Download
1 / 30
300 likes | 612 Views
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SEMİNERİ. ÇOCUĞUMUZUN GELİŞİM BASAMAKLARI. Çocuğun Motor Gelişimi Çocuğun Duyusal Gelişimi Çocuğun Bilişsel Gelişimi Çocuğun Dil Gelişimi Çocuğun Kişilik Gelişimi Çocuğun Psiko Sosyal Gelişimi. Çocuğun Motor Gelişimi.
E N D
ÇOCUĞUMUZUN GELİŞİM BASAMAKLARI • Çocuğun Motor Gelişimi • Çocuğun Duyusal Gelişimi • Çocuğun Bilişsel Gelişimi • Çocuğun Dil Gelişimi • Çocuğun Kişilik Gelişimi • Çocuğun Psiko Sosyal Gelişimi
Çocuğun Motor Gelişimi Çocuğunuzun motor gelişimi, kendisinin yapabildiği fiziksel gelişimlerdir. Motor gelişimi, tamamen çocuğun fiziksel gücünün artışı ile paralel olacaktır. Çocuğun Motor Gelişiminde 3 Önemli Evre; • Çocuğun El Becerileri • Çocuğun Lokomotor Becerileri • Çocuğun Mon-Lokomotor Becerileri
Söz konosu gelişim dönemlerinde ödülün yeri çocuk için çok önemlidir. Gelişim basamaklarında hızla ilerleyen çocuk desteklenmek ister. Çocuğa verilecek en büyük ödül, onu sözlerimizle, davranışlarımızla ödüllendirmektir. Bir görüş, bir sarılış,içten söylenmiş bir ‘Aferin’ çocuk için paha biçilmez ödüllerdir. Unutmayalımki; çocuk, gelişim dönemlerinde ilerlerken, cezalarla engellenir, ödüllerle desteklenir
ÇOCUĞUN DUYUSAL GELİŞİMİ Duyusal gelişim, bebeğinizin duyularını yaşam içinde provalamasıyla gerçekleşir. Bebeğiniz duyusal gelişim sürecinde dokunarak hissetme duyusunu; görerek, görme duyusunu; işiterek, duyma duyusunu; koklayarak, koku alma duyusunu ve çeşitli şeylerin tadına bakarak, tat alma duyusunu tanır ve geliştirir.
Çocuğunuzun, anne baba olarak sizlerden, duyusal gelişim aşamasında da, diğer gelişim dönemlerinde de istedigi, onu anlamamız ve ona destek olmanız. bu, işe onun gelişim dönemleri hakında bilgi sahibi olmanızla ve onunla iletişim kurmanızla gerçekleşir.
Çocuğun dünyasında ‘duyuların’ önemli, biz yetişkinlerin tahmin edemiyecegi kadar büyüktür. çocuklar duyularıyla, iç dünyalarını zenginleştirirler. Hiç dokunmadıklarına dokunarak , hiç koklamadıklarını koklayarak, hiç tatmadıklarını tadarak, hiç işitmediklerini duyarak, o ana kadar bilmediklerini duyumsarlar ve deneyimleyerek girişirler! büyümek için! evrelerini, dünyayı ve kendilerini tanımak için.
ÇOCUĞUN BİLİŞSEL GELİŞİMİ Çocuğun hem motor gelişimi hem de duysal gelişimi, bilişsel gelişimine bir yatırımdır. Çocuğun bilişsel gelişimini desteklemek için; • Çocuğunuzun öğrenme alanındaki girişimlerini küçümsemeyin, aşağılamayın. Önemseyin ve onunla bu yeni girişimindeki heyecanını paylaşın. • Çocuğunuz bilişsel gelişim sürecinde, deneme yanılma yoluyla bir takım bilgileri öğrenecektir, sabırsızlığınızla onu engellemeyin.
Çocuğunuza disiplini öğretecegim diye pasifleştirmeyin. • Çocuğunuzun sorduğu sorulara cevap vermek için zaman ayırın. Kaçamak yanıtlar değil, onun anlayabilecegi şekilde yanıtlar verebilmek için çaba sarfedin. • Zaman zaman çocuğunuzun yaşına inin, keşiflerini önemseyin.
Çocukta Dil Gelişimi Çocuğunuzun Dil Gelişimini Desteklemek İçin; • ‘Bebeğim çok küçük, nasılsa anlamaz’ diye sözcükleri ondan esirgemeyin. • Bebeginizi emzirirken, altını değiştirirken yada parkta gezdirirken onunla bol bol konuşun. • Çocuğunuzla konuşurken çok uzun cümleler kurmayın.
Çocuğunuzla konuşurken ses tonunuzun yumuşak olmasına ve yüksek sesle konuşmamaya özen gösterin. • Çocuğunuzla konuşurken Türkçe’yi doğru kullanmaya dikkat edin. • Çocuğunuza herhangi bir şeyi sorarken bir kaç kez tekrarlayın. • Çocuğunuz kendini ifade ederken onu dinleyin.
ANNE-BABALAR ÇOCUKLARININ HER YAŞ DÖNEMİNE OLDUĞU KADAR O-6 YAŞ DÖNEMİNE DAHA BÜYÜK ÖNEM VERMELİDİR ÇÜNKÜ • Bir çocuk temel gereksinimleri ve sevgi ihtiyacıyla doğuyor,büyüyor. Çevresinde varolon her şeye açık.Çocuk ,aile içinde anne-babasının yaşadığı ve yaşattığı her şeyi alıyor.zihnine ve ruhuna… Çocuğun bu kayıtlarını, daha sonraki yıllarda silmek oldukça zor. • Çocuk,0-6 yaş döneminde,yaşama umutla mutlulukla bakması gereken en önemli şeyi sevgiyi öğreniyor: Ya da öğrenemiyor.
Çocuk bu dönemde ileride kendine başarı getirecek çok önemli bir şeyi yaşayarak öğreniyor: Özgüveni…Ya da öğrenemiyor. • Çocuk bu dönemde,ileride kendisine yardımcı olacak önemli bir şeyi keşfediyor.Yeteneklerini…Ya da engelleniyor, keşfedemiyor. • Çocuk bu dönemde,kendisi için gerekli olan bir özelliğini geliştiriyor.Cesaretli olmayı öğreniyor…Ya da geliştiremiyor;korkak oluyor
ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİ EDEN OLUMLU FAKTÖRLER: * Anne sevgisi Baba sevgisi * Ailede çocuk yetiştirme yöntemlerindeki tutarlılık * Anne-babanın kendi içlerinde tutarlı olmaları * Çocuğa,tartışma ve kavgaların yansıtılmaması * Çocuğa kendisine güvenildiği hissinin verilmesi
* Anne-babanın gerçekten mutlu bir aile modeli çizmeleri * Güvenilir anne-baba modeli * Anne-babanın çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamaları. * Çocuğun anne-babasıyla geçirdiği nitelikli saatler ve olumlu paylaşımları.
ÖZGÜVEN Yapılan araştırmalar çocuğun özgüveninin temelinin ilk atıldığı yaşlar ‘ilk çocukluk çağı’ dediğimiz dönemdir. Yani çocuk daha küçük denilecek yaşlarda özgüvenini geliştirmeye başlar. Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren kişiliği ile ilgili yatırımlara başla, çocukla birlikte ana ve babada. İlk aylarda annenin rolü çok daha büyüktür. Çünkü bebeğin annesinin göğsünden süt emmesiyle özgüvenin ilk kıvılcımları atılmaya başlanır. Çocuğunuzla ilgili herhangi bir sorundan dolayı, Psikolağa gittiğiniz zaman, size sorulan ‘çocuğunuz anne sütü emdi mi?’, ‘çocuğunuzu nekadar süre ile emzirdiniz?’ sorularının nedeni işte budur. Çünkü özgüven soruları olan yetişkinler arasında yapılan araştırmalarda, bu yetişkinlerin çocukluk dönemlerinde anneleri ile iletişiminde bir bozukluk olduğu ve bebeklik dönemlerinde anneleri tarafından emzirilmedikleri saptanmıştır. Burada önemli olan, anne sütünün faydaları değil, anne ile bebek arasındaki sıcaklığın, sevginin, şefkatin, bebeğin kendini güvenlikte hissetmesini sağlamadaki rolüdür.
Görüyorsunuz ki, çocuğunuzun öz güveninin oluşmasında ve gelişmesinde sizin etkiniz çok büyüktür. Çocuk gelişimini bir bütün içinde düşünürseniz, bu bütünlüğün ilk halkası öz güvendir. Eğer, ilk halka sağlamsa diğer halkalarda sağlamdır. Ama ilk halka sağlam değil ise, diğer halkaları güçlü tutamayacaktır. Güvensizliğe tutulmuş diğer halkalarda değişime uğrayacaklardır. Güvensizliğin ardından, anne – babaya bağımlılık, yada sadece birine bağımlılık, suçluluk duyguları, yetersizlik duyumsamaları ve sevmeme, kendi ile barışık olamama durumunu getirecektir
Böyle halkalar geliştiren bir çocuk ise ileride yetişkin bir birey olduğunda, sorunları da o derece büyümüş olarak, başarısız ve mutsuz bir yaşam getirecektir. Özetle söylemek gerekirse; özgüven, çocuğun kişiliğindeki ilk halkadır ve oldukça sağlam olmalıdır.
Çocuğunuzun ileride kendine güvenli, kendini değerlendirebilen, kendini eleştirebilen, hayattaki sorunlarla başa çıkabilen başarısızlıklardan yıkılmayan ve yılmayan, hayatı sevdikleriyle paylaşabilen, kendi ayakları üzerinde durabilen, risklere girebilen ve yaşamaktan keyif alan bir yetişkin olmasını istiyorsanız ve koruyucu annelik özelliklerini taşıyorsa, bu davranışlarınıza bir an önce son vermeniz gerekiyor.
Kuşkusuz hiçbir anne, çocuğunu olumsuz etkilemek istemez, ancak genellikle çoğu anne de hatalarını kabul etmek istemediği, hatta hatalı davranışları görmediği için, bu hatalı davranışlarına son veremez
ÇOCUKTA ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNİ BELİRTİLERİ NELERDİR? • Çocuk kendi başına hiçbir karar alamaz daima annesine sorar • Çocuk, hata yapmaktan müthiş korkar, hata yapacağı korkusu ile hiçbir girişimde bulunamaz. • Çocuk içine kapanık ve sessizdir. • Yaşıtlarıyla kolay iletişim kuramaz.
Yaşıtlarından korkar ve çekinir. • Kendisi yemek yiyemez ve tek başına uyuyamaz, karanlıktan, böcekten, gök gürültüsünden, asansörden vb. korkuları vardır ve iştahsızdır. • Yakınlarındaki bir markete alışverişe bile gidemez
Okul yaşantısı renksiz ve neşesizdir, • Kendi haklarını koruyamaz ve kendini savunamaz. • Anne – babasından korkar ve çekinir. • Davranışları seri değil tutuktur. • Sosyal iletişimi yok denecek kadar zayıftır.
Aşırı hassastır ancak, anne – babasının korkusundan, ağlamaktan bile çekinir. • Arkadaş edinmekten zorlanabilir. • İletişim kurduğu arkadaşları da kendisi gibi öz güven sorunu olan çocuklardır.
ÇOCUĞUNUZUN ÖZ GÜVENİ ZEDELENMİŞSE NASIL YARDIM EDEBİLİRSİNİZ? • Yaşama ve çocuğunuza bakış açınızı değiştirmelisiniz • Artık, çocuğunuza güvenmeyi öğrenmelisiniz ki, oda kendine güvenebilsin. • Çocuğunuzun yeteneklerini ortaya koyabilmesi için ona fırsatlar yaratmalısınız. • Kendi yetiştiriliş tarzınızı, çocuğunuz için örnek almamalısınız. • Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamamalısınız.
Çocuğunuzun artık kendi başına yapması gerekli olan davranışlarda ona şans tanımalısınız, kendi başına yemesi ve uyuması gibi. Eğer direnç gösterirse, bu doğaldır. Siz kararlı olmalısınız. • Çocuğunuzu başarısızlıklardan dolayı suçlamamalı ve aşağılayıcı kelimeler kullanmamalısınız. • Çocuğunuzun arkadaş ilişkilerini kontrol etmeli, ancak onu buna belli etmemelisiniz
Çocuğunuza sorumluluklar vermelisiniz. Başardığında ödüllendirilmeli, başarısızlıklarında kınamamalısınız. • Çocuğunuzu yapabilecekleri konusunda yüreklendirmeli ve desteklemelisiniz. • Çocuğunuzun yanında eşinizle kavgaya varacak tartışmalar yapmamalısınız. • Çocuğunuza onu sürekli bir şeylerden koruyor izlenimi vermemeli , eğer bu izlenimi yarattıysanız değiştirmelisiniz. • Çocuğunuza kendi korkularınızı yansıtmamalısınız. • Çocuğumuzla empati kurmalı ve onu anladığınızı hissettirmelisiniz.
Çocuğunuza haklı olduğu konularda ’aferin’ demesini öğrenmelisiniz. • Çocuğunuzun yaptığı olumlu davranışlardan dolayı takdir etmelisiniz. • Çocuğunuza yaşamın çirkinliklerini ve olumsuzluklarını dramatize ederek yansıtmamalısınız
Çocuğunuza yaşamı kötü ve olumsuz olarak empoze etmemelisiniz. Çünkü yaşam aslında kötü ve olumsuz değildir. Sizin kendi iç dünyanızdaki yaşam öyle olabilir. Ama çocukların hayatları güzeldir. Rengarenktir… Çoşkuludur….Bazı yetişkinlerinki gibi sadece siyah ve beyaz değildir. Çocukların iç dünyalarında tüm ana ve ara renkler vardır. Çocuğun dünyaya pozitif bakış açısını olumsuz yönde etkilemeye ve değiştirmeye anne babası dahil hiç kimsenin hakkı yoktur. Çocuğun en büyük gereksinimlerinden biri mutlu bir yaşam sürme ihtiyacıdır ve anne babanın da en büyük görevi bunu çocuğa yaşatmaktır.
