350 likes | 650 Views
OBEZİTEDE AKUPUNKTURUN YERİ VE AKUPUNKTURİSTİN DURUŞU. Prof. Dr. Kaya Özkuş İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı. Tüm dünyada aşırı şişmanlığın ve obezitenin yaygınlığı giderek artmaktadır.
E N D
OBEZİTEDE AKUPUNKTURUN YERİ VE AKUPUNKTURİSTİN DURUŞU Prof. Dr. Kaya Özkuş İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı
Tüm dünyada aşırı şişmanlığın ve obezitenin yaygınlığı giderek artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü(WHO) 2006 yılında dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve 1.6 milyar aşırı kilolu birey olduğunu rapor etmiştir. 2015’de obez sayısının 700 milyon ve aşırı kilolu sayısının ise 2.3 milyara ulaşacağı öngörülmektedir.
Aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliği obezitenin en önemli iki nedeni olarak kabul edilmektedir. • Bu faktörlerin yanı sıra genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik pek çok faktör birbiri ile ilişkili olarak obezite oluşumuna neden olmaktadır. • Tüm dünyada özellikle çocuklarda ve yetişkinlerde obezite yaygınlığındaki artışın sadece genetik etmenlerden olmaması nedeniyle, obezitenin oluşumunda çevresel faktörlerin rolünün ön planda olduğu kabul edilmektedir.
Obezitenin oluşmasında başlıca risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır (WHO, Danimarka, 2007): • Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları (sık aralıkla düşük enerjili diyet uygulama) • Yetersiz fiziksel aktivite (okul servisleri, asansör kullanımı, teknolojik araçlar, kentlerde yetersiz yeşil alanlar, televizyon, bilgisayar başında fazla zaman geçirme, vb.) • Yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, gelir durumu, ırk • Sosyo – kültürel etmenler (apartman yaşamı, kent yaşamında olumsuz çevre) • Hormonal, metabolik ve genetik etmenler, psikolojik problemler (stres, depresyon) • Sigara- alkol kullanma durumu • Kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.) • Doğum sayısı ve doğumlar arası süre
Dünya Genelinde Obezitenin Mevcut Durumu • Obezite yaygınlık oranının her geçen gün artarak halk sağlığı sorunu haline gelmesi, tüm dünyada obezite ile mücadele çalışmalarının başlamasına neden olmuştur. • Obezite yaygınlığında gözlenen eğilim, özellikle çocuklar ve yetişkinlerde, tehdit edici düzeydedir.
Son yıllardaki verilere göre obezite yaygınlığı 1970’lerdeki düzeyinden 10 kat fazladır. • Dünya genelinde hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde obezite son 30 yıl içinde ciddi artış göstermiştir
WHO tarafından Asya, Afrika ve Avrupa’nın 6 ayrı yöresinde yapılan ve 12 yıl süren MONICA1çalışması 10 yılda obezite yaygınlığında %10–30 arasında bir artış olduğunu ortaya konmuştur. • Boy uzunluğu ve vücut ağırlığına ait güvenilir verilerin elde edildiği iki büyük uluslararası çalışma bulunmaktadır
Bunlardan birincisi Avrupa’da 2003 yılında 9 ülkede yürütülen ve 11 yaşındaki çocukları kapsayan “The Pro Children” araştırmasıdır. • Bu araştırmanın sonuçlarına göre aşırı kilolu olma yaygınlığı, erkeklerde (%17) kızlardan (%14) daha fazladır
Diğer büyük çalışma ise Okul Çağındaki Çocuklarda Sağlık Davranışı Anketidir (Health Behaviour in School-Aged Children Survey (HBSC)). Kırk bir ülkede 11, 13 ve 15 yaş grubunda yürütülen çalışmada 2001–2002 döneminde • 13 yaş grubunda kızların %24 ve erkeklerin %34’ünün aşırı kilolu; • 15 yaş grubunda ise kızların %31 ve erkeklerin %28’inin aşırı kilolu olduğu görülmüştür. Obezite oranı ise 13 ve 15 yaş kızlarda %5 ve erkeklerde %9 olarak saptanmıştır (WHO, Danimarka, 2007 ve 2008).
ABD’de obezite dramatik artış göstermektedir. • 1980–2000 döneminde yetişkinlerde obezite oranı %15’den %30’a yükselmiştir. • ABD’de yetişkinlerin 2/3’ü ya aşırı kilolu ya da obez duruma gelmiştir. Aynı dönemde çocuklarda obezite oranı %6.5 den %16.3’e yükselmiştir
ABD-Ulusal Beslenme ve Sağlık Araştırması sonuçlarına göre ABD’de 2003–2004 döneminde obezite (BKI ≥30) yaygınlığının erkeklerde %31.1 ve kadınlarda %33.2, • 2005–2006 döneminde erkeklerde %33.3 ve kadınlarda %35.3 olarak tespit edilmiştir.
ABD’de 2007 yılında sadece Colorado eyaletinde obezite yaygınlığı %20‘nin altında kalmıştır. • Diğer 30 eyalette obezite yaygınlık oranı %25 ve üzeridir. Üç eyalette (Alabama, Mississippi ve Tennessee) obezite yaygınlığı %30‘un üzerindedir. • Bu oran Newyork’da %25 ve Washington’da 25,3’dür (www.cdc.gov/nccdphp,2008).
Avrupa’da birçok ülkede obezite oranı %10’nun üstündedir. • Kadınlarda obezite yaygınlık oranı İngiltere, Almanya, Yunanistan ve Finlandiya’da %20’nin üzerindedir. Avrupa’da yetişkinlerde aşırı kilolu olma yaygınlığı erkeklerde %32–79, kadınlarda ise %28–78 arasında değişmektedir.
Aşırı kilolu olma durumunun en yüksek olduğu ülkeler Arnavutluk, Bosna-Hersek ve İngiltere (İskoçya bölgesinde)’dir.
WHO Avrupa Bölge Ofisi Avrupa Bölgesinde aşırı kilonun yetişkinlerin %30-80’ini etkisi altına aldığını, çocukların ve erişkinlerin yaklaşık %20’sinin fazla kilolu olduğunu ve bunların üçte birinin obez olduğunu belirtilmektedir
WHO verilerine göre, aşırı kilolu ve obezite Avrupa’daki yetişkinlerde her yıl 1 milyondan fazla ölüme neden olmaktadır. • Hiç bir önlem alınmadığı takdirde ve obezite yaygınlığı artış oranının 1990’lardaki artış hızıyla devam ettiği düşünüldüğünde, 2010 yılında Avrupa’da 150 milyon yetişkinin (nüfusun %20’si) ve 15 milyon çocuk ve erişkinin (nüfusun %10’nu) obez olacağı öngörülmektedir.
Okul çağı çocuklarda her iki cinsiyette aşırı kilolu olma yaygınlığı en yüksek olan ülkeler İspanya (6–9 yaşta %35) ve Portekiz (7–9 yaşta %32)’dir (WHO, Danimarka, 2007).
Güney Afrika Sağlık Dergisinin (2000) yaptığı araştırmada siyah erkeklerin %8’inin ve beyaz erkeklerin %20’sinin, Hindistan/Asya kökenli kadınların %20’sinin ve siyah kadınların %30.5’nin obez olduğu ortaya konmuştur. • Suudi Arabistan’ın dahil olduğu körfez ülkeleri ve Mısır gibi ülkeler özellikle kadınların yüksek seviyede aşırı şişman ve obez olduğu gözlenmiştir. • İran’da obezite oranı kentte yaşayan kadınlarda kırda yaşayan kadınlardan %30 daha fazladır
Kuzey Afrika’da kadınlarda obezite yaygınlığı yüksektir. • Tunus’ta kadınların %50.9’u ve Fas’da %51.3’ü aşırı şişman (BKİ>25) olmasına rağmen Tunus’da kadınların %23’ü ve Fas’da % 18’i obezdir (BKI>30). Samoa ve Nauru gibi bazı adalarda kadın ve erkeklerde %60 ile %80 arasında obezite yaygınlığı gözlemlenmiştir. Tonga’da yetişkinlerin %60’ı obezdir. • (www.eatlas.idf.org,2006).
Türkiye’de Obezite Yaygınlığı • Dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen obezite Türkiye’de de hızla yayılma göstermektedir. • Sağlık Bakanlığı obeziteyi özellikle çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklarından biri olarak kabul ediliyor. • Yetişkin erkeklerde obezite sıklığı yüzde 21.2 iken, bu oran kadınlarda yüzde 41.5’e kadar çıkıyor (www.radikal.com.tr, 2008).
Delibaşı ve arkadaşlarının 1999–2000 dönemini kapsayan çalışmalarında 18 yaş üstü yetişkin grup hedef alınmış ve çalışma için 6 şehir seçilmiştir. • Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre obezite oranı %15.6 olarak ölçülmüştür. Obezite oranı kırsal alanda %17 ve kentsel kesimde %15.2 çıkmıştır.
Yumuk tarafından yapılan çalışmada erişkinlerde obezite görülme sıklığının 1990 yılında %18,6 iken 2000 yılında %21.9’a yükseldiği belirlenmiştir. • Sonuçlar Türkiye’de obezitenin tehlikeli bir sağlık problemi olduğunu göstermektedir.
İstanbul Üniversite Tıp Fakültesinin 2006 yılında yapmış olduğu çalışmada; Türkiye’de 20 yaş üstündeki yetişkinlerin %22’sinde obezite problemi gözlemlenmiştir. • Obezite oranının yükselmesinde şehir yaşantısındaki stresin etkisinin büyük olduğu saptanmıştır. • Şehirde obezite oranının %23.8 ve kırsal alanda %19.6 olduğu ortaya konmuştur
Türkiye’de çocuklarda obezite görülme sıklığının son 20 yılda %6-7’den %15-16’ya çıktığı bildirilmektedir • (Türkiye Obezite İle Mücadele Raporu, 2008);
Obezitenin Maliyeti • Obezite ekonomik ve sosyal kalkınmayı etkileyen önemli bir problemdir. • Obezite sağlık-bakım hizmetleri arzını ve talebini etkiyen bir sağlık problemidir. • Obezite sağlık bütçelerini ve hükümet harcamalarını artırmaktadır.
Batılı ülkelerde obezite ile mücadele için yapılan sağlık harcamaları toplam sağlık harcaması içinde çok önemli paya sahip olup zaman içinde artış göstermektedir. • ABD’de 2003 yılında sağlık harcamalarının GSYH’daki payı %15.2’dir. • Obezite ve aşırı kilo ile mücadelenin sağlık harcamaları içindeki payı artmaktadır
Obezite işgücü piyasasını da etkilemektedir. • Averett ve Karenman (1996) yaptıkları çalışmada obez aile reisi kadınların normal ağırlıktaki aile reisi kadınlardan daha düşük gelire sahip olduğunu belirlemiştir. • Cawley ve Danziger (2005) kadınlarda kilo yapılarına göre işsizlik ve ücret seviyelerinin farklılık gösterdiği sonucuna ulaşmıştır.
Fransa’da 1992 de yapılan bir araştırmada obezitenin sağlık harcamalarının %2 sini oluşturduğu belirlenmiştir. • Bu oran Hollanda’da %4 ve Avustralya’da %2’dir. Avrupa’da 2002 yılında obezitenin maliyetinin yaklaşık 33 milyar avro olduğu hesaplanmıştır
Thompas ve arkadaşlarının çalışmasına göre 1998 yılında Amerika’da obezitenin iş verimsizliğinden dolayı iş verene maliyeti 2.4 milyar dolar hesaplanmıştır.
İngiltere’de 2007 yılında obezite ve aşırı kilodan kaynaklanan hastalıkların maliyetinin 4.2 milyar avro olduğu hesaplanmıştır. • Bu maliyetin 2015 yılında 6.3 milyar avro olacağı tahmin edilmektedir
Amerika’da obezitenin yıllık toplam maliyeti • 1995 yılı için 99.2 milyar dolar • 1998 78.5 milyar dolar • 2000 117milyar dolar • 2001 123 milyar dolar • 2002 92.6 milyar dolar • 2003 75 milyar dolar hesaplanmıştır. (Clinical Guidelines on the Identification, Evaluation and Treatment of Overweight and Obesity in Adults, 1998 s:6).
Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları obezitenin önlenmesine yönelik çeşitli programlar, projeler ve eğitim çalışmaları yürütmektedir. • “Türkiye Obezite ile Mücadele Programı ve Ulusal Eylem Planı” taslağı 08.07.2008 tarihinde yayınlanmış ve 5 yıllık bir dönemi kapsamaktadır
Eylem planında yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilinçlendirilme, obezitenin teşhis ve tedavisine yönelik önlemler alınması yer almaktadır.
Obezite ile, sağlık kuruluşu bünyesinde oluşturulacak olan heyet tarafından (cerrah, gastroenterolog, endokrinolog, diyetisyen, psikolog) mücadele hedeflenmiştir (Türkiye Obezite ile Mücadele Programı, 2008).
Bilimsel Düşüncenin, Barışa Hizmet Ettiği Bir Dünya Umuduyla Teşekkürlerimi Sunarım. İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Prof.Dr.Kaya Özkuş