440 likes | 758 Views
KÜRESEL KRİZ, TÜRKİYE’YE VE MADENCİLİK SEKTÖRÜNE YANSIMALARI. Dr. Fikret Sazak Türkiye Maden-İş Sendikası Eğitim Müdürü. KAPİTALİZM KRİZLER ÜZERİNDEN GELİŞİR. 1793-1970 arasında 7 uzun dalga vardır. (Mandel:Kapitalizmin Tarihinde Uzun Dalgalar)
E N D
KÜRESEL KRİZ, TÜRKİYE’YE VE MADENCİLİK SEKTÖRÜNE YANSIMALARI Dr. Fikret Sazak Türkiye Maden-İş Sendikası Eğitim Müdürü
KAPİTALİZM KRİZLER ÜZERİNDEN GELİŞİR • 1793-1970 arasında 7 uzun dalga vardır. (Mandel:Kapitalizmin Tarihinde Uzun Dalgalar) • Bu uzun dalgalardan 4’ünde kar haddi yükselirken, 3’ünde kar haddi daralmıştır. • Daralmalar krizdir. Her uzun yükselmeyi, genellikle bir daralma izler. • Arada küçük sarsıntılar yaşanabilir. • Son büyük daralma 1970’lerdir.1980’lerle birlikte yeni bir genişleme süreci yaşanmıştır. 2008’in ikinci yarısında yeni bir daralma süreci başladı.
YAKIN KRİZLER • 1979-80 Daralma • 1984 Latin Amerika Borç Krizi • 1987 N.York Borsasının Çöküşü • 1990-1991 Daralma • 1994 Meksika Tekila Krizi • 1994 Asya Krizi • 1998 Rusya Krizi • 2001 Türkiye Krizi, Arjantin’deki Mali Çöküş
1980’den BUGÜNE 100 FİNANSAL KRİZ • Sermaye piyasalarının kuralsızlaştırıldığı ve serbestleştirildiği 1980’lerden bu yana yaklaşık 100 finansal kriz yaşadı.
KAPİTALİZM KRİZLERİ:FIRSAT VE FELAKET • Kriz, kapitalist sistemle özdeşleşmiş bir durumdur. • Kapitalistlerin, kapitalistler tarafından mülksüzleştirildiği “büyükbalığın küçüğü yuttuğu” dönemlerdir. • Kriz, kapitalizmin koltuk değneğidir, sermayeye yeni sömürü olanakları sağlar ve onu ayakta tutar. • Birileri için felaket, birileri için fırsat olabilen dönemlerdir. • Kapitalist sistemin özünü oluşturan sermaye birikimindeki tıkanma, krizlerle birlikte yeniden yapılanan kurumlar ve ilişkiler sayesinde kabuk yeniler ve kapitalizm yoluna devam eder.
MALİ SEKTÖRLERDEN BAŞLAYAN KRİZ NEDEN BU KADAR YAYILDI?
MALİ SEKTÖRÜN KÜRESELLEŞME İLE ARTAN PAYI 1982: Mali Sektörün Karlarının Toplam Özel Sektör Karlar İçindeki Payı: % 5, Katma Değer İçindeki Payı: % 8 2007: Mali Sektörün Karlarının Toplam Özel Sektör Karları İçindeki Payı: % 41, Katma Değer İçindeki Payı: % 16 (Kaynak: Financial Times) Sonuç 1: Küreselleşme mali sektörlere çalışmış. Sonuç 2: Mali sektördeki bir kriz tüm sektörlere yansıyacaktı.
EMEĞİN PAYI AZALDI Daha önceki kriz dönemi, toplam gelir içinde emeğin payının görece arttığı genişlemeci dönemleri izlemişken, 2008 küresel krizi, emeğin payının son 15-20 yıldır azalmakta olduğu bir dönemin ardından gelmiştir.
KRİZ VE SONRASI: FUTARININ TOPLUMSALLAŞTIRILMASI • Kapitalizmin bütün derin krizleri bir depresyonu getirir. Sermaye büyük ölçüde atıl kalır, üretim daralır, birkaç çeyrek üstüste eksi büyümeler yaşanır. Haliyle işsizlik artar ve reel gelirler düşer. • Devletin krize müdahelesiyle, kamusal kaynaklar sosyal harcamalardan kriz giderici alanlara kaydırıldığı için toplum ikinci bir yoksullaşmaya maruz kalır. • 12 ülkenin devleti 3,5 trilyon dolarlık kurtarma paketleri hazırlayarak zararı toplumsallaştırmaya girişmişlerdir.
KRİZİN SONUCU • Finans piyasasında iflas ve daralma • Üretim ve hizmetlerde iflaslar ve daralma • Yoğun işsizlik • Umutsuzluk/ güvensizlik/mutsuzluk
2008 KRİZİ VE NEOLİBERAL İDEOLOJİNİN SORGUSU • Tarihin sonu gelmemiş • Piyasa tapınmasının sonu • Kamu denetim/girişiminin yeniden yükselişi • Sistem yeniden sorgulanmaya başladı. • K.Marks tişörtlere çıkartma olabilir..( Kapitalizmin kendine muhalif olanı öğüterek tüketim metasına dönüştürmesi) • ( Neo) Keynesyen Politikalar yeniden gündemde
VAHŞİ KAPİTALİZMİN SONU MU GELDİ?
TÜRKİYE’DEKİ KRİZİ SALT KÜRESEL KRİZ İLE AÇIKLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
2008 DÜNYA KRİZİ ÖNCESİ TÜRKİYE’DE EKONOMİ TIKANMA SÜRECİNE GİRMİŞTİ ABD’den başlayan ve dünyaya yayılan küresel krizden Türkiye’de 2002-2006 döneminin ucuz emeğe dayalı büyümesi, 2007 yılında zaten inişe geçmişti. 2007’de büyüme yavaşladı. Enflasyon yeniden tırmanmaya başladı. Sanayi üretimi tıkanmaya İşsizlik artmaya Cari açık büyük hızla tırmanmaya başladı.
İSTİHDAMSIZ EKONOMİK BÜYÜME 2002-7.9 2003-5.8 2004-8.9 2005-7.4 2006-6,1 2007-4.5 2008-2.5 (ikinci çeyrek) 2008-0.5 (üçüncü çeyrek)
CARİ AÇIK 2000: 1 milyar dolar 2007: 39 milyar dolar 2008 Ağustos: 49 milyar dolar
ÖZEL SEKTÖR BORÇ SARMALINDA 2001’de dış borç 110 milyar dolar civarında. 2002 sonunda dış borçların yüzde 67’si “kamu, yüzde 33’ü ise özel sektöründür. Uygulanan düşük döviz kuru/yüksek reel faiz politikasına ve dışarıdan kaynak akışına güvenen özel kesim dışarıdan hızla borçlandı. 2008 ortasında 284 milyar doları bulan dış borç stokunda banka ve özel firmaların payı yüzde 67’ye ulaştı. 140 milyar doları bulan borçlu reel sektörün, artan kurla birlikte yaşayabilecekleri ödeme güçlükleri, hızla banka sistemini de etkisine alabilecek.
TARIM GERİLİYOR Tarım ve hayvancılık 2006’da 1.3 büyürken, 2007’de 7.3 küçüldü.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN (2002-2007) TEMEL DİNAMİKLERİ Dış Kaynağa Dayalı Büyüme (Sıcak Para, Doğrudan Sermaye Girişi: Özelleştirme) Yüksek reel faiz, düşük döviz kuru dayalı dış kaynak çekimi Kaba Emek Sömürüsüne Dayalı Rekabet (Yoksullaştırıcı İhracat)
KABA EMEK SÖMÜRÜSÜNE DAYALI REKABET 2001-2008 arasında verimlilik (çalışan başına üretim) yüzde 45 artarken, ücretler yüzde 10 geriledi. Yine aynı dönemde çalışan sayısı yüzde 5 artarken, kişi başına üretim yüzde 45 yükseldi.
MERMER SEKTÖRÜ ÖRNEĞİ Muğla bölgesinde; - 2002 yılında çalışan sayısı 14.000. - 2008 yılında çalışan sayısı 3.500 kişi. - 2002 yılında 102 tane fabrika, 2008 yılında 52’ye iniyor. - 82 olan mermer ocağı sayısı 48’i iniyor. Neden?
DIŞ KAYNAK GİRİŞİ Dış kaynak girişinde sıcak paranın ağırlığı son yıllarda göreceli olarak azaldı. Doğrudan sermaye girişleri hızlandı. Türk bankalarının, sigorta şirketlerinin yabancılar tarafından satın alınması, bazı Türk şirketlerinin yabancılarla ortaklığa gitmesi, Telekom başta olmak üzere bazı özelleştirmeler, dış kaynak girişini oluşturdu.
DIŞ KAYNAK GİRİŞİ (MİLYAR $) 2001: -16.684 2002: 414 2003: 11.612 2004: 18.773 2005: 45.336 2006: 42.518 2007: 49.449
PARA KRİZDE GÜVENLİ LİMAN ARIYOR • IMF verilerine göre 2006’da 30 çevre ülkesine 566 milyar dolar olan sermaye akışı, 2007’de 900 milyar dolara çıkmış. Ancak 2008 için IMF’nin tahmini 630 milyar dolar, yani 270 milyar dolarlık fire... Ve bu fire 2009’da da 60 milyar dolar eklenerek 562 milyar dolara inecek. • 2006-2008 döneminde 30 ülke arasında en çok kaynağı yüzde 45 pay ile 9 çevre Avrupa (Türkiye ve Rusya dahil) ülkesi kullanmış. • Sermayenin çevre ülkelere akışı yavaşlayacak.
YOKSULLUK YÖNETİLİYOR • TÜİK’e göre nüfusun yüzde 20’si yoksulluk sınırının altında • Yaklaşık 20 milyon kişinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı biliniyor • Sadece bu yılın ilk 5 ayında 2 milyon aileye bedava kömür dağıtıldı. • 5 yıl içinde SYDF’den 6.3 milyar TL dağıtıldı..
HERKES BORÇLU MB’ye göre, hane halkı borcu 2007’ye göre 2008 yılında yüzde 24, faiz ödemeleri yüzde 20 arttı. Eylül 2008’de hane halkı borcu 112 milyar TL’ye ulaştı.
MADENCİLİK SEKTÖRÜ VE KRİZ
MADENCİLİK SEKTÖRÜNE İLİŞKİN TESPİTLER GSMH içindeki payı yüzde 1’in biraz üzerinde ithalata bağımlı olmayan ihracat kapasitesine sahip 2007 Aralık-2008 Kasım ihracatı: 3.2 milyar dolar Yüksek katma değer üreten Emek yoğun : yüksek istihdam yaratan Kırsal bölgelerde yer alan (göç) Ülkenin her bölgesinde yayılmış (bölgesel denge)
KRİZİN ETKİLERİ Dünyada özellikle metal maden fiyatları düşüyor (bakır, alüminyum, krom, kurşun, çinko, kalay). Üretimdeki gerilemeye koşut talep daralıyor 2008’in üçüncü çeyreğinde ihracat yüzde 20 azaldı. Üretim artışında gerileme oldu (yüzde 15’e geriledi). Bakır, krom başta olmak üzere işçi çıkarımları yaşanıyor.
SEKTÖREL KRİZ ÇALIŞMA KOMİSYONU • Sektörlerdeki, ( varsa) kamu işletmesi yöneticileri, işveren örgütü temsilcileri, sendika temsilcileri, meslek örgütü/oda temsilcilerinden oluşun bir “ sektör kriz komisyonu” oluşturulabilir. • Bu komisyonun çalışmalarında, İlgili Bakanlık ve Sanayi Ticaret Bak. Temsilcisi de yer alabilir. • Komisyon “ acil ve orta vadeli” politika ve uygulamaları tespit edebilir.
HEPİMİZ GEMİNİN AYNI YERİNDE MİYİZ?
YANGINDA İLK KURTARILACAKLAR!
KRİZ VE EMEKÇİLER • Toplu işten çıkarmalar • Sendikasızlaştırma • İşsizlik • Uzun çalışma saatleri • Esnek çalışmaların yoğunlaşması • Ücretlerin düşmesi • Ücretsiz izin • Kazanılmış hakların kaybı • Yoksullaşma ve açlık
NE YAPILMALI ( MAKRO) • Çalışanların katılımıyla yeniden beş yıllık ve yıllık planlar yapılmalı, planlar kamuya emredici, özel sektöre yol gösterici olmalıdır. • Yeni planlama döneminde kamuya enerji, ileri sanayileşme ve bölgesel adalet sağlama görevleri verilmelidir. • Özelleştirmeler durdurulmalıdır. • Gümrük birliği masaya yatırılmalı, yıkıcı ithalat önlenerek yerli üretim ve istihdam desteklenmelidir. • Sermaye hareketlerine kısıtlama getirilmeli, dış yatırım yerine iç yatırım özendirilmeli, sıcak para giriş ve çıkışına kontrol getirilmelidir. • Yeni KİT’ler kurularak , sermaye-yoğun ileri teknoloji kullanan sanayi yatırımlarına yönelinmelidir. • Mevcut KİT’lerde, yönetimde seçilmiş işçi temsilcileri bulunmalı, tüm kamuda taşeron uygulamaları iptal edilmelidir.
NE YAPILMALI (İSTİHDAM) • Kar eden özel sektör işletmelerinden işten çıkarmaları sıkı izne bağlanmalı. • Keyfi tensikatlar sendikalarla işbirliği içinde önlenmeli. • Zarar eden, kapanma tehlikesi olan veya işverenin kapatmak istediği işletmeler kamusal kredilerle canlandırılmalı. • Kamu acil olarak aktif istihdam yaratma uygulamaları başlatmalı. • Ücretin vergi, sigorta kesintisi azaltılarak istihdam özendirilmeli, • İstihdama olumlu katkıları olacak sektörler, projeler desteklenmelidir
NE YAPILMALI (ETKİN TALEP) • işsizlik Sigortası’na acilen bütçeden para aktarılmalıdır. • işsizlik Sigortası’ndan yararlanma koşulları kolaylaştırılmalıdır. • Yoksullara yönelik acilen yoksulluk yardımı yapılmalıdır. • Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı ve bir aileye yetecek ücret olarak yeniden düzenlenmelidir.
NE YAPILMALI (ÖRGÜTLENME) • ILO standartlarında iş güvencesi yasası • Hak grevi yasası çıkarılmalıdır • Ruhu örgütlenmeye, sosyal devlete uygun yeni bir anayasa yapılmalıdır.
SERVET VERGİSİ TARTIŞILMALI -Türkiye’de mevduat sahiplerinin yüzde 1’i mevduatın yüzde 62’sine sahiptirler -Mevduat sahiplerinin yüzde 2’si ise yüzde 80’ine sahiptirler. -Borsadaki ilk 100 yatırımcı da porfpöyün yüzde 44’ünü kontrol etmektedir. -Etkin bir servet vergisi, krize ilişkin sosyal programın finansmanını oluşturabilir.
Sabrınız için teşekkürler. fikretsazak@hotmail.com