830 likes | 1.67k Views
AFETLER ve TOKSİKOLOJİ. Prof.Dr.Gönül Şahin Toksikoloji Anabilim Dalı Eczacılık Fakültesi Hacettepe Üniversitesi. HAMER Eğitim Semineri 1 Ekim 2009. AFET. DSÖ Dışarıda n bir yard ı m ve destek gerektirecek büyüklükte, etkin, ani ekolojik bir olay dır. Türk Dil Kurumu Sözlüğü, 1988
E N D
AFETLER ve TOKSİKOLOJİ Prof.Dr.Gönül Şahin Toksikoloji Anabilim Dalı Eczacılık Fakültesi Hacettepe Üniversitesi HAMER Eğitim Semineri 1 Ekim 2009
AFET DSÖ Dışarıdan bir yardım vedestek gerektirecek büyüklükte,etkin, ani ekolojik bir olaydır. Türk Dil Kurumu Sözlüğü, 1988 Doğanın sebep olduğu yıkım, felaket. Oxford Sözlük, 1990 Zaman zaman meydana gelen, ani ve büyük talihsizlik, felaket.
AFET • insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, • normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, • yol açtığı zararın azaltılabilmesi için yardım personeli gerektiren durumlar olarak ifade edilebilir.
Ülkemizin yakın geçmişte yaşadığı acı tecrübeler göz önüne alındığında, benzeri olaylarla karşılaşıldığında organizasyonda olduğu kadar acil korunma, teşhis ve tedavi yaklaşımı konularında da eğitim ile bilinçlenmenin önemi, yenilerde daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır.
Afetlerde riski en az düzeye çekebilme bilincinin toplumlara kazandırabilmesi için sivil savunma örgütleri, askeri, kurumlar, kamu ve özel sektöre düşen görevlerin yanı sıra eğitim kurumlarının da çeşitli eğitim programlarında yer alarak yapacağı katkı büyük önem taşımaktadır. Toplumun her kesimini ilgilendiren bu eksikliklerin giderilmesi için farklı disiplinlerin birlikte çalışması gerekmektedir.
TOKSİKOLOJİ İlaç dahil tüm ksenobiyotiklerin canlı organizmalar/sistemler üzerindeki ters etkilerinin incelenmesi, bu istenmeyen etkilerin meydana gelme olasılıklarının öngörülmesi ve bu zararlı, olumsuz etkilerden yararlı canlıların korunması ile ilgilenen multidispliner bir bilim dalıdır.
Toksikolojinin amacı • Kimyasal maddelerin canlı sistemler üzerindeki ters etkilerinin doğasını incelemek, • Bu ters etkilerin meydana gelme, ortaya çıkma olasılıklarını öngörebilmek, • Yarar/zarar oranını belirlemek ve risk değerlendirmesi yapmaktır.
TOKSİKOLOJİ Profesyonel anlamda TANIMLAYICI (Descriptive) TOKSİKOLOJİ: Tanımlayıcı, ayırıcı toksisite testleri DÜZENLEYİCİ (Regulatory) TOKSİKOLOJİ MEKANİSTİK (Mechanistic) TOKSİKOLOJİ: Mekanizmaları aydınlatıcı
Mekanistik Toksikoloji Canlı organizmalarda toksik etkilere neden olan kimyasalların tanımlanması için hücresel, biyokimyasal ve moleküler mekanizmaların anlaşılmasıyla uğraşır. Mekanistik uygulamaların çalışma sonuçları toksikolojinin pek çok alanında önemlidir. Mekanistik veriler daha güvenilir alternatif kimyasal dizaynı ve üretimi için gereklidir.
Tanımlayıcı Toksikoloji Direkt olarak toksisite testleri ile ilgilenir. Güvenirlilik değerlendirmesi ve düzenlemeler için bilgi sağlar. Deney hayvanlarında yapılan toksisite testlerinin dizaynı ile insanda risk değerlendirmesine olanak verir. İnsanda istenmeyen etkileri sınırlar. Mekanistik toksikolojinin geliştirdiği hipotezlere katkıda bulunur. Mekanistik ve tanımlayıcı toksikolojinin düzenleyici toksikolojide anahtar rolleri vardır.
Düzenleyici Toksikoloji Tanımlayıcı ve mekanistik toksikolojiye dayalı verileri kullanarak ilaç veya diğer kimyasallar için yasal düzenlemeler yapar. İşyerlerinde güvenli ve sağlıklı şartların olmasını sağlar.
Mekanistik Toksikoloji Risk Düzenleyici Toksikoloji Tanımlayıcı Toksikoloji
RİSK “ Bir olaydaki istenmeyen sonuçların gerçekleşme olasılığı” “Bir maddenin belirli koşullarda veya belirli ortamlarda hasar yapma olasılığı”
RİSK DEĞERLENDİRMESİ Mevcut toksisite verilerinden hareketle, bir maddenin öngörülen miktarda ve şekilde kullanımı ile kişilerde, toplumda ve çevrede ortaya çıkabilecek muhtemel zararlı etkilerinin değerlendirilmesi – öngörülmesidir.
Başka bir deyişle; Geçmişteki maruziyetlerin analizini yapmak, olumsuz sağlık etkilerinin tipi ve miktarını tayin etmek ve sonraki maruziyetlerden ortaya çıkacak sonuçları tahmin etmek işlemidir.
RİSK DEĞERLENDİRMESİNİN AMAÇLARI • Risk ve yararları dengelemek • Kabul edilebilir risk düzeylerini belirlemek • Yasal kurumlar, üreticiler, çevre ve tüketici organizasyonlarının yapacağı aktiviteler için önem önceliklerini belirlemek • Rezidüel riskleri belirlemek ve riskleri azaltmada kullanılan yöntemlerden sonra riskin ne kadar azaldığını tespit etmek
Kabul Edilebilir Risk Düzeyi • Maddenin kullanımı ile elde edilecek yararın ortaya çıkacak risk ile karşılaştırılmasıdır • Her madde ve her koşul için farklıdır • İlaçlar gibi hayati önem taşıyan maddeler için yüksek risk kabul edilir
Kabul edilir risk düzeyinin belirlenmesinde; • Maddenin kullanımının sağlayacağı yararlar • Alternatif maddelerin olup olmaması- özellikleri • Toplumda söz konusu maddenin kullanım derecesi • Üretim ile ilgili koşullar- ekonomik yönü • Çevre kalitesine etkisi • Doğa kaynaklarının korunması gözönünde bulundurulacak faktörlerdir.
YARAR/ ZARAR (BENEFIT/ RISK) • Özellikle ilaç dahil ksenobiyotikler için kullanılır • Ksenobiyotiğin kullanımı ile sağlanacak yarar, toksik etkilerinin meydana getireceği zarardan fazla ise o ksenobiyotik kullanılmalıdır Örn; kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, pestisitler.
RİSK DEĞERLENDİRME İŞLEMİ NASIL YAPILIR? Zararlı etkilerin belirlenmesi Doz- cevap ilişkisinin saptanması Maruziyetin belirlenmesi Riskin özelliğinin belirlenmesi
Zararlı Etkinin Belirlenmesi İncelenen kimyasal bileşik insan ve çevre sağlığında bir hasara neden olur mu? Bu sorunun yanıtı • Deney hayvanlarında yapılan toksisite çalışmaları • in vitro çalışmalar • yapı-aktivite çalışmaları • eko sistemdeki toksisite çalışmaları • insanlar üzerindeki etkilere ilişkin çalışmaların sonuçlarından elde edilir.
Riskin Özelliğinin Belirlenmesi “Riskin karakterizasyonu” Çeşitli koşullarda insanın maruz kalması halinde ortaya çıkacak ters sağlık etkilerinin görülme sıklığının hesaplanması işlemi
Risk Değerlendirme İşlemindeki Basamaklar ve Risk Yönetimi ile İlişkisi
Risk Değerlendirmesi Risk Yönetimi Doz-cevap ilişkisinin belirlenmesi Yasal düzenlemeler Riskin Özelliğinin belirlenmesi Zararlı etkinin belirlenmesi Risk dışı analiz Maruziyetin belirlenmesi Kontrol seçenekleri Ekonomik Sosyal Politik Kanuni ve Hukuki görüşler
GÖZLEMLENEMEZ RİSKLER • GÖZLEMLENEBİLİR RİSKLER • KONTROL EDİLEMEZ RİSKLER • KONTROL EDİLEBİLİR RİSKLER
GÖZLEMLENEMEZ RİSKLER Maruz kalanlar biliniyor Gecikmiş (kronik) etki Bilimsel veri yeterli değil Kimyasal Riskler Uzayı • PAH • Pb • Dioksin • Nitrit AF PCB KONTROL EDİLEMEZ RİSKLER Dünya çapında felaket yaratıcı sonuçları var Kitle ölümlerine neden oluyor Kullanımı yasalara uygun değil Risk kolayca azaltılamıyor Gelecek kuşaklar için çok riskli KONTROL EDİLEBİLİR RİSKLER Dünya ölçeğinde felaket yaratıcı sonuçları yok Kitle ölümlerine neden olmuyor Kullanımı yasalara uygun Risk azaltılabilir Gelecek kuşaklara risk taşımıyor Kimyasal silah kazaları Salisilat Asetaminofen GÖZLEMLENEBİLİR RİSKLER Maruz kalanlar biliyor Ani (akut) etki Yeterli bilimsel veri var
TEHLİKE (Hazard) Canlıya önemli ölçüde zarar verebilecek yada önemli sayıda canlıya zarar verebilecek bir tehdit veya zarar potansiyeli
Referans Doz Nonkarsinojenik etkiler yani eşik etkili bileşikler için Referans Doz (RfD) kullanılır. RfD; ‘toplumdaki çocuk, yaşlı gibi en hassas alt popülasyonlar dahil insanların yaşamları süresince alındığında herhangi bir toksik etki göstermeyeceği varsayılan günlük doz’ dur. EPA, RfD terimini ‘kabul edilebilir’, ‘güvenli’ gibi önyargılı terimlerin kullanımın önlemek için ortaya koymuştur.
% cevap Doz (mg/kg/gün) Eşiksiz (karsinojen) Eşik (non-karsinojen) RfD hesaplanırken 2. Basamakta elde edilen NOAEL ve LOAEL gibi kimyasal bileşiğin toksisite verileri kullanılır. NOAEL (ya da LOAEL) belirsizlik faktörü (UF) ve bazen de modifiye faktör (MF)’e bölünmek suretiyle Referans doz elde edilir. NOAEL (veya LOAEL) RfD = (mg/kg/gün) UFxMF (100x1)
RfD hesaplanmasında belirsizlik faktörü olarak genelde 100, modifiye faktör olarak1 kullanılır. Risk karekterizasyonunda diğer bir yaklaşım da Tehlike indeksi’nin (HI) kullanılmasıdır. Tehlike indeksi=EED/RfD şeklinde hesap edilir. HI <1 iseters (advers) sağlık etki oluşma riski minimumdur. RfD’nin hesaplanmasında belirsizlik faktörlerinin kullanılması nedeniyle HI>1 ise de otomatik olarak ters sağlık etkisinin oluşacağını göstermez. RfD esas alınarak daha ileri analizlerin yapılmasına gerek olduğunu gösterir.
Meydana geliş hızlarına göre AFETLER • Ani gelişen • Depremler, su baskınları, çığ düşmeleri, fırtına ve tayfunlar, çamur kaymaları, nükleer veya kimyasal kazalar gibi • Yavaş gelişen • Kuraklık, açlık, erozyon, çölleşme, küresel ısınma, salgın hastalıklar gibi.
AFETLER • Depremler, heyelanlar, kaya düşmeleri ve volkanlar gibi doğal olarak meydana gelenler aynı zamanda jeolojik kökenli afetlere örnek olarak verilebilir. • Su baskınları, kuraklık, fırtına ve çölleşme ise meteorolojik kökenli afetlerdir. • Nükleer ve kimyasal kazalar ile büyük yangınlar, çevre kirlenmeleri, terör olayları veya savaşlar teknolojik ve insan kökenli afetler olarak da sınıflanabilir.
Afetlerin Etkileri • Doğrudan etkiler • Can kayıpları, yaralanmalar, alt yapı hasarları ile eşya ve malzeme kayıpları, tarım ürünlerinin ve hayvanların kayıpları, kültür mirasının kaybı, kurtarma ve ilk yardım çalışma giderleri ile barınma çalışmaları giderleri, haberleşme ve ulaşım tesislerindeki hasarlar, hasarlı yapı onarım masrafları. • Dolaylı etkiler • Üretim kayıpları, sağlık, eğitim ve diğer kamu hizmetlerinin aksaması veya kesilmesi nedeni ile görülen hizmet kayıpları, işletme kayıpları ile bağlantılı gelir kaybı, sosyal maliyetler.
Afetlerin ortak özellikleri • İnsan topluluklarında fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getirmesi • toplumsal yaşantıda uzun süre giderilemeyen veya hiçbir zaman düzeltilemeyen etkilere neden olması
Doğal Afetler • Genellikle fiziksel etkiler veya enfeksiyona bağlı hastalıklar nedeniyle hasar oluştururlar. • Bu tip hasarda toksik maddelerin rolü nadiren gözlenir. • Sekonder etkiler söz konusudur. Örneğin suların kontaminasyonu.
Bununla birlikte doğal afetlere, • volkanik patlamalar ve göllerden gaz salınımı olayları bu durumun dışında istinai örnekler olarak verilebilir. • Volkanik patlamalarda • gözlenen etkilerin önemli bir bölümü sıcak kül salınımı ve gaz çıkışına bağlanmaktadır • Volkanlardan yayılan gazlar, • karbondioksit, karbon monoksit, hidrojen sülfür, sülfür dioksit, hidrojen klorür • Normalde atmosferde dilüe olarak yayılır ve rüzgar ile yerleşim bölgelerine taşınır.
Kül ürünleri önemli düzeyde silika içeren solunabilir partiküller taşımaktadır. • solunum bölgesi ve gözleri önemli ölçüde etkileyebilir • Ciddi trakeal hasar, pulmoner ödem ve bronşial obstrüksiyon meydana gelebilir. • Üst ve alt solunum yollarında irritasyon ve inflamasyon oluşabilir.
Batı Afrika’da Kamerun Nyos gölünden gaz salınımına bağlı olarak gelişen ölümlerilginç bir örnektir.
Coğrafik konum ve jeolojik yapının yanı sıra, • fakirlik ve az gelişmişlik, • hızlı nüfus artışı, • tehlikeli bölgelerdeki hızlı ve denetimsiz sanayileşme, • ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış kullanımı, • bilgisizlik ve eğitim eksikliği gibi ana faktörler afet büyüklüğünü belirleyen etkenler olarak sıralanabilir.
İnsan kaynaklı afetler • Günümüzde bu doğal afetlerin yanı sıra, her geçen gün yaşantımıza artan sayıda giren kimyasal maddelerin ve gelişen teknolojinin neden olduğu “insan kaynaklı afet” olarak tanımlanabilen etkenlerin her biri afet riskini artırmaktadır.
İnsan kaynaklı afetler • Afetler bilgisizlik, eğitimsizlik ve yeterli önlem alınmaması gibi nedenlerle kaza sonucunda bilinçsiz olarak meydana gelebileceği gibi kasti olarak da ortaya çıkabilir.
Bir kimyasal madde fabrikasının patlaması gibi teknolojik kazalar, • büyük transport kazaları sonucu kimyasal maddelerin çevreye saçılması, • terörist saldırılar ya da sabotajlar sonucu son derece toksik kimyasal maddelere maruziyet insan kaynaklı afetler başlığı altında sıralanabilir.
1984 yılında Hindistan’ın Bhopal kentinde yaşanan olay en önemli örnekler arasında sayılabilir.
CH3-N=C=O Metil izosiyanat Gazın yayılması ile birlikte ekzotermik reaksiyon nedeniyle ısı artışı basıncın artmasına yol açmış ve 2-3 saatlik bir periyotta 30-35 ton metil izosiyanat atmosfere yayılmıştır. BHOPAL
Ukrayna’da, Kiev’in 80 km kuzeyinde yer alan Çernobil’de bulunan bir nükleer santralde gelişen kaza sonucu çevreye önemli ölçüde radyoaktif serpinti gerçeklemiştir.
Ülkemize komşu bölgelerde mevcut nükleer reaktörlerin varlığı dikkate alındığında benzer kazai durumlar yönünden her zaman bir riskin söz konusu olduğu görülmektedir.
Yangınlar • Yangınlar, insan kaynaklı afetler grubunda yer alan bir diğer önemli örnek olarak sayılabilir. • Yangınlarda termal hasar ve fiziksel travma belirgin problemlerdir. • Bununla birlikte, yangın istatistikleri dumana bağlı ölümlerin en genel ölüm tipi olduğunu göstermektedir.
Duman, materyalin yanma ve pirolizi sonucu oluşan ürünleri içerir. • Yangında mevcut maddelerin tam oksidasyonu karbondioksit, su, azot dioksit, sülfür dioksit ve klor gibi ürünlerle sonuçlanır. • Toksik tehlikeler sebebiyle afet potansiyeli olan alanlardan biri uçak kazaları ve buna bağlı yangınlardır.