110 likes | 496 Views
MATEMATİK EĞİTİMİ FELSEFESİ. Sosyal gruplar. Sosyal gruplar. Farklı matematik felsefeleri matematik eğitimini farklı şekillerde etkilemiştir .
E N D
MATEMATİK EĞİTİMİ FELSEFESİ Sosyal gruplar
Sosyal gruplar • Farklı matematik felsefeleri matematik eğitimini farklı şekillerde etkilemiştir. • Bu etkileri açık ve net olarak doğrudan göremezsek de öğretim programlarının tasarımında, öğretim yöntemlerinin tercihinde, öğretmenlerin rolleriyle ilgili algılamalarında onların yansımalarını görmekteyiz. Matematik felsefesinin söz konusu bu etkileri eğitim alanında bilinen sosyal grupları da şekillendirmiştir. • Eğitimde bilinen bu sosyal gruplar gücü ellerinde bulundurdukları dönemlerde ülkenin eğitim sistemini amaçları doğrultusunda yönlendirmişlerdir. • Matematik felsefesinden etkilenerek eğitimde ortaya çıkan sosyal grupları sırasıyla; sanayi odaklı, teknoloji odaklı, hümanist, ilerlemeci ve halkçı eğitimciler olarak ifade edebiliriz.
Teknoloji odaklı eğitimciler • Teknoloji odaklı eğitimciler: Sanayi toplumundan teknoloji toplumuna geçiş sürecinde ihtiyaçların değişmesiyle sanayi odaklı eğitimcilerin devamı olarak ortaya çıkan sosyal gruptur. • Teknolojik gelişme sosyal gelişmeden daha önemlidir. Çünkü, endüstriyel gelişmeler devamında teknolojik gelişmeler sosyal gelişmelere ve değişimlere neden olmaktadır. • Birçok boyutta sanayi odaklı eğitimcilerle benzerlik gösterseler de öğretim programının içeriği ve kazanılması gereken beceriler konusunda farklıdırlar.
Teknoloji Odaklı Eğitimciler • Matematiğe Bakışları • Teknoloji odaklı eğitimciler moral değeri bakımından faydacılık ve menfaat üzerinde durmaktadırlar. Bunun bir sonucu olarak, okullarda, pür matematik bilginin prensipleri ve mantıksal çıkarsamaları hariç tutularak matematiğin çoklu uygulamaları verilmelidir. • Pür matematiğe karşı bu duruş çelişki gibi görünmektedir. Eğer pür bilgiye önem verilmezse nasıl teknolojinin ihtiyacı olan yeni bilgiler ve teknolojiler üretilebilir. Batıda olduğu gibi ülkemizde de teknolojik pragmatist anlayışın okullarda yerleşmesine ve matematik müfredatlarının bu yönde düzenlenmesine bir direnişin söz konusu olmuştur.
Teknoloji Odaklı Eğitimciler……… • Çocuğa Bakışları • Teknoloji odaklı eğitimciler için de çocuk doldurulacak boş bir vazodur. Çocuk öyle bir malzemedir ki kendi bilgi ve becerisi ticaret ve endüstrinin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilebilecek ham bir yapıya sahiptir. • Eğitimle çocuğa bu beceriler kazandırılmalıdır. Çocuklar ortaokuldan itibaren meslek hayatlarında kendilerine gerekli olacak bilgi ve becerileri okulda uygulamalı olarak öğrenmelidir.
Teknoloji Odaklı Eğitimciler……… • Matematiksel Beceriye Bakışları • Teknoloji odaklı eğitimciler, sanayi odaklı eğitimcilerin önerdiği basit becerilerin endüstri ve ticaretin ihtiyacı olan yeterli miktarda kalifiye elemanın sağlanmasına yetmediğini gördüler. Farklı yaş gruplarındaki öğrencilere farklı eğitimler verilmesi ve bireyin yeteneği ve becerileri doğrulusunda çalışacağı endüstri dalına göre eğitim alması sağlanmalıdır. • Sosyal farklılıklar, eğitim ve iş hayatı dikkate alındığında teknolojik pragmatistler statüye dayalı bir üretkenliği temel almaktadır. Sosyal yapı katı olmamalı yeteneğe göre düzenlenmelidir. Eğer bir kişi gerekli bilimsel, teknolojik bilgiyi edinir, beceriyi geliştirirse ödüllendirilir ve gücünü statüsünü ve ekonomik düzeyini artırabilir. Bu nedenle sanayi odaklı eğitimcilerin aksine ilköğretimde her öğrenciye eşit temel bilgini verilmesinin esas olması gerektiğini düşündüler. • Okul matematiğinin kazandırdığı beceriler iş hayatının ve teknolojinin ihtiyacı olan becerilerin altına düştükçe becerilerle ilgili şikâyetlerde devam edecektir. Bu da öğretim programların ihtiyaçlara göre sürekli değişebilirliğini göstermektedir.
Teknoloji Odaklı Eğitimciler……… • Matematiksel Öğrenmeye Bakışları • Sanayi odaklı eğitimciler gibi teknoloji odaklı eğitimciler de matematiği ciddi ve sıkı çalışılması gereken bir ders olarak görürler. Çok alıştırma yapmak, problem çözmek ve ezberlemek matematikte başarılı olmanın yoludur. Yaşamda başarı ve öğrenme; bireysel uygulamaya, kendini gerçekleştirmeye ve çabaya dayanır. • Öğrenme ”çalışma” ya da “sıkı işgücü” gibi metaforlar aracılığı ile temsil edilmektedir. Ayrıca öğrenme bireyselleşmiştir. “Çocukların konuşarak öğrendiklerini varsaymak için hiçbir neden yoktur. Bilginin edinimi odaklanmayı ve çabayı gerektirmektedir. Önemli olan kalem-kâğıt çalışması ve alıştırmalardır. • Öğrenmenin çaba göstermeksizin oyunla, bilmecelerle ve etkinliklerle gerçekleştiğini söylemek zordur. Konuyu öğrencilerin ilgilerine göre ilişkilendirmek doğru değildir. Gereken tek şey sıkı çalışma ve uygulamadır. Yarışma ise en iyi motivasyon aracıdır.
Teknoloji Odaklı Eğitimciler……… • Matematik Öğretimine Bakışları • Teknoloji odaklı eğitimciler, öğretim faaliyetlerinin içine politikacıları, fabrikatörleri, teknisyenleri ve bürokratları dahil etmesi bakımından toplumda kabul görmektedir. • Bu eğitimcilere göre, teknoloji toplumu değiştirdiği gibi matematik öğretimini de değiştirmektedir. Özellikle bilgisayar olmak üzere hesap makineleri, projektör ve akıllı tahta gibi teknolojiler sınıflarda her geçen gün daha etkin bir şekilde kullanılmaya başlamaktadır. • Bu paradigma bilgisayarın modellemeler yaparak öğrencilere konunun öğretiminde etkili bir araç olduğunu savunmaktadırlar. Matematik hem teknoloji hem de kullanım ilkeleri üzerine kurulu olduğu için öğretimi bu konularla ilgili olmalıdır. Bu düşünce eğitim programlarında bilgisayar destekli aktiviteler yer verilmesiyle de kendini göstermektedir.
Teknoloji Odaklı Eğitimciler……… • Ölçme Değerlendirme Yaklaşımları • Teknoloji odaklı bakış açısı hiyerarşik ve otoriterdir. Düzeyleri kontrol edip denetlemek hiyerarşideki her katmanın sorumluluğudur. • Testler öğrencilerin matematik bilgisinin ve becerilerinin edinimi ve okul çalışmalarının zorunluluklarının yerine getirilmesi için gereklidir. Sonuç olarak, matematikte hatalar, kendi uygulamanızın başarısızlığı olarak hatta ahlak çürümesi olarak şiddetleeleştirilmektedir. • Tartışma ve işbirliği reddedilmektedir. Çünkü bu çalışmalar kopya çekme arzusunu, sıkı çalışma olmaksızın cevapların bulunması ve tembellik içgüdüsünü destekleme riskine sahiptirler. Yarışma ahlaki olarak gereklidir, değerlerin başarı ve gelişim yoluyla ödüllendirilmesi gibi erdemlerin hayatta kalmasını sağlamaktadır. • Açık ve basithedefler gerekmektedir ve çocukların bilgi üretme ve bunları doğru bir şekilde kullanma becerileri test edilmelidir. Testleri doğru bir şekilde geçmek hedeflenen amaçtır.