170 likes | 495 Views
Bölüm 20 Çıktı (O utput ) ve Toplam Talep (A ggregate demand ). David Begg, Stanley Fischer and Rudiger Dornbusch, Economics , 8th Edition, McGraw-Hill, 2005 PowerPoint presentation by Alex Tackie and Damian Ward. Kısa Vadede Toplam Çıktı. Po tansiyel Çıktı Düzeyi
E N D
Bölüm 20Çıktı (Output) ve Toplam Talep (Aggregate demand) David Begg, Stanley Fischer and Rudiger Dornbusch, Economics, 8th Edition, McGraw-Hill, 2005 PowerPoint presentation by Alex Tackie and Damian Ward
Kısa Vadede Toplam Çıktı • Potansiyel Çıktı Düzeyi • Tüm üretim faktörleri tam kapasite kullanılıyor olsaydı üretilebilecek olan çıktı düzeyi; maksimum üretilebilecek düzey değil • Fiili (Actual) Çıktı Düzeyi • Belirli bir dönemde üretilebilmiş olan çıktı düzeyi • Ki, çoğunlukla potansiyel düzeyden sapar
Kısa Vadede Toplam Çıktı (2) • Fiili çıktı düzeyi potansiyel çıktı düzeyi etrafında salınır. • Örnek olarak, fiili çıktının potansiyel düzeyinden aşağıda olduğunu varsayalım. • Ekonominin potansiyel çıktı düzeyine nasıl, ne kadar hızda geri döneceğine bakalım.
Bir kaç Basitleştirici Varsayım • Fiyatlar ve ücretler sabit • Bu fiyat ve ücret düzeyinde ekonomide kullanılmayan (atıl) kapasite vardır. • Bu ücretten çalışmak isteyen ancak iş bulamayan işçiler vardır • Ve firmaların karlı bir şekilde kullanabilecekleri halde atıl duran üretim kapasiteleri vardır. • Dolayısıyla, toplam çıktının düzeyi talep tarafından belirlenir (demand-determined) • Talepte ortaya çıkan bir artış, üretimi ve çıktıyı arttırır, ya da tam tersi. • Şimdilik, • Hükümet (harcamaları) ve • Dış ticaretin olmadığını varsayalım • Sonraki bölümlerde bu kısıtları gevşeteceğiz.
Potansiyel Çıktı düzeyine nasıl erişilir? • Bu varsayımlar altında, çıktının talep tarafından belirleneceğini gördük. • Ekonomide, o ücret düzeyinden çalışmak isteyen işşizler ve o fiyat düzeyinden satış yapmak isteyen firmalar olduğu için, hükümet toplam talebi arttıracak müdahalelerle, fiili çıktı düzeyini potansiyel düzeye çıkarabilir. • Fiyatlar ve ücretler ancak bu potansiyel düzey aşıldıktan sonra artabilir. • Dolayısıyla, hükümet uygulayacağı politikalar ile ekonomiyi potansiyel çıktı düzeyinde tutabilir. • Keynes (1936) İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi
Toplam Talep (AD) • Hükümet harcamaları ve dış ticaret yokken, toplam talep iki bileşenden oluşur: • Yatırım (Investment): I • Firmaların fiziksel sermayeye ve stoklara yapmayı planladıkları eklemeler • Şimdilik bunun otonom yani gelirden bağımsız olduğunu varsayalım • Tüketim (Consumption): C • Hanehalkının mal ve hizmet talebi • Dolayısıyla, AD = C + I
Tüketim (Consumption) Talebi • Hanehalkı gelirlerini TÜKETİM ve TASARRUF etmek için kullanırlar. • Kişisel Harcanabilir Gelir (Personal Disposable Income) • Hanehalkı ellerindeki üretim faktörlerini arz ederek gelir elde ederler, bu miktar üzerinden vergi öderler, üstüne transfer gelirleri eklenir. • Hanehalkı bu harcanabilir gelirini, tüketim ve tasarruf etmek için kullanır.
İngiltere’de Tüketim ve Gelir, 1995 sabit fiyatlarıyla, 1989-2001 Gelirin tüketim harcamaları üzerindeki etkisi çok güçlüdür ancak tek etken gelir değildir.
Gelir sıfırken, istenilen tüketim 8’dir (otonom tüketim -“autonomous consumption”). Marjinal tüketim eğilimi (marjinal propensity to consume) (doğrunun eğimi) 0.7’dir. Her 1 birimlik gelir artışı tüketimde 0.7 birimlik artışa sebep olur. 8 Tüketim fonksiyonu Tüketim fonksiyonu toplam geliri toplam tüketime bağlar: C=f(Y) C = A + c Y C = 8 + 0.7 Y Tüketim (C) 0 Gelir (Y)
Tasarruf Fonksiyonu Tasarruf (S) Tasarruf fonksiyonu her gelir düzeyinde yapılmak istenen tasarruf miktarını gösterir: S=f(Y) S = -A + (1-c) Y S = -8 + 0.3 Y Tüm gelir ya harcanacak ya da tasarruf edileceğinden tasarruf fonksiyonu tüketim fonksiyonundan türetilebilir. 0 Gelir (Y)
AD = C + I I Toplam talep (AD) doğrusu C ve I’nın dikey toplamıyla elde edilir. (Şimdilik I’yı otonom kabul ediyoruz) Toplam Talep (AD) Doğrusu Toplam talep toplam tüketime eşittir. Toplam tüketim, hanehalkı tüketim harcamaları ve firmaların yatırım harcamalarından oluşur. C Toplam Talep Gelir
E AD AD doğrusu veriyken, Denge E noktasında oluşur Denge Çıktı Düzeyi 45odoğrusu 45odoğrusu harcamaların çıktı ve gelire eşit olduğu noktaları gösterir. Harcamalar C E noktasında planlanan harcamalar çıktı ve gelire eşittir. Y* kısa dönem denge çıktı düzeyidir, ancak potansiyel çıktı düzeyine eşit olmayabilir. B Y* Y1 Çıktı
S E I Denge noktası yine E’dir. Alternatif Yaklaşım Denge noktasını, planlanan yatırımları (I) planlanan tasarruflara (S) eşitleyerek de bulabiliriz. S, I Y* Çıktı İki yaklaşım da aynı sonucu verir.
AD1 Toplam talep AD1’ e düşerse Ekonomi Y1’de yeni denge noktasına gelir. Y1 Toplam talepteki düşüşün etkileri 45odoğrusu Ekonominin Y0noktasında dengede olduğunu varsayalım. AD0 Harcamalar Y0 Çıktı Denge çıktı düzeyindeki değişim AD’deki değişimden daha büyüktür.
Çarpan (Multiplier) Etkisi • Toplam harcamalardaki (C ve I) artış zayıflayan dalgalar biçiminde ekonomiye yayılarak ulusal geliri ilk harcama düzeyinden daha yüksek ölçülerde arttırır. Harcamaların gelir üzerindeki bu etkisine Çarpan Etkisi denir. • Marjinal tüketim eğilimi (mpc) ne kadar yüksekse çarpan etkisi de o kadar güçlüdür. • Marjinal tasarruf eğilimi ne kadar yüksekse, kazanılan her ilave birim gelirin daha büyük bir kısmı döngüsel akımdan dışarıya akar. • Çarpan= 1/1-mpc
Çarpan Etkisi: Örnek • Marjinal Tüketim Eğilimi’nin (c) 0.9 olduğunu varsayalım. • Bu ekonomide, 1 birimlik yatırımın (I), ulusal gelirde (Y) zaman içinde yaratacağı artışı hesaplayalım. • 1 birimlik yatırım ulusal geliri 1 birim arttırır. Ulusal gelirdeki 1 birim artışın tüketimi 0.9 birim arttırır. Tüketimdeki 0.9 birimlik artış, ulusal geliri 0.9 birim arttırır, bu da yine aynı şekilde tüketimi 0.81 birim arttırır. • Sonuçta, 1 birim yatırım artışının ulusal gelirde zaman içinde sebep olduğu artış miktarı; • M=1/1-c, yani 10 birimdir.