450 likes | 1.21k Views
ALANIN TANIMI. Acarlar gölü ve yakın çevresi, Marmara Bölgesinin kuzeydoğusunda, Sakarya (Adapazarı) ili sınırları içinde yer almakta olup, doğusu Karasu ilçesine, batısı ise Kaynarca ilçesine bağlı bulunmaktadır.
E N D
ALANIN TANIMI • Acarlar gölü ve yakın çevresi, Marmara Bölgesinin kuzeydoğusunda, Sakarya (Adapazarı) ili sınırları içinde yer almakta olup, doğusu Karasu ilçesine, batısı ise Kaynarca ilçesine bağlı bulunmaktadır. • Acarlar gölü, Sakarya nehrinin Karadeniz’e döküldüğü kesimden yaklaşık 6 km batıda, Denizköy’ü güneybatısındaki Üçoluk köyüne bağlayan yol üzerindeki Gölköprü’den itibaren başlamaktadır. Buradan itibaren Karadeniz kıyı çizgisinden ortalama 1.5 km içeride ve kıyıya paralel olarak, batıya doğru dar ve uzunlamasına yaklaşık 7,5 km devam etmektedir. • Asıl göl alanının en dar yeri 250 m civarında olup, en geniş yeri kuzeybatıya doğru sonlandığı kesimlerde yaklaşık 1250 m civarındadır. Uydu görüntüleri ve sahanın dijital haritalarından Coğrafi Bilgi Sistemlerine dayanılarak elde edilen sonuca göre alanı 23.231 km2’dir. • Göl seviyesi yağışlı ve kurak mevsim şartlarıda değişme göstermektedir. Gölün derinliği yazın 1 m’ye düşüp, kışın yaklaşık 5 m’ye çıkmaktadır.
Acarlar gölünün doğusu Karasu ilçesi içinde yer almaktadır. Göl alanının çevresinde Karasu’ya ait 5 adet köy bulunmaktadır. Karasu ilçesine bağlı olarak gölün doğusunda Denizköy, güneydoğusunda Karamüezzinler ve Üçoluk köyleri, güneyinde Taşlıgeçit köyü, kuzeyinde de kıyıya yakın kesimde Camitepe köyü bulunmaktadır. • Acarlar gölü’nün batısı ise Kaynarca ilçesinin sınırlarında bulunur. Göl alanının çevresinde Kaynarca’ya ait 3 adet köy bulunmaktadır. Kaynarca ilçesine bağlı olarak güneybatısında Turnalı köyü, güneyinde Büyükyanık köyü ve batısında Birlik köyü bulunmaktadır. • Acarlar gölü ve yakın çevresinin sınırı bu 8 köye girmektedir.
ALANIN COĞRAFİK VE TOPOĞRAFİK DURUMU • Gölün kuzey kesimini yer yer 20-25 m yüksekliğe ulaşabilen kumul tepeleri sınırlamaktadır. Bunlar, doğudan batıya doğru sırasıyla Çakal tepe (22 m), Tombayölüsü tepe (20 m), Camitepe (33 m) ve Hacallar köprüsü kuzeyindeki 25 m yüksekliğe sahip tepedir. • Kuzeybatınsındaki kesiminde ise kumul sırtları, yerlikayadan oluşan kıyı taraçasına dayanmaktadır. Bu kesimde, Akmeşe tepe (52 m) ve Başoğlu sırtı (50 m)’nın yamaçları göl kıyısına kadar inmektedir. • Gölün güney kesimine bakıldığında genelde ortalama yükseltisi 100 m civarında değişen alçak tepeler dizisi ile sınırlandığını görülür. Bunlar doğudan batıya doğru sırasıyla; Boyundurukçu tepe (98 m), Kıravı tepe (129 m) ve Denizbakacağı tepesidir (74 m). Buradan batıya doğru, günümüzde kurumuş bulunan eski göl tabanına inilmektedir. • Eski haritalarda Tokat Gölü adıyla geçmekte olan fakat bugün artık kurumuş tabanında tarım yapılan bu kesim, Acarlar gölünü güneybatıdan sınırlamaktadır.
Acarlar gölünün kuzeybatısını ve güneyini çevrelemekte olan, ortalama yükseltileri 100m civarındaki alçak tepeler dizisinden oluşmaktadır. Gölün doğusundaysa, Karamüezzinler köyü civarında, güneydeki alçak tepeler dizisinin Karadeniz kıyısına ve buradaki kumul sırtlarına doğru yaklaştığı, göl tabanının daraldığı ve arada kalan doğu-batı yönlü uzun-dar hattın gidegen tarafından işgal edildiği, böylece göl alanının sona erdiği bölüm yer almaktadır (Kayacılar, 1995). • Longozun alanının kuzeyinde Karadeniz kıyı çizgisi yer almaktadır. • Alanda Longoz ormanları olarak tanınan ve bataklıkların yoğun olduğu ve kayın, kızılağaç, karaağaç ve dişbudak gibi ağaçsı bitkilerin oluşturduğu hakim bir vejetasyon tipi görülmektedir.
ACARLAR LONGOZU ÖNEMİ • Acarlar Longozu 41°05’38’’-41°08’08’’kuzey enlemleri ve 30°32’44’’-30°26’05’’ doğu boylamları arasında Sakarya İli, Karasu ve Kaynarca ilçe sınırları içersinde yer almaktadır. Acarlar Longozu sahip olduğu doğal kaynakların özelliğinden dolayı; • - 1998 yılında I.derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınmıştır. Çalışma alanının önemi; • Ülkemiz ve dünyada nadir olarak rastlanan subasar orman ekosistemi nedeniyle I.derece Doğal Sit Alanı, • Dünyadaki göçmen kuşların kullandığı önemli ana göç yollarından birisi de Acarlar’dan geçmektedir. • Bu sahada tespit edilen 180 kuş türünün büyük bir bölümü, Dünya Doğal Hayatı Koruma Birliği (IUCN)’nin kategorisine göre nesli tehlike altında olan türler oluşturmaktadır. • Acarlar Longozu, nesli tehlike altında olan kuş türlerinin sürdürülebilirliği açısından üreme ve konaklama alanını oluşturmaktadır.
JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ • Acarlar gölünün yakın civarındaki araziyi oluşturan en eski kayaçlar Eosen flişleridir. Eosen flişleri güney kesimde Boyundurukçu tepe (98 m) ve Denizbakacağı tepe (74 m) civarında yamaçlar ile vadi yarıntılarında mostra verirler. Eosen flişlerinin üzerine uyumsuz olarak gelen Pliyosen’in karasal tortulları diskordant örtü karakterindedir. Daha ziyade marn, kil, kum ve ince çakıllardan oluşan bu litoloji topluluğu sahanın batısında Başoğlu tepe (49 m) ve Akmeşe tepe (52 m) civarında, güneyde Kıravı tepe (129 m), Üçoluk ve Karamüezzinler köyleri civarında yüzeylenirler. • Pliyosen karasal tortullarının içerdiği kum, kil, marn gibi ince materyal, şiddetli çözülmeye maruz kalarak özellikle batıdaki Akmeşe tepe civarında kumul oluşumuna malzeme sağlamaktadır (Bilgin, 1984). • Acarlar gölü taşkın tabanı ve güneybatıdaki Yırtmaç dere vadisi taşkın tabanı Kuaterner yaşlı alüvyon depoları ile kaplıdır. Kıyı kesiminde bu alüvyal depolar üzerine kumul örtüleri gelmektedir. Acarlar Gölü yakın çevresinde ise alüvyonlar üzerinde bataklık ürünü killi depolar yer almaktadır (Türçek Raporu, 1997).
EKOSİSTEM TİPLERİ ve ÖZELLİKLERİ • Acarlar gölü ve yakın çevresinin ekolojik özellikleri ve insan kullanımlarına dayanarak ayırt edilebilmiş belli başlı ekosistemler: • Tarımsal topluluklar, • Sucul ekosistem • Kumul ekosistem, • Subasar (longoz) orman ekosistemi, • Orman ekosistemi’dir. • Ancak bununla birlikte hemen Karadeniz’in kıyısında yer alması ve insan faaliyetleri nedeniyle denizel ekosistem ile kurutma kanalları, yol-yerleşme ve kurutma çalışmaları nedeniyle bozulmuş longoz alanlarından da söz etmek mümkündür.
FAUNA ÇEŞİTLİLİĞİ • Entomofaunistik Çeşitlilik • Proje alanından böceklere ait her hangi bir yapılmış çalışmaya ve tür kaydına rastlanılmamıştı. • Proje kapsamında yapılan arazi çalışmalarında 61 tür tespit edilmiştir. Tespit edilen türlerin takımlara göre dağılımları; Odonata 10, Neuroptera 6, Orthoptera 5, Mantodea 1, Dermaptera 1, Heteroptera 3, Lepidoptera 20, Diptera 3, Coleoptera 14 ve Hymenoptera 2 türdür. • Yapılan arazi çalışmaları ve elde edilen sonuçlara göre proje alanının böcek faunası açısından çok ilginç olmadığı genellikle hem Avrupa’da hem de ülkemizde görülen türlerden oluştuğu anlaşılmaktadır.
4.1.1.1.İndikatör Entomolojik Türler • Proje alanında besin zincirinin en üstünde yer alan Odonata takımından Anax imperator indikatör tür olarak verilebilir. Bu türün habitatı sulak alanlar civarı olup bu tip alanları gezinme, beslenme ve barınma alanı olarak kullanmaktadır. Buralardaki bitkiler üzerinde dinlenen ve bu bölgede uçan diğer böcek türleri ile beslenen bu tür çevresel koşullara en hassas türlerden ve izlenmesi kolay olan türlerdendir.
İzlenmesi (Monitoring) önerilen Entomolojik Türler • Proje alanında IUCN koruma statüsünde kategorisinde yer alan 2 tür tespit edilmiştir. Bunlardan birisi Coleoptera takımından Cerambyx cerdo diğeri ise Lepidopterlerden Lycaena dispar’dır. Bu türlerden Cerambyx cerdo izlenmesi gereken türler olarak tespit edilmiştir. Bu türün habitatı genel olarak orman içinde ağaçlardır.
İthiyofaunistik Çeşitlilik • Proje alanında bulunan Longoz ve Okçu dere de yapılmış çalışmalara göre Cyprinus carpio, Scardinius erythrophthalmus, Esox lusius, Silurus triostegus, Anguilla anguilla, Mugil cephalus 6 tür kaydedilmiştir. Balık türü çeşitliliği bakımından Longoz alanı daha fazla tür ihtiva etmekte olup, bunu Okçu dere takip etmektedir. Longozdan tespit edilmiş balık türlerinin listesi Ek-Tablo 2’de verilmiştir.
İndikatör Balık Türler • Alanda bulunan göller (Sucul ekosistem) için indikatör tür olarak Cyprinus carpio (Sazan) ve Scardinius erythrophthalmus (L., 1758) (Kızılkanati) verilebilir. Çünkü bu iki tür; diğer balık türlerine göre daha dayanıklıdır. Bu türlerin ortamdan uzaklaşması göl havzasında olumsuz şartların meydana geldiğinin habercisi olarak algılanmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır.
İzlenmesi (Monitoring) önerilen Balık Türleri • Longoz ve Okçu dere sucul ekosistemi için; Mugil cephalus ve Scardinius erythrophthalmus (L., 1758) izlenmesi gereken türler olarak tespit edilmiştir. Longoz alanı ve Okçu dere, Sakarya Nehri ile denizle bağlantısı olan bir göldür. Okçu Kanalının proje kotlarıyla Sakarya nehrinin serbest su yüzeyi arasında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. Bu durum sonucunda da Sakarya Nehrindeki yüksek su seviyelerinde Okçu Kanalının tahliye yapması zorlaşmaktadır. Hatta bazı dönemlerde akış tamamıyla durabilmektedir. Sakarya Nehri’den Longoz alanına su gelmekte ve su seviyesi yükselmektedir. Bağlantı olmadığı zaman kefal (Mugil cephalus) türü bu göle geçip üreme imkanı bulamaz. Eğer göldeki kefal populasyonunda bir eksilme gözlenirse, denizle bağlantıda bir problem olduğu düşünülmeli ve bağlantı belirli aralıklarla sağlanmalıdır.
Herpetofauna (Amphibia, Reptilia) Çeşitliligi • Proje alanı habitat çeşitliliği bakımından aşağıdaki bölümlere ayrılmıştır. • 1. Longoz alanı doğu kısmı, 2. Longoz alanı batı kımı, 3. Okçu dere. • Bu kayıtlara göre Acarlar Longozun’dan Amphibia’ya ait 4 tür tespit edilmiştir. • Proje alanından yılanlara ait 5, Kertenkelelere ait 5 ve kaplumbağalara ait 1 türün kaydına rastlanmıştır. • Bu türler genellikle geniş yayılışlı türler olarak bilinmektedir.
İndikatör Herpetofauna Türleri • Alanda bulunan göller (Sucul ekosistem) için indikatör tür olarak Rana ridibunda ridibunda Pallas, 1771 verilebilir. Çünkü bu tür; diğer amfibi türlerine göre daha dayanıklıdır. Bu türlerin ortamdan uzaklaşması göl havzasında olumsuz şartların meydana geldiğinin habercisi olarak algılanmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır. • İzlenmesi (Monitoring) önerilen Herpetofauna Türleri • Orman ekosistemi ve tarımsal topluklarda Sürüngen ve amfibi türlerinden Lacerta viridis (Yeşil Kertenkele)’in izlenmesi uygun olacaktır. Bu türün populasyonu özellikle Longozun Güney kesimlerindeki Orman ekosisteminde oldukça yüksek seviyededir. Olumsuz çevre koşullarında populasyon seviyesi aniden düşeceğinden indikatör olarak değerlendirilebilir. • Zarar görebilir (VU) • Bu tehlike kategorisi altında Testudo greaca Linnaeus, 1758 bulunmaktadır. Bu türe çalışma alanında tek bir lokalitede (Zonguldak Köyü) rastlanmıştır. verilmiştir. • Tehdit altında (LR/nt) • Bu tehlike kategorisi altında Triturus vittatus ophryticus (Berthold, 1846) ve Hyla arborea (Linnaeus, 1758) bulunmaktadır. Bu türlerin Proje alanı içindeki yayılışı normal sınırlar içerisindedir ve habitat durumlarında da bir denge gözlenmiştir.
Ornitolojik Çeşitlilik • Proje alanında kuşlarla ilgili çalışmalar diğer sınıflara göre daha detaylı ve kapsamlıdır. Yapılan çalışmalar sonunda Acarlar Gölünden 13 takıma ait 180 kuş türü tespit edilmiştir. • Alanda saptanan kuş türü sayısı Türkiye ornitofaunasına kayıtlı kuş türlerinin yaklaşık % 43’ini oluşturmaktadır . • Saptanan 180 kuş türünden • 100 tanesi (yaklaşık % 52) Non-Passeres (ötücü olmayan); 93 tanesi ise (yaklaşık % 48) Passeres (ötücü kuşlar) grubuna aittir. • Bu durum alandaki habitat çeşitliliğinin ve kalitesinin her iki kuş grubu için de elverişli olduğunu göstermektedir.
Acarlar Longozu Proje Alanı’nda Saptanan Kuşların Ulusal ve Uluslar arası Kriterlere Göre Koruma Statüleri • Avrupa Kırmızı Liste (E.R.L.) kriterlerine göre nesli tehlike altında olan ve ve/veya tehlike altına girebilecek statüde olan 3 kuş türü aşagıda belirtilmiştir.
Bern Sözleşmesi kriterlerine göre; • 120 kuş türü Ek 2 (SPFS: Strickly Protected Fauna Species = Kesinlikle Koruma Altına Alınması Gereken Türler), • 47 kuş türü Ek 3 (PFS: Protected Fauna Species = Koruma Altına Alınması Gereken Türler) olmak üzere toplam 167 kuş türü BERN SÖZLEŞMESİ’ne göre tehlike kategorisindedir. • Acarlar Gölünü diğer göllerden ayıran en önemli özelliği sahip olduğu longoz ormanıdır. Longozda Dişbudak, Kızılağaç ve Söğüt gibi ağaç türleri bulunmakta ve bunlar orman kuş türlerinin barınması için son derece uygundur. Bunun yanında gölün güney kısmının bir bölümü saz, kamış ve çeşitli su bitkileriyle kaplıdır. Gölde sazan, yayın, yılan balığı, kızılkanat türlerinin bulunması buraya gelen kuşlara besin kaynağı sağlamaktadır.
Memeli Çeşitliliği • Proje alanında yapılan çalışmalarla ilgili literatür taramaları sonucunda Araştırma bölgesinde bulunan memelilerden 5 ordo, 8 familyaya ait 9 tür tespit edilmiştir. • Daha detaylı ve günümüz teknolojileri kullanılarak yapılacak çalışmalarla bu tür sayısının 9 dan daha fazla olacağı tahmin edilmektedir. Proje alanından kaydedilmiş olan memelilere ait tür listesi…
FLORA ÇEŞİTLİLİĞİ • VEJETASYON • Sucul vejetasyon • Acarlar Longozu irili ufaklı çok sayıda gölcük, gölet ve su kanalları içi dahil olmak üzere su birikintileri bulunmaktadır. Alanın büyük bir kısmı ilkbaharda su altında kalmakta olup, yaz ortasına ve sonuna doğru bu su birikintileri giderek daralmaktadır. • Karasal vejetasyon • Araştırma alanımızın çevresinde yoğun yerleşim alanlarının olması nedeniyle antropojenik etkiler sonucu alanın doğal vejetasyonu bozulmuş durumdadır. Genelde hayvan otlatılması sonucu hayvanların yemediği türler baskın hale gelmiştir. Ayrıca tarım faaliyetleri de alanın doğal vejetasyonunun değişmesinde etkili olmuştur. • Acarlar Longozu ve çevresindeki suların çekilmesi sonucunda Phragmites australis bitkileri baskın gelen türlerin başında gelmekte olup, sucul vejetasyonda belirttiğimiz gibi saf topluluk halinde değerlendirilebilir.
FLORA • Bu zamana kadar yapılan literatür taraması ve Acarlar Longozu ve çevresindeki arazi çalışmaları ile 59 familyanın 265 cinsine ait 469 tür tespit edilmiştir. Bu türlerin 3’ü endemiktir.
Bitkilerin Endemizm ve Tehlike Sınıfı Açısından Alandaki Durumu • Acarlar Longozu ve çevresindeki yapılan araştırmalar sonucunda alanda 467 taksonun 3’ü endemik olup endemizm oranı % 1,21 ‘dir. Ayrıca alanda küresel ölçekte tehdit altında olan 4 takson tespit edilmiştir. Bunlar; Centaurea kilaea, Silene sangaria, Verbascum degenii ve Galanthus plicatus ssp. byzantinus taksonlarıdır. Bunlardan Galanthus plicatus ssp. byzantinus taksonu dışındakiler endemiktir. Ayrıca yine alandan toplanan Trapa natansve Cydamen coum taksonları endemik olmayıp Avrupa ölçeğinde tehlike altındaki türlerdir. Bunlar haricindeki Jurinea kilaea, Leucojum aestivum, Nymphoides peltata ,Pancratium maritimum, Romulea columnae ssp. columnae ve Trifolium suffocatum taksonları endemik olmayıp ulusal ölçekte nadir olan türlerdir.
Endemik ve Tehlike Kategorisinde Yer Alan Türler. • Tabloda kullanılan kısaltmalar, CR: Çok Tehlikede, EN: Tehlikede, VU:Zarar Görebilir
İzlemeye alınacak hedef türler Çok tehlikede olanlar(CR) • Verbascum degenii Hal.: Bu tür Scrophulariaceae familyasına ait iki yıllık bir tür olup Türkiye Florasının 6. cildinde (sayfa 552) Degen tarafından İstanbul Kilyos’dan toplanmıştır. Yani tipi Kilyos olup, araştırma alanımızdan Üçoluk-Taşlıgeçit köyleri arasından toplanmıştır. • Tehlikede olan türler (EN) • Centaurea kilaea Boiss.: Bu tür çok yıllık bir bitki olup, Türkiye Florasının 5. cildinin 488. sayfasında yer almaktadır. Alan dışında İstanbul ve Kırklareli illerinin sahil kumullaronda yetişmektedir. Gerek turizm gerekse kumulların tahribatı nedeniyle bu türün korunması gerekmektedir. • Zarar görebilir (VU) • Silene sangaria Coode & Cullen:.Caryophyllaceae familyasına ait bu tür tip lokalitesine yakın bir bölgeden toplanmıştır. Türkiye Florasının 2. cildinin 209. sayfasında Davis ve Coode tarafından Karasu’dan toplanan bu tür tarafımızdan Üçoluk-Taşlıgeçit köyleri arasından toplanmıştır.
ÖNEMLI BİTKİ VE KUŞ ALANLARI (ÖBA ve ÖKA) • Acarlar Longoz alanının tümü önemli bitki alanı olarak değerlendirilebilir. • Çünkü alanı karekterize eden Longoz ormanı ve sucul bitkiler hakim durumdadır. Bunların içinde bulunan bazı endemik türler 2 lokaltede bulunmasına rağmen tüm koruma alanı sahip olduğu subasar orman ekosistemi özelliğin ve bitki çeşitliliğinden dolayı önemlidir. Ancak yapılan arazi çalışmaları sonucunda 10 tane önemli bitki alanı (ÖBA) tespit edilmiştir. Bu haritadaki önemli bitki alanları endemik türler göz önüne alınarak hazırlanmıştır. • Sucul ekosistemler açısından bakıldığında; Longoz alanı ve Okçu dere uygun ve düzenli bir yönetim sergilediğinde bölge halkının hayvansal protein ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayabilecek durumdadır. Ancak ulaşımın ve avcılık yapmanın kolay olması nedeniyle balık potansiyeli bakımından dikkate alınmalı bu sebeptende longoz ve okçu dere önemli sulak alanlar arasındadır.
Ayrıca yapılan saha çalışmaları alanın özellikle su kuşları ve yırtıcı kuşlar için oldukça önemli bir sulak alan olduğunu göstermektedir. Bu kuş grupları için özellikle Longoz alanı oldukça önemlidir. Alanda literatür verileri de göz önüne alındığında 50 tür su kuşu açısından, 5 yırtıcı kuş türü tarafından beslenme barınma ve üreme alanı olarak tercih edilmektedir. • Ayrıca orman ekosistemi ile sulak alan türleri açısından bir cazibe merkezi olmasına neden olanların çok yakın konumda olması kuş türü zenginliğini arttırmış Avrupa’dan gelen ve göç sırasında geçiş yapan kuş türleri için hem bir “ekolojik kor alan ”hem de “ekolojik bir koridor” olarak kullanılmaktadır. Bu sebeplerden alanın tamamı Önemli Kuş Alanı (ÖKA) olduğu görülmektedir. • Acarlar Longoz alanı ekolojik ve faunistik açıdan mutlaka korunmalı, avlanmanın önüne geçilmeli, kirletici unsurlardan arındırılmalı ve Milli park statüsüne alınması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak çalışmalarla gölün sahip olduğu avifaunistik zenginlik kısa zamanda çok fazla artacak ve yakın gelecekte Uluslar arası öneme sahip sulak alanlar arasına girebilecek kriterler ulaşacaktır. • Bunların dışında alan içinde yer alan Tarımsal topluluklar, Sucul ekosistem, Kumul ekosistem, Subasar (longoz) orman ekosistemi, Orman ekosisteminin korunması ve kontrolü biyolojik çeşitliliğin devamı bakımından oldukça önemlidir. Bu sebepten de alanın tamamının korunması önerilmektedir.
ÇEVRE SORUNLARI • Halkın Göl Hakkındaki Bilinçsiz Düşüncesi: Yöre halkı ile yapılan görüşmelerde genellikle sahanın göl olmadığı ile ilgili yorumlara rastlanmaktadır. Sahanın bataklıktan başka bir şey olmadığını ve en kısa sürede kurutulup tarım arazisi olarak kendilerine dönmesi beklemektedirler. • Tarım Alanı: Acarlar gölünün çok sayıda köyle sınırı olması ve göle girişin birçok kesimden yapılabilmesi göl alanının korunması üzerindeki en büyük engellerdendir. Bugün baktığımızda sahanın büyük bir kesiminin tarım arazisi olarak kullanıldığı görülmektedir. • Aşırı gübre ve kimyasal ilaçların kullanılması: Ekonomik gelir düzeyi yüksek olmayan köylü zirai ilaçlamayı çok fazla uygulayamasa da, toprakta zaman zaman oluşan kurtlar için ilaçlama yapılmaktadır. Her ne kadar azda kullanılsa, bu ilaçlar çeşitli yollarla göle karışmaktadır.
Göl Soğanı Ticareti: Acarlar gölünde doğal bir yetişme ortamı bulunan ve halkın göl soğanı adı verdiği latince karşılığı Leucojum aestivum olan bir soğan türü bulunmaktadır. Nemli çayırlık ve bataklık alanları yetişme ortamı olarak kabul eden bu bitki türü, ülkemizde Samsun, Beyşehir gölü çevresi ve Trakya’da yetişmektedir. Bu açıdan Bulgaristan’a yakın oluşundan Acarlar gölü ve yakın çevresi, bu sulak alan bitkisinin ihracatı için son dönemde tercih edilmektedir. • Ayrıca yurt dışına süs bitkisi olarak da gönderilmektedir. Acarlar gölünün havzasında dikkat çeken ve önemli boyutlara ulaşan çevre sorunu, arazi açmak ve yakacak temini için kaçak ağaç kesimlerinin yapılıyor olmasıdır. • Bilinçsiz Ağaç Kesimi: Göl alanı çevresinde ağaç kesimi, kurutma ve kumul istilası gibi beşeri ve doğal etkenlere bağlı olarak gölden kazanılan alanlar mısır tarlalarına, fındıklık ve kavaklıklara dönüştürülmüştür.
Civardaki Tavuk Çiftlikleri: Göl çevresinde yer alan tavuk çiftlikleri atıklarının göle ulaşması sulak alanın kirlenmesine neden olmaktadır. Çünkü bu çiftliklerin arıtma tesisleri bulunmamaktadır. Gölle bir bağlantısı olmadığından herhangi bir tehlike arz etmemektedir. Tavuk çiftliklerin asıl yoğun olduğu alan ise Kaynarca ilçesidir. Büyükyanık, Turnalı ve Birlik köylerinde toplam 77 tane tavuk çiftliği bulunmaktadır. Bunların yarıdan azı göle yakın kesimlerde yer almaktadır. Av yasaklarına ve mevsimlerine uyulmadan yapılan kaçak ve aşırı avlanma, kuluçka dönemlerinde kuş yumurtalarının toplanması da ekosistemin önemli üyeleri olan yaban kuşlarının barınma ve üreme faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemektedir. • Kumul Etkisi: Sahayı kuzey kenarı boyunca sınırlayan kumul alanları ise insanın müdahalesiyle aktifleşmekte, kuzey sektörlü hâkim rüzgârların etkisinde güneye yani göl alanına doğru hareketi sulak alanı ve bitki türlerini kurutma tehlikesini taşımaktadır.
Aşırı Yerleşimin Etkisi: Göl havzası içinde bulunan köy yerleşmelerinden kaynaklanan evsel atık sular, fosseptik çukurlarından, ahır ve ağıllardan sızan pis sular, yüzeysel ya da yer altı suları yoluyla göle karışmaktadır. Bunun yanı sıra, su toplama havzası Kaynarca ilçe merkezine kadar uzanan Kaynarca (Yırtmaç) deresi de kendisine deşarj edilen benzeri kirlilik yüklerini göle getirmektedir. • Su Kirliliği: Acarlar gölünde karşı karşıya kalınan diğer bir felaket ise su kirliliğidir. Bu özellikle bir gidegenle bağlı olduğu Sakarya nehrinden, şiddetli taşkın zamanlarında su kaçışları olduğu bilinmektedir. • Yukarıda belirtmiş olduğumuz sorunların ortadan kaldırılması için, yöreyi iyi bilen, konulara hakim ve Acarlar Longozu ve çevresindeki halkla iyi etkileşim kurabilen iyi bir ekoloji ve sosyoloji uzmanı tarafından etkili bir çevre eğitiminin verilmesi sorunların çözümlenmesinde faydalı olacağı kanısındayız.
Tehditin habitat, ekosistem canlı topluluklarını Etkileri Her hücre bir baskı unsurunun bir uç nokta üzerindeki etkisini göstermektedir. 0: Etkisiz 1: Az Etkili 2: Etkili 3: Çok Etkili
EKOLOJİK BÖLGELEME • Proje alanında hedef tür veya türlerin populasyonu ile nesli tehlike altıda olan türlerin yaşama alanları açısından bakıldığında; böcek türlerinden Cerambyx cerdo ve Lycaena dispar türlerinin yaşam alanları olan orman ekosistemleri kontrol altında tutulmalıdır. Longoz ve Okçu derede yayılış gösteren Göl Sağanı, balık ve kurbağa türlerinin bulunduğu sucul ekosisteminler düzenli olarak kontrol edilmelidir. Acarlar Gölünü diğer lagün güllerden ayıran en önemli özelliği sahip olduğu longoz ormanıdır. Dişbudak, kızılağaç ve söğüt türlerinin oluşturduğu ağaçlık alanlar, orman kuş türlerinin barınması için son derece uygundur. Bu kuşların beslenme, barınma ve üreme alanları olan sulak alanlar ve orman ekosistemlerinin korunması gereklidir. • Acarlar Longozu ve çevresindeki çalışmalarda tespit edilen 59 familya ait 469 bitki türünden 3 tanesi endemiktir. Yer yer açık sazlı bataklık topluluklarına geçiş yapan ve içine girmenin hemen hemen olanaksız olduğu bu ormanlarda Hottonia palustris (Türkiye'de yalnız burada bulunur), Leucojum aestivum ve Thelypteris palustris gibi nadir bitki popülasyonları da kayıtlıdır. Acarlar Gölü, İğneada Longozu'ndan sonra Türkiye'deki en büyük ikinci subasar ormanıdır. Bu bitkilerin sahip oldukları bütün ekosistemlerin korunması gereklidir
Alandaki ekosistemler ve bunlar içinde yaşayan türler açısından bakıldığında; Tarımsal topluluklar, Sucul ekosistemler, Kumul ekosistemler, Subasar (longoz) orman ekosistemleri ve Orman ekosistemleri sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Bu ekosistemler birbirler ile bağlantılı olarak açık bir sistem içinde birbirini etkilemektedir. Örneğin Subasar orman ekosisteminden tarım alanlarına sulama amaçlı su çekilmesi göl alanında hem su seviyesinin düşmesine hemde tarım topluluklarının genişlemesine neden olmaktadır. Bu sebepten de bölgenin bütün ekosistemleri kontrol altında tutulmalıdır. • 1998 yılında Acarlar Longozu I.derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınmıştır. Ancak bölgenin Sakarya Merkezine uzak olması alanın bir çok yerinin mülkiyet hakkının alan içindeki köylere ait olması bu durumu güçleştirmektedir. Acarlar Longozundaki mülkiyet hakkının yeniden belirlenmesi gerekmekte, tarım alanlarının kullanımına kısıtlama getirilmeli ve yeni tarım alanı açılması önlenmelidir.
Bu sebeplerden bölgesel zonlama çalışmalarında alanın korunması için alana giriş kısmi olarak sınırlandırılarak korunmalı, orman ekosisteminden ağaç kesilmesine, sucul ekosistemlerden Göl Soğanı toplanmasına, özelliklede sucul ekosistemin devamı için bölgede açılan drenaj kanalları kapattırılmalı ve kesinliklede yenilerin açılmasına izin verilmemelidir
ACARLAR GÖLÜ VE YAKIN ÇEVRESİNİN KORUNMASI, PLANLANMASI, YÖNETİMİ VE AYRINTILI ÇALIŞILMASI GEREKEN KONULAR • Özelliklerine bağlı olarak sahada birincil hedefler ve ikincil hedefler olarak iki ayrı değerlendirmeye gidebilir. • Birincil hedefleri değerlendirirken ilk önceliğinin Acarlar gölü ve yakın çevresinin biyolojik çeşitliliğinin korunması olmaktadır. Bundan sonra ise şu anda sahadaki mevcut kullanımın iyileştirilmesi, göl alanındaki her türlü tahribatın durdurulması gelmektedir. • Tüm bunların gerçekleşebilmesi için yerel halkının mutlaka bu bilince eriştirilmesi ve onlara alternatif geçim kaynaklarının yaratılması gerekmektedir. Bu anlamda öncelikli olarak ülkemizde yoğun nüfus potansiyeline yakın olması sebebiyle eko-turizm’in geliştirilmesi düşünülebilir. Sahanın doğal kimliğini koruyan ve geliştiren ayrıca yerel halkın ihtiyaçlarına cevap veren, onları turizmle kaynaştıran bir turizm çeşidi olan eko–turizmin gelişmesi sağlanabilir.
Proje sahasında uygun görülen ikincil hedefler ise birincil hedeflerin uygulanmasının yanı sıra bu sahaya önemine uygun yeni bir statü kazandırılmalıdır. Bu kolay olabilecek bir durum olmasa da, gerek ulusal gerekse uluslararası ilgi, sahada ekolojik dengenin istikrarını sağlayabilecektir. Bu yeni statülerden biri, sahanın Ramsar Sözleşmesine dâhil edilmesi için çalışmalar yapılmasıdır. • Bir sulak alan olan Acarlar gölünün biyolojik çeşitliliği ortaya çıkarılarak bir Ramsar alanı olarak kabul edilmesi sahanın ekolojik geleceği için çok büyük önem taşımaktadır. • Bitki ve hayvan türlerinin korunması, insana az sayıda bilinen fakat çoğu bilinmeyen ilişkilerle bağlıdır. İnsan için ekonomik kaynak olmayan bazı türler, ekosistem için önemli işlevlere sahip olabilir. Bu yüzden ekolojik dengesi bozulmuş bir ekosistem, türlerin karşılıklı etkileşimi üzerinde olumsuz etki yapmaktadır (Kışlalıoğlu – Berkes, 1987).
Sahanın ekolojik dinamizmi çok iyi gözlemlenmeli ve değerlendirilmelidir ki; degradasyon aşamaları tespit edilebilsin ve önlemler alınabilsin. Çünkü bu sahanın zengin biyolojik çeşitliliği çok önemlidir. Sahadaki biyoçeşitlilik içindeki doğal sistem bozulmadan, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir yaşama ilkelerine uygun olarak araştırılıp, korunmalıdır. Sahanın günden güne degradasyonlar sonucu ekolojik dengesi bozulmaktadır. • Acarlar gölü ve çevresine ait olan ekolojik potansiyel gelecek nesillere aktarılması gereken önemli bir coğrafi mirastır. Sahanın koruma- kullanım dengesi içinde, “geliştirerek kullanım” süreci olan sürdürülebilir kullanım ilkelerine bağlı bir planlamasının tamamlanması ve daha sonra bu planın uygulanması gerekmektedir.
Acarlar Longuzunda yapılan hızlı ekolojik çalışmalardan sonra alanın gelecek zamanda durumunun takip edilmesi için şu konular çalışılmalıdır. Bunlar; • Askıdaki partikül değerleri ölçümleri 6 aylık periyotlarla tekrarlanmalıdır. • Avlanma baskısı 6 aylık periyotlarla ölçülerek; Böcek, Balık ve Kuş çeşitliliği izlenmeli. • Baskı unsurlarına bağlı olarak değişen bitki örtüsü çeşitliğinin izlenmesi. • Habitat ve kullanılan alanların izlemesi • Vejetasyon yapısının izlemesi • Su seviyesi debi ölçümleri yapılamalı • Yöreyi iyi bilen, konulara hakim ve Acarlar Longozu ve çevresindeki halkla iyi etkileşim kurabilen iyi bir ekoloji ve sosyoloji uzmanı tarafından etkili bir çevre eğitiminin verilmelidir. • Bundan sonra Acarlar gölü ve yakın çevresi için atılması gereken adım, sahada daha kapsamlı ve etkin olabilecek uluslararası statülerin kazandırılmasıdır