120 likes | 369 Views
Masallar gerçeklerin sınırlarını zorlayan anlatımlardır. Genellikle içeriğinde olağanüstü öğe, kahraman ve olaylara yer vermeleri bakımından, gerçek dışı ve hayale dayalı anlatımlar olarak da adlandırılmaktadırlar. Masal, tür olarak daha çok sözlü geleneğe bağlıdır.
E N D
Masallar gerçeklerin sınırlarını zorlayan anlatımlardır. Genellikle içeriğinde olağanüstü öğe, kahraman ve olaylara yer vermeleri bakımından, gerçek dışı ve hayale dayalı anlatımlar olarak da adlandırılmaktadırlar. Masal, tür olarak daha çok sözlü geleneğe bağlıdır. Ancak, sözlü gelenekle ilişkisi olmayan edebî yönü ağır basan bazı eserler de bu türün içinde yer alır. Masallar, dört temel grupta toplanır. Hayvan masalları, asıl masallar, güldürücü masallar ve zincirlemeli masallar.
Hayvan Masalları Bu tür masallarda hayvanlar genellikle kılık değiştirmiş insan niteliğindedir. Bir düşünceye güç kazandırmak, ibret dersi vermek, örnek göstermek amacıyla anlatılır. Asıl masallardan daha kısa olur, başlangıç tekerlemeleri yoktur. Türk hayvan masalları da genellikle başka ülkelerdeki benzerleriyle aynı kaynaklara dayanır. Bunların bazıları eski dinî inançların kalıntılarıdır.
Asıl Masallar • Olağanüstü masallar: Asıl masalların, yani masal denince ilk akla gelen masalların yer aldığı bu bölümdeki masallarda peri, cin, dev anası gibi tabiatüstü varlıklara rastlanır. Hayvanlar, hayvan masallarında olduğu gibi, insan rolünde değil, tabiat dışı varlıklar seklindedir. Olaylar da, kişiler gibi olağanüstüdür • b) Gerçekçi masallar. Kişiler, hayvanlar, olağanüstü masallarınkinden çok farklı değildir. Şehzadeler, sultanlar, padişahlar, bezirganlar, hocalar, kadılar, yoksul ailelerin genellikle en küçük kız veya oğulları Türk masallarının bu çeşidinin ana kişileridir.
Güldürücü Masallar Güldürücü masallar okuyan ve dinleyeni eğlendirmeyi amaçlayan masallardır. Nükteli hikâyeler, yalanlamalar (Bekri Mustafa, İncili Çavuş, Bektaşi, Yörük, uşak-efendi, asker-subay, ana-baba, karıkoca fıkraları ve hikâyeleri gibi)
Zincirlemeli Masallar Zincirleme masallarda sıkı bir mantık bağıyla birbirine bağlanan, küçük ve önemsiz bir dizi olay art arda sıralanır. Çoğunun kişileri insan ve hayvanlardır. Küçük çocukların severek dinledikleri ve kendi aralarında en çok anlattıklarıdır. (Keloğlan, Sırça Köşk masalları gibi)
Masallar dil ve anlatım özellikleri açısından incelenirken, masalın planı ve bölümler arasındaki farklılaşmaya dikkat çekilmelidir. Tekerleme bölümünün kendine özgü yapısı, burada kullanılan söz oyunları ve mecazlı anlatımlar ele alındıktan sonra, asıl masalın planına geçilmeli ve masalda ele alınan konunun geliştirilmesindeki özellikler üzerinde durulmalıdır. Masalların en önemli özelliklerinden biri de, davranış kazandırmaya yönelik içeriğe sahip olmasıdır. Masalların bu ders verme yapısının yanında, dil ve kültür zenginlikleri bakımından da ele alınmalı ve değerlendirilmelidir.
Masallarda gerçek veya gerçeğe yakın bâzı olaylar bulunabilir. Fakat bunlarda gerçek dışı olaylar esas teşkil edip, gerçekçilik bir süs gibi kalmaktadır. Masallarda zaman zaman târihî olaylara bile yer verilir. Fakat bunlar masal havasında erimiştir. Masalı destanlardan ayıran fark, masallarda millî ve dinî inançların zayıf olması, diğer taraftan masalların geniş ve alabildiğine hayâle yer vermesi, her dala konma ve hiçbir şeyde uzun uzadıya durmayış göze çarpar.
Halkımız arasında Dede Korkut Hikâyeleri, bin bir gece Masalları, Keloğlan Masalları sık rastlanan masallarımızdandır. Türk masal geleneği, en hayalî anlatış tarzlarını bile gerçeğe yakın bir şekle getirir. Vakalar, olağanüstü unsurlar, fazla akla aykırı bir nitelik taşımaz.
Türk masalları, birçok ilmin, sanatın faydalandığı birer hazine değerindedir. Milletimizin, birçok eski örf ve âdetleri, inançları, huyları, masallarımızda bulunabilir. Özellikle dilciler, târihçiler, roman, hikâye, Tiyatro, film senaryosu yazanlar için masallar birer hazine değerindedirler.