340 likes | 842 Views
TEVBE ETMENİN ÖNEMİ, ŞARTLARI VE KAZANIMLARI, BERAT KANDİLİ. KARASU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ MERKEZ KIZ KUR’AN KURSU ÖĞRETİCİSİ: ÖZLEM KUZU. قال رسولُ اللّهِ :. كُلُّ بَنِى آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ. Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: “Bütün insanlar hata yapar,
E N D
TEVBE ETMENİN ÖNEMİ, ŞARTLARI VE KAZANIMLARI, BERAT KANDİLİ KARASU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ MERKEZ KIZ KUR’AN KURSU ÖĞRETİCİSİ: ÖZLEM KUZU
قال رسولُ اللّهِ : كُلُّ بَنِى آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: “Bütün insanlar hata yapar, hata yapanların en hayırlısı ise hatasından dönendir. ” (Tirmizî, Kıyâmet 50, İbn Mace Zühd, 30)
Kelime olarak; pişmanlık, dönmek, vazgeçmek anlamlarına gelen tevbe; dini bir kavram olarak ise, kulun günahını ve hatasını terk edip, dua ve niyaz ile Rabbinden bağışlanma dilemesi ve O’na dönmesidir. TEVBENİN TANIMI
Tevbe,Allahu Teala'nın, günah işleyen insanların, işledikleri günahlardan kurtulmaları için onlara tanıdığı bir imkandır. Yüce Allah’ın kuluna tevbe etme fırsatı bahşetmesi O’nun sonsuz rahmetinin bir ifadesidir. İnsan ne kadar çok günah işlerse işlesin ümitsizliğe düşmemeli, Allahu Teala'nın ona tanıdığı bu imkandan yararlanmalıdır.
TEVBENİN ÖNEMİ Tevbe,Allahu Teala'nın, günah işleyen insanların, işledikleri günahlardan kurtulmaları için onlara tanıdığı bir imkandır. Yüce Allah’ın kuluna tevbe etme fırsatı bahşetmesi O’nun sonsuz rahmetinin bir ifadesidir. İnsan ne kadar çok günah işlerse işlesin ümitsizliğe düşmemeli, Allahu Teala'nın ona tanıdığı bu imkandan yararlanmalıdır.
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ “De ki : “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan çok merhamet edendir.” (zümer 53)
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel... Mevlana Celaleddin-i Rumi
اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ التَّوَّابينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرينَ “Şüphesiz Allah çok tevbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.” (Bakara 2 / 222) Rasulullah (S.A.S.) buyuruyor ki: "Allah, mü'min kulunun yaptığı tevbeden dolayı, çölde bineğini, üzerinde yiyeceği ve içeceği ile birlikte kaybeden, bundan dolayı umutsuzluğa düşen, sonra bir ağacın altına gelip ümitsizce otururken birdenbire bineğini yanı başında bulan, yularından tutup sevincinden ne diyeceğini şaşıran kimseden daha fazla sevinir.” (Buhari, Da'avat 4; Müslim, 3, (2744); Tirmizi, Kıyamet 50)
وَتُوبُوا اِلَى اللّٰهِ جَميعًا اَيُّهَ الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ "Ey müminler, hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz." (Nur 24/31)
وَالَّذِينَ إِذَا فَعَلُواْ فَاحِشَةً أَوْ ظَلَمُواْ أَنْفُسَهُمْ ذَكَرُواْ اللّهَ فَاسْتَغْفَرُواْ لِذُنُوبِهِمْ وَمَن يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ اللّهُ وَلَمْ يُصِرُّواْ عَلَى مَا فَعَلُواْ وَهُمْ يَعْلَمُونَ أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُواْ الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللّهُ الَّذِينَ جَاهَدُواْ مِنكُمْ وَيَعْلَمَ الصَّابِرِينَ “Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen istiğfar ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde bile bile ısrar etmezler. İşte onların mükafatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükafatı ne güzeldir!” (Al-i İmran, 3/135-136)
Tevbenin önemini belirten hadis-i şerifler: Tevbenin önemini belirten hadis-i şerifler: “Günahlarınız semaya ulaşacak kadar çok bile olsa, arkadan tevbe etmişseniz, günahınız mutlaka affedilir.” (Kütüb-ü Sitte, 7308) “Günahlarından samimi olarak tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” (İbn Mace, Zühd, 30) "Aziz ve Celil olan Allah, gündüz günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için gece, gece günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için de gündüz kulun tevbesini bekler. Bu hal, güneş batıdan doğuncaya kadar devam edecektir.” (Müslim, Tevbe 32, (2760).
قال رسولُ اللّهِ : يَا أَيُّهَا النَّاسُ تُوبُوا إِلَى اللَّهِ فَإِنِّي أَتُوبُ فِي الْيَوْمِ إِلَيْهِ مِائَةَ مَرَّة Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: "Ey insanlar Allah'a tevbe (ve O'na istiğfar) edin. Ben günde yüz defa tevbe ediyorum." (Müslim, Zikir, 12/7034)
TEVBENİN HÜKMÜ TEVBENİN HÜKMÜ وَتُوبُوا اِلَى اللّٰهِ جَميعًا اَيُّهَ الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ "Ey müminler, hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz." (Nur 4/31) وَأَنِ اسْتَغْفِرُواْ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُواْ إِلَيْهِ “Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tevbe edin …” (Hud 11/3)
TEVBENİN VAKTİ TEVBENİN VAKTİ اِنَّمَا التَّوْبَةُ عَلَى اللّٰهِ لِلَّذينَ يَعْمَلُونَ السُّوءَ بِجَهَالَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِنْ قَريبٍ فَاُولٰئِكَ يَتُوبُ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ اللّٰهُ عَليمًا حَكيمًا “Allah katında (makbul) tevbe,ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tevbe edenlerin tevbesidir.İşte Allah bunların tevbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisa 4/17)
قال رسولُ اللّهِ : إنَّ اللّهَ يَقْبَلُ تَوبَةَ الْعَبْدِ مَا لَمْ يُغَرْغِرْ Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: “Bir kul can çekişmeye başlamadığı sürece, Allahu Teâla onun tevbesini kabul eder.” (İbn Mace, Tevbe, 30) قال رسولُ اللّهِ : مَنْ تَابَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ مِنْ مَغْرِبِهَا تَاب اللّهُ عَلَيْهِ Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: "Kim güneş batıdan doğmazdan evvel tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder.” (Müslim, Zikr 43, (2703).
TEVBENİN KABUL OLMASININ ŞARTLARI TEVBENİN KABUL OLMASININ ŞARTLARI a) İşlenen günahı terk etmek, b) Günah işlediğine pişman olmak, c) Günahı bir daha işlememeye azmetmek, d) Eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise, bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek gerekir.
وَلَيْسَتِ التَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ حَتَّى إِذَا حَضَرَ أَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ إِنِّي تُبْتُ الآنَ وَلاَ الَّذِينَ يَمُوتُونَ وَهُمْ كُفَّارٌ أُوْلَئِكَ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا “Yoksa (makbul) tevbe, kötülükleri (günahları) yapıp yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, “İşte ben şimdi tevbe ettim” diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır.” (NİSA 4/18) Terzinin tevbesi
TEVBE-İ NASUH TEVBE-İ NASUH يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَصُوحًا عَسَى رَبُّكُمْ أَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ يَوْمَ لَا يُخْزِي “ Ey iman edenler! Allah'a içtenlikle tevbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. "Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter" derler. (Tahrim 66/8)
Muaz b. Cebel : Ya Rasulallah, tevbe-i nasûh nedir? diye sorunca, Hz. Peygamber: “Kulun, yapmış olduğu günaha pişmanlık duyması, Allah’a özür beyan etmesi, sonra sağılan sütün memeye dönmediği gibi (o günaha) bir daha dönmemesidir” buyurdu. (Tirmizi, Zühd, 8,Ahmed b. Hanbel 2/505) Doksan dokuz kişiyi öldüren adamın tevbesi.
TEVBENİN KAZANIMLARI 1- Günahların silinmesine vesile olur. 2- Ayıpların, kusurların örtülmesini sağlar. 3- Rızkın bollaşmasına ve bereketlenmesine sebep olur. 4- Malın helaktan korunmasını sağlar. 5- Allah-u Teala katında insanların derecelerinin yükseltir. 6- İnsanların sıkıntı, stres ve bunalımlardan kurtulmasına vesile olur. 7- Her şeyden önemlisi de ahirette insanı Allah’ın gazabına uğramaktan kurtarır. TEVBENİN KAZANIMLARI
"Berat” kelimesi Arapça "el-berâe" kelimesinin Türkçeye girmiş halidir. Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir. Dini olarak olarak berat, Allah’ın affı ve bağışlaması, günah, borç ve cezadan kurtulmak gibi anlamlara gelmektedir. Berat, günahlardan arınma ve Yüce Allah’ın rahmet ve mağfiretine ulaşmadır. Bu gecede Allâh'ın affı ve bağışlamasının çok olacağı müjdelendiğinden, bu geceye “Berat Gecesi” denilmiştir. BERAT KANDİLİ
KUR’AN’DA BERAT GECESİ حم.1 وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ .2 إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُبَارَكَةٍ إِنَّا كُنَّا مُنْذِرِينَ .3 فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ .4 BERAT KANDİLİ 1. Hâ. Mîm. 2. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, 3. Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. 4. Her hikmetli işe o gecede hükmedilir. (Duhan 44/1.2.3.4.)
BERAT KANDİLİ İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER BERAT KANDİLİ İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: “Şaban ayının 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık, ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir: “İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım? Rızık isteyen yok mu hemen rızık vereyim? Başına bir musibet gelen yok mu, sağlık ve afiyet vereyim?” Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder.” (İbni Mâce, İkame, 191.) BERAT KANDİLİ
Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: “Muhakkak ki, Allahu Teala şabanın 15. Gecesi dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Beni Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insanları mağfiret eder.” Tirmizî, Savm:39 BERAT KANDİLİ
BU GECE ALLAHU TEALA’NIN AFFINDAN MAHRUM KALACAK OLANLAR BU GECE ALLAHU TEALA’NIN AFFINDAN MAHRUM KALACAK OLANLAR Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: "Muhakkak ki, Allah Azze ve Celle Şâban'ın onbeşinci gecesinde rahmetiyle yetişip herşeyi kuşatır. Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca müşrikler ve kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler müstesna." (İbni Mace, İkametü's-Salât, 191) BERAT KANDİLİ Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: "Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesi tecelli eder ve ana - babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar.” (Tirmizî, Savm, 38.)
BERAT KANDİLİ VE DİĞER MÜBAREK GECELER NASIL DEĞERLENDİRİLEBİLİR? BERAT KANDİLİ VE DİĞER MÜBAREK GECELER NASIL DEĞERLENDİRİLEBİLİR? Kur’an-ı Kerim okuyabiliriz Peygamberimiz (s.a.s.)’e salatü selamlar getirebiliriz Kaza ve nafile namazlar kılabiliriz Tefekkür edebiliriz Günahlara samimi olarak tevbe edebiliriz Zikirle meşgul olabiliriz Müslüman kardeşlerimiz ve kendimiz için dualar edebiliriz Çocuklarımızın bu mübarek gecelerin maneviyatını hissetmeleri için farkındalık oluşturulabiliriz Anne babamızın hal ve hatrını sorarak dualarını almalıyız Çevremizdeki hasta, yaşlı ve yetimleri ziyaret ederek gönüllerini alabiliriz BERAT KANDİLİ
“Allahım! Azabından affına, gazabından hoşnutluğuna, senden yine sana sığınıyorum. Seni gereği gibi övmekten acizim. Sen kendini övdüğün gibi yücesin.” (İbn-i Mace;c.1,s.444)
Berat gecesinin tüm İslam alemine hidayet ve mağfiret vesilesi olması dileğiyle Kandiliniz mübarek olsun…