1 / 16

ORTAÇAĞ İSLAM DÜNYASINda Bilim

ORTAÇAĞ İSLAM DÜNYASINda Bilim. Mesudi (öl. 957) “ Müslümanların Herodotos’u ” olarak bilinir. Tarihi olayları hanedan ve uluslara göre sıralama esasına dayanan bir sınıflama geliştirip zamanındaki tarih anlayışını değiştirmiştir.

lirit
Download Presentation

ORTAÇAĞ İSLAM DÜNYASINda Bilim

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ORTAÇAĞ İSLAM DÜNYASINda Bilim

  2. Mesudi(öl. 957) “Müslümanların Herodotos’u” olarak bilinir. Tarihi olayları hanedan ve uluslara göre sıralama esasına dayanan bir sınıflama geliştirip zamanındaki tarih anlayışını değiştirmiştir. Uzun gezilere çıkmış ve ömrünün son 10 yılında 30 ciltlik Murȗcu’z-Zeheb ve Ma’âdinu’l-Cevher (Altın Çayırlar ve Gümüş Madenler) adlı eseri yazmıştır. Bu eser, İslamiyet’in doğuşundan Mesudi’ye kadar olan dönemi anlatan tarihi bir kroniktir. İbn Havkal(öl. 957) 943 yılında Bağdat’tan ayrılarak bütün İslam ülkelerini dolaşmış olan ünlü bir gezgin ve coğrafyacıdır. el Mesâlik ve’l Memâlik (Yollar ve Ülkeler) adlı bir kitap yazmıştır. Bu eserde, özellikle Kuzey Afrika ve İspanya hakkında çok detaylı tasvirlere yer vermiştir.

  3. Beyrûnî (973-1048) Türk kökenli bilgin. Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Astronomi, matematik, doğa bilimleri, coğrafya, jeodezi (yer ölçümü) ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır. • Beyrûnî’nin, Gazneli Mahmud’un oğlu için hazırladığı el-Kânun el-Mesudi (Mesudi’nin Kânunu) adlı astronomi eseri İslam Dünyasındaki en kapsamlı eserdir.

  4. Hindistan’a yaptığı bir gezi sırasında geniş bir ovaya hakim olan yüksek bir dağa çıkmış ve orada ölçtüğü ufuk alçalma açısından yararlanarak Yer’in çevresinin büyüklüğünü hesap etmiştir. Yerin günlük hareketleri üzerinde durmakla birlikte, Batlamyus’un yerin durağan olduğu görüşünü benimser. Gök cisimlerinin konumlarını belirlemek için büyük teleskoplar yerine, açı büyüklüklerinin okunduğu cetvellerin çapraz çizgilerle taksimatlandırılması yöntemini önermiştir. Kimya alanında da Dönüşüm Kuramı’nın doğru olmadığını ileri sürmüştür. Ayrıca, su kuyuları ve artezyenler, ilaçlar ve eczacılık, metaller ve taşlar hakkında çalışmalar yapmıştır. Aynı zamanda, Hint Kültür Tarihi üzerine yapıtları vardır.

  5. İdrisi(1100-1166) Kendisinin önemli yapıtlar vermesi dışında İslam coğrafyacılarının eserlerinin batıda tanınmasına da aracılık etmiştir. Batıda Dreses olarak bilinir. İber Yarımadası, Fransa ve Güney İngiltere’ye kadar gitmiş, Anadolu’yu 16 yaşında ziyaret etmiş ve gözlemleri hakkında değerli bilgiler vermiştir. 1145’de Sicilya’da Norman Kralı 2. Roger’ın emrine girerek hayatının geri kalanını onun Palermo’daki sarayında geçirmiştir. 1154 civarlarında, gümüşten bir yer küre ve “Roger’ın Kitabı” adlı eserlerini Kral’a takdim etmiştir. Bu kitap, 70 paftalık bir dünya haritası içerir ve o güne kadar bilinen dünyanın mükemmel bir tasviridir. Eserinde İbn Havkal’den büyük ölçüde yararlanmıştır.

  6. İdrisi’nin Dünya Haritası - Tabula Rogeriana (1154)

  7. Ortaçağ Batı İslam Dünyasında Bilim Endülüs Emevileri 750 yılında, Abbasilerin Emevi Devletini yıkmasının ardından, Endülüs Bölgesini denetimi altında tutan I. Abdurrahman yeni bir emirlik kurarak, Abbasilerle siyasi ve ilmi sahada rekabete başladı. Kurtuba (İspanyolca Cordoba) yeni bir bilim merkezi oldu ve özellikle felsefe, astronomi ve tıp alanında önemli bilginler yetiştirdi. Endülüs uygarlık tarihini iki yönde etkiledi: 1- Aristo’yu yeniden gündeme getirerek, doğru bir şekilde tanıtılması ve yaygınlaştırılmasını sağladı (İbn Rüşd sayesinde) 2- Yunan ve İslam biliminin Batı’ya aktarılmasında bir köprü görevi gördü. Buradaki Yahudi ve Hristiyan bilim adamları Arapça eserleri Latince ve İbranice’ye aktardılar.

  8. İbn Tufeyl(öl. 1186) Yaptığı girişimlerle Aristotelesçiliğin yeniden canlandırılmasında önemli rol oynamıştır. Hayy ibn Yakzan adlı felsefi romanında, ıssız bir adada büyümüş olan bir çocuğun akıl ve sezgi yoluyla Tanrı’ya ulaşabileceğini göstermiştir. İbn Rüşd(1126-1198) Aristo’nun eserlerine yaptığı yorumlarla Aristotelesçiliğin yeniden canlandırılmasında önemli rol oynamış olan filozof ve hekim. Kelamcılarla yaptığı tartışmalarda aklın yolunu tutmuş ve vahiy ile aklın çatışmadığını aklın İlahi Hakikat’in bilgisine götüren yollardan biri olduğunu savunmuştur. Bu görüşü maalesef İslam Dünyasından çok Batı’da ilgi görmüştür. Yazdığı tıp kitabında el-Külliyat fi’t-Tıb tıbbın bütün konularını biraraya toplamıştır.

  9. Maimonides(1135-1204) Cordoba’lı Yahudi asıllı hekimdir. Matematik, astronomi ve felsefe alanında da çalışmalar yapmıştır. Gazali’nin İslamiyet’te, Thomas Aquinas’ın ise Hristiyanlık’ta yaptığı Skolastisizme benzer bir Yahudi Skolastizmi geliştirmiştir. Yani, teolojik bir sistemi Aristoteles Felsefesine bağdaştırmaya çalıştı.

  10. Türklerin İslamiyet’e Giriş Döneminde Bilim • Yaklaşık olarak M.S. 10 yy. dan itibaren İslamiyet’i benimsemeye başlayan Türkler kurdukları devletlerde, (özellikle Gazneliler, Karahanlılar) Türklerinin yanısıra Acem ve Arap asıllı bilginleri de himaye ettiler. • Gazneli Mahmud’un Sarayı’na bağlanan sanatçı ve bilginler arasında şair Firdevsi Şahname (1010) ve Beyruni (matematik ve astronomi alanında) en meşhur olanlardır. • Karahanlılar Dönemi’nde (840-1211) ise İslamiyeti tanıtmaya ve anlatmaya yönelik çalışmalar dikkati çeker. Kaşgarlı Mahmud’un Divânu Lugâti’t Türk (Türk Dili Sözlüğü)1074, Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi) 1069 ve Edip Ahmet Yükneki’nin Atebetü’l-Hakâyık’ı bu dönemde Türkçe yazılmıştır.

  11. Kaşgarlı Mahmud(1008-1074?) Türk dilbilimci. Ünlü Divânu Lugâti’t Türk (Türk Dili Sözlüğü)adlı eseri, Arapçaya karşın Türkçe’nin gücünü göstermek amacıyla yazılmış olmakla birlikte önemli coğrafi bilgiler de içerir. Esere eklenmiş olan harita, dairevi bir Dünya haritası olup renklidir. Dünyanın çevresi Yunanlılarda olduğu gibi çepeçevre bir denizle çevrelenmiştir. Haritanın merkezinde Türk Hükümdarının oturduğu Balasagun şehri vardır. Ayrıca, Türklerle ilişkide olan komşu halklarda verilmiştir. Haritanın tasarımında, Biruni’den etkilendiği düşünülmektedir. Bu harita, Türkler tarafından çizilen ilk dünya haritasıdır. Ayrıca, Kaşgarlı Mahmud’un eseri, Türklerin kullandığı en eski takvim olan “On iki hayvanlı takvim” hakkında da detaylı bilgiler içerir.

  12. Kaşgarlı Mahmud’un Haritası

  13. İbn Sina(980-1037) Batıda Avicenna olarak bilinir. Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi konularda çalışmalar yapmıştır. Matematiksel tanımlar ve duyarlı gözlem yapmanın yollarıyla ilgilenmiştir. Fizik çalışmalarında, Aristoteles’in hareket anlayışını eleştirmiş ve yanıldığını göstermiştir. Mekanik çalışmaları çağının çok ötesindedir ve Newton’un İkinci Kanunu’na öncülük etmiştir. Asıl adını duyuran çalışmalarını tıp alanında yapmıştır. 5 Kitaptan oluşan ansiklopedik eseri el Kânun fi’t-Tıb (Tıp Kanunu) Batı’da 16. yy. ve Doğu’da 19 yy. başlarına kadar ders kitabı olarak okutulmuştur. Tarihte ilk defa tıp ve cerrahiyi iki ayrı disiplin olarak ele almıştır.

  14. İbn Sina ve dostları

  15. Uluğ Bey (1394-1449) 15 yy. sırasında Türkistan, Timur’un desteğiyle bilim adamlarının toplandığı ve çeşitli kurumların açıldığı bir şehir oldu. Ölümünden sonra, torunu olan Uluğ Bey, Semerkand’ı bir bilim merkezi haline getirmişti. Astronomi ve matematik alanında çalışmıştır. Semerkand’da kurduğu medrese ve gözlemevi bilim tarihi açısından çok önemlidir.

  16. İslam Biliminin Gerileme Nedenleri • 1- Ekonomik ve sosyal yapıdaki gerileme • 2- Doğudaki steplerden gelen Moğol ve Türk istilaları • 3- Eğitim alanındaki giderek artan bir şekilde din ve felsefenin çatıştırılması • 4- Bilimsel gelenek yetersizliği • 5- Bilimin kurumsallaşamamış olması • 6- Özel çabaların usta – çırak ilişkisini aşamaması • 7- Dinsel ağırlıklı (teolojik) öğretime, doğa bilimleri ve matematik eğitimden daha çok önem verilmesi.

More Related