1 / 28

EDEBİYAT SOSYOLOJİSİNDE YÖNTEM Taner Tatar

5. 4. 3. 2. 1. EDEBİYAT SOSYOLOJİSİNDE YÖNTEM Taner Tatar. DERS PLANI. MARKSİST EDEBİYAT TEORİSİ YAPISAL İŞLEVSEL YAKLAŞIM POZİTİVİST YAKLAŞIM İDEALİST YAKLAŞIM KARŞILAŞTIRMA. MARKSİST EDEBİYAT TEORİSİ. Genel Üretim Tarzı Edebî Üretim Tarzı Genel İdeoloji Yazarın İdeolojisi

daxia
Download Presentation

EDEBİYAT SOSYOLOJİSİNDE YÖNTEM Taner Tatar

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. 5 4 3 2 1 EDEBİYAT SOSYOLOJİSİNDE YÖNTEM Taner Tatar

  2. DERS PLANI • MARKSİST EDEBİYAT TEORİSİ • YAPISAL İŞLEVSEL YAKLAŞIM • POZİTİVİST YAKLAŞIM • İDEALİST YAKLAŞIM • KARŞILAŞTIRMA

  3. MARKSİST EDEBİYAT TEORİSİ Genel Üretim Tarzı Edebî Üretim Tarzı Genel İdeoloji Yazarın İdeolojisi Estetik İdeoloji Metin

  4. YAPISAL İŞLEVSEL ÇÖZÜMLEME Edebiyat sosyolojisi yapısal bir sistemin işlevsel çözümlemesinin ifadesidir.

  5. Bir yapının kendinden daha geniş bir sistem içinde özgül bir işlevi yerine getirmesi, tam da başka herhangi bir yapı değil de ‘o’ yapı olduğu içindir. Aynı şekilde bir yapının yerine getirdiği işlev, onun bağlı olduğu yapı tarafından tanımlanan ve sınırları çizilen ‘belirli bir’ işlevdir.

  6. Yapı ve işlev birbirini tanımlar: özgül kimliklerini bu karşılıklı ilişki içinde kazanırlar. Edebiyat sosyolojisi bu iki kimliği ve aralarındaki bağlantıyı kavramsal olarak yeniden üretmekle yükümlüdür.

  7. İşlevsel ve yapısal çözümlemelerin birlikte kullanılması, gerektiği gibi yapıldığı takdirde, topluma dair bildiklerimizi ‘artıracak’; dolayısıyla edebiyat eleştirisinin edilgin bir şekilde bulgularını kullanageldiği disiplinlerin kavramsal çerçevelerini ‘değiştirmeye’ ve ‘netleştirmeye’ katkıda bulunabilecektir (Moretti, 2005, s. 160-162).

  8. YAPISAL İŞLEVSEL ÇÖZÜMLEME Edebiyata dair işlevsel çözümlemelerde hep dizisel (karakterler ve temalar) olan vurgulanmıştır. Paradigmalar/diziler eserin ‘dışındaki’ kültür evrenine atıfta bulunurlar, dolayısıyla işlevsel eleştirinin tabii faaliyet alanı bu kültürel evrendir. Bu sebeple işlevsel çözümleme, ağırlığı paradigmalara vererek metnin asıl yapılanışı ile uğraşmaktan kaçınmış olur. Demek ki yapısal çözümlemenin bu iki veçhesi –paradigmalar ile sözdizimi- arasında bağlantı kurulması, işlevsel çözümlemenin isabeti açısından belirleyici unsurdur.

  9. KURUMSAL AĞ TOPLUMSAL DAİRE

  10. Konuya böyle yaklaşınca “betimleme” ile “yorumlama” arasında olduğu varsayılan karşıtlık da çözülmüş olur. • Yorumlama, yorumlayıcının “değerleri”ne tabi keyfi bir iş değildir: yapısal bir betimlemeyi kendinden büyük bir sisteme (ki bu sistemin kendisi de bir betimlemeyi gerektirir) dâhil etmenin mümkün olup olmadığını araştırmak demektir.

  11. “Anlam yüklemek” bir bağıntı icra etmektir. Dolayısıyla, “betimleme” ve “yorumlama” ilke olarak farklı bilişsel kipler değil, bilişsel sürecin yönelebileceği –farklı gayeleri ve özgül metodolojileri olan- iki “istikamet”tir. • Bunların hem bütünleşik hem de farklı olması, kanıtın “çifte” çözümlemeye tabi tutulması gerektiği anlamına gelir: hem metnin yapısına, hem de metnin işlevine, yani parçası olduğu kendinden geniş sistemin yapısına bakılmalıdır (Moretti, 2005, s. 164-165).

  12. DIŞ ETKENLER GÖZLENEN DAVRANIŞ İÇ ETKENLER

  13. METİN ANALİZİ • 1- EDEBİYATÇININ BİYOGRAFİSİ • AİLE VE ÇEVRESİ • AKRAN ÇEVRESİ • YETİŞKİNLİK DÖNEMİ • ÖZEL TECRÜBELER • ANİ DEĞİŞİKLİKLER 2- YETİŞDİĞİ EDEBÎ ÇEVRE - ETKİLENDİĞİ EDEBÎ AKIMLAR - ETKİLENDİĞİ EDEBÎ ŞAHSİYETLER - MÜCADELE ETTİĞİ AKIM VE ŞAHSİYETLER 3- METNİN ÖZELLİKLERİ - ÜSLUP - EDEBÎ AKIM - KONU - KİŞİLER - KONUNUN GEÇTİĞİ MEKÂN VE ZAMAN - ANA FİKİR 4- METNİ ANALİZ EDENİN SON SÖZÜ

  14. Eser-Hayat Birliği (Biyografizm) • Yazar ve yazarın yetiştiği çevre iyice bilinmeden hiçbir eser anlaşılamaz: Eserin ortaya çıkışına insan herşeyiyle katılabilir; karakteri, eğitimi ve hayatı, geçmişi ve yaşamakta olduğu ânı, ihtirasları, kâbiliyetleri ve meziyetleri, sıkıntıları, fikirlerinin ve tesirlerinin ifadesini bulduğu hemen her şey, düşündüğü ve yazdığı şeylerde iz bırakır. Eseri mi anlamak istiyoruz, yoksa yazarı mı? Eserden hareketle yazarı anlamak ya da yazardan hareketle eseri anlamak! GRİSEBACH-MAREN, Manon: Edebiyat Biliminin Yöntemleri, sh.9.

  15. Nedensellik (Kozalite) Prensibi • Hayat ile eserin yöntem bakımından birleştirilmesi esastır: • Nedensellik, ilk olarak hayat-eser ilişkisini, • İkinci olarak edebiyat tarihinin seyrini belirler: Yani açıklanacak olan yazardan önceki yazar-eser ilişkilerini belirler. • Üçüncü olarak da sosyal ortamda toplum hayatı ve eser ilişkilerini belirler. • Dördüncü olarak nedensellik, eser ile okuyucu arasındaki ilişki olarak ve eser ile eserin eleştirisi arasındaki ilişki olarak incelenmelidir. Burada eserin kedisi sebebe dönüşmektedir. Yani “etki tarihi” gözönüne alınır. GRİSEBACH-MAREN, Manon: Edebiyat Biliminin Yöntemleri, sh.9.

  16. Edebiyat bir nesne-ürün müdür?

  17. KURUMSAL AĞ TOPLUMSAL DAİRE

  18. EDEBİYATÇIYI TANIMAK MI,ANLAMAK MI?

  19. O HALDE Yazarın gerçek dünyası meçhuldür!....

  20. ESER İDEOLOJİYLE İRTİBATLI OLARAK ANLAŞILABİLİR…

  21. ESER AKILCILIK EKSENİNDE ANLAŞILAMAZ, ÇÜNKÜ AKIL DIŞIDIR… TABİATI AÇIKLARIZ, RUH DÜNYASINI İSE ANLARIZ.

  22. û Karşılaştırma Pozitivist Görüş İdealist Görüş • Edebiyata akseden varlık • Edebiyattan çıkan gerçek • Tarihi gerçekler • Edebiyatı bu dünyanın bir parçası olarak kabul eden indimaç • Deneycilik • Edebiyatı belirleyen ve sınırlayan gereklilik ve nedensellik • Edebiyatı ortaya çıkaran düşünce • Edebiyatta zuhur eden fikir • Zamanüstü varlık • Edebiyatı metafizik olarak yorumlayan duyularüstülük • Yaratıcı düşünce • Edebiyatı serbest hale getiren hürriyet Pozitivist görüş edebiyatı diğer tabiat bilimleri gibi ele alırken, idealist görüş edebiyatın metafizik yanına, eşsiz ve özgünlüğüne işaret etmektedir. SONUÇ

  23. û Karşılaştırmanın sonuçları Pozitivist Görüş İdealist Görüş • Önce tarif etme sonra açıklama • Biyografiye başvurma • Rasyonel analiz • Tümevarımcılık • Bir varlık olarak • Sırayı gösteren doğrusal düşünce şekli • Yaşanılan şeyler temel alınarak anlama • Eserin tesir alanından çıkma • Sezgiye dayalı sentez • Tümdengelimcilik • Öznenin, şahsın şuurunun önemi • Yapıları gösteren dairesel düşünce şekli Akılcı kesinlik arzeden belirlemecilikten, sezgici anlamaya yöneliş. SONUÇ

  24. BİTTİ Doç. Dr. Taner TATAR

  25. BİR SONRAKİ DERSE KADAR HOŞÇAKALIN

More Related