30 likes | 220 Views
HÜRRİYET ANKARA 21 Kasım 2008. Yaşar SÖKMENSÜER ysokmensuer@hurriyet.com.tr.
E N D
HÜRRİYET ANKARA 21 Kasım 2008 Yaşar SÖKMENSÜERysokmensuer@hurriyet.com.tr Temiz aday hareketiODTÜ Mezunları, Kavaklıderem, Tüm Öğretim Elemanları, bir çok dernek son genel seçimlerden önce önemli bir çalışmaya imza atmıştı."Temiz Aday Hareketi"...Amaç, tüm partilerin adaylarını belirlerken "Temiz aday adayları" arasında seçim yapmalarını; bu sorumluluğu, kuvvetli biçimde hissetmelerini sağlamaktı.Temiz aday kriterleri ise şöyleydi: * Yasal açıdan kısıtlı olmayan.* Kamu hizmetlerinden yasaklanmayan.* Yüz kızartıcı suçlardan ve bir yıldan fazla ya da ağır hapis cezasına hüküm giymemiş olan.* Kamu Vicdanı'nda hüküm giymeyen.* Demokratik ve laik düzenle barışık olan.* Ticaret erbabı ise, seçilince ticari ilişkiye girmeyeceğini taahhüt eden.Geçen yıl Toplumsal Güç Birliği Hareketi'ni 168 sivil toplum kuruluşu ve 40 bini aşkın yurttaş desteklemişti. Ve platform, tüm yurttaşları seçimlerde oyunu kullanmaya da çağırmıştı.Çünkü, "Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz"...* * *Yerel seçimlere 4 ay kaldı.Aynı ihtiyaç yine var.Yani, "Temiz Aday Hareketi".Üstelik yerel seçim, adı üstünde, "aday"ın daha da önem, öncelik kazandığı bir durum.Ve platformun "oyunuzu kullanın" çağrısı da 29 Mart 2009 seçimleri için ayrı bir gereklilik.Hatırlayalım.On dört yıl önce, 1994 yerel seçimlerinde sandığa gidenlerin oranı yüzde 92'lere ulaşırken, bu oran 1999 seçimlerinde yüzde 87'ye geriledi.2004 yerel seçimlerinde ise seçime katılma oranı ilk kez yüzde 72.8'e düştü.Dört seçmenden biri oy kullanmadı. Yani 700 bin civarında seçmen...Evet, hatırlayalım.
HÜRRİYET ANKARA 23 Ekim 2008 Yaşar SÖKMENSÜERysokmensuer@hurriyet.com.tr Umut da var çözüm de...KAVAKLIDEREM Yönetim Kurulu Başkanı Hale Bandik'in dün yazımda ilk bölümünü paylaştığım iletisi, üzeri örtülerek, çevresi kuşatılarak unutturulmak istenen bir hayatı, kent kesitini özetliyordu.Yiten/yitirilen demeye varmıyor dilim. Kavaklıdere, Tunalı bir nostalji değil henüz. Umut da, çözüm de var. Bandik'in satırlarında da Kavaklıderem'in her zaman diri tuttuğu bu umudu, "her şey mümkündür" vurgusuyla somut olarak görmek mümkün. Bandik bugün bile Tunalı'nın yeniden sakinleştirilebilecek bir cadde olduğunu hatırlatıyor.Hem de yeni açılan alışveriş merkezlerine yapılan yatırımların yanında lafı bile edilmeyecek yatırımlarla... Ve şöyle devam ediyor:"Tunalı, son kavşak düzenlemeleri ile yaratılan keşmekeşe rağmen, taksilerin iki sıra halinde caddeyi işgal edemediği, işportacılara izin verilmediği, çöplerin daha programlı toplandığı, kaldırımların engellerden arındırıldığı, tabelaların görüntü kirliliği yaratmayan bir formda tasarlandığı, mağaza önlerinin çiçeklendiği, özgün kent mobilyaları ile kimliğinin güçlendirildiği, özel bir güvenlik sistemiyle korunan, korna çalınmasına izin verilmeyen, yaşamın ıskalanmadığı, sakinleştirildiği, her köşesinde her an sanatsal bir güzellikle karşılaşma olasılığının olduğu bir açık hava çarşısı olabilir.Çevrede yapılacak otoparklar ve ulaşım planlaması ile yaratılabilecek cadde içinse hayallerin sonu yok. Biz böyle bir projeyi kaç kez gündeme getirdik, kaç kez hayal kırıklığına uğradık sayamıyoruz.Arjantin Caddesi'nden Esat Dörtyol'a kadar tüm alışveriş birimlerini bir çatı altında toplayan bir birimle yönetmek ve tüm bu hayalleri gerçekleştirmek için uğraşıyoruz.Ama kent ve gündem öyle hızlı değişiyor ve bu girdap içinde cadde öyle hızla kan kaybediyor ki; ne kentliyi kentten koparan ulaşım politikaları ve hızlı yapılaşma harekatı içinde caddeyi devre dışı bırakan yönetimler, ne de bu birlikteliğe maddi manevi el uzatabilecek paydaşları yakalayabiliyoruz. Yazınızı okuyunca hem sarsıldık hem umutlandık. Niye olmasın dedik sizin söylediğiniz gibi, hayal gibi, ama hepsi mümkün ve gerekli."
HÜRRİYET ANKARA 22 Ekim 2008 Yaşar SÖKMENSÜERysokmensuer@hurriyet.com.tr Sakin semt desteğiKAVAKLIDEREM 12 yıldır kentli duyarlılığı, sorumluluğu ile hem semtin, hem de Ankara'nın sorunları, hatta hayalleri için çaba gösteren bir kuruluş.Derneğin ismindeki sahiplenme,içselleştirme bile beni kuruluşundan bu yana etkiler.Kavaklıderem Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Şehir ve Bölge Plancısı Hale Bandik'ten aldığım iletiyi böylesi duygular içinde aktarmak istiyorum:"Kentlilik bilinci, öncelikle kendini o kente ait hissetmekle başlıyor.Aitlik ise kentin tarihini, kültürünü, ve kimliğini oluşturan mekanların kalıcılığı ile hissedilebiliyor. Kavaklıdere gibi başkentimizin kentsel gelişim süreci içinde çok önemli bir yeri olan bir semte sahip çıkmaya çalışmanın ağır sorumluluğu ve boyumuzu aşan güçlüğü içindeyken, 16 ve 17 Ekim tarihli yazılarınızı okuyunca içimizi aydınlatan bir heyecanla sarsıldık. Hafızası silinmeye çalışılan bir başkentte, tüm koşturmamız ve acelemizin, aslında kültürümüzü, geçmişimizi tüketmek, çocuklarımızın geleceğinden çalarak oradan oraya savrulmak olduğunu dile getirmişsiniz. "Sakin Semt Hareketi" için hayalini kurduğunuz güzellikler, çok değil birkaç yıl önce Tunalı Hilmi Caddesi'ne adım attığınızda sizi sarıp sarmalayabilirdi.Arabanızı otoparkına bıraktığınız andan itibaren bir diğerinden farkı kalmayan alışveriş merkezlerinin aksine, mevsimleri koklayabildiğimiz,Ne kadar acelemiz olursa olsun mutlaka rastlayacağımız bir tanıdıkla ayaküstü sohbet edebildiğimiz,Kuğulu Park'ın anılarımızı canlandıran güzelliğini içinize çekebildiğimiz,Önünden geçerken kendimizi alamayıp yeni çıkan kitaplara bakmak için içeri girdiğimiz, yazın serinlediğimiz, kışın üşüdüğümüzde sıcacık bir şeyler yudumlayabildiğimiz,Hiç niyetimiz olmasa da afişlerini ya da önündeki kuyruğu gördüğümüzde ilgimizi çeken bir film için ani bir kararla içeri dalabildiğimiz,Balıkçımız, şarküterimiz, manavımız, ayakkabıcımız, temizleyicimiz, doktorumuz, hep tanıdık, bildik caddemizdi Tunalı.Kentin, Kızılay ya da 7.Cadde gibi bir elin parmaklarını geçmeyen caddelerinden biri, kenti kent yapan, farklı yapan, önemli yapan, sakin yapan hafıza mekanlarından biri." Gerçekten Kavaklıdere'nin üzeri örtülen, kuşatılan bu dokusu, anı olamayacak kadar taze belleğim(iz)de. Yarın Kavaklıderem'in solmayan hayali ile devam edeceğim.