1 / 32

NAPOLEON NEDEN ÖLDÜ?

NAPOLEON NEDEN ÖLDÜ?. HAZIRLAYANLAR: FEYZA NUR SEVİNDİK KÜBRA KÜÇÜK NİL ERGE AKKAYA. NAPOLÉON BONAPARTE ( 15 AĞUSTOS 1769 - 5 MAYIS 1821 ).

cheung
Download Presentation

NAPOLEON NEDEN ÖLDÜ?

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. NAPOLEON NEDEN ÖLDÜ? HAZIRLAYANLAR: FEYZA NUR SEVİNDİK KÜBRA KÜÇÜK NİL ERGE AKKAYA

  2. NAPOLÉON BONAPARTE(15 AĞUSTOS 1769 - 5 MAYIS1821) 5 Ağustos 1769'da Korsika Adası'nın Ajaccio kentinde doğdu. 5 Mayıs1821 tarihinde Atlas Okyanusu'nda İngiltere'ye bağlı St. Helena Adası'nda öldü. Giriştiği fetihlerle Avrupa'nın siyasî haritasını değiştirmiş, yönetim ve hukuk düzenlemeleriyle Fransa'nın devrim sonrası devlet yapısını şekillendirmiştir. “Kurtarıcı” ve “zalim” “maceraperest” “kanun yapıcı” “imparator” “kanun kaçağı” Emil Ludwig bu sıfatlardan sonra “Hiçbir insan bu kadar kısa sürede bütün bu sıfatlara sahip olmamıştır” diyor.

  3. Fransız Devrimi'nin generali 11 Kasım 1799'den 18 Mayıs 1804'e kadar Fransa Konsülü olarak Fransa Cumhuriyeti'nin ilk başkanı sonrasında da 18 Mayıs 1804 ile 6 Nisan 1814 arasında Napolyon I adını alarak Fransa İmparatoru ve İtalya Kralı olmuştur. • Napoleonkısa zamanda Fransa halkının sevgisini kazandı. • 1813 Ekim’inde Leipzig’de yenik düştü. Düşman kuvvetleri 1814’te Paris kapılarına dayanınca görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Elbe adasına sürgüne gönderildi.

  4. Küçüklüğünde,okul yıllarında arkadaşları sık sık Napoleon'un boyuyla dalga geçmektedirler."Oğlum"der birisi "Seni büyüyünce savaşa çağırsalar sen bu boyla atına binene kadar savaş biter." Napoleon arkadaşlarına bakar ve şöyle der "Merak etmeyin,ben büyüdüğümde beni savaşa çağırdıklarında ben ata binmeyeceğim,ben atıma bindiğimde savaş başlayacak. • İspanya'yı aldıktan sonra İspanya kralı ona "Sen para için savaşıyorsun" diye haykırır."Biz ise şerefimiz için." Napoleon cevap verir "Herkes kendisinde olmayan şey için savaşır.

  5. Elbe adasından kaçtı ve gizlice Paris'e döndü. Halk desteği tekrar yükseldi. 7 Mart 1815'te ise tahtına geri döndü. Böylece Napolyon ikinci kez tahta çıktı. • Bir ordu topladı ve Belçika'ya saldırdı. Ancak haziran ayında İngiliz ve Prusya kuvvetleri tarafından Waterloo'da büyük bir yenilgiye uğradı. Paris'e dönünce tahtına ikinci kez veda etmek zorunda kaldı. • Amerika'ya kaçmak istedi, ancak bunu başaramadı ve İngilizlere teslim oldu. İngilizler onu Atlantik'teki St. Helena Adası'na götürdü.5 mayıs 1821 yılında ölene kadar orada yaşadı.

  6. İMPARATORUN ÖLÜMÜ Bu konuda, hekim hatasından tutun da, arsenikli saç kremi ya da şaraba kadar pek çok teori bulunmakla birlikte bunları iki grupta toplamak mümkün. İlki, otopsi raporunda da yazıldığı şekliyle babası Carlo, kızkardeşi Caroline ve erkek kardeşi Lucien gibi, mide kanserinden öldüğü. Diğeri, arsenikten zehirlendiği. Tartışmalar sadece bununla kalmıyor, Paris'te, Les Invalides'in kubbesi altında yatanın, o olmadığına ve İngilizlerin cenazeyi kaçırdığına inananlar olduğu gibi, adadan kaçtığı ve bir benzerinin (örneğin teğmen Pierrre Robeaud) yerini aldığını uman romantikler de var.

  7. Ekim 2005'te, İskoçya'nın kırsal kesimindeki küçük bir kulübede, 6 Haziran 1821 tarihli belgeler bulundu. Otopside hazır bulunan İngiliz hekimlerden biri tarafından kaleme alınmış, Napolyon'un hastalığını, çektiği acıyı, ölümünü, otopsi sırasında midesi ile kalbine ilişkin gözlemleri ve cenazesini anlatan notlardı bunlar ve mide kanseri tanısını desteklemekteydi.

  8. OTOPSİYE GÖRE MİDE KANSERİ St. Helen'e geldikten 5 yıl sonra, mide ağrısı, karın ağrısı, iştahsızlık, bulantı, hıçkırık, ara sıra yükselen ateş, ishal, kabızlık ve terleme şikayetleri başladı. 3 Mayıs 1821'de, İngiliz doktorlar, bağırsağını boşaltmak amacıyla normalin 5 katı kalomel (cıva klorür) verdiler. 5-6 saat sonra, siyah renkte şiddetli kusma, katran rengi dışkı, nabızda hızlanma ve ağır bir terleme gözlendi. 2 gün sonra öldü. Ertesi gün, özel doktoru, Korsikalı, 29 yaşındaki anatomi ve patoloji uzmanı Francesco Antommarchi, 8'i hekim 17 kişi önünde gerçekleştirdiği otopside, mide çıkışına yakın yerdeki deliği ve midenin 4/5’ini kaplayan kitleyi gördü. Ölüm nedenini, “mide kanseri” olarak kaydetti. En içte demir, ortada kurşun ve en dışta maun, içiçe geçmiş üç tabutla gömüldü. 51 yaşındaydı.

  9. MİDE KANSERİ • Mide kanseri genellikle ciddi kilo kaybına neden olur. Bazı hastalarda aşırı zayıflık döneminde ölümler gözlenir. • Napoleon’un ölümü zamanındaki aşikar obezitesi, ölümüne ilişkin spekülasyon yaratan en önemli noktalardan biridir. • Ancak ne yaşam süresince ne de ölümünde Napoleon’un kilosu kaydedilmiştir. Kullanılabilir tek ölçü ise otopsi esnasında alınan deri altındaki mide yağının tahmini olarak 1.5 inç olmasıdır.

  10. KANIT PANTOLONLAR Napoleon’un yaşamı süresince kilosunu geriye dönük tayin edebilmek için araştırmacılar dolaylı bir metod uyguladılar: Napoleon tarafından giyilmiş 12 farklı pantolonun bellerini ölçmek. Basel Üniversitesi'nden Alessandro Lugli ve ekibinin, 2005 Mart bulgularına göre, ölümün sırrı, 1815-1821 arasında giydiği 12 pantolonda gizli. Pantolonların bel çevresini ölçen ve yaşayan mide kanserli hastaların bel çevreleri ile karşılaştıran Lugli, Napolyon'un bel çevresinin altı ayda 110 santimden 98'e düştüğünü, buna göre ciddi biçimde kilo kaybetmiş olduğunu öne sürüyor. Tıpkı, inceledikleri mide kanseri hastalarının 6 ayda 11-15 kilo zayıflaması gibi.

  11. A. Napoleon’un 1815 öncesi giydiği albay üniforması (Musee National du château deFontainebleau) B. St. Helena’da iken giydiği pantolonlardan biri (Museenational des châteaux de Malmaison & Bois-Preau)

  12. Napoleon’un sürgün öncesinde giymiş olduğu 4 pantolonun (fig. 1A) (bel ölçüsü: 85, 94, 96, and 101 cm) ve sürgün boyunca giymiş olduğu 5 pantolonun (fig. 1B) belleri ölçüldü. • Ayrıca TheFondation Napoleon’dan elde edilen 1 bel ölçüsü ile gizli kaynaklardan elde edilen 2 bel ölçüsü de alındı (bel ölçüsü:102, 103, 104, 105, 106, 110 cm; öldüğünde üzerinde bulunan pantolon:98 cm). • Sürgün öncesi (1800-1815) Napoleon’un kilosu 67.8’den 82.6’yı buluyor. • Sürgün boyunca giydiği pantolonlardan anlaşıldığı üzere kilosu daha da artarak 90.7’yi buluyor. • En geniş ölçüye sahip pantolonu ile öldüğünde giydiği pantolon arasında 12cm’lik bir fark mevcut. • Bel ölçüsünden tahmin edilen ölüm ağırlığı 79.7kg. Buradan anlaşılıyor ki son bir yılda Napoleon 11 ila 14.8 kg kilo kaybetmiştir.

  13. Dr. Lemaire, Napoleon’unSt. Helena’daki sağlık durumunun1820 Ekiminden ölümüne kadar geçen sürede hızla kötüleşmiş olduğunu dile getiriyor.. • Napoleon’un özel doktoru Antommarchi’ne ait “İmparator adaya gelişimden beri önemli ölçüde kilo kaybetmiştir.” notu bu ifadeleri desteklemektedir. • Bu araştırma Napoleon’un göreceli obezitesini mide kanserine karşı bir delil olmaktaktan çıkarmaktadır. Aslına bakılırsa 7 ay içerisinde 10 kg’dan fazla kilo kaybı, ileri evre mide kanserini kuvvetle belirten bir “tehlike işareti”dir.

  14. SPEKÜLASYONLAR

  15. ARSENİK ZEHİRLENMESİ • Bir ağır metal olan arseniğin oluşturduğu tuzlar toksiktir. • Otopside midede kırmızı kadife görünümü saptanır. 200-300 mg kadar arsenik alımı akut arsenik zehirlenmesi oluşturmak için yeterlidir. • Ağızda yanma hissini izleyen kısa bir şiddetli gastroenterit, kanlı-sulu ishal, bulantı, kusma görülür. • Kronik arsenik zehirlenmesinde, iştahsızlık, hafif bulantı, saç dökülmesi, tırnakların kırılganlaşması, kaşıntılar, ağrılı şişlikler görülebilir. • Arsenik, alımı izleyen ilk saatlerden itibaren saç ve tırnakların keratin lamelleri arasında birikir. • Arsenik zehirlenmesinden kuşkulanılan ölüm olgularında kökleri ile birlikte alınmış bir tutam saç ve birkaç tırnak incelenmeye gönderilmelidir

  16. BELİRTİLER • Aslında, kronik arsenik zehirlenmesine bağlı karakteristik belirtiler Napolyon'da gözlenmedi. • Tırnakların düşmesi, böbrek yetmezliği, damar genişlemesine bağlı kızarıklık, karaciğerde yağlanma, deride lekeler, el ve ayak derisinde kalınlaşma, midenin iç yüzeyinde koyu kırmızı nokta şeklinde kanamalar, tırnaklarında beyaz Mees çizgileri ya da nörolojik semptomlar yoktu. • Vücut kıllarında genel bir azalma, her ne kadar arsenik zehirlenmesine özgü bir bulgu ise de, Napolyon'da bulunduğu bilinen bir hormonal kusurdan da kaynaklanabilir.

  17. SAÇ ANALİZİ • Saçtan 60-70’lerde sadece arsenik, kurşun, talyum gibi ağır metaller bulunabiliyordu. Gelişen teknolojiyle birlikte bugün bütün ilaçlar saçta bulunabiliyor. • Saçın nereden alınmış olduğu, ne kadar uzunlukta bir saç olduğu, nasıl muhafaza edildiği oldukça önem taşımakta. Sadece baştaki saçta değil vücuttaki kıllardan da sonuç alınabilmekte. • İnsan saçının ayda ortalama 1 cm uzadığı varsayılıyor. Saçın önemli bir özelliği ise bir teyp şeridi gibi geçmişi vermesi yani birer santim kesildiğinde geçmiş bir ay içerisinde neler olduğunu söylemesidir. • Saç ensenin üzerinden, 1 kurşun kalem kalınlığında bir miktarda, mümkün olduğu kadar dibe en yakın şekilde kesildiği taktirde ideal bir saç örneğidir. Karanlıkta, oda sıcaklığında, rutubetsiz bir ortamda tutulduğu taktirde de uzun yıllar bilgi verebilir.

  18. Her analizde arsenik tespit edildiama... • İlk saç analizini yapan Sten Forshufuud eser element analizini adli vakalarda kullanan ilk bilimadamı ünvanını aldı. • 1955’te Napolyon’un sadık uşağının günlüğünü yayınlaması üzerine Napolyon’un zehirlenmiş olabileceğini düşünerek saç telini analiz etti. • İsveçli Fizikçi Wassen’in de araştırmaya katılmasıyla saç telleri alüminyum silindire konuldu ve birkaç saat süreyle bir uranyum reaktöründe tutuldu. • Sonuç şaşırtıcıydı. Saçtaki arsenik miktarı normalin 13 katıydı. Dahası, arsenik ufak dozlar halinde, yavaş yavaş verilmişti.

  19. Önceleri, İngiliz işbirlikçisi hizmetkarların ya da karısının Napolyon'un metresi olmasını kıskanan Kont Montholon’un, yemeğine arsenik kattığı sanıldıysa da, St. Helena'e gelmeden çok önceki yıllara ait saçlarda da arsenik bulununca, işler karıştı. • 2003 şubatında Münih Teknik Üniversitesi'nden Lin ve Henkelmann, nötron aktivasyon tekniği ile 2 saç telinde, arseniğin yanı sıra krom, antimon ve çinko buldular. • 2005 ekiminde, Fransız Milli Eğitim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı'ndan PierreChevallier ve arkadaşları da, sinkotronindüklü X-ışını fluoresans analizi ile sadece arsenik değil, bir insanı rahatça öldürecek düzeyde, başka zehirli metaller de saptadı.

  20. PascalKintz, Napoleon’un saç örneklerini ikinicil iyon kütle spektometresi olarak bilinen karmaşık bir teknikle inceledi. Ve bu analiz sonucunda arseniğin vücudunda uzun süredir mevcut olduğu doğrulandı. • Kanada'daki Uluslararası Napolyon Derneği'nin başkanı Ben Weider, FBI'ın 1995'te imparatorun saçlarında milyonda 20-50 parça seviyesinde arsenik belirlediğini vurguladı. • Napolyon'un son günlerinde ışığa karşı aşın hassasiyeti, saç dökülmesi, uykusuzluk ve sinir rahatsızlıkları Weider'a göre imparatorun şarabına azar azar konan arseniğin eseri. • Kintz arseniğin buraya nasıl veya neden geldiğine dair fikir yürütmekten çekinse de, Weider, “Napoleon’un planlı ve kasıtlı bir biçimde zehirlendiği” konusunda ikna olmuş. “Gerisi hikâye.”

  21. Nötron Aktivasyon Analizi • Bu yöntemle saç örneklerinin incelenmesi sonucunda saçta bulunan elementlere göre zehirlenmeler tespit edilir. • Temel prensibi, kararlı bir izotopun nötronlar veya yüklü parçacıklarla bonbardıman edilerek uyarılması sonucu yayılan ışımaların dedeksiyonu ve bombardıman sonucu oluşan radyoaktif çekirdeğin parçalanma yarı-ömrünün tayinine dayanır. • Aktivasyon analizi, elementlerin nicel ve nitel analizinde kullanılan, ekonomik, süratli ve gerektiği takdirde numunenin yapışını bozmadan (nondestructive) uygulanabilen bir analiz metodudur. Tayin edilebilen elementler; arsenik rubidium, sezyum, baryum, uranium, toryum, lantanyum, lutetium, skandium, hafnium, europium, serium, tantal, krom ve demirdir.

  22. Analiz sonuçları

  23. Çevresel Zehirlenme • Newcastle Üniversitesi’nden (İngiltere) immünolog David Jones’un kuramı, duvar süslemesinden zehirlendiği yönünde. Napoleon’un son yıllarını geçirdiği Longwood Malikânesi’ndeki duvar süslemesi, bakır arsenit adı verilen bir arsenik bileşiği olan Scheele yeşiliyle boyanmıştı. Olasılıkla St. Helena’nın nemli ortamında varlık gösteren belirli küflerin varlığı havaya arsenik yaymış olmalı. • Arsenikli saç kremi • Şarap fıçılarının arsenikle yıkanması

  24. Yanlış Tedavi Kalp patoloğu Steven Karch, onu doktorları öldürdü diyor. Doktorları Napoleon’a içinde tartar emetiğin de (Geçmişte, kusturucu olarak kullanılan bir antimon potasyum tartarat karışımıdır.) bulunduğu yüksek dozlarda müshil ve ölümünden önceki gün ise çok yüksek bir doz, tatlı sülümen denilen civa klorür vermiş (10g). Karch, ilaçların Napoleon’un elektrolitlerini tümüyle darmadağın ettiğini, kalp ritmini bozup kalbinin durmasına neden olduğunu söylüyor. Patoloji dilinde Napoleon’un ölüm nedeni, tıbbi ihmalkârlığın meydana getirdiği ve kronik olarak arseniğe maruz kalması sonucu kötüleşen kalp aritmisi.

  25. İntikam • Napoleon, Cande deMontoholon’un eşiyle bir ilişki yaşamış, bu ilişkiden bir de çocukları olmuştu (Napoleana). Montholon Kontu’nun, Napoleon’un şarap mahzeni ve yemeklerinden sorumlu olduğu düşünüldüğünde intikam almak için Napoleon’un şarabına zehir katma ihtimali yüksek. • Empress Josephine’in Napoleon’un gizli ilişkisinden haberdar olduğu ve duyduğu kıskançlık ile onu zehirlemiş olabileceği de oldukça yaygın bir görüş.

  26. TABUTTAKİ BAŞKASI OLABİLİR Mİ? • İçiçe geçmiş üç değil, dört tabut vardı. • Göğsüne takılı nişanlardan biri yoktu. • Otopsi sırasında çıkartılan kalbi ile midesinin korunduğu kurşun kavanozlar, tabutun köşelerine yerleştirildiği halde, şimdi bacakları arasındaydı. • Ayaklarının üzerindeki ünlü çift köşeli şapkanın yeri değişmişti. • Herkesçe bilinen, otopsi tutanağına da geçmiş çürük dişleri gitmiş, yerine 3 beyaz diş gelmişti. • Ayrıca, ya Napolyon'un boyu uzamış, ya da tabut çekmişti. Çünkü, tabut ile ayakları arasında bir karışlık boşluk varken, şimdi ayakları tabuta değiyordu. 16 Ekim 1840 günü saat 11.00'de, mezarı açıldı.Cenaze bozulmamıştı. İlk gömülme ile mezar açmayı yaşayanların anıları karşılaştırıldığında ortaya gariplikler çıktı.

  27. DNA ANALİZİNE İZİN YOK Mezar açılırken, Dr. R. Guillard, yüz derisinden bir parça almıştı. Bu parça şimdi Invalides Müzesi'nde, 5673 numara ile sergileniyor. Eğer gerçekten Napolyon'a aitse, kızkardeşi Caroline Murat'ın soyundan gelen kadınlarla aynı mitokondriyal DNA özelliklerini taşıması gerek. Mitokondriyal DNA, sadece anneden çocuklarına aktarılır ve ana tarafından akraba tüm bireylerde aynı özelliği taşır. İtalya'da Caroline'in soyundan gelen kadınlar var ve avukat Bruno Roy-Henry, bu kadınlardan birini ikna etmiş durumda. Ancak müzedeki deri parçası o kadar önemli değil. Lahid açılabilse, orada yatanın Napolyon mu, yoksa kimilerinin ileri sürdüğü gibi hizmetkarı Jean Baptiste Cipriani mi olduğu anlaşılır. Ama en önemlisi, değişik incelemeler yapılarak, ölüm nedeni kesinlik kazanır. Ancak Fransa Savunma Bakanlığı, bırakın incelemeleri, deri parçasının bile DNA analizine izin vermiyor.

  28. Sonuç yok... GeorgesPompidou Hastanesi’nde (Paris) adli patolog olarak görev yapan Paul Fornes, “Hem herkes haklı, hem de hiç kimse haklı değil” diyor. 1821 tarihli otopsi raporu ve diğer tarihi kayıtları inceleyen Fornes’in vardığı sonuç: “Napoleon öldüğünde kanser hastası olabilir ama kanserden ölmedi.” Ayrıca saç analizi arseniğin varlığına işaret etse de hiç kimsenin arseniğin ona kasıtlı olarak verilip verilmediği (ya da arseniğin Napoleon’u öldürüp öldürmediği) konusunda bir şey söyleyemeyeceğini belirtiyor. Fornes’in düşüncesi zehirle cinayet suçlamasının hiçbir mahkemede geçerli sayılamayacağı yönünde.

  29. ÇÖZÜM YOLU Israrla aksini iddia edenler olmakla birlikte, saçtaki arsenik düzeyinin belirlenmesinde kullanılan yöntemler, kanla saça ulaşan arsenik ile, dış çevreden doğrudan saça giren arseniği birbirinden ayıramıyor. Üstelik, saçların Napolyon'a ait olup olmadıkları bile kesin değil. Bu durumda yapılması gerekenler basit. İlki, DNA testi ile saçların Napolyon'a ait olduğunu kanıtlamak. İkincisi, St Helena Adası’nda onunla aynı dönemde yaşayanların saçlarında arsenik aramak. Spekülasyonlara son verilmek istenirse 117 büyük Fransız askerinin kalbi, külü ya da kemiklerinin istirahatgahı Les Invalides'teki iç içe geçmiş altı tabutu açmak.

  30. DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER

  31. KAYNAKÇA • http://www.ttb.org.tr/STED/sted0702/arsenik.pdf • http://toxipedia.org/pages/viewpage.action?pageId=962 • http://www.lib.unc.edu/ncc/gallery/napo.html • http://www.trutv.com/library/crime/terrorists_spies/assassins/napoleon_bonaparte/index.html • http://www.sciencedaily.com/releases/2007/01/070116131630.htm • http://journals.lww.com/amjforensicmedicine/Abstract/1999/12000/Activation_Analyses_of_Authenticated_Hairs_of.13.aspx • www.lnf.infn.it/conference/.../slides/.../Previtali_vulcano_2010_finale.pdf • linkinghub.elsevier.com/retrieve/pii/S0046817705000705 • linkinghub.elsevier.com/retrieve/pii/S1525505003002695 • http://www.ntvmsnbc.com/id/25141799/

More Related