690 likes | 1.73k Views
DÖNER VARLIKLARA YATIRIM. Yard.Doç.Dr. Mehmet ERKAN. DÖNER VARLIKLAR. Döner varlıklar, bir yıl içinde nakde dönüşebilen varlıklardır. Döner varlıklar, kasa, menkul kıymetler, alacaklar ve stoklar gibi unsurlardan oluşmaktadır.
E N D
DÖNER VARLIKLARA YATIRIM Yard.Doç.Dr. Mehmet ERKAN
DÖNER VARLIKLAR • Döner varlıklar, bir yıl içinde nakde dönüşebilen varlıklardır. • Döner varlıklar, kasa, menkul kıymetler, alacaklar ve stoklar gibi unsurlardan oluşmaktadır. • Döner varlıklara yatırım, çalışma sermayesi yönetimi veya döner varlıkların yönetimi olarak ifade edilmektedir.
ÇALIŞMA SERMAYESİ • Çalışma sermayesi veya İşletme sermayesi, işletmenin faaliyetleri sonunda sürekli olarak şekil değiştiren, mal ve nakit akımına neden olan sermayedir. • Başka bir deyişle, çalışma sermayesi, işletmenin cari aktifleri toplamı olup, işletmeye canlılık veren ve onu statik durumdan dinamik duruma geçiren sermayedir.
Çalışma Sermayesinin Önemi • Çalışma sermayesi, işletmenin faaliyetlerini herhangi bir sıkıntıya düşmeden yürütecek düzeyde olmalıdır. • Döner varlıklara aşırı yatırım, işletmenin karlılığını azaltır. • Eğer, döner varlıklar, borçla finanse ediliyorsa, finansman giderleri artar. • Eğer, döner varlıklar, öz kaynakla finanse ediliyorsa, öz kaynağın alternatif maliyeti söz konusudur. • Döner varlıklara yatırımın yetersiz olması, işletme faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürümesini zora sokacaktır.
Çalışma Sermayesi İhtiyacını Belirleyen Faktörler • İşletmenin satış hacmi • Satınalma ve satış şartları • Stok devir hızı • Alacak devir hızı • Satışların yıl içindeki dağılımı • Üretim ve satış için gerekli süre
İşletme Sermayesi • İşletme sermayesi iki şekilde tanımlanmaktadır: 1. Net işletme sermayesi, 2. Brüt işletme sermayesi.
Brüt İşletme Sermayesi • Brüt işletme sermayesi, döner varlıklar toplamını ifade etmektedir. • Brüt işletme sermayesi hesaplanırken, şüpheli alacaklar karşılığı, stok değer düşüş karşılığı, menkul kıymet değer düşüş karşılıklarının, döner varlıklar toplamından indirilmesi gerekir.
Net İşletme Sermayesi • Net işletme sermayesi, döner varlıklarla kısa vadeli borçlar arasındaki olumlu farktır. • Net işletme sermayesi, bir işletmenin borç ödeme kabiliyetini gösteren bir ölçüttür. • Bu nedenle, işletmelere kısa vadeli kredi açan kurumlar, borç anlaşmalarında net işletme sermayesinin belli bir seviyede tutulmasını istemektedir.
Net işletme sermayesinin yeterli düzeyde olması, işletmeye çeşitli yararlar sağlar: • Vadesi gelen kısa vadeli borçların zamanında ödenmesini sağlar. • İşletmenin kredi alma potansiyelini arttırır. • İşletmenin, müşterilerine uygun şartlarda kredili satış yapma imkanı sağlar. • İşletmenin durgunluk dönemlerini kolay atlatmasını sağlar. • İşletmeye, çeşitli finansal fırsatları değerlendirme fırsatı verir. • Üretimin, aksamasını önler.
İşletme Sermayesi • Zaman esasına göre, işletme sermayesi ikiye ayrılabilir: 1. Sürekli İşletme Sermayesi 2. Mevsimlik İşletme Sermayesi
Sürekli İşletme Sermayesi • Sürekli işletme sermayesi, işletme faaliyetlerinin aksamadan yürütülmesine olanak tanıyan minimum cari varlıklar toplamıdır. • İşletmenin faaliyet hacmi genişledikçe, sürekli işletme sermayesi gereksinimi artar, faaliyet hacmi daraldıkça, sürekli işletme sermayesi ihtiyacı azalır.
Mevsimlik İşletme Sermayesi • Belirli mevsimlerde, iş hacminin veya faaliyetlerin, artması veya azalmasına göre ihtiyaç duyulan işletme sermayesidir. • İşletmenin belirli dönemlerde, satışları arttığında, mevsimlik işletme sermayesi söz konusu olacaktır. • Eğer, işletme faaliyetlerinde mevsimlik dalgalanmalar söz konusu değilse, mevsimlik işletme sermayesine de gereksinim duyulmayacaktır.
Sürekli ve Mevsimlik İşletme Sermayesinin Finansmanı • Mevsimlik işletme sermayesi gereksinimi, geçici bir özellik taşıdığından, kısa vadeli kaynaklarla finanse edilmelidir. • Sürekli işletme sermayesi ise, uzun vadeli kaynaklarla finanse edilmelidir. Çünkü, sürekli işletme sermayesi ihtiyacı devamlılık gösterir.
Döner Varlıklara Yatırımın Önem Kazanmasının Nedenleri • Finans yöneticilerinin, zamanlarının çoğunu, nakit giriş çıkışı, kredi alınması gibi günlük işlemlere ayırmaları. • Döner varlıklara yapılan yatırımın, toplam aktiflerin yarısından fazlasını oluşturması. Ticaret işletmelerinde bu oran, %70-80’e kadar çıkmaktadır. • Döner varlıklara yatırımın, küçük işletmeler için daha büyük önem arzetmesi.
Döner varlıklar ile satışlar ve büyüme arasındaki ilişki. Satışların artması, döner sermaye ihtiyacını da artırmaktadır. • Döner varlıklara yatırım ile karlılık arasındaki ilişki. Döner varlıklara aşırı yatırım, fırsat maliyeti nedeniyle, işletmenin karlılığını azaltır.
DÖNER VARLIKLARA YATIRIMIN FİNANSMANI 1. İşletmeler, sabit varlıklar ile devamlı döner varlıkları, uzun vadeli fonlarla; dalgalanan döner varlıkları, kısa vadeli fonlarla finanse edebilirler. 2. İşletmeler, sabit varlıklar ile devamlı döner varlıkların bir kısmını uzun vadeli fonlarla; dalgalanan döner varlıklarla, devamlı döner varlıkların geriye kalan kısmını kısa vadeli fonlarla finanse edebilirler.
3. İşletmeler, döner varlıkların tümü ile sabit varlıkların bir kısmını kısa vadeli fonlarla finanse edebilirler.
NAKİT VE NAKİT BENZERİ VARLIKLARIN YÖNETİMİ • Nakit yönetimi, elde tutulacak nakit miktarının belirlenmesi, nakit giriş ve çıkışlarının tahmin edilmesi ve dengelenmesidir. • Nakit benzeri varlıkların yönetimi ise, işletmelerin ellerindeki ihtiyaç fazlası nakdi, likiditesi yüksek hisse senedi, tahvil ve bono gibi menkul kıymetle yatırılmasıdır.
Nakde Dönüşüm Süresi • Nakde dönüşüm süresi, stokta geçen süre ile alacakların tahsilinde geçen sürelerin toplamından borçların ödeme süresinin çıkarılmasıyla bulunur. • İşletmelerde nakde dönüşüm süresi ne kadar uzun olursa, işletmenin çalışma sermayesine gereksinimi de o kadar artar.
Sürelerin Bulunması • Stokta Geçen Süre =Ortalama stoklar Yıllık Satılan Malın Maliyeti/365 • Ticari Alacakların Tahsil Süresi= Ortalama Alacaklar Yıllık Satışlar / 365 • Ticari Borçların Ödeme Süresi= Ortalama Ticari Borçlar Yıllık Satılan Malın Maliyeti / 365
Nakit Bulundurmanın Yararları 1. Günlük ödemelerin eksiksiz bir şekilde yapılmasını sağlamak 2. Vergi, vadesi gelen borçlar, kâr payı dağıtım vb. ödemeleri zamanında yapmak 3. Beklenmeyen olaylara karşı hazırlıklı olmak 4. Alışlarda nakit iskontosundan yararlanmak 5.Ortaya çıkabilecek yatırım fırsatlarını değerlendirmek 6. Bankalarla iyi ilişkiler kurmak
Nakit Sıkıntısının Yol Açabileceği Sakıncalar 1. Kredi sağlama olanakları zorlaşacağından, işletme bütün ödemelerini peşin yapmak zorunda kalabilir. 2. İşletmeye kredi verenler, artan risk karşısında kredi maliyetini artırabilir. 3. Satıcılar, kredili satış yapmayabilir. 4. Para ve sermaye piyasasından uygun koşullarda fon sağlanamayabilir. 5. Vadesi gelen borçlar veya vergi ve primler,zamanında ödenemeyebilir. 6. Alışlarda nakit iskontosundan yararlanılmayabilir.
Nakit Bulundurma Nedenleri • İşletmelerin nakit bulundurma nedenleri, üçeayrılabilir: 1. İşlem 2. İhtiyat 3. Spekülasyon
İşlem Nedeni ile Nakit Bulundurma • İşlem nedeniyle nakit tutma, işletmelerin normal faaliyetlerini yürütürken doğan nakit ihtiyacını karşılamaya dönüktür. • Nakit giriş ve çıkışları arasındaki fark, işlem nedeniyle nakit tutma gereksinimini oluşturur.
İhtiyat Nedeni İle Nakit Bulundurma • İşletmelerin, para girişlerindeki beklenmedik olaylar karşısında zor durumda kalmamak için tuttukları nakit miktarıdır. • İhtiyat nedeniyle tutulan nakit miktarı, 5 - 10 günlük veya 15 günlük satış tutarına eşit olabilir. • Ancak, işletmenin, sektörün ve ekonominin durumu da, bu tutarın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır.
Spekülasyon Nedeniyle Nakit Bulundurma • Spekülasyon nedeniyle nakit tutma, işletmelerin, karlı iş olanakları ve yatırım fırsatlarını kaçırmamak, menkul kıymetlerde beklenen fiyat değişmelerinden faydalanmak gibi amaçlarla nakit bulundurmalarıdır.
Minimum Nakit Gereksinimi • Minimum nakit gereksinimi, işlem nedeniyle ayrılan fonlara emniyet fonunun eklenmesiyle belirlenir. • Minimum nakit gereksinimini belirleyen faktörler şunlardır: • Nakit giriş ve çıkışları arasındaki uyum • İşletmenin alış ve satış koşulları • İşletmelerin kredi sağlama olanakları • İşletmenin nakit giriş ve çıkışlarının gerçekleşme olasılığı
OPTİMUM NAKİT DÜZEYİ • Optimum nakit düzeyi, fayda-maliyet temeline göre, fazla nakit bulundurmanın sağlayacağı yararlarla, nakit noksanlığının neden olacağı sakıncaları dengeleyecek, nakit miktarıdır. • Optimum nakit miktarının belirlenmesiyle ilgili çeşitli yöntem ve uygulamalar söz konusudur. • Optimum nakit tutarı, 10-15 günlük satış tutarına eşit olabilir. • Veya, kısa vadeli borçların %20’si kadar olabilir.
Optimum Nakit Düzeyinin Saptanmasında Kullanılan Modeller • Baumol Modeli • Miller-Orr Modeli • Beranek Modeli
Baumol Modeli • Baumol Modelinde, ekonomik sipariş modelinden hareket edilerek, optimum nakit düzeyi bulunmaktadır. • Modelin varsayımları; nakit ödemelerinin belli bir dönem için devamlı ve düzenli olması, nakit girişlerinin dalgalanmaması, likit fonların maliyetinin sabit kalması ve işletmenin yalnız işlem nedeniyle para talep etmesidir.
Baumol Modeli Q = Optimum nakit düzeyi C = Sağlanan toplam nakit için ödenen sabit tedarik giderleri B = İşletmenin gelecek dönemdeki nakit talebi K = Nakit olarak tutulan sermayenin maliyeti
ÖRNEK • Bir işletmede gelecek dönemde gereksinme duyulacak nakit tutarı 10.000.000 TL, nakit tedarik giderleri 200.000 TL ve nakde bağlanan sermayenin maliyeti % 2,5'tur. Optimum nakit tutarı kaç TL' olmalıdır? = 12.649.110 TL.
Miller-Orr Modeli • Merton Miller ve Daniel Orr tarafından geliştirilmiş bir modeldir. • Model, nakit akışlarının tesadüfi olarak negatif veya pozitif olarak değişebileceği ve gözlem sayısı arttıkça, net nakit akımlarının normal dağılım göstereceği varsayımına dayanmaktadır. • Böylece, işletmelerin net nakit akımlarının alt ve üst sınırları tespit edilebilir. • Modele göre, işletmenin nakit hareketi, belirlenen limitler arasında ise, yöneticinin bir şey yapmasına gerek yoktur.
Miller-Orr Modeli • Şekilde görüldüğü gibi, nakit hareketleri, üst sınır (h) ve alt sınırlar (0) arasındadır.
Miller-Orr Modeli • Nakit tutarı, üst sınıra (h) ulaştığında, (h-z) kadar nakit menkul kıymete yatırılarak, nakit düzeyi (z) seviyesine indirilir. • Nakit tutarı alt sınıra (o) düştüğünde, (o-z) kadar menkul kıymet satılarak, nakit tutarı (z) düzeyine çıkarılır. • Nakit akışlarındaki günlük değişmeler büyük veya menkul kıymet alış ve satış maliyeti yüksekse, işletme, üst ve alt sınırları birbirinden uzak belirlemelidir. • Fakat, faiz oranları yüksekse, sınırlar birbirine yaklaştırılmalıdır.
Beranek Modeli • William Beranek tarafından geliştirilmiştir. • Modelde, nakit ödemelerinin belirli tarihlerde yapıldığı ve yöneticiler tarafından denetlenebildiği varsayılmıştır. • Nakit girişlerinin ise, devamlı olduğu ve denetlenemediği öngörülmüştür.
Beranek Modeli • Modele göre, nakit girişleri devamlı, nakit çıkışları belirli günlerde olduğundan, yöneticiler planlama döneminde gereksinme duymayacakları fonları menkul değerlere yatırabilir.
MENKUL KIYMETLERE YATIRIM • Kasadaki fazla nakit, likiditesi yüksek menkul kıymetlere yatırılarak değerlen- dirilmektedir. • Burada önemli olan, fonların, nakit ve menkul kıymetler arasında dağıtılmasıdır. • Menkul kıymetlere yatırım yapılırken, menkul kıymetin riski, pazarlanabilirliği ve vadesi göz önünde bulundurulmalıdır.
Fazla Nakdin Yatırılabileceği Menkul Kıymetler 1. Hazine bonoları 2. Devlet tahvilleri 3. Banka bonoları 4. Banka garantili bonolar 5. Özel sektör tahvilleri 6. Mevduat sertifikaları 7. Hisse Senetleri 8. Finansman Bonoları • Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler
Nakit Yönetiminde Etkinliği Arttırıcı Bazı Önlemler • Para devir hızını arttırmak, PDH= (Satışlar/Para Mevcudu) 2) Müşteri ödemeleri ile işletmenin bu fonları kullanımı arasındaki zaman aralığını kısaltmak, -Satış hizmetlerini, mümkün olduğunca hızlı ger-çekleştirerek faturaların en kısa zamanda müşterilere gönderilmesini sağlamak, -Tahsilatlarda bankacılık sisteminden, on-line (EFT) sistemlerden faydalanmak, - Büyük tutarda alacaklar için personel yollamak
3) Belirli banka şubeleri ile çalışmak, 4) Ödemeleri haftanın ya da ayın belirli günlerinde merkezden yapmak, 5) Peşin ödemelerden olanaklar ölçüsünde kaçınmak, (Kira ve sigorta ödemelerinde) 6) İşletme için belirlenen en uygun dönemler için nakit bütçeleri hazırlamak, 7) Depozito almak ve müşterilerden avans almak,
ALACAKLARIN YÖNETİMİ • İşletme için en uygun alacak hacminin belirlenmesiamaçlanır. • Alacaklara bağlanan fonların maliyeti ile satışların artması sonucu doğan karlılık arasında ilişki kurulur. Kredilerin Marjinal = Marjinal Satış Maliyeti Karı Optimal Kredi Standardı
Alacak Düzeyini Belirleyen Etmenler 1) Kredili satış tutarı 2) Alacakların ortalama tahsil süresi 3) Satışların mevsimlik oluşu 4) Satılan mal ve hizmetin niteliği 5) İşletmenin büyüklüğü 6) Uygulanan kredili satış politikası ve şartları 7) Müşterilerde aranan özellikler (Karakter, kapasite, koşullar, kapital, Karşılık) 8) Kredili satış politikası (ilk yıllar ve durgun dönemler) 9) Alacak tahsilat politikası
Kredili Satış Politikası ve Şartları *Kredili satış politikası oluşturulmalı, 1) Müşterilerde aranacak nitelikler belirlenmeli, 2) Müşterilere tanınacak kredi limitleri belirlenmeli, 3) Nakit iskontosu oranları ve yararlanılacak süreler belirlenmeli (2/10 45) 4) Mevsimlik özel vadeler belirlenmeli 5) Kredili satış ile ilgili üstlenilecek riskler belirlenmelidir. *Müşterilere duyurulmalı ve uygulanmalı *Uygulanma belirlenen aralıklarla denetlenmelidir.
Alacak Tahsilat Politikası • İşletmeler alacakların tahsilatına ilişkin bir politika mutlaka oluşturmalıdır. Alacak tahsilat politikasında denetim, etkinlik arttıkça, kredili satışların miktarı ve vadesi arttırılabilir. -Faturalar geciktirilmeden müşteriye ulaştırılmalıdır. -Alacakların vadesi yaklaşınca telefon ile hatırlatma yapılmalıdır. -Ödeme zamanında yapılmaz ise, yazılı bir form ile uyarılmalıdır. -Kişisel ziyaret ile tahsilat denenmeli, -Kanuni takibe başlanmalıdır.
Alacak Yönetiminde Etkinliğin Sağlanması 1) Kredili satış koşulları sık sık gözden geçirilmelidir. -Peşin satış oranı arttırılabilir - Vadeler kısaltılabilir - Kredi limitleri daraltılabilir. 2) Kredili satış yapılan müşterilerde aranacak nitelikler konusunda daha kısıtlayıcı davranılabilir 3) Büro hizmetlerinde etkinlik sağlanmalıdır 4) Nakit iskontosu gibi alacak tahsilatını hızlandıracak yöntemler uygulanabilir. 5) Müşterilerin açık hesapları ticari senetlere dönüştürülebilir 6) Alacaklar factoring şirketlerine devredilebilir.
STOK YÖNETİMİ • Firmanın pazar değerini maksimum kılacak optimum stok düzeyi belirlenmelidir. -Stok Kontrolünde bilgisayar kullanımı, -Yeni stok kontrol yöntemlerinin geliştirilmesi, -Ulaştırma olanaklarının artması, hızlanması, Rekabet ve Maliyet minimizasyonu sağlamaktadır.
Stok Türleri • Hammadde stokları • Yarı mamul stokları • Mamul stokları
Hammadde Stoklarını Etkileyen Faktörler - Planlanan üretim miktarı - Hammaddenin mevsimlik özelliği - Hammadde kaynaklarının sayısı, yeri, - Beklenen fiyat artışları - Hammaddenin yurtiçi ve yurtdışı temin olanakları
Mamul Stoklarını Etkileyen Faktörler - Uzun dönemli satış tahminleri, - Talebin mevsimlik olması, - Rekabet, - Müşterilere ve dağıtım kanallarına uzaklık, - Mamulun cinsi(Dayanıklı, Dayanıksız) - Depolama olanakları