1 / 122

DÖNEM SONU İŞLEMLERİNDE ÖZELLİK ARZEDEN HUSUSLAR VE GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİNİN DÜZENLENMESİ

DÖNEM SONU İŞLEMLERİNDE ÖZELLİK ARZEDEN HUSUSLAR VE GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİNİN DÜZENLENMESİ. MUSTAFA DÜNDAR GELİRLER BAŞKONTROLÖRÜ BURSA, 21 ŞUBAT-2009. Dönem Başı Bilançosu. -------------/-------------- Yevmiye Defteri Kaydı --------------/---------------.

jetta
Download Presentation

DÖNEM SONU İŞLEMLERİNDE ÖZELLİK ARZEDEN HUSUSLAR VE GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİNİN DÜZENLENMESİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. DÖNEM SONU İŞLEMLERİNDE ÖZELLİK ARZEDEN HUSUSLAR VE GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİNİN DÜZENLENMESİ MUSTAFA DÜNDAR GELİRLER BAŞKONTROLÖRÜ BURSA, 21 ŞUBAT-2009

  2. Dönem Başı Bilançosu -------------/-------------- Yevmiye Defteri Kaydı --------------/--------------- Defteri Kebir Hesaplarını Sınıflama GENEL GEÇİCİ MİZAN ENVANTER İŞLEMLERİ Gelir Tablosu Kesin Mizan Dönem Sonu Bilançosu

  3. ENVANTERİN İKİ BOYUTU VARDIR; • 1- Muhasebe Dışı Envanter: İşletmede kayıtlı bulunan varlık ve kaynakların kayıtlı değerleri ve miktarları dikkate alınmaksızın bilanço günü itibariyle tek tek sayılması, ölçülmesi, tartılması ve değerlenmesi işlemlerini kapsayan bir süreçtir. • 2- Muhasebe İçi Envanter: Tespit edilen miktar ve değerler doğrultusunda gerekli düzeltme kayıtlarının yapılmasıdır.

  4. VUK’NA GÖRE ENVANTER Bilanço günündeki • Mevcutları, • Alacakları, • Borçları; Saymak, ölçmek tartmak ve değerlemek Suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı Olarak tespit etmektir

  5. DEĞERLEME • Değerleme,vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir. • Tanım uyarınca değerleme • A) Tespit • B) Takdir • Şeklinde yapılmaktadır. • Tespit, mükelleflerce VUK’nunda yer alan değerleme ölçüleri kullanılarak yapılan değerleme işlemi, • Takdir ise, mutat değerleme ölçüleri kullanılarak değerleme yapılamadığı takdirde idare tarafından yapılan takdir işlemidir.

  6. MUHASEBEDE DÖNEM SONU İŞLEMLERİ 1- MİKTARIN BELİRLENMESİNE YÖNELİK İŞLEMLER 2- DEĞERLEME İŞLEMLERİ 3- AMORTİSMANLARIN HESAPLANMASI 4- DÖNEMSELLİK KAVRAMI GEREĞİ YAPILAN İŞLEMLER 5- GELİR VE GİDER HESAPLARININ DÖNEM SONU İŞLEMLERİ 6- MALİ TABLOLARIN DÜZENLENMESİ 7- TİCARİ KARDAN MALİ KARA GEÇİŞ 8- DÖNEM SONU İŞLEMLERİNE YÖNELİK HESAPLARIN KAYITLARA YANSITILMASI

  7. DEĞERLEMEDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR • Emsal bedel ölçüsünün kullanılması gereken durumlarda bu ölçüye göre değerleme yapılması zorunludur. Emsal bedel ölçüsü aşağıdaki değerlemelerde mutlaka kullanılmak zorundadır. • A- Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar. • B- Emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri % 10 ve daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde maliyet bedeli yerine VUK’nun 267. maddesinin ikinci sırasındaki usul hariç (MALİYET BEDELİ HARİÇ) olmak üzere, emsal bedeli ölçüsü uygulanabilir.

  8. Gelecek Ay/Yıl Gelir ve Giderlerinin TESPİTİ (DÖNEMSELLİK İLKESİ); Dönemsellik kavramı, işletmelerin sınırsız kabul edilen ömrünün belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır. Gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi, hasılat, gelir ve karların aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılması dönemsellik ilkesinin sonucudur. VUK uyarınca defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulması gerekmektedir.

  9. İşletmeye Bağışlanan mal, gayrimenkul gibi iktisadi kıymetler, Mükelleflerce, ayın olarak yapılan bağış ve yardımlardan, maliyet veya mukayyet değeri bilinmiyorsa, Teşebbüs sahibi ile eşinin, çocuklarının işletmeden çektikleri değerler,

  10. VUK’nunda Değerleme Ölçüsü Belirlenmeyen veyahut belirlenmiş olmasına rağmen kendi ölçüleriyle değerlenmesine imkan bulunmıyan iktisadi kıymetlerden; • bina ve arazi vergi değerleriyle, • diğerleri, varsa borsa rayici, • yoksa mukayyet değerleri, • o da yoksa emsal bedeliyle • değerlenecektir.

  11. ŞÜPHELİ ALACAKLAR • Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; • 1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar; • 2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; • şüpheli alacak sayılır. • Alacak Şüpheli Hale Geldiğinde karşılığın ayrılması gerekmektedir. İzleyen yıllarda ayrılan karşılıkları Gelir İdaresi kabul etmediği gibi, Yargı’nın kararlarında bir uyum bulunmamaktadır.

  12. Dava ve icra safhasındaki alacaklar için alacağın şüpheli olan miktarı, mahkemede dava konusu edilmiş veya icra takibi açılmış olan alacak miktarıdır. VUK’nun 281. maddesinde karşılık ayrılmasına esas teşkil edecek tasarruf değeri, mükellefin söz konusu alacaklarda tahsil edilme olasılığı bulunan miktardır. İhtilaf, alacağın bir kısmı üzerinde ise, ihtilaflı olan kısmı şüpheli alacak olarak kabul edilir. Karşılık KDV dahil tutar üzerinden ayrılacaktır. Teminat var ise teminatsız kalan kısım için karşılık ayrılacaktır. Kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi ile ilgisi bulunmayan alacaklar için ayrılan karşılıklar ile şartların tam olarak oluşmamasına rağmen ayrılan karşılıklar KKEG olarak dikkate alınacaktır.

  13. Döviz cinsinden olan bir alacağın şüpheli hale gelmesi durumunda, Alacağın dönem sonundaki kur'dan değerlemesi yapılacak, kur farkı "646. Kambiyo Kârları Hesabına" alınacak bundan sonra da şüpheli alacak hesabına alınma ve karşılık ayrılması işlemi yapılacaktır. Sağlık hizmetinden yararlanan kamu kurum ve kuruluşlarının fatura bedelini herhangi bir şekilde düşük ya da reddedilen miktar kadar ödemesi durumunda, ödenmeyen kısmın faturayı düzenleyen tarafından hasılattan çıkarılması, Vergi Usul Kanununun alacaklarda amortisman (şüpheli alacaklar veya değersiz alacaklar) hükümlerine göre mümkün bulunmaktadır. Ancak, özel sağlık kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen faturalarda hizmet bedellerinde bir değişiklik olması halinde, değişikliğin gerçekleştiği dönem içinde KDVK’nun 35 inci maddesi kapsamında gerekli düzeltme işleminin yapılmasına da bir özelgede izin verilmiştir  Söz konusu işlemin tevsiki ile ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarının ödemeyi yaptığına dair düzenlenen belgenin, Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinde yer alan hüküm uyarınca kayıtların tevsikinde geçerli bir belge olarak kabul edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.

  14. GAYRİMENKULLERİN DEĞERLEMESİ

  15. GAYRİMENKULLERİN DEĞERLEMESİ

  16. GAYRİMENKULLERİN DEĞERLEMESİ • Duran Varlıklarla ilgili olarak doğan lehe doğan Kur Farklarının veya teşvik primlerinin İlgili İktisadi Kıymetin Aktifleştirildiği Dönem Sonuna Kadar Olanların Maliyet Bedelinden Düşülmesi Zorunludur. • İzleyen Dönemlerde Doğan Söz Konusu farkların veya teşvik primlerinin maliyet bedelinden düşülmesi veya Doğrudan Gelir Yazılması İhtiyaridir. Aleyhe doğan farklar da maliyet bedeline eklenebileceği gibi gider de yazılabilir. Maliyet bedeline eklenmesi halinde, iktisadi kıymetin kalan ekonomik ömrü süresi içinde maliyete eklenen bedel için amortisman ayrılır. • ANCAK, SEÇİLEN YÖNTEM DEĞİŞTİRİLEMEZ.

  17. FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMLERİNDE DEĞERLEME

  18. Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 290. maddesi uyarınca FİNANSAL KİRALAMA KONUSUNA GİREN İKTİSADİ KIYMETLER İÇİN FİNANSMAN GİDERLERİNİN, MALİYET OLARAK MI, GİDER OLARAK MI DİKKATE ALINACAĞI KONUSUNDA yasada bir hüküm bulunmamakla birlikte bu konuda Maliye Bakanlığı’nca verilen özelgelerde, 319 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin II-B/2 bölümünde; kiracı tarafından aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadi kıymeti kullanma hakkı, Vergi Usul Kanunu’nun üçüncü kitabının üçüncü kısmının birinci bölümü ve ilgili genel tebliğlerde kiralama konusu iktisadi kıymet için belirlenmiş usul ve esaslar çerçevesinde amortismana tabi tutulacağı belirtildiğinden hareketle, kullanım hakkı, Vergi Usul Kanunu ve ilgili genel tebliğlerde ve bu iktisadi kıymet için tespit edilmiş amortisman sürelerinde amorti edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Tebliğde yer alan bu açıklamalara göre, yabancı para cinsinden yapılan finansal kiralama sözleşmelerinde kiracının sözleşme tarihinden sonra oluşan anapara kur farkları ile kiracı tarafından ödenen faizlerin, ilgili kıymetin maliyetine intikal ettirilmesi ve maliyete eklenen bu farkların ilgili kıymetin amortisman süresi içinde itfa edilmesi gerektiği şeklinde görüş verilmektedir.

  19. EMTİA DEĞERLEMESİ • Maliye Bakanlığınca çıkarılan 238 Sıra No’lu VUK Genel Tebliğinde belirlenmiştir. Söz konusu Tebliğe göre; • Emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunludur. Stokta kalan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının ise, ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır. • İşletmelerin finansman temini maksadıyla bankalardan veya benzeri kredi müesseselerinden aldıkları krediler için ödedikleri faiz ve komisyon giderlerinden, dönem sonu stoklarına pay vermeleri zorunlu bulunmamaktadır. Buna göre mükellefler söz konusu ödemelerini doğrudan gider olarak kaydedebilecekleri gibi, diledikleri takdirde stokta bulunan emtiaya isabet eden kısmı maliyete dahil edebileceklerdir.

  20. DEPOZİTOLU AMBALAJ MADDELERİNİN DEĞERLEMESİ Ambalaj maddeleri, geri dönmemek üzere satılan malla verilebileceği gibi satılan maldan ayrı olarak depozito alınmak ve geri geldiğinde depozito ödenmek suretiyle olmak üzere iki şekilde kullanılır. Geri getirilmek üzere, depozito karşılığı verilen ambalaj maddeleri bir kısmı değişik nedenlerle geri gelmez ise bu ambalaj maddelerinin amortisman konusunu teşkil eden kıymetlerden olması durumunda Bu ambalaj maddeleri mal olarak değil, demirbaş olarak aktifleştirilmek suretiyle değerlenmeleri gerekir. Damacana olarak kullanılan bidonlar, LPG tüpleri ve sebze ve meyve sandıklarının demirbaş olup, sahipleri tarafından amortismana tabi tutulması gerekmektedir.

  21. AMORTİSMAN • Gayrimenkul (mütemmim cüzü ve teferruatı dahil) ve gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler (maden ocakları, petrol kuyuları, makine ve tesisat, gemiler ve diğer taşıt araçları, patent, telif, ihtira,imtiyaz v.b gayri maddi haklar) alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin, • İşletmede bir yıldan fazla kullanılabilir olması, • Yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması • Envantere dahil olması, • Kullanılmaya hazır olması, • İktisadi kıymetin değerinin belli bir tutarı aşması. • Halinde amortismana tabi tutularak itfa edilebilirler. • 2008 yılı için 600.-YTL’sını aşmayan alet, edavat, mefruşat, demirbaşlar ve peştemallıklar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan gider yazılabilir.

  22. Maliye Bakanlığınca belirlenen ekonomik ömürler dikkate alınarak amortisman ayrılacaktır. Uygulanması gereken amortisman oranından daha düşük amortisman oranının tercih edilmesi mümkün bulunmakla birlikte düşük amortisman oranı kullanılması halinde amortisman süresinin (faydalı ömür) uzatılması mümkün bulunmamaktadır. Her bir iktisadi kıymet için amortisman ayırma yöntemlerinden (NORMAL-AZALAN BAKİYELER) herhangi biri seçilebilir. Sadece bir kereye mahsus azalan bakiyeler usulünden normal amortisman usulüne geçilebilir.

  23. ÖZEL MALİYET BEDELİ • Kiracıtarafından kiralanan gayrimenkul için yapılan ve gayrimenkulün normal tamir, bakım ve temizleme giderleri dışında kalan, gayrimenkulu genişletmek ve değerini devamlı olarak artırmak amacıyla yapılan giderler Özel Maliyet Bedeli Olarak Aktifleştirilecektir. • Kira süresi belli ise kira süresi içinde, kira süresi belli değilse 5 yılda eşit olarak amortisman ayrılacaktır. Opsiyonlu kira sözleşmelerinde ise opsiyon dikkate alınmayacaktır. Ancak, kira süresinin uzamasından sonra yapılan özel maliyet bedeli harcamaları ise yapıldığı yıl itibariyle kalan kira süresi içinde itfa edilecektir.

  24. YENİLEME FONU • Satılan ya da elden çıkan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi, • İşin mahiyetine göre zaruri bulunur veya • Bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa • bu takdirde, satıştan tahassül eden kar, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan karlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde bu karlar o yılın matrahına eklenir.

  25. Ayrılmış olan kar ile temin edilen iktisadi kıymetin değerinin de kanunun amortisman hükümleri dairesinde amortisman yoluyla edilecektir Söz konusu kar, ayrılacak amortismanlara mahsup edilecek, diğer bir ifade ile, hesaplanmış olan bu amortismanlar, satıştan doğan kar miktarına ulaşıncaya kadar gider yazılmayacaktır. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş bakiye bir değer kalırsa bu bakiye değerin amortismanına devam edilecek ve ayrılan amortisman payları o zaman gider kaydolunacaktır. Satılan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin münhasıran yenilenmeleri halinde uygulanacağından, doğan karın başka bir iktisadi kıymetin alımında kullanılması halinde yenileme fonu uygulamasından yararlanılması mümkün değildir.

  26. ENFLASYON DÜZELTMESİNDEN DOĞAN FARKLAR • Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kar dağıtımı sayılmaz

  27. ENFLASYON DÜZELTMESİNDEN DOĞAN FARKLAR • Dolayısıyla pasif kalemlere ait olup işletmeden çekilen enflasyon farklarının gelir hesapları ile ilişkilendirilmeksizin ayrı beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. • Sermayeye Eklenecek Farklar; • Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları, • Yedekler Enflasyon Düzeltme Farkları, • Geçmiş Yıl Karları, • Yukarıda yer alan tutarların 2003 yılından 2004 yılına taşıma farkları,

  28. ENFLASYON DÜZELTMESİNDEN DOĞAN FARKLAR • Sermayeye eklenen enflasyon farklarının; • İşletmenin tasfiye edilmesi, • Sermayenin azaltılması , • Gibi yollarla işletmeden çekilmesi halinde de bu farkların işletmeden çekildiği kabul edilmektedir. Ancak, yasada açık bir düzenleme bulunmadığından gerek idare gerekse yargı organlarında bir görüş birliği de bulunmamaktadır.

  29. ENFLASYON DÜZELTMESİNDEN DOĞAN FARKLAR • Ancak, daha önce sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, şirketin sermaye azaltması yapması veya tasfiye edilmesi nedeniyle ortaklara dağıtılması halinde, işletmeden çekilen tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması, vergi sonrası ortaklara dağıtılan kazancın da kâr dağıtımına bağlı olarak vergi kesintisine (tevkifata) tabi tutulması gerekmektedir.

  30. ENFLASYON DÜZELTMESİNDEN DOĞAN FARKLAR • Ancak, daha önce sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, şirketin sermaye azaltması yapması veya tasfiye edilmesi nedeniyle ortaklara dağıtılması halinde, işletmeden çekilen tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması, vergi sonrası ortaklara dağıtılan kazancın da kâr dağıtımına bağlı olarak vergi kesintisine (tevkifata) tabi tutulması gerekmektedir.

  31. GELİR VERGİSİ • Bilindiği üzere gelir vergisinin konusuna, gerçek kişilerin elde ettiği gelirler girmektedir. Yasada “KAYNAK KURAMI” kabul edildiğindenverginin konusuna giren gelir unsurları da tek tek sayılmıştır. • Dolayısıyla bir gelirin vergiye tabi olabilmesi için; • Gelirin Yasadaki herhangi bir gelir tanımına girmesi, • Gelirin Vergiden istisna ve muaf olmaması, • Gelirin elde edilmiş olması (VERGİYİ DOĞURAN OLAYIN GERÇEKLEŞMESİ) • Olması gerekmektedir.

  32. GELİR VERGİSİ • Gelir vergisinin konusuna giren ve vergiye tabi olan kazanç ve iratların vergilendirilmesinde; • GVK’nun 94 ncü maddesi kapsamında elde edilen gelirler üzerinden sadece tevkifat suretiyle vergilendirme, • Tevkifat yapılmasına rağmen ya da tevkifata tabi tutulmaması nedeniyle ilgili kazanç ve iradın yıllık beyanname ile beyan edilmesi, • Diğer ücret geliri elde edenler açısından da kanunda belirlenen matrahlar üzerinden ücret gelirinin tahakkuk ettirilmesi, • şeklinde gerçekleşmektedir.

  33. BEYAN EDİLMEYECEK GELİRLER(GVK GEÇ Madde 67) • GVK’nun Geçici 67 nci maddesi kapsamında tevkifat suretiyle vergilendirilen ve ticari işletmeye dahil olmayan aşağıdaki kazanç ve iratlar için beyanname verilmeyecek olup, beyanname verilse de bu kazanç ve iratlar beyannameye dahil edilmeyecektir. • Hisse Senetleri ile Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıkları Hisse Senetleri, • Sabit getirili menkul kıymetler, • Değişken getirili menkul kıymetler, • Diğer sermaye piyasası araçları, • Yatırım fonları katılma belgeleri

  34. BEYAN EDİLMEYECEK GELİRLER(GVK GEÇ Madde 67; 01.01.2006) • Hisse senedi alım-satım kazançları, • Devlet tahvili ve Hazine bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları, • Özel sektör tahvil ve bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları, • Mevduat faizleri, • Repo gelirleri, • Özel finans kurumları gelirleri, • Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirler, • Menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon piyasalarında işlem gören diğer menkul kıymetlerin gelirleri,

  35. BEYAN EDİLMEYECEK GELİRLER(GVK GEÇ Madde 67; 01.01.2006) • Hazine veya diğer kamu tüzel kişiliklerince çıkarılan menkul kıymetlerin faiz gelirleri ve alım-satım kazançları. • Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler, • Menkul kıymetler yatırım fonlarının ilgili olduğu fona iadesi ve menkul kıymetler yatırım ortaklıkları hisse senetleri alım-satımından elde edilen gelirler için de yıllık beyanname verilmeyecektir. • GVK’NUN GEÇİCİ 67 NCİ MADDE UYARINCA TEVKİFATA TABİDİR.

  36. BEYAN EDİLMEYECEK GELİRLER(GVK GEÇ Madde 67; 01.01.2006) • Ancak, Tam mükellef kurumlara ait olup, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler. BU GELİRLER İÇİN TEVKİFAT YAPILMAYACAĞI GİBİ GVK’NUN MÜKERRER 80/1 NCİ MADDESİ UYARINCA DA DEĞER ARTIŞ KAZANCI HESAPLANMAYACAKTIR. • Sürekli olarak portföyünün en az %51 ’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler,BU GELİRLER İÇİN TEVKİFAT YAPILMAYACAK OLUP TEVKİFAT YAPILSIN VEYA YAPILMASIN BEYAN EDİLMEYECEKTİR.

  37. BEYAN EDİLEBİLECEK GELİRLER(GVK GEÇ Madde 67; 01.01.2006) • Diğer taraftan, Geçici 67 nci madde uyarınca tevkifata tabi tutulmayan aşağıdaki gelirler için beyanname verilebilecektir. • Hisse senedi kar payları, • Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerin (Eurobond)alım- satımı, itfası sırasında elde edilen getirileri Ve bunların dönemsel getirilerinin tahsili, • Tam mükellef kurumlara ait olup, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler,

  38. İHTİYARİ BEYAN(GVK GEÇ Madde 67; 01.01.2006) • Aynı tür menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracının değerlendirilmesinde aşağıdaki sınıflandırma esas alınacaktır. • I) Sabit getirili menkul kıymetler • II) Değişken getirili menkul kıymetler • III) Diğer sermaye piyasası araçları • IV) Yatırım fonları katılma belgeleri ve Yatırım Ortaklıkları Hisse Senetleri, • Menkul kıymetlerle yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde sınıflandırma, işlemle ilişkilendirilen menkul kıymetin dahil olduğu gruba göre yapılacaktır. Menkul kıymete bağlı olmaksızın yapılan işlemler ise III. Gruptaki diğer sermaye piyasası araçları kapsamında değerlendirilecektir.

  39. İHTİYARİ BEYAN(GVK GEÇ Madde 67; 01.01.2006) • Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesi kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar için dar mükellefler de dahil olmak üzere takvim yılı itibarıyla yıllık beyanname verilebilecektir. • Bu gelirlerin beyanı “İhtiyari Beyanda Bulunan Mükellefler İçin” düzenlenen yıllık gelir vergisi beyannamesiyle, izleyen yılın Mart ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar yapılacaktır. • Geçici 67 nci madde kapsamında tevkif edilen vergilerin mahsup ve iadesine imkan sağlayan bu beyan ihtiyari bir beyan olup, bu imkandan yararlanılabilmesi için ihtiyari beyanın kanuni süresinde yapılması gerekmektedir. Süresi geçtikten sonra yapılan ihtiyari beyanlara dayanılarak işlem yapılması mümkün değildir. • İhtiyari beyan, tam mükelleflerce ikametgahlarının bulunduğu yer vergi dairesine, öteden beri mükellef olanlar için ise bağlı oldukları vergi dairesine yapılacaktır.   • Dar mükellefler ise ihtiyari beyanlarını İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Boğaziçi Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yapacaklardır.

  40. İHTİYARİ BEYAN(GVK GEÇ Madde 67; 01.01.2006) • Söz konusu beyan sadece menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının alım-satımına ilişkin olarak yapılabilecektir.Geçici 67 nci maddenin (11) numaralı fıkrası hükmü uyarınca 2008 yılı gelirlerine ilişkin olarak ihtiyari beyanname verilmesi durumunda, beyannameye dahil edilen hisse senetlerine ilişkin gelirlerin, beyan edilen diğer gelirlerden farklı olarak kıst dönemler itibarıyla hesaplanması gerekmekte olup, 2008/14272 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının yürürlüğe girdiği 14.11.2008 tarihi öncesinde elde edilen gelirlere % 10'luk, bu tarihten itibaren elde edilenlere ise % 0'lık vergi oranı uygulanacaktır • Alım-Satım işlemlerine ilişkin olarak yapılacak ihtiyari beyanda, aynı türden menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına ilişkin olması şartıyla yıl içinde oluşan zararların tamamı mahsup edilebilecektir. Aynı tür menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile ilgili olarak bu rehber de yer alan “AYNI TÜR MENKUL KIYMET VE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI” na ilişkin sınıflandırma esas alınacaktır.Beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif edilen vergiler mahsup edilecektir. Mahsup ve mahsup sonrası kalan tutarın iade işlemleri 252 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki açıklamalara göre yapılacaktır.

  41. GEÇİCİ 67 NCİ MADDE KAPSAMINA GİRMEYEN MENKUL KIYMETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ • 01.01.2006’den Önce İhraç Edilen Hazine Bonosu Devlet Tahvilleri ile ;bu Tarihten Önce İktisap Edilen Hisse Senetleri • 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin elde tutulması veya elden çıkarılması suretiyle sağlanan gelirlerin vergilendirilmesinde bu gelirlerin vergilendirilmesinde, 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümler uygulanacaktır.

  42. EUROBONDUN VERGİLENDİRİLMESİ • İHRAÇ TARİHİ NE OLURSA OLSUN yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden (Eurobond) elde edilen; • Faiz gelirlerinde, Devlet tahvili ve Hazine bonoları için belirlenen istisna uygulandıktan sonra kalan tutar tam mükellefler tarafından 2008 yılına ilişkin beyan haddini aşması halinde beyan edilecektir.DAR MÜKELLEFLER İSE BEYAN ETMEYECEKTİR. • Alım-satım kazancında ise maliyet bedeli endekslemesi ve istisna (16.000 YTL) uygulaması sonucunda istisna tutarını aşan kazanç, tutarı ne olursa olsun beyan edilecektir. Dar mükellefiyete tabi olanların ise, Eurobondlardan alım satım kazancından elde ettikleri gelirler için beyanname vermeleri söz konusu değildir.

  43. DİĞER MENKUL KIYMETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ • 2008 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratlarından, 01 Ocak 2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan her nevi tahvil ve Hazine bonosu FAİZLERİ ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler indirim oranı uygulanmak suretiyle beyan edilecektir. (% 64,9) • Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen menkul sermaye iratlarının beyanında indirim oranı uygulanmayacaktır. (euro bond gibi) • Ayrıca, ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için indirim oranı uygulanması söz konusu değildir.

  44. MENKUL KIYMETLERİN ALIM SATIM KAZANCI • 01 Ocak 2006 tarihinden önce iktisap edilmiş olan menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından veya elde tutulma sürecinde elde edilen gelirler için de bankalar veya aracı kurumlarca tevkifat yapılmayacak olup, bu gelirlerin vergilendirilmesinde, 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümler uygulanacaktır. • 01.01.2006 tarihinden önce iktisap edilmiş olan menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan gelirler, dar mükellef kurumlar tarafından özel beyanname ile beyan edilecektir.

  45. MENKUL KIYMETLERİN ALIM SATIM KAZANCI • İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olanve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri HARİÇ, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar değer artış kazancı olup vergiye tabidir. Ancak değer artış kazançlarının toplam 16.000 YTL’si vergiden istisnadır. • Kazancın tespitinde, mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilecektir.

  46. MENKUL KIYMETLERİN ALIM SATIM KAZANCI • Ayrıca, safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların (gelir vergisi hariç) indirilmesi suretiyle bulunur. Hâsılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur. • Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, takdir komisyonlarınca tespit edilecek bedel, kazancı bilanço veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde ise son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer esas alınacaktır.

  47. KAR PAYLARI • Hisse senedi kar payları GVK’nun Geçici 67 nci maddesinin kapsamı dışında olduğundan tevkifata tabi değildir. Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesi hükmü uyarınca, TAM MÜKELLEF KURUMLARDAN elde edilen kar payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutar, Diğer Beyana Tabi Gelirlerle Birlikte GVK’nun 86 ıncı maddesinde belirtilen beyan haddini aşması halinde (2008 yılı için 19.800 YTL) beyan edilecektir. • Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden kurum bünyesinde yapılan % 15 oranındaki tevkifatın tamamı mahsup edilecektir.

  48. ÜCRET GELİRİNİN BEYAN EDİLMESİ • 2008 yılında elde ettikleri ücret gelirleri nedeniyle beyanname vermek zorunda olanlar ; • Birden fazla işverenden alınan ve kesinti yoluyla vergilendirilen ücretlerden, birinciden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamı 19.800 YTL’ yi (Gelir Vergisi Kanununun 103. maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutar) aşan ücretler, • Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan ve GVK 23/14 NCÜ MADDESİNDEKİ İSTİSNADAN YARARLANMAYAN hizmet erbabı, • İstisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri, • Maliye Bakanlığı’nca yıllık beyanname ile bildirilmesi gerekli görülen ödemeler, • Kesinti yoluyla vergilendirilmeyen yukarıda sayılanlar dışında kalan ücretler,

  49. ÜCRET GELİRİNİN BEYAN EDİLMESİÖRNEK • Gerçek usulde ticari kazanç sahibi Bay (Y), ticari kazancının yanında tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş iki işverenden ücret geliri de bulunmaktadır.   Ticari Kazanç                                      25.000-YTL            Birinci işverenden alınan ücret               30.000-YTL            İkinci işverenden alınan ücret                15.000-YTLMükellef elde etmiş olduğu ticari kazancı nedeniyle mutlaka beyanname verecektir. Birinci işverenden alınan hariç, ikinci işverenden alınan ücret geliri ise 19.800 YTL’lik beyan sınırını aşmadığından ücret gelirleri beyannameye dahil edilmeyecektir.

  50. ÜCRET GELİRİNİN BEYAN EDİLMESİÖRNEK • Serbest Avukatlık yapan (A), 2008 yılında 10.000 YTL serbest meslek kazancı, tevkif suretiyle vergilendirilen üç ayrı işverenden de ayrı ayrı sırasıyla 5.000 YTL, 19.000 YTL ve 50.000 YTL ücret geliri elde etmiştir. • Bu durumda birden sonraki her işverenden alınan ücret toplamı (19.000 + 5.000=( 24.000 YTL, 19.800 YTL’yi aştığından tüm gelirlerini (74.000 + 10.000 =) 84.000 YTL beyan edecektir.

More Related