730 likes | 1.99k Views
Suda Çözünen Vitaminler Vitamin B 1 ( Tiamin ). Yapısında metilen köprüsüyle birbirine bağlanmış bir pirimidin halkası ve bir tiazol halkası içerir. Doğada tiamin hidroklorür olarak bulunur. Karaciğer, et, yumurta, balık
E N D
Suda Çözünen VitaminlerVitamin B1 (Tiamin) • Yapısında metilen köprüsüyle birbirine bağlanmış bir pirimidin halkası ve bir tiazol halkası içerir. Doğada tiaminhidroklorür olarak bulunur.
Karaciğer, et, yumurta, balık Taneli yiyecekler (buğday, pirinç, arpa, bakla, nohut, fasulye .........) Isıya dayanıklı olduğundan un, ekmek, makarna gibi yiyecekler içerisine tiamin katılabilir.
Birçok oksidatifdekarboksilasyonreaksiyonu ve transketolazreaksiyonlarında koenzim olarak görev yapan şekli tiaminpirofosfat (TPP)’dır. • TPP karaciğer ve beyindedifosfotransferaz enzimi ile ATP’den fosfat grubunun tiamine aktarılması ile sentezlenir.
Tiaminin emilimi ve taşınması • Besinlerle alınan tiamin kolayca emilir. Emilim yeri insanda temel olarak (ileum ve jejenumda) ince barsaklardır. • Organizmada endojen olarak bağırsak bakterileri tarafından da sentez edilir. İnsanda yeterli değildir. , • Dolaşımda temel olarak tiamin büyük oranda albumine bağlı olarak taşınır. • TPP, böbreklerde fosfatını kaybeder. Serbest veya sülfat esteri olarak vücuttan atılır.
Tiamin eksikliği • a- ketoasidlerindekarboksilasyonu bozulduğu için kanda piruvikasid, laktik asid ve a- ketoglutarikasid birikir. • Transketolaz enzimi çalışmaz. Buna bağlı olarak glukozun direkt oksidasyonu bozulur. Pentoz miktarı artar, NADPH yeterli oluşamaz. • Özellikle sinir sisteminde ileti için gerekli asetilkolin maddesinin sentezinde koenzim olarak kullanıldığı için fonksiyon bozuklukları gelişir.
Beriberi hastalığı: (günde 0,4 mg az alınırsa) Periferalnöropati, yorgunluk, demans ve iştah kaybı, uzun dönemde kalp-damar sistemi bozuklukları, nörit ve felçler gelişir. • Wernicke-Korsakoff sendromu: Kötü beslenen kronik alkoliklerde görülür. Hafıza kaybı, istemsiz kasılmalar görülür. • Fazlası zararlı değildir. Ancak ilaç şeklinde uzun süre kullanıldığında tiamin alınması sonucu allerjik reaksiyonlar gelişir.
Vitamin B2 (Riboflavin) • Riboflavin sarı portakal renginde, kristal bir maddedir. Suda kolay çözünen, ısıya dayanıklı ancak ışığa duyarlı olan renkli floresan bir pigmenttir. • Riboflavin, iki metil ve bir ribitol yan zincirleri içeren heterosiklikizoalloksazin halkasından oluşur.
İki adet biyolojik aktif şekli vardır. Flavinmononükleotid (FMN) ve flavinadenindinükleotid (FAD).
FMN ve FAD, izoalloksazin halkasına geriye dönüşümlü olarak iki hidrojen atomu bağlar. FMNH2 ve FADH2 oluşturur. • FMN, FAD Oksido – redüksiyon enzimlerinin prostetik grubunu oluştururlar. Riboflavingenel olarak dehidrojenazlarınkoenzimidir. • FMN, FAD proteinlerle birleşerek flavaprotein veya flavoenzimleri oluşturur.
FAD’nin rol aldığı reaksiyonlar: • D-aadehidrogenaz (aa-ketoasid) • UDPglukozdehidrogenaz (glukozglukronikasid) • Glutatyonredüktaz • Ksantinoksidaz (pürin katabolizması) • Gliserol 3-fosfat dehidrogenaz (indirgeyici maddelerin sitozolden mitokondriye taşınması). • Süksinatdehidrogenaz (TCA) • AçilKoadehidrogenaz (Yağ asidi oksidasyonunda) • Dihidrolipoildehidrogenaz (pirüvat deh. Enzim kompleksi) • Monoaminoksidaz FMN reaksiyonları: • L-aaoksidaz (aa-Ketoasid) • NADH dehidrogenaz
Riboflavin eksikliği- toksisitesi • Riboflavin eksikliği genel vitamin eksikliğinde görülür. • Dermatit, anemi .......... • Ağız çevresinde ve dudak köşelerinde çatlaklar, dil iltihabı ve yağ bezlerinin aşırı salgısı gibi hastalıklar görülür. • Fototerapiye bağlı yenidoğanlarda yetmezliği oluşabilir. • Ağız yoluyla fazla alınan riboflavin idrarla atılır; bilinen toksik etkisi yoktur.
Niasin(Nikotinamid, vit.B2, vit.PP) • Nikotinik asit, nikotinamid, B3 vitamini ve PP (Pellegrapreventive) faktör adları ile de bilinen niasin bir piridin türevidir. Nikotinamid, nikotinik asidin amid formudur ve her ikiside vitamin etkisi gösterir.
Et, karaciğer, balık, süt, ceviz, fıstık, çay, kahve, bira zengin kaynaklardır. • Sınırlı miktarda niasin, triptofan metabolizmasından sağlanır. Ancak bu yol yeterli değildir. 60 mg triptofandan sadece 1 mg kadar nikotinik asit oluşur. • Işığa ve ısıya dayanıklıdır. • Niasin veya Niasinamidbarsaktan emilir ve plazmada eritrositler içerisinde bulunur.
Biyolojik olarak aktif olan koenzim şekilleri, nikotinamidadenindinükleotid (NAD+) ve onun fosforile şekli olan nikotinamidadenindinükleotid fosfattır (NADP+). • NAD+ ve NADP+; hem sitozolik hem de mitokondrialoksido-redüksiyon reaksiyonlarındakoenzim olarak iş görürler. • Bu nedenle bunlar karbonhidrat, yağ ve aminoasid metabolizmasını etkileyen bir çok metabolik yolun kilit yapı taşıdır.
Dehidrojenaz indirgenme yükseltgenme Substrattan dinükleotit Nikotinamitin İndirgenmiş hali Nikotinamidin Okside hali NAD+ + 2 e- + 2H+ NADH + H+ (H+ + 2 e- ) adenin • Bu reaksiyonlarda koenzim, bir hidrid iyonu (H+ e-) alır ve indirgenmiş şekilleri oluşur (NADH ve NADPH).
Genellikle NAD bağımlı dehidrogenazlaroksidatif yollardaki oksidoredüksiyon reaksiyonlarını katalizlerken, • NADP bağlı dehidrogenazlar indirgeyici sentez reaksiyonlarında rol oynarlar. • KaraciğerdeNADP-sitokrom P450ileberaberbulunur.
Niasinin eksikliği • İnsanda niasin eksikliğinde (3D) dermatit, diyare ve demans ile karakterize pellegra hastalığı gelişir (4D-Death-ölüm). • Organizmada triptofandanniasinsenteziçokazçalışmaktadır. Yani niasineksikliğiiçindiyette hem niasin hem de triptofaneksikolmalıdır. Buancaktekgıdaolarakmısırtüketilentopluluklardaoluşmaktadır. • Mısırda niasin, niasidin şeklinde bulunur, organizmada kullanılamaz.
Pellegrayayolaçandiğertablolar,izoniasidtedavisi, triptofanınseratonineaktarıldığımalignkarsinoidsendromvetriptofanemilimininbozukolduğuHartnuphastalığıdır. • Eksikliktablosuçokalkolkullanımınabağlıolarakta ortaya çıkabilir (emilim bozulur). • Laktasyon, gebelikvekronikhastalıklargereksinimiartırandurumlardır.
Niasintoksisitesi • Nikotinikasidyüksekdozlardaözelliklekapillerlerdevevücudunüstyarımkısmındakidamarlardavazodilatatöretkiyesahiptir. • Yüksekdoznikotinikasitkolesterolsentezinesınırlıinhibitöretkiyaparvehiperlipoproteinemitedavisindekullanılabilir. Buolaydahaaz VLDL, LDL, IDL oluşmasınayolaçmaküzere, yağdokudanolanserbestyağ asidi salınımınıinhibeetmesinebağlıdır.
Pantotenik Asit (Vitamin B5) • Pantotenik asitpantoik asit ve-alaninden meydana gelir. • KoA’nın ve Açil taşıyıcı proteinin (ACP) yapısında bulunur. • CoA-SH’ın yapısında: Pantotenik asit, tiyoetanolamin-SH, PP ve adeninriboz-3P bulunur.
Pantotenik asit et, balık, yumurta beyazı ve sütte bol miktarda bulunur. • En büyük rolü KoA’nın bileşeni olmasıdır. Koenzim A tiol esterleri şeklinde aktive olmuş açil gruplarının taşınmasını sağlar; yağ asidi sentezi ve oksidasyonu, asetilasyon reaksiyonları, oksidatifdekarboksilasyon reaksiyonları. • İnsanlarda besinlerde yaygın olarak bulunduğu için pantotenik asit eksikliği pek görülmez. Bu nedenle günlük alınması gerekli miktar belirtilmemiştir.
Piridoksal Fosfat (Vitamin B6) • B6 vitamini, piridoksin, piridoksal ve piridoksamin gibi üç piridin türevi ve bunların fosfatlarından oluşur. • Biyolojik olarak aktif şekli piridoksal fosfattır.
B6 vitamini en çok bira mayası, bezelye, ceviz, yerfıstığı, ay çekirdeği, havuç, buğday ve birçok tahılda bulunur. Hayvansal kaynaklı besinlerde de, tavuk, sığır ve dana etleri, karaciğer, böbrek, balık, yumurta sarısında B6 vitamini vardır. Piridoksin başlıca sebzelerde bulunur, oysa piridoksal ve piridoksamin hayvansal gıdalardan alınır.
Piridoksal Fosfatın emilimi ve taşınması • Besinlerle alınan serbest şekli ince barsaktan emilir. Bağlı şekli önce serbest şekle geçer sonra emilir. • Emildikten sonra beyin, karaciğer ve böbreklerde Piridoksalkinaz ve ATP yardımı ile ester şekle dönüşür. • Plazmada taşınan ana formda piridoksal fosfat formudur. • Beyin, karaciğer ve kas dokusunda depo edilebilir. Vücuttaki Piridoksal fosfatın yarısı kas glikojen fosforilazına bağlıdır. • Kolaylıkla metabolize olur. İdrar ile atınan başlıca metabolitiPiridoksikasiddir.
Piridoksal fosfatın koenzim olarak katıldığı reaksiyonlar • Aminoasidlerisubstrat olarak kullanan birçok enzimin kofaktörüdür. Transaminaz, Transsülfüraz, Dekarboksilaz, Kinüreninaz • Doymamış yağ asidlerinin organizmada kullanılımların-da etkili • Linolenik asidin Araşidonik aside geçmesinde kofaktör. • Esansiyel yağ asidleriyle birlikte Kolin’inLipotropik etkisini artırır. • Seratonin, norepinefrin ve sfingolipid sentezinde kullanılır.
Vit B6 Porfirin yapımında da etkili. Hem sentezinde Suksinilglisind-ALA dekarboksilasyonundakoenzim olarak görev alır. d-ALA = Delta amino levünilikasid. • Aynı zamanda glikojen yıkımında gerekli olan glikojen fosforilazenziminin stablizasyonu içinde gereklidir. • Piridoksin eksikliğinde glukoztoleransıda bozulmakta-dır. • Piridoksin ayrıca homosisteininsisteine çevrilmesinde de gereklidir ve bu reaksiyondan dolayı aterosklerozla ilişkilidir.
Piridoksal fosfatın koenzim olarak rol oynadığı reaksiyonlar
Piridoksal Fosfat eksikliği • Vit.B6’nın tek başına eksikliğinin görülmesi oldukça nadirdir. Eksikliği genel B kompleks vitamin eksikliği ile beraber gelişir. • Uzun dönem oral kontraseptif kullanan annelerin bebeklerinde yetmezlik görülebilir. • Ayrıca alkoliklerde eksikliği olabilir. • Antitüberküloz ilaç olan izoniazid, pridoksalle bir hidrazon oluşturarak vit.B6 eksikliğini gelişebilir. • Deri ve mukozada yaralar, anemi, santral sinir sistem bozukluğu, konvülziyon, çocuklarda epileptik nöbetler ortaya çıkar.
Piridoksal Fosfattoksisitesi • Günde 2 g’dan fazla alınan yüksek doz B6 vitamini nörolojik semptomlara yol açar. • Sinir uçlarında demiyelinizasyon görülür. Nörolojik belirtiler ve kas zayıflığı ortaya çıkar.
Biyotin(Vitamin B7,H) • Biyotin, birbiriyle kondansetetrahidroimidazol ve tetrahidrotiyofen halkaları ve tiyofen halkasına bağlı bir valerik asitten oluşmuştur.
Doğal besinlerde yaygın olarak bulunan biotinin büyük bir kısmı proteine bağlıdır. Ayrıca barsak bakterileri tarafından da sentezlenir. • Biyotin, karboksilasyon reaksiyonlarında bir koenzimdir. Aktive edilmiş karbondioksitin taşıyıcısı olarak görev yapar.
Fonksiyonları • Karboksilazlarınkoenzimdir. • Pirüvatkarboksilaz 3 C’lu birimleri glukoza çeviren yolda ilk tepkimedir (glukoneogenez), TCA için oksaloasetatı yeniler. • AsetilKoAkarboksilaz Yağ asidi sentezinde hız kısıtlayıcı basamak • PropionilKoAkarboksilaz Tek C sayılı yağ asidi yıkımında propionilKoA’yı metil malonilKoA’ya çevirir. • -matilkrotonilKoASkarboksilazLösin ve bazı izopronoid birimlerini yıkar.
Karboksil gruplarının (HCO3-, CO2) transferinde önce karboksil grubu aktiflenir ve sonra transfer edilir. • Aktiflenen karboksil biotin’in azotuna bağlanır, karboksibiotin oluşur ve biotin taşıyıcı proteine bağlanarak aktarılır. Aktif Bölge (H çıkar yerine CO2 bağlanır) Karboksilaz enzimlerine bir amid bağı ile bağlanır (karboksil grubu ve lizindekiaminı grubu arası)
Biyotin eksikliği • Biyotin eksikliği, gıdalarda bu vitamin yaygın olarak bulunduğu için normalde oluşmaz. Ayrıca insanlarda biyotin gereksiniminin büyük kışmı barsak bakterileri tarafından sağlanır. • Diyete protein kaynağı olarak çiğ yumurta akı eklenmesi dermatit, dil iltahabı (glossit), iştah kaybı ve bulantı, depresyon halisünasyon gibi biyotin eksikliği belirtilerine yol açar. Çiğ yumurta akının içerdiği bir glikoprotein olan avidin, biyotine sıkıca bağlanır ve barsaktanbiyotin emilimini engeller.
Folik Asit (piteroilglutamikasid,vit. B9) • Folik asit, birer molekül p-aminobenzoik asit (PABA) ve glutamik aside bağlanmışpteridinbazından oluşur.
En çok bulunduğu besin yapraklı yiyeceklerdir. Folium = Yaprak Ayrıca maya ve karaciğerde de bulunur.
İnsan organizmasında PABA sentezlenemez ve bu nedenle Folikasid besinlerle alınmalıdır. • Diyetteki folat türevleri emilim için özgül barsak enzimleri tarafından monoglutamilfolata çevrilir. Bunun büyük bölümü de barsak hücreleri içinde, NADPH kullanan folatredüktazile tetrahidrofolata (THF) indirgenir. THF olasılıkla dokulardaki işlevsel koenzimdir. • İntestinal hücrede tetrahidrofolat ve N-metil-H4 folata dönüşür. Dolaşımdaki temel form N5-metil THF’dır. • Emilir ve plazmada proteinlere bağlanır. Folatınmetabolik ürünleri idrar ve safra ile atılır.
Fonksiyonları • THF (aktif) etkin bir tek C’lu birimlerin taşıyıcısıdır. Metil (-CH3), hidroksimetil (-CH2OH), metilen (-CH2-), metenil(-CH=), formimino (-CH=NH), ve formil(-CHO) gruplarının transferini gerçekleştiren enzimlerin koenzimidir. • Tek karbonlu atomlar tetrahidrofolatın 5.(N5-) veya 10.(N10-) N atomuna ya da her ikisine birden (N5,N10-) bağlanarak taşınır. • THF için başlıca tek C kaynağı serin a.asididir.
Serin glisin dönüşümü:THF reaksiyona girer ve N5-N10metilenTHF oluşur • Histidin katabolizması:figlununglutamata dönüşümünde kullanılır. THF reaksiyona girere ve formiminoTHF oluşur • dUMP’ındTMP’ye çevrimi:timidilatsentaz reaksiyonu N5-N10metilenTHF reaksiyona girer ve dihidrofolat oluşur • Metiyonin sentezi:metilkobalaminhomosisteindenmetionin sentezinde N5-metilTHF reaksiyona girer ve THF oluşur • Pürin sentezi:N5-N10metenilTHF ve N10-formilTHF kullanılır ve THF oluşur
Pürin halkası Histidin Folik asid Folat eksikliğinde Figlu birikir H2folat dTMP N5, N10 MetenilH4folat Serin N5, N10 MetilenH4folat H4folat H4folat Glisin N10 formil H4folat Pürin halkası Folat kapanı N5 metil H4folat Vitamin B12 Homosistein Metionin
Folat tuzağı hipotezi: Kobalamin (vit. B12) eksikliği belirtileri kemik iliğinde eritropoetik dokuda ve ince barsak mukoza hücreleri gibi hızlı bölünen hücrelerde çok belirgindir. Bu dokular DNA replikasyonunda gerekli olan nükleotidlerin sentezi için tetrahidrofolatinN5-N10-metilen ve N10-formil şekillerine gereksinim gösterirler. Ancak vitamin B12 eksikliğinde, tetrahidrofolatin N5-metil şekli tetrahidrofolatın diğer şekillerine doğrudan dönüştürülemediğinden dolayı N5-metil şekil birikir, oysa diğer şekillerin düzeyleri azalır. • Histidinin bir kataboliti olan formiminoglutamat (figlu), N5-formimino-THF vermek üzere formimino grubunu THF’a aktarır. Folat eksikliğinde oral histidin yüklenmesi sonrası figlu birikecektir.
THF Serin, glisin ve histidin gibi genel vericilerden tek C’larını alır ve amino asitlerin, pürinlerin ve timidinin sentezindeki ara metabolitlere taşır. • THF’ın büyüme ve hücre bölünmesinde temel rol oynar.
Folat eksikliği • Folik asit eksikliğinde megaloblastik anemi oluşur. Geniş olgunlaşmamış megaloblast adı verilen kırmızı kan hücreleri görülür. • Megaloblastik anemi DNA’da bulunan pürin ve timidin sentezinin azalması sonucu oluşur. • B12 vitamini folik asit sentezinde görevlidir. • Eksikliğinde fetustanöral tüp defekt oluşum riski artar. Planlı gebeliklerde 3-4 ay öncesinden folik asit takviyesi yapmak riski azaltır.
Kobalamin (Vitamin B12) • Vitamin B12, merkezinde bir kobalt iyonuna bağlanmış4 pirol halkasının bulunduğukorrinhalkasına sahiptir. Vitamin B12sadece mikro- organizmalarca sentezlen- mektedir. • N çok karaciğer ve böbrekte olmak üzere et, süt, yumurta ve balıkta bulunur. • Bağırsak bakterileri de Vitamin B12 sentezleyebilir.
Kobalaminemilimi • Vitamin B12’nin emilimi için mideden salgılanan bir glikoprotein olan Intrinsik faktöre bağlanması gerekli. • Intrinsik faktör B12’nin emilimini sağladıktan sonra ince barsak hücrelerinde hidroliz olur veya barsağa geri döner. • KobalamintranskobalaminII’ye bağlanarak karaciğer ve kemik iliğine taşınır. Burada serbestleşir. • Transkobalamin I ve II globulin yapısında taşıyıcı maddelerdir.
Dolaşımdaki B12’nin bir kısmı da TranskobalaminI’e bağlıdır. • TranskobalaminI’e bağlanan karaciğerde depolanır. Diğer suda çözünen vitaminlerin aksine 4-5 mg kadar B12 vitamini vücutta depolanır. Bu nedenle uzun yıllar boyunca B12 vitamini eksikliği görülmez.
Fonksiyonları Kobalamin’ikofaktör olarak kullanan iki enzim sistemi vardır. • Metillendirme reaksiyonları: Transmetilaz enziminin koenzimidir. HomosisteinMetiyonin dönüşümü • Metilmalonilizomerazenziminin koenzimidir. • Vitamin B12koenzim olarak nükleikasidlerin sentezinde etkilidir. koA
B12 vitamini eksikliği • İntrinsek faktör eksikliği B12 vitamini eksikliğine yol açar. Bu duruma bağlı olarak pernisioz anemi görülür. Bu vitamin sadece hayvansal kökenli gıdalarda ve mikroorganizmalarda bulunduğundan vejeteryanlarda eksikliği görülebilir. • DNA sentezinde azalma , kemik iliği hücrelerindeki hızlı bölünmeyi etkilemekte ve megaloblastik anemiye yol açmaktadır.