E N D
İKİNCİ BÖLÜM KİŞİLER HUKUKU KİŞİLER HUKUKUNUN KONUSU,KİŞİ DENİLEN VARLIKLARIN BAZI HUKUKSAL İLİŞKİLERİDİR. TOPLUMSAL YAŞAMIN KAÇINILMAZ BİR GEREĞİ OLARAK KİŞİLER,BİRBİRLERİYLE VE TOPLUMLA SÜREKLİ İLİŞKİLER İÇİNDEDİRLER.BU İLİŞKİLERİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ MEDENİ HUKUKUN ALANINA GİRER.ANCAK MEDENİ HUKUKUN DÜZENLEME ALANINA GİREN İLİŞKİLERDEN KİŞİLERİN KİŞİLİK ALANINA GİRENLERİ KİŞİLİK HUKUKUNUN KONUSUNU OLUŞTURMAKTADIR. KİŞİLER HUKUKUNA HAKİM OLAN TEMEL İLKELER KİŞİLERİN EŞİTLİĞİ ,ÖZGÜRLÜĞÜ VE KİŞİLİĞİN KORUNMASININ GEREKLİLİĞİDİR.
1. KİŞİ VE KİŞİLİK KAVRAMLARI I. KİŞİ KAVRAMI KİŞİ KAVRAMI, KİŞİLER HUKUKU YÖNÜNDEN ÖZEL BİR ANLAM TAŞIR. KİŞİYİ, HAK VE BORÇLARA SAHİP OLABİLEN VARLIKLAR OLARAK TANIMLAYABİLİRİZ. HANGİ VARLIKLARIN KİŞİ SAYILMASI GEREKTİĞİ YASA KORUYUCUNUN GÜTTÜĞÜ HUKUK POLİTİKASINA GÖRE BELİRLENİR.İNSAN OLMADIKLARI HALDE BAZI KİŞİ TOPLULUKLARI VE MAL TOPLULUKLARI DA KİŞİ OLARAK KABUL EDİLMİŞ BUNLAR TÜZEL KİŞİ ( VE BENZERİ ADLARLA) YASALARDA DÜZENLENMİŞTİR.TÜZEL KİŞİLER, BELİRLİ AMAÇLARLA BİR ARAYA GELEN İNSANLARDAN VEYA BELİRLİ BİR AMACA ÖZGÜLENEN MAL TOPLULUĞUNDAN OLUŞAN VE KENDİLERİNE O TOPLULUKTAN BAĞIMSIZ OLARAK KİŞİLİK TANINAN MAL VEYA ŞAHIŞ TOPLULUKLARIDIR.
II.KİŞİLİK KAVRAMI KİŞİLİK KAVRAMI, KİŞİ KAVRAMINDAN DAHA GENİŞ VE KAPSAMLI BİR KAVRAMDIR.KİŞİ KAVRAMI,HAK VE BORÇLAR EDİNEBİLEN VARLIKLARI BELİRLEDİĞİ HALDE,KİŞİL KAVRAMI,HAK VE BORÇLARA SAHİP OLABİLMENİN YANINDA,HAK VE BORÇLARA SAHİP OLABİLMEK İÇİN HUKUKİ İŞLEMLER YAPABİLME EHLİYETİNİ,KİŞİLİK ALANINA GİREN VE HUKUKÇA KORUNAN TÜM DEĞERLERLE,KİŞİSEL DURUMLARI DA KAPSAYAN GENİŞLİKTE BİR KAVRAMDIR. ‘’ KİŞİNİN EHLİYETLERİ,KİŞİLİK ALANINA GİREN DEĞERLERİ VE KİŞİSEL DURUMLARINDAN OLUŞAN BİR BÜTÜNDÜR’’DENİLEBİLİR.
2. GERÇEK KİŞİLER I.GERÇEK KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI A.ANA KURAL MEDENİ KANUN ,GERÇEK KİŞİLİĞİN BAŞLAMIŞ SAYILABİLMESİ İÇİN ÇOCUĞUN TAM VE SAĞ DOĞMUŞ OLMASINI ÖNGÖRMEKTEDİR(MK.M.28/1) TAM DOĞUM,ÇOCUĞUN ANA BEDENİNDEN TÜMÜYLE AYRILMASI ANLAMINA GELİR. SAĞ DOĞUM,ÇOCUĞUN ANA BEDENİNDEN SAĞ OLARAK AYRILMASI,AYRILDIKTAN SONRA BİR AN DA OLSA YAŞAMIŞ OLMASI ANLAMINA GELİR.ÇOCUK,ANA BEDENİNDEN AYRILDIKTAN SONRA BİRKAÇ DAKİKA İÇİNDE,KİŞİLİK KAZANMIŞ SAYILIR.
B.CENİNİN HUKUKSAL DURUMU ANA KARNINDAN DOĞUMA YÖNELİK GELİŞME SÜRECİNDE BULUNAN DÖNÜTE CENİN ADI VERİLİR.MEDENİ KANUNDA,ÇOCUĞUN HAK EHLİYETİNİ,SAĞ DOĞMAK ŞARTIYLA,ANA RAHMİNE DÜŞTÜĞÜ ANDAN BAŞLAYARAK ELDE EDECEĞİ BELİRTİLMİŞTİR(MK.M28/2). BU DÜZENLEMENİN TEMELİNDE CENİNİN İLERİDEKİ HAKLARINI VE ÇIKARLARINI KORUMA AMACI BULUNMAKTADIR.BURADA DOĞUMDAN ANA RAHMİNE DÜŞME ANINA KADAR GERİYE GİDEN BİR YARARLANMA SÖZ KONUSUDUR.BU ÖZELLİKLE MİRAS HAKLARI YÖNÜNDEN ÖNEM TAŞIR .
II. GERÇEK KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ DENİLİNCE,HAK VE BORÇLARA SAHİP OLABİLEN VARLIĞIN ORTADAN KALKMASI ANLAŞILIR.MEDENİ KANUNDA DA ÖLÜMKİŞİLİĞİN SONA ERME NEDENİ OLARAK DÜZENLENMİŞTİR(MK.M.28/1).ANCAK MEDENİ KANUNDA,ÖLÜM DIŞINDA,KİŞİLİĞİ SONA ERDİREN VE ÖLÜME EŞDEĞER SONUÇLAR DOĞURAN BAZI DURUMLAR DA DÜZENLENMEKTEDİR.KİŞİLİĞİN ÖLÜMLE SONA ERMESİ VE KİŞİLİĞİN SONA ERMESİNE YOL AÇAN DİĞER NEDENLER AYRI AYRI ELE ALINMALIDIR. A.KİŞİLİĞİN DOĞAL SONA ERMESİ:ÖLÜM DOĞAL VE BİYOLOJİK BİR OLAY OLAN ÖLÜME HUKUK DÜZENİNİN BAĞLADIĞI ÖNEMLİ SONUÇLARDAN BİRİDE,KİŞİLİĞİN SONA ERMESİDİR.
ÖLÜM KİŞİLİĞİN SONA ERMESİNE YOL AÇTIĞI İÇİN,ÖLÜMÜN KESİNKES NE ZAMAN OLDUĞUNUN,DOLAYISIYLA KİŞİLİĞİN KESİNKES NE ZAMAN ORTADAN KALKTIĞININ BELİRLENMESİ ÖNEMLİDİR.AYRICA ÖLÜM OLAYI,ÖLEN KİŞİ DIŞINDAKİ KİŞİLER YÖNÜNDEN DE BAZI HAKLAR DOĞURABİLİR.BU BAKIMDAN ,ÖLÜM OLAYININ KANITLANMASI DA ÖNEM TAŞIMAKTADIR.
1.ÖLÜM ANININ BELİRLENMESİ TIP BİLİMİ AÇISINDAN,ÖLÜM ANI HAKKINDA BİYOLOJİK ÖLÜM,BEYİNSEL ÖLÜM ŞEKLİNDE DEĞİŞİK GÖRÜŞLER BULUNMAKTADIR. BİYOLOJİK ÖLÜM,KİŞİDEKİ CANLILIĞI SAĞLAYAN TEMEL İŞLEVLER OLAN DOLAŞIM,SOLUNUM VE SİNİR SİSTEMLERİNİN İŞLEYİŞİNİN DURMASIDIR. BEYİNSEL ÖLÜM İSE BEYNİN ÖLDÜĞÜ ANI İFADE EDER.HUKUKUMUZDA ÖLÜM ANINI KESİN VE SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE BELİRLEYEBİLMEK İÇİN,BEYİN DAHİL ,TÜM ORGANLARIN İŞLEVİNİ YİTİRMİŞ OLMASI ARANMAKTADIR.
2.ÖLÜMÜN KANITLANMASI MEDENİ KANUNUN 29. MADDESİNDE, ‘’BİR HAKKIN KULLANILMASI İÇİN BİR KİMSENİN SAĞ VEYA ÖLÜ OLDUĞUNU VEYA BELİRLİ BİR ZAMANDA YA DA BAŞKA BİR KİMSENİN ÖLÜMÜNDE SAĞ BULUNDUĞUNU İLERİ SÜREN KİMSE,İDDİASINI İSPAT ETMEK ZORUNDADIR DENİLMEKTEDİR.’’BU KURAL İSPAT YÜKÜYLE İLGİLİDİR.MEDENİ KANUNUN 30. MADDESİNE GÖRE DOĞUM VE ÖLÜM NÜFUS SİCİLİNDE BİR KAYIT YOKSA VEYA BULUNAN KAYDIN DOĞRU OLMADIĞI ANLAŞILIRSA,GERÇEK DURUM HER TÜRLÜ KANITLA İSPAT EDİLEBİLİR(MK.M.3O/2).
3. KARİNELER a. GENEL OLARAK MEDENİ KANUNDA ÖLÜMLE İLGİLİ BAŞLICA ÜÇ KARİNE VARDIR.BUNLARDAN 29/2. MADDEDE YER ALAN ‘’ BİRLİKTE ÖLÜM KARİNESİ’’ ÖLÜM ZAMANIYLA,YANİ KİŞİNİN NE ZAMAN ÖLMÜŞ SAYILACAĞIYLA İLGİLİDİR.MEDENİ KANUNUN 31. VE 44. MADDELERİNDE DÜZENLENMİŞ BULUNAN VE ‘’ÖLÜM KARİNESİ’’ DENİLEN KARİNEYLE,32. VD MADDELERİNDE DÜZENLENMİŞ BULUNAN ‘’GAİPLİK KARİNESİ ‘’ DENİLEN KARİNE DE BİR KİŞİNİN ÖLMÜŞ SAYILACAĞINA İLİŞKİNDİR BURADA ÖLÜMÜN KANITLANMASIYLA İLGİLİ OLARAK BİRLİKTE ÖLÜM KARİNESİ ELE ALINACAKTIR.
b. BİRLİKTE ÖLÜM KARİNESİ BİRLİKTE ÖLÜM KARİNESİ,ÖLÜM ANININ SAPTANMASIYLA,DAHA DOĞRUSU,ÖLÜM ANININ SAPTANAMAMASI DURUMUNDA MİRAS HAKLARININ NE OLACAĞI İLE İLGİLİ BİR KARİNEDİR.MEDENİ KANUNUN 29/2 MADDESİNDE YER ALAN BU KARİNEYE GÖRE, ‘’ BİRDEN FAZLA KİŞİDEN HANGİSİNİN ÖNCE VEYA SONRA ÖLDÜĞÜ İSPAT EDİLEMEZSE,HEPSİ AYNI ANDA ÖLMÜŞ SAYILIR.’’ MEDENİ KANUNUMUZA GÖRE BİR KİŞİNİN MİRASÇISI OLABİLMEK İÇİN,MİRASÇILARIN O KİŞİNİN ÖLÜMÜNDE SAĞ OLMALARI GEREKİR(MK.M.580). BU KARİNENİN SONUCU OLARAK DA,AYNI ANDA ÖLMÜŞ SAYILAN BU KİŞİLERDEN HİÇ BİRİ DİĞERİNİN MİRASÇISI OLAMAZ.
B. KİŞİLİĞİN VARSAYIMSAL OLARAK(KARİNEYLE)SONA ERMESİ KİŞİLİĞİN KESİN OLARAK SONA ERMESİ DOĞAL BİR OLAY OLAN ÖLÜMLE GERÇEKLEŞİR.FAKAT BAZEN KİŞİNİ ÖLÜP ÖLMEDİĞİ KESİNLİKLE BİLİNEMEZ,KİŞİ ÖLMÜŞ SAYILABİLECEĞİ GİBİ,YAŞADIĞI DA VARSAYILABİLİR.KİŞİNİN ÖLDÜĞÜNÜN KESİNLİKE BİLİNEMEDİĞİ,ANCAK BU KONUDA BAZI BELİRTİLERİN BULUNDUĞU HALLERDE,YASA KİŞİNİN ÖLMÜŞ SAYILABİLMESİNE İLİŞKİN BAZI KARİNELERE YER VERMİŞTİR.
1.ÖLÜM KARİNESİ ÖLÜM KARİNESİ MEDENİ KANUNUN 31. VE 44. MADDELERİNDE DÜZENLENMİŞTİR.MEDENİ KANUNUN 31. MADDESİNDE, ‘’BİR KİMSE,ÖLÜMÜNE KESİN GÖZÜYLE BAKILMAYI GERKETİREN DURUMLAR İÇİNDE KAYBOLURSA,CESEDİ BULUNAMAMIŞ OLSA BİLE GERÇEKTEN ÖLMÜŞ SAYILIR’’DENİLMEKTEDİR. BÖYLE CİDDİ BİR OLAYDA KAYBOLAN KİŞİNİN CESEDİ BULUNAMAMIŞ,YANİ ÖLMÜŞ OLDUĞU KESİNLİKLE KANITLANMAMIŞ OLMALIDIR.ANCAK KİŞİNİN KAYBOLMASINA YOL AÇAN OLAY O DENLİ CİDDİDİR Kİ,BÖYLE BİR OLAYDAN SAĞ ÇIKAMAYACAĞI,OLAĞAN YAŞAM DENEYİMLERİNE BAĞLI OLARAK SÖYLENEBİLİR. ÖLÜM KARİNESİ AKSİ KANITLANABİLEN BİR KARİNEDİR.
ÖLÜMÜNE KESİN GÖZÜYLE BAKILACAK KOŞULLAR İÇİNDE KAYBOLUP ,CESEDİ DE BULUNAMAYAN KİŞİNİN NÜFUS KÜTÜĞÜNE,YEREL EN BÜYÜK MÜLKİ AMİRİN EMRİYLE ÖLÜ KAYDI DÜŞÜLÜR(MK.M.44/1) HAKKINDA ÖLÜM KARİNESİ İŞLEYEN KİŞİNİN MİRASÇILARI ONUN MİRASINI KAZANIR,KİŞİ EVLİYSE EVLİLİK BİRLİĞİ ÖLÜMDEKİ GİBİ SONA ERER,VELAYET ALTINDA ÇOCUKLARI VARSA,VELAYET HAKKI ORTADAN KALKAR.BU SONUÇLAR YASA GEREĞİ KENDİNDEN DOĞAR. 2.GAİPLİK KARİNESİ MEDENİ KANUNUN 32 VD. MADDELERİNE DÜZENLENEN GAİPLİK KARİNESİNDE,ÖLÜM TEHLİKESİ İÇİNDE KAYBOLAN VEYA KENDİSİNDEN UZUN SÜREDİR HABER ALINAMAYANBİR KİMSENİN ÖLÜMÜ HAKKINDA KUVVETLİ BİR OLASILIK VARSA
HAKLARI BU ÖLÜME BAĞLI OLANLARIN BAŞVURUSU İLE MAHKEME KARARIYLA BU KİŞİNİ GAİPLİĞİNE KARAR VERİLİR.(MK.M.32/1) SALT KİŞİNİN ÇEKİP GİTMESİ VE UZUN SÜREDİR KENDİSİNDEN HABER ALINAMAMASI, BU SONUÇLARIN DOĞMASI İÇİN YETERLİ DEĞİLDİR. • GAİPLİK KARARININ KOŞULLARI aa. YASANIN GAİPLİK NEDENİ SAYDIĞI BİR DURUMUN VARLIĞI YASADA GAİPLİK NEDENİ OLARAK BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ NİTELİKTE İKİ AYRI DURUM DÜZENLENMİŞTİR.BUNLARDAN BİRİNİN VARLIĞI DURUMUNDA,GAİPLİK KARARI VERİLMESİ İSTENEBİLİR.
aaa. GAİBİN,ÖLÜMÜNE ÇOK GÜÇLÜ BİR OLASILIKLA BAKILACAK OALYDA KAYBOLMASI VE OLAYDAN SONRA BİR YILIN DOLMUŞ OLMASI YASADA BU DURUM ÖLÜM TEHLİKESİ İÇİNDE KAYBOLMA VE ÖLÜMÜ HAKKINDA KUVVETLİ OLASILIK OLMASI DEYİMLERİYLE BELİRTİLMİŞTİR.KESİN OLMASA DA,BÖYLE BİR OLAYDA KİŞİNİN KAYBOLMASI,ONUN ÖLMÜŞ OLABİLECEĞİNİN GÜÇLÜ BİR OLASILIK BİÇİMİNDE GÖRÜLMESİNE İMKAN VERMEKTEDİR.OLAYIN ÖZELLİKLERİNİ GÖZ ÖNÜNDE TUTARAK KARARI YARGIÇ VERİR. ÖLÜM TEHLİKESİ İÇİNDE KAYBOLMA NEDENİNE DAYANARAK GAİPLİK KARARININ VERİLMESİNİN İSTENEBİLMESİ İÇİN,ÖLÜM TEHLİKESİ DOĞURAN OLAYDAN İTİBAREN 1 YIL GEÇMİŞ OLMALIDIR(MK.M.33).
bbb. GAİPTEN UZUN SÜRE HABER ALINAMAMIŞ OLMASI VE ÖLÜMÜN ÇOK GÜÇLÜ BİR OLASILIK OLMASI MEDENİ KANUN BU DURUMU, ‘’ KENDİSİNDEN UZUN ZAMANDAN BERİ HABER ALINAMAYAN BİR KİMSENİN ÖLÜMÜ ÖLÜMÜ HAKKINDA KUVVETLİ OLASILIK VARSA’’ DEYİMİYLE İFADE EDİLMEKTEDİR(MK.M.32/1). KİŞİ ESKİDEN BERİ OTURDUĞU YERDE GÖRÜLMEMEKTEDİR VE BAŞKA YERE TAŞINDIĞINA DAİR BİR KANIT DA BULUNMAMAKTADIR.DURUMUN ÖZELLİKLERİ GEREĞİ KİŞİNİN YAŞAMASINDAN ÇOK ÖLMÜŞ OLMASININ GÜÇLÜ BİR OLASILIK BİÇİMİNDE GÖRÜLMESİ GEREKİR. AYRICA UZUN SÜREDİR HABER ALAMAMA DURUMUNUN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN,EN AZ BEŞ YILDIR KİŞİDEN BİR HABER ALINAMAMIŞ OLMALIDIR.
ccc. YARGICIN İSTEM ÜZERİNE GAİPLİĞE KARAR VERMESİ YUKARIDA İNCELENEN DURUMLARDAN BİRİ VARSA,YARGIÇ İLGİLİLERİN İSTEMDE BULUNMASI KARŞISINDA,YASADA BELİRTİLEN YÖNTEME UYARAK VE MK.M.33’TE BELİRTİLEN İLAN İŞLEMLERİNİ TAMAMLAYARAK GAİPLİĞE KARAR VERİR.YARGIÇ KARAR VERMEDİKÇE GAİPLİĞE BAĞLANAN HUKUKİ SONUÇLAR DOĞMAZ. GAİPLİK KARARI GEÇMİŞE ETKİLİDİR.KİŞİ KARARIN VERİLDİĞİ TARİHTE DEĞİL,SON HABER ALMA TARİHİNDE VEYA ÖLÜM TEHLİKESİ İÇİNDE KAYBOLDUĞU TARİHTE ÖLMÜŞ KABUL EDİLİR(MK.M.35/2).GAİPLİK KARİNESİ KESİN DEĞLDİR AKSİ HER ZAMAN KANITLANABİLİR.
bb. GAİPLİK KARARININ SONUÇLARI GAİPLİK KARARI,KİŞİLİĞİN SONA ERDİRİLMESİ BAKIMINDAN ÖLÜME EŞDEĞER HUKUKİ BİR SONUÇ YARATMAKLA BİRLİKTE,ÖZELLİKLE MİRAS VE AİLE HUKUKU YÖNÜNDEN ÖLÜMDEN FARKLI SONUÇLARI DA VARDIR. MEDENİ KANUNDA,GAİBİN MİRASININ GÜVENCE KARŞILIĞINDA MİRASÇILARA TESLİM EDİLEBİLECEĞİ, GAİBİN ORTAYA ÇIKMASI HALİNDE TEREKE MALLARINI TESLİM ALMIŞ OLANLARIN ALDIKLARINI GERİ VERECEKLERİ DÜZENLENMEKTEDİR.( MK.M.584,585).GAİPLİK KARARININ AİLE HUKUKUNDA DOĞURDUĞU SONUÇLAR ÖLÜMDEN FARKLIDIR.ÖLÜMDE EVLİLİK KENDİLİĞİNDEN SONA ERER.GAİP KİŞİ EVLİYSE,YARGIÇ EVLİLİĞİ FES ETMEDİKÇE GAİBİN EŞİ BİR BAŞKASIYLA EVLENEMEZ.
3.KİŞİNİN EHLİYETLERİ 1.HAK EHLİYETİ A.KAVRAM HAK EHLİYETİ,HAKLARA VE BORÇLARA SAHİP OLABİLME YETENEĞİDİR.MEDENİ KANUNUN 8. MADDESİNDE,HER İNSANIN HAK EHLİYETİNİN OLDUĞU,BÜTÜN İNSANLARIN HUKUK DÜZENİNİN SINIRLARI İÇİNDE HAK EDİNMEDE VE BORÇ ALTINA GİRMEDE EŞİT DURUMDA OLDUĞU DÜZENLENMEKTEDİR. İNSANLAR KİŞİ OLMALARI NEDENİYLE HAK EHLİYETİNE SAHİPTİRLER.BU YETENEK KİŞİLERİN HAKLARI VE BORÇLARI OLABİLECEĞİNİ BELİRLER.BU NEDENLE,KİŞİNİN BU YETENEĞE SAHİP OLMASI BAKIMINDAN HİÇ BİR EYLEM VE İŞLEMDE BULUNMASINA GEREK OLMADIĞINI VURGULAMAK İÇİN HAK EHLİYETİ PASİF BİR EHLİYETTİR DE DENİR.
B.HAK EHLİYETİNİN TEMEL NİTELİKLERİ KANUN METNİNDEKİ ‘’BÜTÜN İNSANLAR ‘’ DEYİMİYLE GENELLİK İLKESİ’’HUKUK DÜZENİN SINIRLARI İÇİNDE …EŞİTTİRLER’’ DEYİMİYLE DE EŞİTLİK İLKESİ VURGULANMAK İSTENİLMEKTİR.IRKI DİNİ, DİLİ,CİNSİYETİ,UYRUKLUĞU,SİYASAL DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞÜ NE OLURSA OLSUN,HERKES HAK EHLİYETİNE SAHİPTİR.HUKUK DÜZENİ,BENZER DURUMDA OLANLAR ARASINDA EŞİTLİĞİN SAĞLANMASI AMACIYLA,DEĞİŞİK YAPI VE DURUMLAR İÇİNDE BULUNANLAR YÖNÜNDEN FARKLI DÜZENLEMELER DE ÖNGÖRMEKTEDİR.BU FARKLI DÜZENLEMELER,HAK EHLİYETİNİ TAMAMEN KALDIRMAMAKTA,SADECE KISITLAMA YOLUNA GİTMEKTEDİR.
C.HAK EHLİYETİNİ KISITLAYICI DÜZENLEMELER HUKUK DÜZENLERİNDE, YAŞ, CİNSİYET YABANCILIK VB GİBİ NEDENLERE BAĞLI OLARAK HAK EHLİYETİ FARKLILIK GÖSTEREBİLMEKTEDİR.HUKUKUMUZDA ÖNCEKİ MEDENİ KANUN HAK EHLİYETİNİ ÖZELLİKLE DE KADIN ALEYHİNE SINIRLANDIRAN HÜKÜMLER İÇERMEKTEYDİ.4721 SAYILI YENİ MEDENİ KANUNDA BİRKAÇ İSTİSNA HARİÇ ÖNCEKİ YASANIN HAK EHLİYETİNİ SINIRLANDIRAN HÜKÜMLERİ KALDIRILMIŞ ,EŞİTLİĞE DAYALI DÜZENLEMELER GETİRİLMİŞTİR.
ÖNCEKİ MEDENİ KANUNDA (M.88) EVLENME YAŞI KADIN VE ERKEK İÇİN FARKLI ŞEKİLDE BELİRLENMİŞTİR.ERKEĞİN 17,KADININ DA 15 YAŞINI BİTİRMEDEN EVLENMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİ.YENİ DÜZENLEMEYE GÖRE,ERKEK YA DA KADIN İÇİN OLSUN, EVLENME YAŞI 17 OLARAK KABUL EDİLMİŞTİR.OLAĞAN ÜSTÜ DURUMLARDA KADIN VEYA ERKEĞİN 16 YAŞINI DOLDURMASI HALİNDE EVLENMELERİNE İZİN VERİLEBİLİR(M.124) YENİ DÜZENLMEYE GÖRE HAK EHLİYETİ YÖNÜNDEN FARK,SADECE BELİRLİ BİR YAŞA GELMİŞ OLANLARLA OLMAYANLAR ARASINDA OLUP,KADINVEYA ERKEK OLMAYA,YANİ CİNSİYETE BAĞLI BİR FARKLILIK YOKTUR.
ÖNCEKİ MEDENİ KANUNDA SAĞLIK DA HAK EHLİYETİNDE FARKLILIK YARATAN BİR NEDENDİ.ÖNCEKİ MEDENİ KANUNA GÖRE,AKIL HSATASI OLANLAR KESİNLİKLE EVLENEMİYORLARDI.(M.89)YENİ MEDENİ KANUN,HASTALIĞIN EVLENMEYE ENGEL OLACAK DERECEDE BULUNMAMASI KAYDIYLA AKIL HASTALARININ EVLENEBİLMELERİNE OLANAK SAĞLAMIŞTIR.(M.133)KURAL OLARAK SAĞLIKLILARLA AKIL HASTALARI ARASINDA EVLENEBİLME YÖNÜNDEN FARKLILIĞI KISMEN KALDIRMIŞTIR. ÖNCEKİ MEDENİ KANUNDA YER ALAN,CİNSİYETTEN KAYNAKLANAN VE ÖZELLİKLE DE KADIN ALEYHİNE HAK EHLİYETİNİ SINIRLANDIRAN HÜKÜMLERİN HEPSİ,YENİ MEDENİ KANUNDA YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILARAK YERİNE EŞİTLİĞE DAYALI YENİ DÜZENLEMELER GETİRİLMİŞTİR.
2.EYLEM (FİİL)EHLİYETİ A.KAVRAM,HAK EHLİYETİNDEN FARKLI YÖNLERİ EYLEM EHLİYETİ , BİR KİŞİNİN KENDİ EYLEMLERİ İLE HAKLAR VE ALEYHİNE BORÇLAR YARATABİLME EHLİYETİDİR.(MK.M.9). KİŞİNİ HAK VE BORÇ DOĞURMAYA ELVERİŞLİ OLUMLU,OLUMSUZ EYLEMLERİ VE HUKUKA UYGUN YA DA AYKIRI EYLEMLERİ BU KAVRAM İÇİNE GİRER. EYLEM EHLİYETİ,HAK EHLİYETİ GİBİ PASİF DEĞİL,OLUMLU (AKTİF) BİR EHLİYETTİR.BU NEDENLE KİŞİNİN BELLİ BİR AKILSAL VE PSİKOLOJİK OLGUNLUKLA BİRLİKTE BELİRLİ BİR YAŞ OLGUNLUĞUNA DA ULAŞMIŞ OLMASI GEREKİR.EYLEM EHLİYETİNDE, HAK EHLİYETİNDE OLDUĞU GİBİ TEMELDE EŞİTLİK İLKESİ GEÇERLİ DEĞİLDİR.
EYLEM EHLİYETİ YÖNÜNDEN KİŞİLER SINIFLARA AYRILIRLA VE GİRDİKLERİ SINIFA GÖRE EYLEM EHLİYETİNİN TAM YA DA SINIRLI OLMASINDAN SÖZ EDİLİR.EYLEM EHLİYETİ KİŞİLİĞİN AYRILMAZ BİR SONUCU DEĞİLDİR.AMA HAK EHLİYETİ ÖYLEDİR. B.EYLEM EHLİYETİNİN NİTELİĞİ EYLEM EHLİYETİ KİŞİLİĞİN VAZGEÇİLMEZ BİR ÖĞESİDİR.MEDENİ KANUNUN 23. MADDESİNDE KİMSENİN,HAK VE FİİL EHLİYETİNDEN KISMEN DE OLSA VAZGEÇEMEYECEĞİ BİÇİMİNDE BİR DÜZENLEME YER ALMAKTADIR.EYLEM EHLİYETİ HAK EHLİYETİ GİBİ ORTADAN KALDIRILAMAYAN VE KİŞİNİN HUKUKSAL ETKİNLİĞİNİ YİTİRECEK DERECEDE KISITLANAMAYAN BİR NİTELİK TAŞIR.
C.EYLEM EHLİYETİNİN KAPSAMI 1.HUKUKİ İŞLEM EHLİYETİ KİŞİLERİN HUKUKİ SONUÇLAR DOĞURMAYA YÖNELİK İRADE AÇIKLAMALARI DİYE TANIMLAYABİLECEĞİMİZ HUKUKİ İŞLEMLER,ÇEŞİTLİLİK GÖSTERİRLER. a . BORÇLANDIRICI İŞLEMLER YAPMA EHLİYETİ BORÇLANDIRICI İŞLEM,KİŞİNİN BORCUNU ÇOĞALTAN YA DA BORÇ ALTINA SOKAN İŞLEMLERDİR.ÖRNEĞİN BİR KİRA SÖZLEŞMESİ YAPAN TARAFLAR,BU SÖZLEŞME İLE KARŞILIKLI OLARAK BORÇ ALTINA GİRMİŞLERDİR.İŞTE BU TÜR BİR HUKUKİ İŞLEMİN YAPILABİLMESİ İÇİN,TARAFLARIN EYLEM EHLİYETİNE SAHİP OLMALARI GEREKİR.
b. TASARRUF İŞLEMLERİ YAPMA EHLİYETİ BU İŞLEMLER MAL VARLIĞININ AKTİFİNİ DOĞRUDAN DOĞRUYA ETKİLEYEN İŞLEMLERDİR.BİR HAKKI DEVREDEN,İÇERİĞİNİ DEĞİŞTİREN YA DA ORTADAN KALDIRAN İŞLEMLER YAPABİLMEK İÇİN DE EYLEM EHLİYETİNE SAHİP OLMAK GEREKİR.TASARRUF YAPMAK İÇİN TASARRUF EHLİYETİ YETERLİ DEĞİLDİR.TASARRUF EDİLECEK HAK ÜZERİNDE ‘’TASARRUF YETKİSİNE’’ DE SAHİP OLMASI GEREKİR. ÖRNEĞİN BİR KİMSENİ SAHİP OLDUĞU BİR TAŞINMAZ MALA İLİŞKİN SATIM SÖZLEŞMESİ YAPMASI BORÇLANDIRICI İŞLEMDİR.TAPUDA ALICI ADINA TESCİL TALEBİNDE BULUNULMASI ÜZERİNE TAPU MEMURUNUN YAPTIĞI TESCİL İŞLEMİ TASARRUF İŞLEMİDİR.
ÇÜNKÜ TESCİL İLE TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ MÜLKİYET HAKKI BİR BAŞKASINA GEÇMEKTEDİR.BU GEÇİŞİNDE SAĞLIKLI OLABİLMESİ ,TESCİL TALEBİNDE BULUNAN KİŞİNİN TASARRUF YETKİSİNE SAHİP OLMASINA BAĞLIDIR.BU NEDENLE, BİR KİMSENİN SAHİBİ OLMADIĞI BİR EŞYANIN SATIMINA İLİŞKİN BİR SATIM SÖZLEŞMESİ MÜMKÜNDÜR.ÇÜNKÜ BUNUN İÇİN EYLEM EHLİYETİ YETERLİDİR. 2.HUKUKA AYKIRI EYLEMLERDEN SORUMLU OLMA EHLİYETİ KİŞİNİN BORCA AYKIRI DAVRANIŞI DOLAYISIYLA YA DA HAKSIZ BİR EYLEMİYLE BİR BAŞKASINA ZARAR VERMESİ SONUCUNDA SORUMLU TUTULABİLMESİNİ BELİRTİR.(ÖRNEĞİN BİR KİMSE BAŞKASININ TARLASINDA Kİ FİDELERE ZARAR VERİRSE BUNDAN SORUMLU TUTULABİLMESİ İÇİN HAKSIZ EYLEM EHLİYETİNE SAHİP OLMALIDIR.)
D.EYLEM EHLİYETİNİN KOŞULLARI MEDENİ KANUNUN 10. MADDDESİNDE ‘’AYIRT ETME GÜCÜNE SAHİP VE KISITLI OLAMAYN HER ERGİN KİŞİNİN FİİL EHLİYETİ VARDIR’’ DENİLİR.BUNA GÖRE EYLEM EHLİYETİNİN ÜÇ KOŞULU VARDIR.BUNLAR AYIRT ETME GÜCÜ (SEZGİNLİK,TEMYİZ KUDRETİ),KISITLI OLMAMA VE ERGİNLİK (RÜŞT)DİR. 1.AYIRTIM GÜCÜ AYIRTIM GÜCÜ,EYLEM EHLİYETİNİN EN ÖNEMLİ KOŞULUDUR.MEDENİ KANUNDA AYIRTIM GÜCÜ TANIMLANMAMIŞTIR.
MEDENİ KANUNUN 13. MADDESİNDE , ‘’ YAŞININ KÜÇÜKLÜĞÜ YÜZÜNDEN VEYA AKIL HASTALIĞI, SARHOŞLUK YA DA BUNA BENZER SEBEPLERDEN AKLA UYGUN DAVRANMA YETENEĞİNDEN YOKSUN OLMAYAN HERKES,BU KANUNA GÖRE AYIRT ETME GÜCÜNE SAHİPTİR’’ DENİLMEKTEDİR. AYIRTIM GÜCÜ,SOMUT OLAYA,OLAYIN KOŞULLARINA VE KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR.BUNUN GİBİ, AYNI KİŞİ YÖNÜNDEN DE GÖRECELİK TAŞIR. 2.ERGİNLİK (RÜŞT-REŞİT OLMA) EYLEM EHLİYETİNİN KOŞULLARINDAN BİRİ DE ERGİNLİKTİR.ERGİNLİK,YASADA ERGİNLİK YAŞI OLARAK KABUL EDİLEN BELİRLİ BİR YAŞIN DOLDURULMASIYLA DÜŞÜNSEL OLARAK OLGUNLUĞA ULAŞILMASIDIR YA DA YASANIN ÖNGÖRDÜĞÜ BELİRLİ YAŞ DOLDURULMADAN ÖNCE YARGIÇ KARARI YA DA EVLENME İLE KAZANILAN OLGUNLUK OLARAK 2 TÜRDÜR.
YAŞ ERGENLİĞİ YAŞ ERGENLİĞİ HUKUKUMUZA GÖRE 18 YAŞIN DOLDURULMASIYLA KAZANILAN ERGENLİKTİR (MK.M.11).BAZI ÜLKELERDE ERGENLİK YAŞI 2O OLARAK KABUL EDİLMİŞTİR(İSVİÇRE). b. ERKEN ERGENLİK MEDENİ KANUNUMUZ ,11. MADDESİNDE ERGİNLİĞİN 18 YAŞIN DOLDURULMASIYLA KAZANILACAĞI BELİRTİLMİŞSEDE, AYNI MADDENİN İKİNCİ FIKRASIYLA VE 12. MADDESİYLE AYRIK DÜZENLEMELER GETİREREK,BAZI DURUMLARDA 18 YAŞIN TAMAMLANMASINDAN ÖNCE DE ERGİNLİĞİN KAZANILABİLECEĞİNİ DÜZENLEMİŞTİR.
aa. EVLENME İLE KAZANILAN ERGİNLİK MEDENİ KANUNUMUZUN 11. MADDESİNİN İKİNCİ FIKRASINDAKİ ‘’ EVLENME BİREYİ ERGİN KILAR’’ BİÇİMİNDEKİ DÜZENLMEYLE,KİŞİLERİN EVLİLİK YOLUYLA ERGİNLİĞE KAVUŞABİLECEKLERİ KABUL EDİLMİŞTİR.MEDENİ KANUN BU HAKKI HEM KADIN HEM ERKEK AYRIM GÖZETMEKSİZİN HERKESE TANIMIŞTIR.MEDENİ KANUNUMUZA GÖRE EVLENME YAŞI KADIN-ERKEK İÇİN 17 ,OLAĞANÜSTÜ DURUMLARDA İSE 16’DIR(M.124).
bb. YARGISAL ERGİNLİK ( KAZAİ RÜŞT) YARGIÇ KARARIYLA KAZANILAN ERGİNLİKTİR. MEDENİ KANUNUN 12. MADDESİNDE , ‘’ ON BEŞ YAŞINI DOLDURAN KÜÇÜK,KENDİ İSTEĞİ VE VELİSİNİN RIZASIYLA MAHKEMECE ERGİN KILINABİLİR’’ DENİLMEKTEDİR. BU KONUDA YARGICIN TAKDİR HAKKI VARDIR. YARGICIN KARARI İLE ERGİN OLAN KÜÇÜK,KURAL OLARAK BİR BAŞKASININ ONAYINA GEREK KALMADAN TÜM HUKUKİ İŞLEMLERİ YAPABİLİR. 3.KISITLI OLMAMA EYLEM EHLİYETİNİN ÜÇÜNCÜ KİŞİ VE OLUMSUZ KOŞULU KISITLANMAMIŞ OLMAKTIR.BİR KİŞİNİN KISITLANABİLMESİ İÇİN ERGİN OLMASI VE YASADA SAYILAN NEDENLERDEN BİRİNİN KENDİSİNDE BULUNMASI GEREKİR.KISITLANMA NEDENLERİ MEDENİ KANUNUN 405 VE DEVAMI MADDELERİNDE SAYILMIŞTIR.
BUNLAR,AKIL HASTALIĞI,SAVURGANLIK,ALKOL VE UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI,KÖTÜ YAŞAMA TARZI,BİR YADA DAHA UZUN SÜRE ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLAYACI CEZAYA MAHKUMİYETTİR. E.EYLEM EHLİYETİNİN DEĞİŞİK DERECELERİ YÖNÜNDEN KİŞİ GRUPLARI KİŞİLER EYLEM EHLİYETİ TÖNÜNDEN 4 GRUBA AYRILIR.
1.TAM EHLİYETLİLER TAM EHLİYETLİLER GRUBUNA,SEZGİN VE ERGİN BULUNAN VE KISITLANMAMIŞ OLAN KİŞİLER GİRER. 2.SINIRLI EHLİYETLİLER SINIRLI EHLİYETLİLER,ERGİN VE SEZGİN OLUP,KISITLI DA OLMAYAN KİŞİLERDİR.TAM EHLİYETLİLERDEN FARKLI OLARAK BUNLARIN YAPTIKLARI BAZI HUKUKSAL İŞLMELERİN GEÇERLİ OLABİLMESİ İÇİN YA MAHKEMENİN YA DA YASAL DANIŞMANIN ONAYI GEREKİR.SINIRLI SAYIDA BELİRTİLMİŞ OLAN İŞLEMLER DIŞINDAKİ TÜM İŞLEMLERİ,SINIRLI EHLİYETLİLER HİÇ BİR SINIRLAMYA BAĞLI OLMAKSIZIN YAPABİLİRLER. SINIRLI EHLİYETLİLER EVLİ KİŞİLER VE KENDİLERİNE YASAL GARDİYAN ATANANLAR OLARAK İKİ GRUBA AYRILIRLAR.
EVLİ KİŞİLER EVLİ KİŞİLERİN EYLEM EHLİYETİ BAZI HALLERDE SINIRLANDIRILMIŞTIR.EŞLERİN BOŞANMA VEYA AYRILIĞIN FER’İ SONUÇLARINA İLİŞKİN OLARAK ARALARINDA YAPTIKLARI ANLAŞMALAR YARGICIN ONAYINA BAĞLIDIR,YARGIÇ TARAFINDAN ONAYLANMADIKÇA GEÇERLİ OLMAZ(MK.M.184/5) b. KENDİLERİNE YASAL DANIŞMAN ATANANLAR BU KİŞLER GENELLİKLE ERGİN VE SEZGİN OLAN VE KISITLI DA OLMAYAN KİŞİLERDİR.BUNLARIN TAM EHLİYETLİLERDEN FARKI YOKTUR.BU KİŞİLER KİŞİ VARLIĞINA VE MAL VARLIĞINA İLİŞKİN İŞLEMLERİ KURAL OLARAK TEK BAŞLARINA YAPABİLİRLER. FAKAT AKILSAL GELİŞİM,ANLAMA YETERSİZLİĞİ VE BU GİBİ NEDENLERLE KİŞİNİN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMLAR,ONA YASAL BİR DANIŞMAN ATANMASINI ZORUNLU KILABİLİR.
3.SINIRLI EHLİYETSİZLER BU GRUBA,SEZGİN OLMAKLA BERABER HENÜZ ERGENLİĞE ULAŞMAMIŞ KİŞİLER VE ERGİN OLAN ANCAK KISITLANMIŞ KİŞİLER GİRER.YANİ BUNLAR KÜÇÜKLÜK NEDENİYLE VELAYET ALTINDA BULUNAN KİŞİLER İLE KISITLILIK NEDENİYLE VESAYET ALTINDAKİ KİŞİLERDİR.BUNLARIN YASAL TEMSİLCİLERİ VELİLERİ VE VASİLERİDİR. MEDENİ KANUNUN 16. MADDESİNE GÖRE SINIRLI EHLİYETSİZLER MAL VARLIKLARINI ARTIRAN ANCAK KENDİLERİNİ BORÇ ALTINA SOKMAYAN İŞLEMLERİ YASAL TEMSİLCİLERİNİN ONAYI OLMADAN YAPABİLİRLER.YASAL TEMSİLCİLERİNİN ONAYI OLMADAN BORÇ ALTINA GİREMEZLER.YASAL TEMSİLCİNİN ONAYI OLSA BİLE SINIRLI EHLİYETSİZLERİN YAPAMAYACAĞI BAZI İŞLEMLER VARDIR.(VAKIF KURMA,KEFİL OLMA…) (M.449)
SINIRLI EHLİYETSİZİN YASAL TEMSİLCİSİNİN ONAYIYLA YAPABİLECEĞİ İŞLEMLERİ ONAY ALMADAN YAPMASI HALİNDE,İŞLEM GEÇERSİZ OLUP, BU GEÇERSİZLİK TEK TARAFLI BAĞIMSIZLIK ŞEKLİNDEDİR. SINIRLI EHLİYETSİZLER AYIRTIM GÜCÜNE SAHİP OLDUKLARI İÇİN HUKUKA AYKIRI EYLEMLERİNDEN DE SORUMLUDURLAR.(MK.M.16/2) 4. TAM EHLİYETSİZLER TAM EHLİYETSİZLER AYIRTIM GÜCÜ OLMAYAN KİŞİLERDİR.MEDENİ KANUNUN 15. MADDESİNDE KANUNDA GÖSTERİLEN AYRIK DURUMLAR DIŞINDA AYIRT ETME GÜCÜ BULUNMAYAN KİŞİLERİN FİİLLERİNİN HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAYACAĞI BELİRTİLMİŞTİR. MK.M.15 DE HÜKME BAĞLANAN ANA KURAL UYARINCA TAM EHLİYETSİZLER HUKUKİ İŞLEM YAPAMAZLAR.ONLARIN YAPACAĞI HUKUKİ İŞLEM HİÇ BİR SONUÇ DOĞURMAZ.
TAM EHLİYETSİZLER KURAL OLARAK HUKUKA AYKIRI EYLEMLERİ NEDENİYLE SORUMLU TUTULAMAZLAR.SADECE HUKUKA AYKIRI EYLEMLERİ NEDENİYLE ,AYRIK DURUMLARDA HAKKANİYETİN GEREKTİRDİĞİ HALLERDE SEZGİN OLMASA DA KİŞİYİ BAŞKASINA VERDİĞİ ZARARDAN DOLAYI SORUMLU TUTMAK MÜMKÜNDÜR.