410 likes | 690 Views
İNTERNET GAZETECİLİĞİ VE TELİF HAKLARI SORUNU. Dr. Hilmi BENGİ Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Danışmanı.
E N D
İNTERNET GAZETECİLİĞİ VE TELİF HAKLARI SORUNU Dr. Hilmi BENGİ Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Danışmanı
GİRİŞİnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla, alternatif medya olarak da takdim edilen internet üzerinden yayın yapan yeni bir habercilik türü ortaya çıkmıştır. Bu yeni tür, genel anlamda elektronik yayıncılık, daha özel bir terimle internet gazeteciliği olarak adlandırılabilir. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de internet gazetelerinin, bir başka deyişle haber portallerinin sayısı hızla artmaktadır.
Bu yeni habercilik türü yaygınlaşırken, telif hakları konusu da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bildiride, internet gazeteciliği ve telif hakları sorunu irdelenirken, Anadolu Ajansı örneği,İnternet Konferansı’nın seçkin katılımcılarının bilgisine sunulacaktır.
1. İNTERNET GAZETECİLİĞİ20. Yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan internetin, bir iletişim aracı olarak tüm dünyayı sardığı, hayatımızın hemen her alanına girecek şekilde yaygınlaştığı ve geliştiği bir gerçektir.Bilgiye ulaşma, yayma, kısaca iletişim konusunda sağladığı imkanlar ve getirdiği kolaylıklar, bu yeni teknolojiyi habercilik sektörü için de vazgeçilmez bir araç olarak karşımıza çıkarmış ve yaygınlaştırmıştır.
Gerek yazılı basının ve gerekse görsel medyanın pahalı yatırımlarına gerek duymayan, diğer habercilik sektörlerine göre çok küçük maliyetlerle, hem yazılı basının hem de görsel medyanın fonksiyonlarını da içeren yapısıyla internet gazeteciliği, kitle iletişimi alanında yeni bir olgu olarak yerini almıştır. Öyle ki, gerek yazılı basın, gerekse görsel medya, kendi kulvarlarında işlevlerini yerine getirirken, bu yeni kitle iletişim türüne duyarsız kalmamışlar, internet gazeteciliğine de el atmışlardır.
Bunlardan ayrı olarak, yalnızca internet üzerinden yayın yapan haber portalleri de devreye girmiştir. İnsanların bilgiye ve habere olan ihtiyaçları, insanların habere olan merakı sebebiyle asıl işi habercilik olmayan arama motorları dahil, bir çok irili ufaklı internet siteleri de haber kanalları açmışlar; en azından sayfalarında günün gelişen haberlerini en hızlı biçimde yansıtma yarışına girmişlerdir.
Bütün dünyada meydana gelen bu gelişmeden, ülkemizin de etkilenmemesi düşünülemez. Nitekim Türkiye’de de hemen hemen tüm ulusal ölçekli gazeteler, hatta yerel basın, kimi televizyon ve radyolar, kendi internet sitelerini kurmuş ve bu sitelerde de habercilik yapmaya başlamışlardır. Daha önemlisi, özellikle son iki yıl içinde ardarda haber portalleri yayına girmiş, yalnızca internet gazeteciliği yapan 70 dolayında site ortaya çıkmıştır.
Türkiye’deki internet gazeteciliğinin kısa zaman içinde hızla yaygınlaşmasının bize özgü bir nedeni de vardır. O da ülkemizde yaşanan ekonomik krizin medya sektörünü de etkilemesi ve bunun sonucu olarak bir çok gazetecinin işsiz kalmasıdır. Bu durumdaki gazeteciler, fazla bir yatırım gerektirmeyen internet gazeteciliğini, mesleki deneyimlerini yansıtabilmek bakımından, kendi sınırlı imkanları ile seslerini duyurabilecekleri yeni bir alan olarak görmüşlerdir.
Abonelik sistemi ile çalışan bir kaçı dışında ücretsiz erişilebildiğinden ve ülkemizde internet reklamcılığı henüz gelişmediğinden, ekonomik olarak fazla bir getirisi olmasa da bu yeni alan, en azından özellikle işsiz gazeteciler açısından mesleki formasyonlarını yansıtma bakımından, deyim yerindeyse mesleki tatmin açısından, oldukça yararlı olmuştur. Bir elin parmakları ile sınırlı da olsa internet gazeteciliğini yalnızca mesleki tatmin boyutundan çıkarıp bir ekmek kapısı hüviyetine sokan, bir anlamda yeni bir sektör olma başarısını gösteren internet siteleri de mevcuttur.
Aslında ekonomik nedenler yüzünden, internetin habercilik alanında bir alternatif olarak ortaya çıkması, yalnızca bize özgü bir durum değildir. Washington Post gazetesi editörleri Leonard Downie ve Robert Kaiser’in “The News About the News” (Haberler Hakkında Haberler) adlı kitabında, ekonomik sorunların basını darboğaza soktuğu belirtilirken, çözüm yoluolarak, internet gazeteciliği önerilmektedir.
Newsweek dergisinde yer alan bir makalede bu konu ele alınırken, yakın bir gelecekte internet gazeteciliğinin daha da gelişeceği ve ücretli hale geleceği, internet kullanıcılarının da bunlara erişmek için büyük bedeller ödemekten de kaçınmayacakları belirtilmektedir.
Nitekim ülkemizde de internet üzerinden haber yayını yapan çoğu site bedelsiz hizmet verirken, bazı siteler bu hizmetlerini ücretli hale getirmişlerdir.İster ücretli, isterse ücretsiz olsun, özgün bir içerik söz konusuysa, sitede yer alan haberler o sitenin elemanlarınca üretilmişse ya da bedel ödenmek suretiyle alınmışsa bir fikri mülkiyetten söz etmek gerekir ya da daha dar ve özel anlamıyla telif hakkı ile karşı karşıyayız demektir.
2.TELİF HAKLARITelif Hakları terimi ile uygulamada, fikri ve bedii eser sahiplerinin kendi eserleri üzerindeki haklarının yasal bir güvenceye kavuşturulması ifade edilmektedir. Telif haklarını düzenleyen yasalarla, yazar ve sanatçıların özgün üretim ve yaratıcılıklarının korunması amaçlanmaktadır.Ülkemizde telif haklarını düzenleyen ve koruma altına alan temel yasal düzenleme 5.12.1951 tarihli 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’dur.
Kanuna göre, “sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat,musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulü” eser olarak kabul edilmektedir. Kanun, hangi ürünlerin ne tür eser sayılacağını da ayrıca detaylı bir şekilde sıralamaktadır.Gerçekten, internet ile ilgili konular, -çeşitli girişimler olmakla birlikte- hemen hiçbir ülkede yasal bir zemine kavuşturulamamıştır.
İnternette telif haklarının korunması doğrultusunda çeşitli çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. ABD Telif Hakları Yasası, interneti de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmektedir. İnternette telif haklarının düzenlenmesi, internet ortamında yayınlanan kitap, makale, haber, fotoğraf dahil fikir ürünleriyle sanatsal eserlere ilişkin hakların yasal bir zemine oturtulması Birleşmiş Milletler’in gündemine taşınmış, bir kanun taslağı hazırlanmıştır.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de internet ortamında telif haklarının korunması doğrultusundaki bir karar tasarısını kabul etmiştir. Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı WIPO (World Intellectual Property Organisation) tarafından hazırlanan sözleşme ile internette fikri hakların korunması hükme bağlanmıştır.
Ülkemizdeki duruma baktığımızda, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda geçen yıl (21.02.2001) bazı değişikliklerin yapıldığını görüyoruz. Ancak bu değişiklikle Kanunun bazı maddeleri günün şartlarına uygun hale getirilmişse de yeterli değildir. Kanunda internet yayıncılığındaki telif haklarına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır.
Muhtemelen internet teknolojisindeki hızlı değişim ve konunun henüz tam oturmamış olması bunda etkili olmuş olabilir. Ya da konu, münhasıran internetle ilgili bir başka yasal düzenlemeye bırakılmıştır. Ne olursa olsun bu,internet üzerinden yapılan yayınlarda telif haklarından söz edilemeyeceği anlamına gelmez. Tersine internet yayıncılığında telif hakları daha bir önem kazanmaktadır.
İnternet, eserlerin, isteyen herkes tarafından, fazla bir bilgiye, ek külfete ve maddi kaynağa ihtiyaç duymadan kolayca kopyalanabilmesini, çoğaltılmasını ve dağıtımını mümkün kılmaktadır.Öyle ki, kimi zaman kopya nüshalar, asıllarından daha albenili sunulabilmekte, asıl nüsha gölgede kalırken , erişimcinin nazarında kopya nüsha daha muteber hale gelebilmekte ve kopyalayan, eserin asıl sahibi sanılabilmektedir.
Daha vahimi, erişimcinin hissedemeyeceği, anlayamayacağı şekilde orijinal nüsha üzerinde eser sahibinin bilgisi dışında değişikliklerin yapılması da imkan dahilindedir. Hunharca bir saldırı sunucu katledilen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu ile ilgili olarak, bir süre önce sanki AA vermiş gibi “PKK sorumlusu yakalandı” şeklindeki düzmece haberin bir internet sitesinde yer almış olması, bunun en somut örneğidir. Dolayısıyla bu kolaylıkların etkisi ve yasal boşluklar sebebiyle, internet ortamında telif hakkı ihlalleri çok fazladır.
Gerçi internet, yapılan alıntılarda bir tıkla asıl kaynağa ulaşmayı da sağlamayı mümkün kılmaktadır. Telif hakkına saygılı kişiler için kaynak göstermek hiç de zor değildir.Ancak kimi durumlarda kaynak göstermek, link vermek bile telif hakkı ihlalini ortadan kaldırmaz.
3. HABER AJANSLARININ DURUMU VE ANADOLU AJANSI ÖRNEĞİBu konuda en çarpıcı örnek haber ajanslarının durumudur. Haber ajansları, başta kitle iletişim araçları olmak üzere abonelerine, ürettikleri haberleri, belli bir bedel karşılığında sunmaktadır.
Ajansların aboneleri yalnızca yazılı basın iken hiçbir sorun yoktu. Çünkü gazeteler bir gün sonra yayınlanmakta, dolayısıyla ajansların ürettikleri haber hiç değilse bir gün tazeliğini koruyabilmekteydi. Televizyonlar taze haberin ömrünü biraz daha kısaltmıştır. Haber televizyonlarının devreye girmesi, bu televizyonların canlı yayınlarla önemli gelişmeleri yansıtmaları, ajansların geçtikleri flaş ya da haberleri vakit geçirmeksizin yayına koymaları, haber ajanslarının işini zorlaştırmıştır.
Haber ajansları buna karşı önlem almaya çalışırken, internet teknolojisinin gelişmesi ve internet üzerinden yapılan haber yayınları ile büsbütün aşmaza girmişlerdir. Konu başta Avrupa Ajanslar Birliği olmak üzere mesleki örgütlerin gündeminde ilk sırayı almış, ajanslar internetten yapılan telif hakkı ihlallerine karşı mücadele kararı almışlardır.Bu mücadeleyi yürütenlerden biri de Anadolu Ajansı’dır. Sizlere bu konuda bilgi sunmak istiyorum.
Bilindiği gibi 6 Nisan 1920’de Atatürk tarafından kurulan Anadolu Ajansı, abonelerine haber ileten köklü bir kuruluştur. Ajans, özel ve yerel bültenler ve yabancı dil yayınlarının dışında genel bültenden günde ortalama 650 haber geçmektedir. Kitle iletişim araçlarının dışında kamu kurumlarından ve özel kuruluşlardan da aboneleri vardır.
Türkiye’de internet kullanımının yaygınlaşmasına paralel olarak son yıllarda içeriklerini zenginleştirmek isteyen büyük ölçekli internet şirketleri de Anadolu Ajansı’nın abonesi olmuşlardır. Ne var ki bedeli ödenerek internet ortamına konulan AA haberlerinin, bedelsiz olarak, o sıralar yeni yeni ortaya çıkan haber sitelerine kopyalandığı görülmüştür.
AA haberlerini izinsiz kullanan internet siteleri abone olmaya davet edilmesine karşın kimi ekonomik gerekçelerle, kimi AA haberlerini kullanmadıklarını savunarak haksız kullanımlarını sürdürmüşlerdir.
Yurtdışından yayın yapan ve AA haberlerini kullanan kimi siteler “gurbetçi” yaklaşımıyla yurtdışında yaşayan Türklere ülkelerinde ne olup bittiğini anlatmanın kendilerine çok görülmemesi gerektiğini savunarak “müsamaha”da bulunulmasını istemişler, kimisi de internetin yasal alt yapısının olmadığından hareketle, pek de hoş karşılanamayacak bir tavır takınmışlardır.
İnternet sitelerine yönelik özel bir abonelik sistemine geçileceği duyurulmasına rağmen, izinsiz haber kullanımının da sürdürülmesi üzerine yargı erkine başvurulmak zorunda kalınarak bir hukuk süreci başlatılmıştır. Mahkeme tarafından nasp edilen bilirkişinin yaptığı incelemeler sonucu ilk aşamada internet gazeteciliği yapan 19 sitenin AA haberlerini izinsiz kullandığı tespit edilmiş, bunlardan bir bölümü hakkında dava açılmıştır. Bir internet sitesinde de mahkeme kararıyla arama yapılmış ve AA haberlerinin izinsiz kullanıldığı belgelenmiştir.
Bu arada konu, Bilişim Şurası ve E-Türkiye platformlarının ilgili komisyonlarında gündeme getirilirken, AA’nın talebiyle İnternet Üst Kurulu toplantısında da bir gündem maddesi olarak ele alınmıştır. Bu toplantıda kendisi de internet gazeteciliği yapan bir sitenin yöneticisi olan, telif hakları konusundaki ilkeli tutumuyla bilinen Sayın Ahmet Tezcan, deyim yerindeyse bir “arabuluculuk misyonu” üstlenmiş,
AA’nın tezlerinin haklılığını kabul etmekle birlikte internet haberciliği yapan sitelerin ekonomik durumunu dikkate alarak, Ajansın da bu sitelerin abone olmalarını kolaylaştırıcı bir adım atması talebinde bulunmuştur. Toplantıya başkanlık eden, dönemin Ulaştırma Bakanı Oktay Vural’ın huzurunda Anadolu Ajansı’nın internet gazeteleri için özel bir ücret politikası uygulayacağı taahhüdünde bulunulmuştur.
Bu toplantının ardından, konunun tartışılması amacıyla AA tarafından bir toplantı organize edilmiş ve Haber Sitelerine çağrıda bulunulmuştur. Yaklaşık bir yıl önce gerçekleştirilen toplantıya katılan İnternet Sitelerinin yöneticileriyle yapılan görüşmeler sonunda her iki tarafın da haklarını gözeten bir anlaşma yolu bulunmuştur.
Varılan mutabakat sonucu AA, ödenebilir bir bedel karşılığında, haber sitelerinde kullanılabilecek şekilde özetlenen seçilmiş haberlerin, internet ortamına konulduğu, şifre ile alınabilen yeni bir hizmet başlatmıştır. Şu anda yaklaşık 30 dolayında haber sitesi bu hizmetten yararlanmaktadır. Huzurlarınızda bu sitelere teşekkür ediyor, abone olmadan AA haberlerini kullanan birkaç siteyi de abone olmaya çağırıyorum.
İnternet gazetelerinin de olumlu yaklaşımıyla telif hakları ihlaline karşı bir çözüm bulunmuştur. Aslında AA haberlerinin bedeli ödenmeden, izinsiz olarak kullanılması yalnızca Anadolu Ajansı’nın değil, belli bir bedel ödeyerek haberleri alan abonelerin de haklarının ihlali anlamına gelmektedir. Nitekim bu aboneler, sitelerinde, kullanılan AA haberlerinin kopyalanmaması konusunda uyarılar koymuşlardır.
Daha sonra abonelerimiz arasına katılan bir internet sitesi yöneticisinin “Abone değiliz ama biz haberin AA’nın olduğunu belirtiyoruz, kaynak gösteriyoruz.”şeklindeki savunmasında olduğu gibi, kimi zaman kaynak göstermek de telif hakları sorununu çözmemektedir.
Zira herhangi bir siteden kopyalanıp yapıştırılıveren haber yalnızca bir fikri ürün değildir. O haberin ya da fotoğrafın bir maliyeti vardır. Bu maliyetin kullanıcılar tarafından cüz’i bir katkı ile de olsa paylaşılması gerekmektedir.
İnternette telif hakları sorununun en kısa sürede yasal bir zemine kavuşturulması dileğiyle tüm katılımcıları saygıyla selamlıyor, Sayın Prof. Dr. Mustafa Akgül başta olmak üzere, konferansın düzenlenmesinde emeği geçen herkesi kutluyor, İnet-Tr’ye başarılar diliyorum.
KAYNAKLARACUN, Ramazan, “İnternet ve Telif Hakları”, Bilgi Dünyası, Nisan 2000, ss. 5-26.Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 5.12.1951, Kanun No: 5846, (Değişik: 21.2.2001-4630)KINACIOĞLU, Naci, “Telif Hukukunda Reform Yapma Gereği Üzerine”, İLESAM Haber Bülteni, 44, Ocak-Mart 1998), ss. 6-8.KÖSEOĞLU, Emine Nergiz, “İnternet Ortamındaki Yayınlarda Telif Hakları”ÖNEN, Cavit, İnternet Haberciliği Kurtarılabilir mi?, TOPALOĞLU, Mustafa, İnternette Fikri Haklar Sorunları.TÜRKEKUL, Erdem, “İnternetin Hukuksal Boyutları Paneli”, VII. Türkiye’de İnternet Konferansı, 1 Kasım 2001.