400 likes | 1.4k Views
İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİ ÜRETİM TEKNİĞİ. Generatif üretim (eşeyli üretim) Vegetatif üretim (eşeysiz üretim). HAZIRLAYAN İrfan ONAT Park ve Bahçeler Bitki Üretimi ve Seralar Şefi Ziraat Mühendisi. 1-Generatif Üretim (Eşeyli Üretim). Tohumla Üretim.
E N D
İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİ ÜRETİM TEKNİĞİ • Generatif üretim (eşeyli üretim) • Vegetatif üretim (eşeysiz üretim) HAZIRLAYAN İrfan ONAT Park ve Bahçeler Bitki Üretimi ve Seralar Şefi Ziraat Mühendisi
1-Generatif Üretim (Eşeyli Üretim) Tohumla Üretim Tohum ile üretim iç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde çok kullanılan bir yöntemdir. Çimlenme yeteneğine sahip nitelikli tohum sağlamanın kolay olduğu, vegetatif üretim için yeterince anaç bitki bulunmadığı, fazla miktarda bitki üretilmek istendiği ve sonuç olarak yeni çeşitler elde etmenin söz konusu olduğu durumlarda tohumla üretim yöntemine başvurulur. Çimlendirme Ortamları :Tohumla üretimde iyi bir çimlendirme ortamı, tohumun çimlenmesini sağlayacak kadar nemli ve tohuma sürekli su temin edecek fiziksel özelliklere sahip olmalı, ayrıca iyi bir havalandırmaya olanak vermelidir.
Çimlendirme ortamı olarak toprak, kum, yaprak çürüntüsü, turba yosunu, sphagnum yosunu, perlit vermikülit veya bunların değişik kombinasyonlarından oluşan karışımlar kullanılmaktadır. Toprak içeren çimlendirme ortamlarından en fazla kullanılan İngiltere’de John İnnes Bahçe Bitkileri Enstitüsü tarafından geliştirilmiş olan karışımdır. 2 kısım tınlı toprak 2 kısım turba yosunu 1 kısım kum Bunlar hacim olarak karıştırılmalı ve karışımın her metreküpüne 1 kg süperfosfat ve 600 g öğütülmüş kireç taşı katılır. Kireç sevmeyen bitkiler kireç taşı konmaz.
Çimlenme Üzerinde Etkili Olan Çevre Şartları : Su : Tohum tarafından suyun emilmesi çimlenme olayının ilk basamağını oluşturur. Bazı tohumlarda kabuklar suyu hemen hemen hiç geçirmezler. Bu kabuklar herhangi bir şekilde yumuşatılıp parçalanmadıkça çimlenme olmaz. Sulamalar genellikle sabah yapılmalıdır. Öte yandan kötü bir drenaj ile birlikte aşırı bir sulama da çok zararlıdır. Çünkü bu durum çimlenme ortamındaki havalandırmayı azaltır ve çürümelere neden olur. Sıcaklık :Tohumların çimlenebilmesi için uygun bir sıcaklık gerekir. Çimlenme için tohumların sıcaklık istekleri en düşük, en yüksek ve en uygun olmak üzere genellikle üç esas üzerinden düşünülür. En düşük sıcaklık bunun altında çimlenmenin olmadığı, en yüksek sıcaklık ise çimlenmenin oluştuğu yüksek sıcaklıklardır. Bu sıcaklığın üstünde bir çok türlerin tohumları zarar görür. Optimum sıcaklık çimlenme için en uygun olanıdır.Bu sıcaklıklar yüzde olarak en çok fidenin en yüksek çimlenme hızıyla oluştuğu sıcaklıklardır.
Çizelge 3. İç mekan süs bitkileri tohumlarının çimlenmeleri için gerekli sıcaklıklar
Oksijen :Tohumlar canlılığını koruduğu sürece solunum devam eder. Bu nedenle oksijen şarttır. Eğer oksijen çok az miktarda olursa, tohumun çimlenmesi tümüyle durmasa bile gecikebilir. Işık :Işığın etki gücü ancak tohumlar su alıp şiştikten sonra başlar. Işık fidelerde büyüme olayını etkiler, dayanıklı ve güçlü bitkilerin oluşumu için gereken şiddette ışık zorunludur. Işığın gerekenden az olduğu durumlarda sarı renkli, ince uzun ve zayıf fideler oluşur. Aşırı derecede düşük veya yüksek ışık şiddetinden sakınılmalıdır.
Tohum Ekimi :İç mekan süs bitkilerinin tohumları seralarda hazırlanmış yastıklara, kasalara, saksılara veya polietilen torbalara ekilebilir. Ekim yöntemi tohumun irilik ve ufaklığına göre değişir. Çok küçük tohumlar toprağın yüzüne serpilerek, orta irilikte tohumlar 2,5 cm aralıkla açılacak yüzlek çukurlara ekilirler. Çok sık bir ekim yapmaktan kaçınmak için, küçük ve orta irilikte tohumların, ekimden önce ince kum, kül vb. materyalle karıştırılması gerekir. Tohumlar ekildikten sonra üzeri tohumun iriliğine göre bir harç tabakasıyla kaplanır ve tohumun toprakla iyice teması için tahta tokmaklarla bastırılır. Genel olarak tohumların ekim derinliklerini kendi büyüklükleri kadar hesaplamak gerekir. Ekilen tohumun üzeri, en fazla kendi çapının 2-4 katı kadar bir harç tabakası kadar örtülür. Tohumların üzerleri harç ile kapatıldıktan sonra tohumların toprak yüzeyine çıkmamaları için süzgeçli kovalarla hafifçe sulama yapılır. Çimlenmenin başlangıç evresinde su kaybını azaltmak amacıyla tohum yastığının üzeri bir cam veya polietilen örtü ile kapatılır ve üzeri çuval parçası, gazete kağıdı vb. materyalle gölgelenir. Ara sıra su gereksinimini karşılamak üzere kontroller yapılır. Genellikle 7-20 gün içerisinde tohumlar çimlenir ve toprak yüzeyine çıkarlar.
Çizelge 4. İç mekan süs bitkileri tohumlarının en uygun ekim zamanları.
Çizelge 4 devam. İç mekan süs bitkileri tohumlarının en uygun ekim zamanları.
2-Vegetatif Üretim (Eşeysiz Üretim) Vegetatif üretim, bitkilerin kök ve sürgün oluşturabilen veya başka bir bitkiyle kaynaşıp gelişebilen beden parçaları veya kol, soğan ve yumrular gibi organlarla yapılan üretim şeklidir. Vegetatif üretim tohumla üretime oranla daha kolaydır. Bu yöntemin tercih edilme nedenlerinden biri de eşeysiz üretimin yeni bitkilerin genetik yapısında herhangi bir değişiklik oluşturmaması ve ana bitkinin tohum özelliklerinin yavru bitkilerde ortaya çıkmasıdır. 1. Çelikle Üretim Bir bitkinin gövde, değişikliğe uğramış gövde, yapraklar veya kökler gibi vegetatif organlarının ana bitkiden kesilip ayrılarak uygun çevre koşulları altında başka bir yerde köklendirilmesine “çelikleme” veya çelikle üretim adı verilir. Köklü yeni bir birey elde etmek amacıyla bitkilerden kesilen beden parçalarına ise çelik denir. Bu üretim yöntemi, ucuz, çabuk ve basit olup, pahalı ve güç bir uygulama olan anaç ve aşı sorununu ortadan kaldırır.
Çelik Çeşitleri: • Gövde çelikleri • Odun çelikleri • Yarı Odun (veya yarı olgun) çelikler • Yumuşak odun (veya tepe) çelikleri • Yaprak çelikleri • Göz çelikleri • Yaprak-göz çelikleri • Kök çelikleri Gövde Çelikleri Çoğunlukla süs bitkilerinin çoğaltılmalarında kullanılır. Örneğin: Dieffenbachia, Kardeş kanı (Dracaena), Kaktüs vb. süs bitkileri bu yolla çoğaltılır.Gövde çelikleri en önemli çelik tipi olup, hazırlanmalarında kullanılan odunu doğal özelliklerine göre odun, yarı odun (veya yarı olgun) ve yumuşak odun (veya tepe) çelikleri olmak üzere üç grup altında toplanır. Gövde çelikleri ile üretmede yan veya uç gözleri içeren sürgün parçaları alınır. Bunlar özel koşullar altında adventif kökler oluşturur, ve böylelikle bağımsız bir bitki elde edilir. İç mekan süs bitkilerinin büyük bir bölümü yumuşak odun (tepe) çelikleri ile üretilirler.
Odun Çelikleri :Vegetatif üretimin en ucuz ve en kolay uygulanabilen yöntemlerinden biridir. Bu çelikler bir yaşlı dallardan ve Ekim-Mart ayları arasında, yani bitkilerin kış dinlenme dönemi içerisinde hazırlanırlar. Üretim materyali olarak kullanılacak odun çelikleri, sağlıklı, güçlü ve güneşte büyüyen bitkilerden alınmalıdır. Orta kalınlık ve güçteki dallar çelik yapımında çelik yapımında en çok istenilen kısımlardır. Odun çelikleri, üretime alınan türlere göre değişmekle birlikte, genel olarak 15-30 cm uzunluğunda hazırlanırlar. Çapları yine türlere bağlı olarak 0.6-2.5 cm olabilir. Çelikler en az iki göz içermeli; dip kesimleri gözlerin hemen altından, tepe kesimleri gözlerin 1.5-2.5 cm üzerinden yapılmalıdır. Çelik alındıktan sonra dip kısmındaki yaprakları koparılır. Köklendirme ortamına dikilmeden önce 24 saat düşük konsantrasyonda bir hormon uygulaması köklenme oranını artırmaktadır. Çelikler köklendirme yastıkların eğimli bir şekilde ve boylarının yarısı veya 2/3’ü harç içerisine gömülmek suretiyle dikilirler. İyice sulandıktan sonra, köklenme oluncaya kadar kurumayı önlemek amacıyla ortamın üzeri cam veya polietilen örtü ile kapatılır. Yarı odun veya yarı olgun çelikler: Bu çelikler genellikle yaz aylarında büyümenin hemen başlamasından sonra ve yeni sürgünler kısmen odunlaşınca alınır. Yarı odunsu çelikler, yaklaşık olarak boylarının yarısına veya 1/3 oranına kadar harca daldırılmalı; köklendirme ortamı genellikle hacim olarak eşit miktardaki turba ve kaba kum karışımından oluşmalıdır. Yapraklı yarı odunsu çeliklerin fazla nemli koşullarda köklendirilmeleri zorunludur.
Yumuşak odun veya tepe çelikleri: Diğer çelik çeşitlerine göre tepe çelikleri daha kolay ve çabuk köklenir. Bu tip çelikler bitkilerin yumuşak ve etkili yeni ilkbahar sürgünlerinden alınır. Bunların dip kısımları hafif odunsu ve kahverengi, diğer yarısı ise yeşil ve yumuşaktır. İki veya daha çok boğumlu olup, gövdenin yalnızca 7.5-10 cm uzunluğundaki uç kısmını içerirler. Tepe çelikleri her zaman yapraklı olarak hazırlanır ve bu nedenle de nemi fazla yüksek yerde köklendirilir. Tepe çeliklerinde taban kesimi gözün hemen altından yapılır, dip kısmındaki yapraklar büyükse su kaybını azaltmak ve köklendirme yastıklarında yer darlığını önlemek için yaprak alanı küçültülmelidir. Tepe çeliklerinde dikim derinliği boylarının yarısı veya 1/3 ü kadardır. Köklenme süresince istenilen nem ve sıcaklık koşulları sağlandığı taktirde çelikler 2-4 hafta gibi kısa sürede kök oluştururlar. Yaprak Çelikleri Yaprak çelikleri ile yeni bir bitki elde etmek için yaprak ayası ve onunla birlikte yaprak sapından yararlanılır. Begonia rex, Peperomia caperata, Sansevieria bu yöntemle kolaylıkla çoğaltılabilirler. Uzun sivri yaprakları olan Sansevieria trifasciata bitkisi 7.5-10 cm uzunlıkta parçalara ayrılır. Bu yaprak parçaları uzunluklarının yarısına veya ¾ üne kadar köklendirme ortamına sokulur, bir süre sonra yaprak parçasının tabanında yeni bir bitki oluşur.
Etli, kalın yaprakları olan Begonia rex in yaprak çelikleri ile üretilmesinde olgun yaprakları yaprak sapı ile alınır, yaprağın alt yüzündeki damarların birleştiği yerler bıçağın ucu ile çizilir, bu işlemden sonra çizilen damarlar yani yaprağın alt ayası toprak temas edecek şekilde nemli köklendirme ortamı üzerine yatırılır, yaprak sapı da kuma gömülür. Damarların toprakla temasını sağlamak için yaprağın üzerine hafif bir ağırlık konur. Köklendirme ortamının sürekli nemli kalması için üstü bir cam veya polietilen ile kaplanır. Yaklaşık 3-4 hafta içerisinde her damarın kesildiği noktada yeni bitkiler oluşur. Bu sürgünler, 2-3 yaprak olunca büyüme kompostu ile doldurulmuş küçük saksılara şaşırtılırlar. Göz Çelikleri Bunlar küçük, olgunlaşmış ve yapraksız gövde parçaları olup; anaç bitki gövdelerinin her parçada bir göz bulunacak şekilde kesilmesi ile oluşurlar. Alınacak bitkilerin iyi gelişmiş uzun gövdelere sahip olmaları gerekir. Gövdeler 4-5 cm uzunluğunda çelik parçalar halinde, her parça bir uyuyan göz bulundurulacak şekilde kesilir. Çeliklerde çürümeyi önlemek için yara yerine odun kömürü tuzu serpilir. Çelikler gözler yukarıda kalacak şekilde köklendirme yastıklarına yatay olarak ve yarısı harç içerisine gömülmek suretiyle dikilir. Sonra yastıkların üzeri cam veya polietilen örtü ile kapatılır. İyi köklenmiş sürgün vermiş bulunan çelikler daha sonra içerisinde büyüme kompostu bulunan saksılara şaşırtılırlar. Dieffenbachia maculata, Dracaena deremensis bu yolla çoğaltılabilir.
Yaprak Göz Çelikleri Bu tip çelikler yaz mevsimi boyunca bitkiler aktif büyüme halinde iken alınan göz çeliklerinin formları olup; bir yaprak ayası, yaprak sapı ve üzerinde göz bulunan kısa bir dal parçasından oluşurlar. Bu yöntem, özellikle üretim materyali az olduğu durumlarda daha önemle kullanılır. Çünkü aynı miktar ana materyalin gövde çeliği olarak kullanılmasına oranla, en az iki kat daha fazla yeni bitki elde edilebilir. Her göz bir çelik olarak kullanılmasına oranla, en az iki kat daha fazla yeni bitki elde edilecektir. Her göz bir çelik olarak kullanılabilir. Yaprak-göz çelikleri, gözleri iyi oluşmuş, sağlıklı yaprakları aktif olarak büyüyen materyalden yapılmalıdır. Bu çelikler, köklendirme ortamına göz toprak yüzeyinden 1-1,5 cm aşağıda kalacak şekilde yerleştirilmelidir. Yüksek nem sağlanarak ve köklenme ortamı ısıtılarak daha kısa zamanda köklenme sağlanır. Çelik Alma Zamanları Çelikle üretimde, çelik alma zamanının köklenmenin başarısı üzerine etkisi büyüktür. Kuşkusuz bazı bitkilerden tüm yıl boyunca çelik almak olanaklıdır. Fakat odun çelikleri kış dinlenme döneminde, yapraklı, yeşil veya yarı odunlaşmış çelikler ise büyüme döneminde, henüz sertleşmemiş veya kısmen odunlaşmış dalların kullanılmasıyla alınırlar. Yeşil çelikler geç ilkbahar ve yaz ayları içinde alınır ve kışın alınan odun çeliklerine göre daha çabuk köklenirler. Bu nedenle, çeliklerinin köklenmesi güç olan bitkiler çoğu kez zorunlu olarak yeşil çeliklerle üretilirler.
Çizelge 5 devamı.İç Mekan Süs Bitkilerinin Çelik Alma Zamanları.
Çizelge 5 devamı.İç Mekan Süs Bitkilerinin Çelik Alma Zamanları.
Aşı ile Üretim Aşı, iki bitki parçasını birleştirmek, kaynaştırmak ve tek bir bitkiymiş gibi birlikte büyüme ve gelişmelerini sağlamaktır. Aşılı bir bitkiyi oluşturan bu iki bitki parçasından, üzerine aşı yapılan ve kökü oluşturan alttaki kısmına “anaç”, aşı yerinin üstünde kalan ve bitkinin tacını oluşturan kısmına da “kalem” adı verilir. Aşı ile diğer vegetatif üretim yöntemleri ile üretilemeyen çeşitler çoğaltılabilir. Değersiz çeşitler istenilen çeşitlere dönüştürülebilir. Aşılar göz ve kalem aşıları olarak ikiye ayrılır. Aşıyla üretim iç mekan süs bitkilerinden çok, süs ağaç ve çalıların çoğaltılmasında yaygın olarak kullanılan bir metoddur. İç mekan süs bitkilerinin bazılarında uygulanmakta olan aşı çeşitleri bulunmaktadır. Özellikle kaktüsler birbirleri üzerine çok iyi bir şekilde aşılanabilir.
Çizelge 6. Aşı ile üretilebilen bazı iç mekan süs bitkileri.
Daldırma ile Üretim • Bu vegetatif üretim yöntemi, ana bitkiye bağlı bir şekilde gövdenin veya sürgünün köklendirilmeye alınmasıdır. Köklenen gövde daha sonra kendi kökleri üzerinde büyüyen yeni bir bitki elde etmek amacıyla ana bitkiden ayrılır. Daldırılan gövdeye “daldırma materyali” adı verilir. Daldırma yapılacak bitkinin dalları esnek ve kıvrılır nitelikte olmalıdır. • Daldırma işlemi sırasında köklendirme hormonlarının uygulanması, çeliklerde olduğu gibi bazen yararlıdır, ancak uygulama yöntemleri biraz değişiktir. Köklendirme hormonlarının toz halinde, lanolin içinde veya % 50 lik alkol çözeltisi halinde uygulanması etkin olarak kullanılabilecek yöntemlerdir. • Daldırma ile üretimde kök oluşumu sürekli neme, iyi havalandırmaya ve köklenme bölgesinde orta bir sıcaklığa bağlıdır. Daldırmanın önemi çelikle kolayca üretilemeyen kimi klonlar, bitkilerin kendi kökleri üzerinde büyümesine olanak sağlamasıdır • Daldırma Yöntemleri Uygulama biçimlerine göre daldırma başlıca: • Adi daldırma • Yılankavi daldırma • Hava daldırması • Tepe daldırması • Hendek daldırması olarak adlandırılır.
Adi Daldırma Bu daldırma gövdenin altından veya kök boğazından çıkan ve yere doğru kolay bükülebilen ,uzun, bir yaşlı sürgünler verebilen bitkilere uygulanır. Camelia japonica ve Rhododendron simsii gibi bitkilere uygulanabilir. Öncelikle dal kemer şeklinde aşağı doğru kıvrılarak toprağa kadar olan yeri köklenme materyali ile örtülür ve ucu topraktan dışarı çıkartılır. Dalın toprağa değen kısmına denk gelen gözün hemen altından bir yara açmak suretiyle köklenme teşvik edilir. Açılan yaradan kökler oluştuğunda, daldırma sürgünü buradan kesilerek ana bitkiden ayrılır ve ana bitkinin köklenen çeliklerinin tabi tutulduğu işleme tabi tutulurlar. Yılankavi Daldırma Bu daldırma şekli adi daldırmaya benzer. Farkı ,uzun bir dalın bir kısmının gömülmesi, ondan sonra bir kısmının toprak yüzüne çıkarılması, sonraki kısmın tekrar gömülmesi ve dalın sonuna kadar bu işleme devam edilmesidir. Toprağın üstünde kalan her kısımda en az bir göz bulunmalıdır. Yılankavi daldırma için en uygun olan zaman Haziran ayıdır. Gömülen her kısımda kökler oluşur ve saksılara şaşırtıldıktan sonra yeni bitkiler elde edilir. Bu yöntemle Philodendron scandes (filbahri), Wisteria sp. (morsalkım) çoğaltılabilir.
Hava Daldırması Hava daldırmasında bitkinin, kabuğundan bilezik alınmış veya kabuğu bıçakla yarılmış ve bu yaralanan kısımlarının, nemli bir köklendirme materyali ile sarılmış olan havai kısımlarında kökler oluşur. Bu yöntemde önce dal ucunun 15-30 cm kadar aşağısından, 1-2 cm genişlikte bilezik alınır veya burada bir yarık açılır. Yarığın açık kalmasını sağlamak için araya küçük bir dal parçası sıkıştırılır. Kesik yüzeyleri örtmek için dalın etrafına iki avuç kadar nemli Sphagnum yosunu konur. Sonra yosun üzeri plastik ile sarılarak örtülür. Her iki uç kısmı bantlanarak kapatılır. Bu yöntemle köklenme 2-3 ayda veya daha kısa sürede meydana gelir. En iyisi ilkbaharda uygulanan bir daldırmanın sonbahara kadar bırakılmasıdır. Bu yöntemle köklenen kısım büyüme kompostu ile doldurulmuş uygun saksılara alınmalı ve bitkilere sık sık su püskürtülerek nem korunmalıdır. Tepe Daldırması Tepe daldırması yönteminde bitkiler dinlenme dönemindeyken, tepeleri toprak yüzeyinin 2-3 cm üstünde vurulur. Boğaz kısımlarında oluşan taze sürgünler 8-12 cm uzunluğa erişince her sürgünün boğazı yüksekliklerinin yarısına değin köklendirme materyali ile doldurulur. Toprakla kapatılmış sürgün diplerinde kökler oluşunca köklü sürgünler ana bitkiye en yakın yerlerinden kesilerek ayrılır ve büyüme kompostu içeren saksılara dikilirler. Bu yöntem, kök boğazından bol miktarda sürgün verme eğiliminde bulunan bitkilerin üretilmesinde kullanılır.
Hendek Daldırması Hendek daldırması bir bitki veya dalın bir hendeğe yatırılmış olarak yatay şekilde büyütülmesi ve çıkan sürgünlerin etrafına toprak doldurulması işlemlerini içerir. Çıkan bu sürgünlerin diplerinde kökler oluşur. Hendek daldırması yöntemi bazı tropik ve subtropik bitkilerin üretilmesinde uygulanabilir.Örneğin, Dracaena deremensis gibi.
Ayırma Ve Bölmeyle Üretim Özelleşmiş vegetatif organlardan soğanlar ve soğanımsı gövdeler gibi doğal olarak ayrılabilen kısımlardan yararlanan çoğaltma işlemine “ayırma”, bitkinin rizomlar, gövde ve kök yumrularında olduğu gibi, kesilerek parçalara ayrıldığı durumlardaki çoğaltmaya ise “bölme” adı verilir. Yavru Soğan ve Yumru ile Üretim Birçok soğanlı bitkinin çoğaltılmasında basit ve güvenli bir yöntemdir. Bu yöntem lale, nergis, soğanlı süsen, üzüm sümbül soğanlarının ticari üretiminde yaygın olarak kullanılır. Yavrular ana soğandan özenle, bir kısım kök çevresi içerecek şekilde ayrılır ve esas yerlerine dikilir.Soğanın cinsine ve yavruların iriliğine bağlı olarak, yavruların çiçeklenme iriliğine erişmesi birkaç büyüme mevsimine ihtiyaç duyabilir. Soğan, Yumru, Rizom ve Soğanımsı Yumruların Bölünmesi İle Üretim Toprak altında çoğunlukla yatay olarak gelişen ve üzerinde pulsu yapraklar ve çoğu kez kökler taşıyan gövdeler rizom adını alır. Yumru ise yedek besin maddelerinin toplanmasıyla irileşmiş olan toprak altı gövdesinin kısa uç kısmıdır. Bölünme sırasında yumru ve rizomlardan alınan her parça sürgün gözü, soğanımsı yumrulardan alınan her bir parça ise kök tabanı içermelidir. Dikim nemli torf içerisinde yapılır. Uygun koşullarda sürgün ve kök meydana getirir.
Kralen İle Üretim Kralen; ana yumru ile yeni oluşan yavru yumru arasındaki stolonlardan oluşur. Glayöller bu yöntemle çoğaltılırlar. Kralenlerden ancak 2 yılda ticari boyda yumrular elde edilebilir. Kralenler hasat edildikten sonra iyice kurutulurlar ve 20-25 ºC de depolanırlar. Soğan Pulları ile Üretim Bunlarda tüm soğanı kaplayan kabuk yerine ayrı ayrı soğanı balık pulu gibi görünüş verecek biçimde kaplar, kolay zararlanabilir ve kuruyabilir. Pullama olarak ta bilinen bu yöntem zambak soğanlarının üretiminde etkin olarak kullanılmaktadır. Bu teknikte her bir soğan pulu gelişme bölgesine en yakın olan soğan tabanından kök bölgesi içerecek şekilde ayrılır. Pullama genellikle çiçeklenmeden sonra yaz ortasında yapılır. Bununla birlikte sonbahar sonrasında hatta kış ortasında yapılabilmektedir. Koltuk Altı Yavru Soğanlar İle Üretim Bu yöntemde yaprak koltuklarında gövde köklerde oluşan soğan karakterli sürgünlerle yapılan üretim şeklidir. Bu sürgünlerden yaprak koltuklarında oluşanlar tam olgunlaştıklarında, kökte oluşanlar ise sonbaharda özenle toplanır. Yalancı soğanlar Bazı orkide türlerinde görülen birkaç boğumdan meydana gelmiş iri ve etli gövde parçasından oluşan yalancı soğan, özelleşmiş bir depo organıdır. Yalancı soğanlar büyüme mevsiminde yatay duran rizomun yanlarından yada tepesinden çıkıp dikine büyüyen kısımlardır. Yalancı soğanların türlere bağlı olarak, tepe yada dip kısmında yaprak ve çiçekler oluşur.
Leucojum aestivum (Göl soğanı) Galanthus elwesii (Toros kardeleni) Sternbergia lutea (Karaçiğdem) Arum italicum (Yılan fıstığı) Geranium tuberosum (Deve tabanı) Anemone bland (Yoğurt çiçeği) Cyclamen hederifolrum Cyclamen coum Cyclamen cilicium Fritillaria persica (Adıyaman lalesi) Fritillaria imperialis (Ağlayan gelin) Eranthis hyemalis (Sarı kar çiçeği) Lilium candidum (Mis zambağı) Dracunculus vulgaris (Yılan bıçağı)