uğrayan ergenlerde; • daha az özgüven, • daha çok eğitim ve öğrenim güçlüğü • kaygı, korku • yeme bozukluğu • depresyon düzeyleri daha yüksektir. Bu ergenlerde • daha çok ve daha riskli cinsel davranışlar • birden fazla cinsel eş • cinsel olarak diğer akranlarını istismarda artış • daha sık gebelik • HIV/AİDS, CYBE’a daha fazla maruziyet bildirilmektedir. Steinberg L. Ergenlik , (2007) Çeviriye hazırlayan Figen Çok, sf. 401–441, İmge Kitabevi
Ülkemiz nüfusunun yaklaşık % 40’ı adolesan ve gençlerden oluşmaktadır. (insan yaşamının 10-19 yaş arası ergenlik (adolesan), 15-24 yaş arasını gençlik olarak tanımlanmaktadır.)
17 yaşındaki her 12 kadından 1’i (% 9) ya anne olmuş ya da ilk çocuğuna gebe kalmıştır. • Bu oran 18 yaşındaki kadınlarda hızla yükselerek 6’da 1’e ( % 16) ve • 19 yaşındaki kadınlarda 4’te 1’e (% 23) yaklaşmaktadır
20-24 yaş arasındaki kadınlardan yüzde 26’sı, 30-34 yaş grubunun yüzde 32’si, 35-44 yaşındaki kadınların yüzde 40’dan fazlası 20 yaşından önce yani adolesan dönemde, henüz erişkin olmadan anne olmuştur.
Eğitimi olmayan ya da ilk okulu bitirmemiş adolesanlar arasında (tabii evlilerden bahsediyoruz) doğuranların oranı % 22.0 • ilkokul mezunu ya da orta okulu bitirememiş ergenlerimizin anne olma oranı % 10.4’e düşmektedir. • Eğitimleri Ortaokul ve üzerine ulaşmış adolesan kadınlarımızın anne olma oranları ise sadece % 2.0 ‘dir
Yirmi yaşından önce anne olan kadınların oranı birçok ülkede önemli bir sağlık ve toplumsal sorun olarak kabul edilen adolesan doğurganlığın boyutunu gösteren bir ölçüdür.
Adolesanların doğurması neden önemlidir? Önemlidir çünkü; • bu dönemde doğurulan bebeklerin erişkin yaşta doğurulan bebeklerden daha az yaşama şansı olmaktadır, • bebeklerde doğmalık eksiklikler sakatlıklar daha yüksek olmaktadır. • adolesan annenin kendi sağlık sorunları daha çok ortaya çıkmakta, bunların düzeltilmesi güç ve pahalı olmaktadır. Sorunun sadece bu boyutu bile bizi uyarmaya yetmelidir.
Ergende cinsel aktivite var mı? • Medeni yasa (hala ergen evliliklere izin veriyor) • Medya (reyting …) • Gelenekler ( ???) • Eğitim eksikliği • Yok sayma
Ergende cinsel aktivite var mı? 1990’larda • Kadınların %56’sı • Erkeklerin %73’ü 18 yaşından önce cinsel ilişki yaşamış 70’lerde bu rakamlar • Kadınlarda % 35 • Erkeklerde %55 Çoğu kere de korunmasız !!!
Ergende cinsel aktivite var mı? • İstenmeyen gebelikler artmış • Cinsel yolla bulaşan hastalıklar artmış • Ölümler artmış
Eğitim şart !... • Gerçek cinsel eğitimin olmadığı ABD’de “teenage” dediğimiz yaş grubunda sık olarak erkek ya da kız ergenler cinsel taciz ya da kötü kullanıma uğramakta, • her 6 saatte bir kız ergende gebelik oluşmakta, önemli bir kısmı doğum yapmak zorunda kalmakta. • CYBE, HIV/AIDS ve uyuşturucu kullanımı ve pazarlaması özellikle 15–24 yaş grubunda artmaktadır.
Eğitim şart !... • Oysa yaş grupları, gelişim dönemleri gözetilerek okullarda “Cinsellik Eğitimi” nin verildiği Kuzey Avrupa ülkelerinde ise riskli cinsel davranışlar, enfeksiyonlar ve madde kullanımı giderek azalmaktadır. • Cinsel eğitimin örgün eğitim içinde yer bulamadığı ülkemizde de durum özellikle yakın gelecekte ABD’ den farklı olmayacaktır !!
Eğitim şart !... • Şimdilik toplumumuzda önleyici en önemli etken hiç de sağlıklı olmayan ailevi ve toplumsal baskılar olarak öne çıkmakta, hatta bu baskı unsurlarının daha da artacağı, bunun koruyucu olmaktan çok gizli, korunmasız riskli davranışları artıracağı büyük olasılık gibi görünmektedir, elbette yeterli eğitim imkanı bulamazlarsa ….. Unutulmamlıdır ki, bir yanlışı, başka bir yanlışla düzeltmek olası değildir !!!
Eğitim şart !... • Risk alma • Çabuk örselenme • Kulaktan dolma eksik bilgilere çabuk inanma ergen olmanın özelliklerindendir. Bu nedenle eğitim, ergenin bu özellikleri dikkate alınarak düzenlenmelidir.
Eğitim şart !... • Eğitim en çok ve öncelikle erkeklere ve daha erken yapılmalı, çünkü ; • Daha sık • Daha erken • Daha liberal Cinsel ilişki yaşıyorlar !!!
Cinsel bilgi aktarımı ve eğitim ; • Örgün eğitimde • Yaygın eğitimde • Sivil toplum kuruluşları ile • Önce fizyolojik değişimler • Sonra cinsellik ve sonuçlar • Ve kontrasepsiyon
Ergenin bilgi açığı giderilmeli; Çünkü, cinsel eğitim alan ergenler, • Riskli cinsel davranışlardan daha çok kaçınıyor ! • Hatta ilk cinsel denyim yaşı büyüyor ! • Eğer cinsel aktif ise kondom kullanımı bu eğitimden sonra artıyor ! Dept. Edu. Public Health 1993
Ergen sağlığı yaklaşımı • Eğitilmiş, özel sağlık personeli ile • Ergenlere özel mekanlar • Onlar için düzenlenmiş fizik yapı • Bekleme süresi az, birebir yaklaşım
Korunma-yöntem önerme; İlk cinsel ilişki ile birlikte başlanması gereken güvenli cinsel yaşam ve doğum kontrol yöntemleri konusunda ergenlerin yetişkinlere göre daha özensiz ve umursamaz oldukları unutulmamalıdır.
Korunma-yöntem önerme; 15-19 yaş’da • Gebelikle ilgili ölüm..............7/100.000 • OK+sigara yok ölüm...........0.3/100.000 • OK+sigara var ölüm............2.2/100.000 • RIA, ölüm.............................0.8/100.000 • Condom, ölüm.......................1.1/100.000 • Diafram-spermisid.............1.9/100.000
Korunma-yöntem önerme; • Detaylı anamnez (ama sıkmadan) • Fizik ve genital muayene (bazen ergenin devamını sağlamak için 2-3 ay ertelenebilir) • Öncelikle erken yaşlarda cinsel ilişkiden kaçınmanın önemini anlatma • Sağlık bakış açısı • Sorumluluk • Toplumsal, yasal kurallar
Korunma-yöntem önerme; • Ana-baba bilgilendirilmesi ? • Güveni yitirmeden • Ergene destek • Ana-babaya destek • Eğer mümkün görülmüyorsa OK kullanımının dismenore, adet düzensizliği nedeniyle önerildiğini söyleyerek ana- babanın onayını almak
Korunma-yöntem önerme; • Gerekirse ergen ve ebeveyni arasında güveni ve kabulü sağlamak ve istenmeyen durumları önlemek için diğer profesyonellerden (psikolog, sosyal hizmet uzmanı) yardım almak • Ergen ve ana-baba ile mesai saati dışında birlikte görüşmek
Korunma-yöntem önerme; • Tüm etkili korunma yöntemlerini etraflıca anlatmak • Karar verirken ergenin isteklerini ve ihtiyaçlarını gözönünde tutmak • Ergenin tüm sürecin içinde sorumluluk alarak kalmasını sağlamak
Yöntem belirlerken sorulabilecek sorular ; • Daha önce bir yöntem kullandınız mı? • Hangi yöntemi kullandınız ? • Neden bıraktınız ? • Bu yöntemi kullanan arkadaşlarınız var mı? • Benzeri nedenleri onlar da yaşadı mı?
Korunma-yöntem önerme; • Önerdiğimiz yöntemi güvenle kullanabileceğinizi düşünüyomusunuz ? • Kilonuzla bir sorununuz oldu mu, zayıflama diyeti yaptınız mı ? • Partnerinizin bu yönteme ne kadar uyum saglar ? • Cevaplamadığım sorunuz var mı ?
Korunma-yöntem önerme; Ergenlerin en çok kullandıkları doğum kontrol yöntemi kondomdur. İkinci sırada ise haplar gelmektedir. Ancak ne yazık ki geri çekme yöntemi gençler arasında hala yaygın olarak kullanılmaya devam etmektedir.
Korunma-yöntem önerme; Daha çok bariyer yöntemlerine (özellikle kondom) yönlendirme yapılmalı • CYBH • Düzenli cinsel aktivite yok • Birden fazla cinsel partner
Korunma-yöntem önerme; Kombine OK kullanan ergenlerde beklenenin çok üstünde istenmeyen gebelikle karşılaşma olabiliyor (9-12 / 100 kadın yılı) İlacı bırakma oranı, yeterince bilgilendirilmemiş ergende yüksek (kilo artışı vb yan etkilerinden korkma-erişkin toplumda da böyle değil mi?)
Korunma-yöntem önerme; • Eğer OK kullanılacaksa hiç kesmeden kullanılanlar (plasebo tb içerenler) tercih edilmeli • Acil kontrasepsiyon sürekli önerilmemeli, adının özelliği ile uygun kullanılmalı
Korunma-yöntem önerme; • Klinisyen ile ergen iletişimi, kontrasepsiyon başarısını belirleyecektir !!! • Zıtlaşmadan kaçınarak, • ergenin güvenini kazanarak, • gizlilik korunarak bu sağlanmalıdır. HASTAMIZIN ERGEN OLDUĞUNU HİÇ UNUTMAMALIYIZ !!!