440 likes | 956 Views
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI.
E N D
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI 1873'de İstanbul'da, Sarıgüzel'de doğdu. Babası Mehmet Tahir Efendi/Arnavutluğun ipek kasabasına bağlı Şuşise köyündendir. Küçük yaşta İstanbul'a gelmiş, dönemin ünlü din adamlarından Yozgatlı Mahmut efendiden «icazet» olarak Fatih Müderrisliğine kadar yükselmiştir. Annesi Buharalı bir ailenin kızı olan Emine Şerif hanımdır.
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Mehmet Akif, dört yaşlarındayken, Fatih'te «Emir Buhar» mahallemektebinde başladığı ilk öğrenimini, Fatih Muvakkithanesi yanındaki İptidaî Mektepte (ilkokulda) tamamladı; Fatih Merkez Rüştiyesi'ne (ortaokul) girdi.
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Bu okulda özellikle Türkçe-edebiyat öğretmeni Hoca Kadri Efendinin kişiliği üzerinde etkisi oldu. 2.Abdülhamid’in zorbalık rejimine karşı, özgürlük mücadelesi veren aydınlardan biri olan Kadri Efendi, baskının arttığı yıllarda Mısır'a kaçmış, orada Kanun-u Esasi (1897) adlı gazeteyi çıkarmıştı..
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Anılarında Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca bilen öğretmeninden çok yararlandığını belirten şair “Dört lisanda (Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca) birinci idim ve şiiri çok severdim. İlk okuduğum şiir kitabı Fuzuli'nin «Leyla ve Mecnun»udur.»
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Yetişme çağında yabancı dillerin yanı sıra edebiyatları da öğrenme eğilimi ağır basıyordu Akif'in. Bu nedenle sonradan girdiği Mülkiye Mektebi (Siyasal Bilgiler Okulu)nin lise bölümünde çalışkan bir öğrenci olarak tanındı.
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Yüksek bölümün ilk sınıflarındayken babasının ölümü üzerine geçtiği Halkalı Baytar Mektebi'ni de bu niteliğini' koruyarak birincilikle bitirdi.
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra, «Ziraat Nezareti Umur-u Baytariye şubesi» (Ziraat Bakanlığı Veterinerlik İşleri) dairesine atanarak (1893) üç dört yıl Arabistan ve Rumeli'de dolaştı. Mesleği dolayısıyla köylüyle ilişki kurma olanağı buldu.
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Balkan Savaşı'nın bitiminde memurluktan ayrıldı. Mısır'a, daha sonra (1914 sonu) Almanya’ya gitti. Yakın ilişki kurduğu «İttihat ve Terakki Fırkası»nın genel merkezinde gençlere Arapça öğretmesi de bu evrededir.
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI O Almanya'dayken Dünya Savaşı başlamıştı. Osmanlı devletinin Almanların saflarında girdiği bu savaşın sonunda büyük İslâm Birliği'nin kurulacağı umudu ile iyimserdi.
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Ne ki, en güvendiği cephelerde bile Müslüman Arapların Türk ordularını arkadan vurmaları, savaşın yenilgiyle sonuçlanması, şairi büyük kötümserliğe düşürdü. Savaş sonrasında yazdığı ilk şiirlerde,
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI «Beyinler ürperir ya Rab, ne korkunç inkılab olmuş Ne din kalmış, ne iman, din harab, iman türab olmuş» gibi dizelerle acısını yansıttı; bir kurtarıcı el göndermesi için Tanrıya yalvardı. «İlahi. Bir müeyyed, bir kerim el yok mu tutsun da Çıkarsın şarkı zulmetten, götürsün fecr-i maksuda?» (Umar mıydın, Ekim 1918)
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI 1918 sonlarına doğru kötümserliği önce kendi içinde yenerek «Yeis Yok» (ekim 1919), «Azimden Sonra Tevekkül» (Kasım 1919) şiirlerini yazdı. 1920'de Anadolu'ya geçti. Ulusal mücadele için örgütlenen güçlere katıldı. Burdur'dan milletvekili seçildi (25 aralık 1921).
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Savaş boyunca il il, ilçe ilçe dolaşarak camilerde halkı uyarmak amacıyla hareketin anlamını açıklayan güçlü ve inandırıcı vaazlar verdi.. İstiklâl Marşı'nı yazdı. (Meclisçe kabulü 12 mart 1921)
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Cumhuriyetten sonra toplumun geçirdiği dönüşümlere tepki gösteren Akif, «Sebil ur Reşat» dergisinde yenileşme hareketlerini kuşkuyla karşılıyor, yazılarında tutucu bir muhalefetin oluşmasına yardımı dokunabilecek görüşler ileri sürüyordu:
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI «Erkekle kadın arasında, Darülfünun’da başlayan bu iştirak gitgide bir moda haline gelerek cemiyet hayatının her yanında kendini göstermeye başladı. Sokakta iştirak, sinemada tiyatroda iştirak, aktrislikte iştirak, şarkıda iştirak meyhanede iştirak..»
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI «Toplumsal gelenekleri ve şartları bilinen milletimizin 16-18 yaşlarındaki kız ve erkek çocukları bir araya getirilmek isteniyor. Bazen şurada burada liselere giden üç beş kişi varsa onları da okuldan alıkoymaya sebep olacağız.
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Medreselerin kapanması ile on beş, on altı bin kişi eğitim nimetinden yoksun bırakıldı. Şimdi de böyle «müşterek» bir öğrenim çıkarırsak, kendi kendine liseler kapanır.»
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Bu gibi çağın gerisinde kalan düşünceleri ileri sürdüğü zaman, kendi kendisini yenileyecek yaşta olan şair, Cumhuriyet'in getirdiği yeni koşullara uyamadı, kendi doğrularına «sadık» kalarak Mısır'a gitti (1925).
MEHMET AKİF ERSOY YAŞAMI VE ÇEVRE KOŞULLARI Orada Mısır Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde (Cami-ül Mısriyye Darülfünun) Türk Edebiyatı okuttu. 1936 yazında hastalanınca İstanbul'a getirildi Aynı yılın aralık ayında öldü.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Mehmet Akif ilk şiir deneylerine lise öğrenimi sırasında başlamış, Veteriner Okulu'ndayken Ziya Paşa'yı, Namık Kemal'i, özellikle Muallim Naci'yi severek okumuştu.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Akif'in çocuk yaşlarından itibaren elinden düşürmediği doğulu şairlerin başında Şeyh Sadi geliyordu. Lise öğrenimini tamamladıktan sonra İranlı şaire beslediği hayranlık daha bilinçle anlama çabasına dönüştü.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI 1910'larda yayımladığı bir yazısından, (1) batılı şairlerden Victor Hugo'yu, Lamartine'i de severek okuduğunu, özellikle Lamartine'i Fuzuli kadar kendisine yakın bulduğunu anlıyoruz.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Akif de toplumu, damarlarının atışında duyan şairler soyundandır. Çocukluğundan, ilk gençliğinden itibaren benliğinde getirdiği inançlar vardır. Tanrı, Müslümanlık, erdem, hak, iyilik v b. kavramlar kişiliğinin eylem gücü gibidir. Kimi şiirlerinde bu kavramlara bağlı bakış açısının çizdiği duyarlıklar egemen olur; kimilerinde ise, doğrudan doğruya egemendirler.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI 1908 ile l. Dünya savaşı arasında, İslamcı akımın başlıca düşünürleri arasına katılan Akif, ideolojik amaçları yolunda şiirin olanaklarından yararlanmak istemiştir.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Safahat /. Kitap: İlkin 1911'de yayımlanan bu kitaptaki şiirlerinin çoğu manzum hikâye türünde yazılmıştır. Şair, konularını tarihten ve güncel olaylardan almaktan çekinmez. Gerçekçidir. Şiirlerinin başlıkları Küfe, Hasır, Hasta, Meyhane, Geçinme Belâsı, İnsan. Hürriyet, İstipdat v.b.) bile topluma yönelik bir şiiri amaçladığını ortaya koyan sözcüklerden seçilmiştir.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Süleymaniye Kürsüsünde (1912): Köprüden Geçiş. Yeni Cami. Süleymaniye, Süleymaniye'yi Ziyaret v.b. bölümlerinden oluşan uzun bir şiirdir. Abdürreşid İbrahim adlı bir İslamcının ağzından dönemin toplumsal ve siyasal durumu eleştirilirken «İslâm Birliği» ülküsü «telkin» edilmeye çalışılır.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Doğu ve batı uygarlığı, Türkçülük, teknik, hürriyet dönemi, Avrupa’da öğrenim, ilerleme gibi çeşitli sorunların tartışıldığı bu kitapta İslamcılık akımının önde gelen kalemlerinden biri olan ideolog Akif. şair Akif'in önüne geçmiş görünür.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Hakkın Sesleri (1913): Arnavutluk İsyanı ve Balkan Savaşı yenilgisi günlerinde yazılan Hakkın Sesleri'nde şair 37 âyet'in Arapça asıllarını ve çevirilerini yayımlamış, her âyet'i ayrı bir bölümün başlığı yaparak eserini 37 ayrı şiirden oluşturmuştur.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Kimi güncel olaylara ilişkin hükümler, «Arnavutluk, ne demek? Var mı şeriatte yeri? Küfr olur başka değil, kavmini sürmek ileri!» biçiminde bilgece söylenmiş dizelerle, ideolojisine yaygınlık kazandırmaya çalışır.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Fatih Kürsüsünde (1914): İki arkadaş Fatih Yolunda ve Vaiz Kürsüde bölümlerinden oluşur. Birinci bölüm Akif'in dünya görüşü çerçevesinde ulus, çalışma, tevekkül erdem, bilim, teknik, sanat konularını işleyen ikinci büyük bölüme hazırlık gibidir.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Hâtıralar (1917): 1912-1914 yılları arasında Akif'in Mısır, Necit ve Almanya gezilerinde yazdığı şiirlerini toplar.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Kitabın en uzun şiiri Berlin Hâtıraları'nda ise çağırılı olarak gittiği Almanya izlenimleri ağır basar «Nüfusunuz iki kat arttı; ilminiz on kat; Uçurdunuz yürüyen fenne taktınız da kanat Zemini satvetiniz tuttu cevvi san'atınız.» dizeleriyle tanıttığı bu ülkeye, sevgi kollarını açarak, ittihat ve Terakki Fırkası'nın dostluk ölçülerine uygun biçimde değerlendirir.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI ……………Avrupalı Denince ruhu sağır, kalbi his için kapalı, Müebbeden bize düşman bir ümmet anlardık Hayır, bu an'anenin hakkı yok, deyip artık, Benât-ı cinsine göstermek isterim seni ben... Yabancı durma ki pek âşinâsınız kalben.»
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Çağdaşları tarafından Akif'in baş eseri sayılan Âsım'da Çanakkale Şehitlerine seslenen ünlü şiiri de yer alır.
MEHMET AKİF ERSOY EDEBİYAT YAŞAMI Gölgeler (1933): 1918'den sonra yazdığı şiirleri topladığı bu kitabında ideolog Akif'in yerini, kötümserlikle iyimserliği; umutla umutsuzluğu birlikte yaşayan şair Akif almıştır.
MEHMET AKİF ERSOY SANATI Mehmet Akif, henüz kişiliğini arama dönemindeyken, Türk şiiri öz ve biçim yönlerinden önemli değişmeler geçirdi. Şairler doğaya ve topluma bakışlarında eski çerçeveleri aştılar.
MEHMET AKİF ERSOY SANATI On yıllık bir susuştan sonra yeniden ortaya çıkan Akif'in de «manzum hikâye» türüne fazla eğilim duyduğu görülür,
MEHMET AKİF ERSOY SANATI «Sırat-, Müstakim» de yayımlanan bu yeni dönem ürünlerini topladığı Safahat (1911) daki şiirlerin çoğu (Küfe, Hasır, Meyhane, Seyfi Baba,'Kocakarı ile Ömer) bu türdendir.
MEHMET AKİF ERSOY SANATI Bu türe kazandırdığı örnekler, toplumsal amaçlara yöneliktirler Çevresinde karşılaştığı kişileri ve olaylar, yansıtırken alabildiğine gerçekçidir.
MEHMET AKİF ERSOY SANATI Safahat'in ikinci kitabı olan Süleymaniye Kürsüsünde (1912) adlı uzun şiirde, şiirin iç yapı özellikleri bakımından değişik yönelişler yoktur.
MEHMET AKİF ERSOY SANATI Üçüncü kitap. Hakkın Sesleri (1913)nde ise beyit düzenine dayanan «mesnevi» biçiminde yazılmış parçaların yanı sıra beşli-altılı kuruluşlar bulunur.
MEHMET AKİF ERSOY SANATI Denilebilir ki, ideolojik yönü ağır basan şiirlerinden oluşan bu kitaplarında Akif, ideoloji içinde sanatı aramak diye bir amacı göz önünde tutmadığı için, çoğu makale planında işlenebilecek konuları «nazma dökmek»ten çekinmez. Bu nedenle coşkudan çok «telkin» havası egemendir:
MEHMET AKİF ERSOY SANATI «Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile.. Âdem aldatmaksa maksat, aldanan yok nafile! Kaç hakîkî Müslüman gördümse, hep makberdedir; Müslümanlık, bilmem ama, galiba göklerdedir.»