120 likes | 330 Views
VEREM SAVAŞI. DSÖ 1993 yılında TB için acil durum ilan etmiştir. Nedenleri: 1- Hükümetlerin ihmali nedeniyle TB kontrol programları zayıflamıştır 2- Kötü TB yönetimleri sonucu ilaçlara direnç artmıştır 3- HİV’in yaygın olduğu yerlerde TB patlama yapmıştır
E N D
DSÖ 1993 yılında TB için acil durum ilan etmiştir • Nedenleri: 1- Hükümetlerin ihmali nedeniyle TB kontrol programları zayıflamıştır 2- Kötü TB yönetimleri sonucu ilaçlara direnç artmıştır 3- HİV’in yaygın olduğu yerlerde TB patlama yapmıştır 4- Göçlerle hastalık her yere yayılıyor
TB’nin kontrolu için DSÖ bütün ülkelere DGTS öneriyor • DGTS=DOTS • DGTS’nin bileşenleri: - politik irade - pasif yöntemle vaka arama/ bakteriyoloji - gözetimli, kısa süre tedavi - ücretsiz ilaç - kayıt-analiz-raporlama
DÜNYADA TB • Dünya nüfusunun 1/3’ü enfekte (enfeksiyon havuzu) • Her yıl 8 milyon yeni olgu çıkıyor, 2 milyonu ölüyor (4 hastadan biri) • Hastaların % 80’i 22 ülkede (En çok hasta Çin, Hindistan, Bengladeş, Filipinler, Güney Afrika’da) • Afrika ve güneydoğu Asya’da HİV+TB
DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ (DGT) TB KONTROLUNUN EN ÖNEMLİ KISMIDIR • DGT uygulanan bölgelerde tedavi başarısı % 80, uygulanmayan yerlerde % 27 • Hastaların % 80’i 15-49 yaşlar arasında (çalışma çağında) • TB kontrolu “fayda/maliyet” oranı en yüksek faaliyetlerden biridir • DSÖ’nün gösterdiği ilk hedef : bulaştırıcı olguların en az % 70’ini bulmak, % 85’ini kür etmek (kür= hastayı ARB negatif hale getirmek)
TÜRKİYE’DE VEREM SAVAŞI • 1940-50’lerde TB birinci ölüm nedeni idi. • 1953-1970 arasında çok başarılı çalışmalar yapılmıştır; Türkiye baştan başa mikrofilm taramasından geçirilmiş, tüm nüfusa 2-3 kez PPD yapılmış, negatif bulunanlar BCG ile aşılanmıştır. DSÖ bu çalışmaları “Türk Mucizesi” olarak tanımlamıştır. • Hastaların ilaçları şehirde ve köyde evlerine kadar götürülmüştür.
1974 yılında TB’un tamamen kontrol altına alındığı açıklandıktan sonra çalışmalar gevşemiş, 1977’den itibaren hastalık tekrar artmaya başlamıştır. • Kontrole gelmeyen hastaların peşine düşülmemiş, 1974-1983 arasında 73 000 hasta “işbirliği yapmıyor” veya “akibeti meçhul” denilerek takipten çıkarılmıştır. • Günümüzde de bulunan hastaların % 5-10’u aynı şekilde kontrol dışındadır.
TB kontrolünde önemli noktalar 1 • Sorunun kaynağı mikroskopi (+) akciğer TB olgularıdır • TB şüpheli her hastadan üç ayrı günde balgam alınıp mikroskopla ARB bakılmalıdır • ARB (-) şüpheli TB olgularında uzman değerlendirmesiyle tedaviye başlanabilir • TB olgularının tedavisi, durumlarına uyan (“yeni”,”nüks”,”kronik”,”tedavi başarısızlığı”,”çocuk TB”,”menenjit-milier-kemik TB”,”tedaviyi terkten geri dönenler”) standart rejimlerle yapılır
TB kontrolünde önemli noktalar 2 • İlaçların gözetim altında içirilmesi esastır • Mümkünse tedaviye hastanede başlanmalı • Mutlaka yatırılması gereken hastalar : kronik, ilaç direnci olan, tedavi başarısızlığı olan, uyumsuz, genel durumu bozuk, hastalığı ilerlemiş, ağır veya sık hemoptezisi olan, diyabetli, kr.böbrek hastalığı olan, ilaç allerjisi olan,evsizler • İlk 2 ay günlük, daha sonra intermittant tedavi
TB kontrolünde önemli noktalar 3 • Hastalar Verem Savaş Dispanserlerinin koordinasyonu altında izlenirler. Bir TB olgusu teşhis edildiğinde doğrudan veya Sağlık Müdürlüğü aracılığıyla ilgili dispansere bildirilir. • Hastaların en yakınları (aile, oda arkadaşı vb) dispanser tarafından kontrol edilir • Hastalara tedavi süresince ayda bir balgam mikroskopisi yapılmalıdır. Radyolojik muayene iki ayda bir yapılabilir. Tedavinin 5. ayında hala ARB(+) olanlar ileri merkezlere gönderilir • TB kontrolünde kitlesel mikrofilm taramalarının önemi yoktur