1 / 42

Göller Bölgesi’ndeki Ekolojik Değişimin Çevrede

Göller Bölgesi’ndeki Ekolojik Değişimin Çevrede Yetişen Bataklık Hammaddelerinin Değerlendirilmesine Etkisi Dr. Zuhal BEZİRCİ TÜRKTAŞ. 1.Giriş,

rue
Download Presentation

Göller Bölgesi’ndeki Ekolojik Değişimin Çevrede

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Göller Bölgesi’ndeki Ekolojik Değişimin Çevrede Yetişen Bataklık Hammaddelerinin Değerlendirilmesine Etkisi Dr. Zuhal BEZİRCİ TÜRKTAŞ

  2. 1.Giriş, • “Göller Bölgesi” olarak isimlendirilen bölge’de bulunan göller ve çevresindeki yerleşimlerde, bölgesel ekonomiye katkısı olan el sanatları yapılmaktadır. Bölge’de bol miktarda bulunan bataklık hammaddeleri kullanılarak yapılan hasır dokumalar, tarihten beri özellikle geleneksel yaşam tarzının hakim olduğu yerleşimlerde üretilmiştir. • Tarihi kaynaklarda dokumacılıktan daha önce geliştiği bilinen bitkisel hammaddeler ile dokuma işlemi, özellikle durgun su kaynakları kenarlarındaki yerleşimlerde yapılmış ve günlük ihtiyaçların temininde kullanılmıştır. • Bitkisel dokumacılık bitkisel örücülükten daha farklı olarak özellikle sulak yerlerde yetişen kofa, bataklık sazı, kargı kamışı ve kültür bitkilerinden buğday, çavdar, arpa saplarını belli bir dokuma tekniği ile yüzey oluşturmak amacıyla değerlendirme işlemi olarak tanımlanabilir (Gürtanın1961). Bitkisel dokuma ürünlerin yapımında en önemli özellik dokuma tezgahının kullanılıyor olmasıdır.

  3. Şekil 1 Bataklık sazı

  4. Göller Bölgesi’nde bulunan Akşehir, Beyşehir, Çavuşçu, Eber, Eğirdir ve Suğla gölleri ve etrafındaki yerleşimlerde bu tür üretimler yapılmaktadır. Su ve yerleşim özelliğinden dolayı kıyılarında bataklık hammaddelerinden bataklık sazı (Typha angustifolia L.), kargı kamışı (Arundo donax L.) ve kofa (Juncus glacuaus Ehrh.), yetişen bu göllerde geçim kaynağının genellikle tarım olmasının yanında göl kaynaklı hammaddeleri kullanarak yapılan el sanatları görülmektedir. • Genellikle aile ekonomisine yan gelir sağlama amacıyla yapılan bu üretimler öncelikle aile içi ihtiyacı karşılamaya yönelik olurken üretim fazlası olanların satışı yapılarak gelir elde edilmektedir. Bu yörelerde boş iş gücünün kullanımı, her yaştan ve cinsten bireyin üretim yapabilmesi, hammaddenin kolay ve ucuz bulunması gibi sebeplerle üretim yoğun olarak yapılmıştır. Ancak son yıllarda hammadde kalitesinin düşmesi, eskisi kadar bol miktarda bataklık bölge kalmaması ve yetişen hammaddelerin de kalitesinin ürün kalitesini olumsuz etkilemesi sebepleri ile bu faaliyetleri yürüten atölyeler birer, birer kapanmış ve üretim yapan tezgah sayısı oldukça azalmıştır.

  5. Bu çalışmada, göllerde bulunan suların çekilmesi ile oluşan ve ekolojik olarak tüm dünyayı etkileyen unsurların farklı bir alan olan el sanatları ve üretime olan olumsuz etkileri üzerinde durulacak ve konuya alternatif çözümler bulunmaya çalışılacaktır. • Bu düşünceden hareketle bataklık hammaddelerinin yetiştiği, çeşitli şekillerde kullanıldığı ancak bugün kalitesinin düştüğü yöreler tespit edilmiştir. Küresel ısınmanın sebep olduğu ekolojik değişimin hammaddenin değerlendirilme şekillerine etkisi belirlenmiştir. Düşük kalitede yetişen hammaddelerinin bitkisel dokuma dışında değerlendirilme yöntemleri tespit edilmiş ve bazı yörelerde uygulamaya konulmuştur.

  6. Yeni ekolojik durumun beraberinde getirdiği şartlar değerlendirilerek suların çekildiği arazilerin ekim alanı olarak kullanılması söz konusu olmuş, böylece göl kıyılarından daha önceki koşullarda sağlanan kazanç, aile ekonomisine katkısı açısından karşılaştırılmıştır.

  7. 2.Materyal, • Araştırmanın materyalini göller bölgesi olarak bilinen bölgede bulunan Akşehir, Beyşehir, Çavuşçu, Eber, Eğirdir ve Suğla gölleri kıyılarında yetişen bataklık hammaddeleri ve bu hammaddeler kullanılarak üretilen kullanım ürünleri oluşturmaktadır. • Yörede hammadde, özellikleri doğrultusunda bazen dokuma ürünlerin yapımında kullanılırken bazen de hammadde olarak farklı amaçlarla değerlendirilmiştir. Hammaddenin cinsi de göz önünde tutularak kullanım alanları yörelere göre tespit edilmiş ve yetiştirilme ve kullanım amaçları çizelge ile sunulmuştur.

  8. Çizelge 1 Hammadde Yetiştirilme ve Kullanım Amaçları X = mevcut ---- = mevcut değil

  9. 4.Araştırma Bulguları • 4.1.Göller Bölgesi • İrili ufaklı çok sayıda gölün bir arada bulunduğu Göller Bölgesi, Akdeniz Bölgesi’nin kuzey ve kuzey batısı ile İç Anadolu Bölgesi’nin güney batısına denk düşen bölgede yer almaktadır. Burada Türkiye’nin en büyük doğal tatlı su gölleri olan Eğirdir ve Beyşehir Gölleri bulunmakla birlikte Burdur Gölü ve Acıgöl gibi suları sodalı ve tuzlu olan göller de mevcuttur. Akdeniz Bölgesi’nin kuzey batısında oluşan göllerin yer aldığı Göller Bölgesi’nde yer alan göller Türkiye’deki pek çok türdeşinden farklı özelliklere sahiptir.Bu göller; • -Acı Göl, Akgöl , Akşehir Gölü, Beyşehir Gölü, Burdur gölü, Çavuşçu Gölü, Eber Gölü, Eğirdir Gölü, Kovada Gölü, Salda Gölü ve Suğla Gölü dür. Ancak sularının özelliğinden dolayı kıyılarında bitkisel dokumacılığın hammaddesi olarak kullanılan bitkilerin yetişmesine oldukça elverişli olan göller ise; • -Akgöl, Akşehir Gölü, Beyşehir Gölü, Çavuşçu Gölü, Eber Gölü, Suğla Gölü dür (Şekil 4.1).

  10. Şekil 3 Göller Bölgesi

  11. Göller Bölgesi’nde bulunan göller ve göl yakınlarındaki su birikintilerinin oluşturduğu bataklık bölgeler,bitkisel dokumacılık açısından hammadde varlığı nedeniyle önemlidir. • Türkiye, sulak arazi açısından zengin bölgelere sahip olmasına rağmen Göller Bölgesi’ndeki bataklık bölgeler hammaddenin yetişmesi bakımından özel öneme sahiptir. Bu nedenle özellikle bataklık sazı, Türkiye’de bu bölge dışında daha az olarak yetişmektedir. • Bu özel coğrafi durumun yöre halkına sağladığı önemli gelir kaynaklarından bir tanesi olan bitkisel dokumacılık aynı zamanda yöre için geleneksel bir önem de taşımaktadır.

  12. Çizelge 2 Hammaddelerin Göllere Göre Dağılımı • 4.2.Yetişen hammaddenin cinsi, yetişme koşulları ve kullanım alanları • Göller Bölgesi’nde bulunan göllerin bazılarında araştırma kapsamına alınan bataklık hammaddelerin tümü yetişirken, bazılarında bir kısmı yetişmektedir. • Çalışmada Göller Bölgesi’nde yetişen bataklık hammaddelerinin göllere göre değerlendirilmesi yapılmış ve çizelge ile sunulmuştur. X = mevcut ---- = mevcut değil

  13. Şekil 2 Bataklık Hammaddeleri • Çizelge 4.1 incelendiğinde Göller Bölgesi’nde Beyşehir, Çavuşçu, Eber ve Suğla göllerinde üç hammadde türünün de yetiştiği; Akgöl ve Akşehir Gölünde bataklık sazı ve kargı kamışı; yetiştiği saptanmıştır.

  14. Tarihte Göller Bölgesi’nde hammadde bulunan yerleşimlere bakıldığında gerek günlük ihtiyaçları karşılamak gerekse geleneksel inanışların beslediği amaçlarla ürün yapımı ve kullanımı göze çarpmaktadır. Göller Bölgesi’nde bulunan bazı yerleşimlerde ölü gömme adetlerinde yer bulan hasır dokumalar, bu inanışın sonucu bir devamlılık göstermektedir. Her evde kişi sayısına göre hasır bulundurma gerekliliğinden dolayı ürün ortaya çıkarıldığı bilinmektedir.

  15. Şekil 3 Plastik hammaddeli yaygı • Bugün ise Göller Bölgesi’nde geleneksel inanışlarla yapılan ürünler ve çok amaçlı yer sergileri üretilmekte ve kullanılmaktadır. Yer sergileri ev içinde halı altında izolasyon amaçlı kullanılabildiği gibi kapı önlerinde ve çeşitli müştemilatlarda da kullanılabilmektedir. • Ancak günümüzde farklı malzemelerden üretilen, kullanım alanı açısından üretimi ve kullanımı kolay ürünler var olmakta ve hasır dokumalara alternatif oluşturmaktadır. • Kullanım kolaylığı, doğal malzeme oluşu ve ucuza mal edilebilme özelliklerinden dolayı kullanımı özellikle hammaddenin bol bulunduğu yörelerde tercih edilen hasır dokumalar, zaman içinde zemin döşemesi olarak yerini tutabilecek alternatif malzemeler ve dolayısıyla ürünlerin (özellikle ıslak zeminler için kullanılan plastik halılar) piyasaya sürülmesi ile karşı karşıya kalmıştır (Şekil 3).

  16. Bu açıdan düşünüldüğünde son yıllarda hammaddenin ürüne dönüştürülmeden pazarlanması da önemli bir geçim kaynağını oluşturmaktadır. Bu suretle satılan hammaddeler farklı amaçlarla değerlendirilmekte, bu gelir kapısının varlığı yöre halkı için hammaddeyi dokumaya dönüştürmekten alıkoymaktadır. • Ürünlerin daha önceki yıllarda üretildiği şartlar bu günkü şartlar ile benzerlik oluşturmadığından üretim çoğunlukla Türkiye ve dış pazarda farklı amaçlarla değerlendirilmek üzere dokunan ve pazarlanacak olan ürünlerden oluşmaktadır.

  17. Daha önceki yıllarda bu yörelerde her evde tezgah bulunduğunu ve bütün bireylerin dokuma ile uğraştığını düşünürsek günümüz için geleneksel üretimler dışında yalnızca maddi kaygılarla devam eden bir el sanatı olduğunu söylemek mümkündür. • Ancak geleneksel sebepler, bitkisel dokuma ürünlerin daha çok ihtiyaçtan değil daha farklı sebeplerle üretilmesini zorunlu kılmıştır. • Bu sebeplerin gelecek nesillere aktarılacağı göz önünde bulundurulursa, göller bölgesinde yer alan ve üretim yapılan yerleşimlerin önemi ortaya çıkacaktır.

  18. Günümüz şartlarında el sanatlarında yaşanan, ürünlere pazar bulma ve kalitesiz hammadde sorunu nedeni ile bataklık hammaddeleri genellikle çeşitli amaçlarla kullanmak üzere köylü halk tarafından toplanmakta ve yörede bulunan depolara satılmaktadır. • Özellikle Tatlıkuyu (Akşehir) köyünde bu yolla geçimini sağlayan ya da yan gelir kaynağı olarak kullanan aileler bulunmaktadır.Bu taleplerden hareketle yöre ve etrafında çok sayıda hammadde deposu kurulmuş, ancak göllerde oluşan ekolojik değişim sebebiyle hammaddenin azalması ile çoğu işletilemeyip kapanmıştır. Ancak bugün hala varlığını sürdüren depolar bulunmaktadır. • Bu depolar hammaddeyi genellikle çevre bataklıklardan alarak faaliyetlerine devam etmektedir. Göl ve çevresinde yaşayan halk için hammadde toplama işinin önemli bir uğraşı olduğu görülmüştür. Yöre halkı genellikle topladıkları hammaddeleri çeşitli amaçlara hizmet etmek üzere Ereğli- Konya otoyolu üzerinde bulunan depolara pazarlamaktadır.

  19. Akşehir gölü ve çevresinde yapılan alan araştırmasında yörelerin geçim kaynaklarının yöre ekolojik şartlarından dolayı benzer olduğu tespit edilmiştir. Özellikle gölden oldukça uzak olmasına rağmen bitkisel dokumanın en çok yapıldığı Doğrugöz’ün ana geçim kaynağı, bataklık hammaddesinin değerlendirilmesine dayanmaktadır. • Yöre halkından alınan bilgilere göre Akşehir Doğrugöz’de Antalya ve güney illerindeki turistik tesisler için  dekoratif malzeme üretildiği belirtilmiştir.  • Akşehir’de her ailenin bitkisel dokuma yapımıyla ilgili olarak ayrı bir görev üstlenerek işbirliği içinde üretim gerçekleştirildiği, bu sektörde birçok ailenin üretim  yaptığı gözlenmiştir. Yörede bu ve buna benzer sistemle çalışan küçük çapta aile işletmeleri bulunmaktadır. Bu atölyeler ürünlerini çoğu zaman belli bir gelir anlayışı ile toplu şekilde büyük işletmelere pazarlamaktadır (Şekil 4).

  20. Şekil 4. Pazarlamaya hazır ürünler (Erbaylar Limited Şirketi, Doğrugöz Beldesi / Akşehir)

  21. Ayrıca Bolvadin Ağılönü ve bu çevredeki bazı yerleşimlerde hammadde bizzat dokuma yapılmak için toplanmaktadır. Daha çok bataklık sazı kullanarak yer tezgahlarında üretilen dokumalar, her gün köylere gelen esnaflara pazarlanmakta ve ürün başına 1.75 YTL kazanç sağlanmaktadır. • Göller Bölgesi’nde özellikle hammadde dokumanın dışında dayanıklılığı ve uzun yıllar çürümeden dayanması özelliğinden dolayı damda toprakla karışık olarak izolasyon amaçlı olarak kullanılmaktadır. Hemen her evin ve müştemilatın hepsinin çatısı bu yöntemle kapatılmıştır. Ayrıca kargı kamışı yörede çadır evlerin yapımında da sıklıkla kullanılmıştır.

  22. Şekil 5 Çadır ev Şekil 6 Dokumacı ve kargı kamışı

  23. 4.4. Göller Bölgesi’nde hammadde yetişmesine ekolojik değişimin etkileri • Göller Bölgesi ve çevresinde bulunan yerleşimlerde gerek dokuma gerekse bataklık hammaddelerinin ıslahı ve değerlendirilmesi suretiyle birçok aile geçimini direk veya dolaylı yollarla göl kıyısından sağlamaktadır. Buna bağlı olarak bu faaliyet bölge için önemli bir özellik oluşturmaktadır. Ancak göller oldukça hızlı biçimde çekilmekte ve bölge için ciddi tehdit oluşturmaktadır. • Özellikle Akşehir gölü’nde yaklaşık 5 yıl önce göl kıyısında bulunan ve göllerin bütün nimetlerinden faydalanan bazı köylüler, bugün araçla bile göl kıyısına ulaşamadıklarını ve bataklık bölgelerin de hızla yok olarak geçim kaynağı vasfından çıkmakta olduğunu ve eski doyuruculuğunu yitirdiğini ifade etmişlerdir. Bu düşünceden hareketle göl ve çevresinde oluşan olumsuz etkenlerin yok edilerek bataklık bölgelerin tekrar kazanılması ve hammaddelerin teminin kolaylaşması istenmektedir.

  24. Yörede suların çekilmesi ile ilgili konularda bilgi alınan yetkililer, 350 kilometrekarelik sulak alanı bulunan Akşehir gölü’nden bugün geriye 10 kilometrekarelik sulu bir alan ve yarım metre derinlik kaldığını ifade etmişlerdir. • Kendisini besleyen kaynakların üzerine kurulan Doğanhisar, Çınaroba, Yenice ve Ayaslar göletlerinden gelen su kaynaklarının zayıflaması nedeni ile göl kururken su havzası 350 kilometrekareden 2004 yılında 95 e 2007 de ise sıfır noktasına ulaşmıştır. Çöl haline gelen ve üzerinde vasıta ile ya da yürüyerek dolaşılabilen göl havzası yöre halkının geçim kaynaklarının değişmesi zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. • Bu güne kadar önemli bir geçim kaynağını oluşturan bataklık hammaddelerinin ne yazık ki önümüzdeki yıllarda aynı özelliği gösteremeyeceği söylenebilir. Göl içine akıtılan zehirli maddeler ve diğer göllerde de yaşanan çekilme sorunu Göller Bölgesi’nde bulunan gölleri ciddi biçimde tehdit etmektedir.

  25. Göller Bölgesi’nde göl sularının çekilmesi ile ilgili temel sorun dışında göl hammaddelerinin geleceğini tehdit eden bir diğer sorun da kirliliktir. Özellikle Eber Gölünde göle akıtılan zehirli maddeler ve fabrika atıkları ile Afyon ili kanalizasyon pisliklerinin göle bırakılması, gölde canlıları barınamaz hale getirmiş, daha önemlisi göl içinde bitkiler bile yaşayamaz olmuştur. Bu olumsuz sonuçtan en çok bataklık hammaddeleri etkilenmektedir. Bu suretle bataklık sazı nerdeyse yok olmaktadır. • Ayrıca yerleşimlerin su sorunu yaşamalarının nedeni ile göllerde toplanan suların çevreleri kapatılarak suyun oluşturulan barajlarda depolanması sağlanmaktadır. Göl kıyılarını betonlaştırarak bataklık alanların yok olması sonucu, söz konusu hammaddelerin yetişmediği belirlenmiştir. Bu nedenle de hammadde temini ile geçimini sağlayan kişiler farklı alanlara yönelmek zorunda kalmışlardır.

  26. 4.5.Ekolojik değişimin hammaddenin değerlendirilme amaçlarına ve sağlanan kazanca etkisi • Göller Bölgesi’nde ekolojik değişimin nedeni ile zor şartlarda ve eskiye oranla az olarak yetişen hammaddenin değerlendirilme amaçları da değişikliğe uğramıştır. Daha önceleri atkısı ve çözgüsü bataklık sazından oluşan dokumalar yerini atkısı bataklık sazı ancak çözgüsü sentetik ipliklerden oluşan dokumalara bırakmıştır. Bu ürünlerin hammadde kaliteleri düştüğü için ürünün fiyatı düşmüştür. Bu nedenle maliyet sorunu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca ürün kalitesinin eskiye oranla düşük olmasından dolayı alıcı bulmakta güçlük çekilmekte, böylece pazar sorunu ortaya çıkmaktadır. • 2006 yılında bataklık haldeki bölgelerde sadece bataklık sazının erkek (üremeyen) tipine rastlanmıştır. Bu tip hammadde ile bitkisel dokuma yapılamayacağı düşünülürse sorunun ciddi olduğu anlaşılır. Bataklık sazının dişi olanlarında bulunan öz kısmı, dokumacılıkta bükülerek çözgülük olarak kullanılmaktadır. Ancak artık bulunmayan bu tip hammadde yerine dokuyucular sentetik ip kullanmış ve iç kısmında özü bulunmayan bataklık sazlarının kabuk kısımları da atkı olarak kullanılmak suretiyle dokumaya devam edilmiştir. Bu sonuç, pazarlama noktasında olumsuz olarak kendisini göstermektedir.

  27. Örneğin her gün köylere gelerek yer sergisi ve çok amaçlı olarak dokunan hasırları alan tüccar 1.75 YTL fiyat biçtiği hasırların kalitesinin düşmesini öne sürerek ürünü 1.50 YTL den almak istemektedir. Geçimini tamamen bitkisel dokumacılık ile sağlayan bir aile için bu sonuç üzücüdür. Çoğu zaman tüm aile bireylerinin çalışması ile elde edilen dokumalar, emeğinin karşılığı alınmadan pazarlanmakta, bu da yöre halkı ve dokuyucular için olumsuz etki yaratmaktadır. • Hammadde pazarlayarak geçimlerini sağlayan halk ise genellikle aileleri ile birlikte çalışmakta ve topladıkları hammaddeleri bağ hesabı pazarlamaktadırlar. Bağı 50 Kuruş olarak depolara verilen hammaddeler dokuma atölyelerine pazarlandığı takdirde 1.5 YTL kazanç sağlanmaktadır. Son yıllarda hammaddenin azalması ve kalitesinin düşmesi ile elde edilmesindeki fiziki sıkıntılar ve elde etme zorlukları düşünüldüğünde, bugünün şartlarında bu mesleğin geçim kaynağı olarak değerlendirilmesi zor görünmektedir.

  28. Bu nedenlerle hammadde daha çok dokuma amaçlı kullanılırken değişimin sebep olduğu olumsuz etkenlerden dolayı son yıllarda yalnızca hammadde depolarına satmak suretiyle değerlendirilmektedir. • Son yıllarda az olarak dokunan hasır dokumalar, üretimin yoğun olduğu yıllarda Türkiye’den Fransa, Hollanda ve Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine pazarlanmaktadır. Yurt içi pazarlamalar nakliye şirketlerince yapılırken yurt dışı pazarlamalar ürünlerin büyüklüğünden dolayı Mersin limanından gemi ile taşınmaktadır. Bugün bu faaliyetler oldukça sınırlı olarak devam etmektedir. • Bu konuda bilgi veren işletme sahibi bitkisel dokumacılık hammadde ve ürünlerinin ıslahının Türkiye’de 5000-6000 kişinin geçim kaynağı olduğunu ifade etmiştir. Hammaddelerin kendiliğinden ve zahmetsiz olarak yetiştiğini de düşünecek olursak bu bir ülke için bulunmaz bir fırsattır. İşletme sahipleri bu konuda yaptıkları işi ve çabayı, “çöp ve atık malzeme olarak nitelendirilen hammaddelerden, bir ülke için en gerekli şeyi, dövizi elde ediyoruz” diyerek ifade etmişlerdir.

  29. Şekil 6 Turistik yapma bebek • Ancak küresel ısınmanın sebep olduğu ve hammadde üretimini etkileyen bu değişim Türkiye ekonomisi ve dışa açılım açısından olumsuz olarak değerlendirilmelidir. • Ayrıca Türkiye’nin tanıtılmasına da katkısı bulunan ve turistik değer taşıyan bu ürünlerin (Şekil 6) ya üretilemiyor olması ya da alternatif hammaddeler kullanılarak üretilmeye çalışılması olumsuz eleştirileri beraberinde getirecektir.

  30. 5.Sonuç ve Öneriler • Göller Bölgesi’nde faaliyet gösteren küçük ve büyük çaptaki işletmelerde çalışan işçiler, depolarda çalışanlar, hammaddeyi toplayıp pazarlayan köy halkı, evlerinde boş zamanlarında üretim yapan dokumacılar ve bu ürünleri gerek yurt içinde gerekse yurt dışında pazarlayan işletme sahipleri dikkate alındığında, bitkisel hammaddenin farklı şekillerde değerlendirildiği ve bitkisel dokumacılığın, yöre için çok aşamalı olarak gelir getiren bir kaynak olduğu görülmektedir.

  31. Bunun gibi hasır dokumacılığının yaşatılmasını sağlayan faaliyetler ekolojik dengenin bozulmasından dolayı bu özelliğini yitirmiştir. • Bu çalışma ile son yıllarda göllerde oluşan kirliliğe ve buna bağlı olarak hammadde yetişme koşullarının kötüye gidişine yönelik çözüm önerileri aranmıştır. Bu doğrultuda Afyon kanalizasyon atıklarının Eber Gölü’ne aktığı belirlenmiş ve bunun durdurulması için Afyon Bolvadin ilçesi Tarım Kredi Kooperatifinin desteği ile ortak bir yazı hazırlanarak genel merkezdeki yetkilere ulaştırılmıştır.

  32. Yörede yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda; • Yetişen hammaddenin daha doğru kullanılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Yeni ekolojik şartlarda yetişen hammaddeler eskiye oranla daha az boylanabilmekte ve fiziki olarak yeterli kalınlığa ulaşmamaktadır. Ayrıca bataklık sazı iç kısmında bulunan öz kısmı mevcut olmamakta ve dolayısıyla dokumacılıkta kullanılamamaktadır. Sağlamlığından dolayı hasır dokumaların çözgüsünü oluşturan hammadde, özü bulunamadığından yerine sentetik içerikli iplikler kullanılmakta, bu sonuç ürünün kalitesini düşürmektedir. Bunun yerine yörede yetişen kofa kullanılabileceği gibi, hammaddenin hasır ürün yerine hammadde olarak pazarlanması da daha iyi bir sonuç olabilir.

  33. Ayrıca yörede yakacak olarak kullanılan hammaddelerin bu amaçla kullanımının yasaklanması gerekmektedir. Daha önceki yıllarda bol miktarda yetişen hammadde artık sınırlı sayıdadır ve yakacak olarak alternatif bitkiler kullanılmalıdır. Bu suretle pazarı bulunan bu hammaddelerin izolasyon amaçlı olarak depolara satışı yöre ekonomisine katkı sağlayacaktır. • Hammadde hasatının zamanında değil hammadde olgunlaşmadan yapılıyor olması da hammaddenin kalitesiz olmasına, dolayısıyla fiziki açıdan yetersiz hasır dokumaların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Yöre halkı bu konuda bilinçlendirilmeli ve kesim yasağının bulunduğu aylarda hammadde kesimi yapılmamalıdır. Zamansız hammadde kesimi yapanların daha sıkı kontrollerle engellenmesi sağlanmalıdır.

  34. Olumsuz yöre şartlarından dolayı kapanan dokuma atölyesi ve işletmelerin farklı hammaddelerden yardım alarak üretime devam etmesi sağlanmalıdır. • Bu amaçla atölyeler farklı ürünlere yönlendirilmeli ve çalışanlar üretime devam etmelidir. • Bu ve bunun gibi iyileştirme çalışmaları ile hammadde daha doğru ve verimli biçimde değerlendirilmiş olacaktır.

  35. Sonuç olarak; özellikle Dünya’daki küresel ısınma sonucu Göller Bölgesi’nde göl sularının giderek azaldığı, hatta bazılarda su kalmadığı bilinen bir gerçektir. Buna bağlı olarak çevresinde kendiliğinden yetişen bitkilerin de azaldığı görülmektedir. • Doğal şartların daha olumsuz sonuçlar doğuracağı gerçeği ile gelecekte yok olacağı düşünülen bitkisel dokumacılığın bugün hammadde, yapım aşamaları ve ürün çeşitleri bakımından incelenmesi ve görsel malzeme ile belgelenmesi önem taşımaktadır. • Böylece Anadolu’da yapılan el sanatları kapsamında Göller Bölgesi bitkisel dokumacılığı hakkındaki bu çalışmanın gelecek için bir kaynak oluşturacağı ümit edilmektedir. • Ayrıca araştırmanın, Göller Bölgesi kalkınma planı çerçevesinde oluşturulabilecek iyileştirme projeleri için ön çalışma niteliği ile yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

  36. KAYNAKLAR • Azerbaycan’da hasır dokuma sanatı. 2000’li yıllarda Türkiye’de geleneksel Türk el sanatlarının sanatsal, tasarımsal ve ekonomik boyutu sempozyum bildirileri, T.C. Kültür Bakanlığı yayınları:2301, s. 3-8, Ankara. • Anonim, 1970. Kovada gölü milli parkı uzun devreli gelişme planı, Ankara Milli Parklar Planlama Grubu, 39s., Ankara. • Anonim,1998.“Burdur Gölü”, T.C. Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdürlüğü Yayını. 58 s., Ankara. • Anonim,1996. ”Eber Gölünü Kurtaralım”, Çevre Koruma Hizmetleri Dergisi, yıl:4 sayı:22-23 Mart-Haziran, 34s., İstanbul. • Arlı, M.1990. Köy el sanatları. Ankara Ü. Ziraat Fakültesi yayınları:1185,ders kitabı:339, 76s., Ankara. • Atay, A. 1987. Örgücülük, Milli Eğitim Basımevi, 691 s., İstanbul.

  37. Avcı, M. 1990.Göller bölgesi batı kesiminde bitki coğrafyası,İstanbul Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi (Basılmamış), 275s., İstanbul. • Barthold, W.1974. Türklerde ve Moğollarda defin merasimi. Belleten sayı:43 74s., Ankara. • Bayraktar, H., 1992.Bitkisel örücülükte kamış örgü sanatı. Basılmamış ders notları.s.38, Konya. • Broudy, E.1979. The book of looms,Unıversty press of New England. 87s., London. • Doğan, U.1997. Suğla ovası ve çevresinin fiziki coğrafyası, Ankara Üniversitesi • Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi (Basılmamış) 261s., Ankara. • Doğu, E.2001. Eğirdir. Skylife, Eylül, cilt:42 s.36-43. İstanbul.

  38. Dulupçu, M.A. 1995. Göller bölgesinin soysa-ekonomik açıdan SWOT analizi.Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (Basılmamış), 216s., Isparta. • Emir, M. 1994. İç Anadolu bölgesi Çavuşçu, Akşehir, Eber ve Karamuk gölleri rotatoria faunasının taksonomik ve ekolojik açıdan değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi (Basılmamış) 171s., Ankara. • Ereş, B. 1992. Akşehir yöresi halk kültürü araştırması, s.230, Konya. • Eşberk, T.1939. Türkiye’de köylü el sanatlarının mahiyeti ve ehemmiyeti. Yüksek Ziraat Enstitüsü çalışmalarından sayı:44, Recep Ulusoğlu basımevi, s.48-56, Ankara. • Gürtanın, N. 1961. Türkiye’de nebati örücülükte kullanılan hammaddeler ve bunlardan yapılan mamüller ile bu hammaddelerin selüloz ve alfa selüloz değerleri üzerine bir araştırma. Ankara Ü. Ziraat Fakültesi yayınları:185 Ankara Üniversitesi basımevi , 64s., Ankara.

  39. İzbırak, R.1971. Hidrografya akarsular ve göller. Harita Genel Müdürlüğü Yayınları. 123s., Ankara. • Kayahan, S.1973. Bataklık sazının değerlendirilmesi, Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü yayınları:A-138, 45 s., Ankara. • Lyford, C.A. 1982. Iroquoıs Crafts. Manufactured in the Unıted States of America. 98 s.,Amerika. • Ögel, B.1991. Hasır ve hasırcılık. Türk Kültür Tarihine Giriş, Cilt:3.T.C. Kültür Bakanlığı, kültür eserleri, Gazi Ü. İletişim Fakültesi basımevi s.191-200, Ankara.

  40. TEŞEKKÜRLER. Adres:Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Eğitimi Bölümü Kampüs KonyaE-mail:zbezirci@selcuk.edu.tr zbezirci@gmail.com.tr

  41. Değerli katılımcılar hepiniz hoşgeldiniz. Ben Dr. Zuhal BEZİRCİ TÜRKTAŞ. S.Ü. Mesleki Eğitim Fakültesinde görev yapmaktayım. Böyle bir organizasyonun ortaya çıkmasında emeği geçen herkese ben de teşekkür ediyorum. • Bu toplantıda küresel ısınmanın ve ekolojik değişimin beraberinde getirdiği olumsuz gelişmelerden bahsediyoruz.

  42. Ben de bu konuya farklı bir açıdan yaklaşarak alanımla ilgili göller bölgesinde 2003 2007 yıllarında yürütmüş olduğum bir çalışmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak suretiyle, • Göller bölgesinde yetişen bataklık hammaddelerinin değerlendirilme yöntemlerindeki değişikliğe dikkat çekmek istiyorum.

More Related