ADALET SAHİBİ BİR İSLAM HALİFESİ: HZ. ÖMER

1. ADALET SAHİBİ BİR İSLAM HALİFESİ: HZ. ÖMER

2. Hz. Hamza’nın Müslüman olması üzerine, Mekkeli müşriklerin telâş ve endişeleri had safhaya varmıştı. Çünkü parmakla gösterilen kahramanlardan biri daha Müslüman olmuştu.

3. Ebu Cehil Hattâboğlu: - Ey Kureyş! Muhammed, putlarımıza dil uzattı. Bizden önce gelen atalarımızın Cehennemde azâp gördüklerini, bizim de oraya gideceğimizi söyledi! Onu öldürmekten başka çâre yoktur! Onu öldürecek kişiye, yüz kızıl deve ve sayısız altın vereceğim! dedi. Hz. Ömer, kılıcını kuşanarak yola düştü.

4. Giderken Nu’aym bin Abdullah’a rastladı : ‘Kardeşin Fâtıma ile enişten Saîd’in yanına git! Onlar, çoktan Müslüman oldular. Sen önce kendi yakınların ile uğraş!’ dedi. Hz. Saîd’i yakasından tutup, yere attı. Kardeşi, efendisini kurtarayım derken, onun yüzüne de öfkeli bir tokat indirdi. Yüzünden kan akmaya başladığını görünce, kardeşine acıdı..

5. Fakat kardeşi îmân kuvveti ile Allahü Teâlâ’ya sığınarak dedi ki:‘ Yâ Ömer! Niçin Allahtan utanmazsın , âyetler ve mu’cizeler ile gönderdiği Peygamberine inanmazsın? İşte ben ve zevcim, Müslüman olmakla şereflendik. Başımızı kessen de bundan dönmeyiz.’ dedi. Sonra Kelime-i Şehâdeti okudu.

6. . Hattâboğlu Ömer, kızkardeşinin bu îmânı karşısında birden yumuşadı ve yere oturdu. Yumuşak sesle dedi ki: - Hele şu okuduğunuz kitabı çıkarın.- Sen temizlenmedikçe, onu sana vermem.Ömer bin Hattâb gusül abdesti aldı. Ondan sonra Fâtıma, âyet-i kerîme yazılı sahifeyi getirdi. Ömer bin Hattâb güzel okurdu. Tâhâ sûresini okumaya başladı. Kur’ân-ı Kerîmin fesâhatı, belâgatı, ma’nâları ve üstünlükleri kalbini gitgide yumuşattı.

7. Cebrâil aleyhisselâm, daha önce, Ömer bin Hattâb’ın îmân etmek için geleceğini haber vermişti. Resûlullah efendimiz, onu, tebessüm buyurarak karşıladı. Ömer bin Hattâb, Resûlullahın önünde diz çöktü. Onun kolundan tutup,şöyle dedi: - Îmâna gel, yâ Ömer!O da temiz kalp ile Kelime-i şehâdeti söyledi. Eshâb-ı kirâmın, sevinçle söyledikleri tekbîr sesleri göğe yükseldi.

8. Kuran ahlakının tüm özelliklerinin yanı sıra, yüksek adalet anlayışı ile de kendinden sonrakilere örnek olmuş üstün İslam halifelerinden biridir. İslam tarihinin en adaletli ve huzurlu dönemlerinden biri, Hz. Ömerin (ra) halifeliği sırasında yaşanmıştır.

9. "Hicret"i bir dönüm noktası olarak takvim başlangıcı yapmıştır. Hicri takvimin kullanılması, devlet idaresinin düzenlenip kurumsallaşması, adli teşkilatın kurulması ve İslam ülkelerinin arasına yenilerinin katılması gibi konulara öncülük ederek İslamiyet'in yayılmasına ve gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur.

10. Yapılan istişareler sonucunda Hz. Ömer'in halifeliğinin genel anlamda kabul edileceği konusunda karara varan Hz. Ebu Bekir, yanında bulunanlara, "Size bir kişiyi halife olarak teklif ediyorum ki, o benim akrabam değildir. Ömer b. Hattab'ı halife kabul ediyor musunuz? Bence hilâfete en yakın olan odur." diyerek diğer sahabelerin de onayını almış ve Hz. Ömer'i halife ilan etmiştir.

11. Bir konuda istişare ederek karara varmak, Yüce Rabbimizin Kuranda bildirdiği önemli bir mümin özelliğidir. Başka müminlerin de fikrini almak; müminlerin o konuya başka açılardan bakmalarını, farklı çözümler üretmelerini ve dolayısıyla en doğru karara varmalarını sağlar.

12. Hz. Ömer buyuruyor ki : "Adalet mülkün temelidir." " Başkasında görüp hoşlanmadığın ayıbın kendinde olduğunu görmemekten büyük ayıp olamaz. " " İnsanların en cahili, ahiretini başkasının dünyası için satandır. "

13. "Hiçbir şey kalpten çıkanlar kadar kalbe fayda vermez.   Kalp ne kadar saf ve Allah'a adanmış olursa, o kadar büyük bir faydaya erişir." "Kötü bir işin en gizli şahidi vicdanımızdır." "Allah'ı anın, O'nu anmak şifadır." "Başkasını ıslah etmeye kalkışmadan önce kendini ıslah etmeye bak." "Şunu iyi bilesiniz ki, en güzel ibadet, farzları yerine getirmek ve haramlardan sakınmaktır."

14. Hz. Ömer (ra), adaleti uygularken Kuran ahlakının gereği olarak, herkese eşit davranmış; soyluluk, zenginlik, akrabalık, makam gibi unsurların adaletin engellemesine kesinlikle izin vermemiştir. İdaresi altındaki topraklarda adaletin katıksız bir biçimde uygulanması için her türlü önlemi almıştır.

15. Hz. Ömer'in (ra) dönemin kadılarına gönderdiği mektup, kendinden sonra gelen tüm yöneticiler için de bir rehber olmuştur:

16. Davalara bakarken telâşa, çığırtkanlığa ve tarafların haysiyetini kırıcı davranışlara asla müsaade etme. Çünkü adaletin yerini bulması için sükûnet ve ciddiyet şarttır. Hakkın tecelli etmesi ise İlâhi adaletin itibar kazanmasına sebep olur. Bir Müslümanın niyeti iyi ise Allah, onun insanlarla olan münasebetlerini ıslah eder, ama içi başka dışı başka olursa, Allah ona musibet verir. Bu durumda hâkimin görevi Allah'ın rızık ve rahmet hazinelerinin kulları arasında adaletle dağıtılmasını sağlamaktır.

17. Gelişmeleri hassasiyetle takip eden sorumluluk duygusuna ve Kuran ahlakına sahip olması, Peygamberimiz (sav)'in ahlakını rehber edinmesi, başarısına vesile olmuştur.

18. Hz. Ömer bir Cuma namazı sırasında hançerlenerek ağır yaralanıyor..Ölüm döşeğinde iken kendisini hançerliyenin müslüman olup olmadığını soruyor.Gayri müslüm olduğunu duyunca Allah’a şükrediyor.Kendisine kendinden sonra gelecek halifeyi seçmesi istenince bunu reddetmiş ve istişare ile seçilmesini istemiştir.