200 likes | 385 Views
Küçük bir jest…. Bir bardak süt. Kapı kapı dolaşarak,eğitimi için para kazanmak gayesiyle, elbise satan fakir bir çocuk, o gün cebinde sadece 10 sent kadar bir para kaldığını görür.Karnı acıkmıştı ve kapısını çalmak üzere olduğu evden birazcık yiyecek bir şeyler istemeye karar verdi.
E N D
Kapı kapı dolaşarak,eğitimi için para kazanmak gayesiyle, elbise satan fakir bir çocuk, o gün cebinde sadece 10 sent kadar bir para kaldığını görür.Karnı acıkmıştı ve kapısını çalmak üzere olduğu evden birazcık yiyecek bir şeyler istemeye karar verdi.
Ancak,ne var ki ,kapıyı açanın genç ve güzel bir hanım olduğunu görünce açlığını unutuverdi ve yiyecek yerine bir bardak su istedi.
Genç bayan onun aç olduğunu hissederek ona su yerine büyük bir bardak süt verdi. Çocuk sütü yavaşça içti ve bitirdiğinde sordu…-«size ne kadar borçluyum? » • « Bana hiç bir borcun yok, » diyerek cevapladı,kız - « Annem bana, yapılmış olan bir ikramın karşılığında hiçbir şey beklememiz gerektiğini öğretti ». • Çocuk bu cevabın karşısında : « o zaman lütfen ,size bütün kalbimle teşekkür etmeme izin verin ». diyerek kapıya yöneldi.
Howard Kelly, fiziksel gücünün geri geldiğini hissetmiş olarak evden ayrıldı ve neredeyse kaybetmekte olduğu olduğu,Tanrı’nın varlığına inanma duygusunun da geriye döndüğünü fark etti..
Yıllar sonra,aynı genç hanım çok ağır bir hastalığa yakalanarak yatağa düştü. Oradaki doktorlar bir teşhis koyamadılar ve onu yakındaki büyük şehire gönderdiler.Biliyorlardı ki bu ender rastlanan hastalığı teşhis edip, tedavisini yapabilecek doktor ve hastaneler ancak orada bulunabilirdi.
Doktor Howard Kelly,bir hasta için görüşü alınmak üzere hastaneye çağrıldı. Hastanın geldiği kasabanın adını duyunca artık uzaklarda kalmış bir hatıranın içini yakarak canlandığını hissetti ve gözleri doldu.
Doktor Kelly hastaneye giderek ve hastanın odasına girdi. Odaya adımını atar atmaz, artık oldukça yaşlanmış olan bayan hastayı tanıdı. Muayenesini bitirdikten sonra konsültasyon odasına döndü ve içinden, kadının hayatını kurtarmak için elinden ne geliyorsa yapmaya karar verdi…
Doktor Kelly o günden sonra bu vakaya özel bir ilgi gösterdi. Uzun ve zorlu uğraşmaların sonunda hastalığa karşı verdiği savaş kazanılmıştı…
Doktor Kelly,taburcu olmadan hastanın faturasının incelenmesi ve onaylanması için önce kendisine gönderilmesi talimatını verdi.Faturaya göz gezdirdi ve sonra faturanın kenarına bir şeyler yazarak faturayı kadının odasına gönderdi.
Kadın fatura zarfını aldı ve onu açarken hayatının geri kalan kısmını onu ödemekle geçireceği bir meblağla karşılaşacağını ister istemez aklından geçirdi. Ancak zarfı açıp faturaya bakarken bir şey dikkatini çekti.
Faturanın kenarında farklı bir el yazısıyla yazılı bir şeyler vardı…
Kadın yazılı olanları okudu : ‘’Faturanın tutarı bir bardak süt karşılığında ödenmiştir.’’ Doktor Howard Kelly .
Kadının gözleri yaşlarla ve kalbi de tarif edilemez duygularla doldu. « Tanrım,sana sonsuz şükürler olsun, çünkü senin sevginin bir adamın gönlünü doldurduğuna şahit oluyorum ».
Il y a un dicton qui va comme suit :Du pain jeté à l'eau vous revient. Il y a un dicton qui va comme suit :Du pain jeté à l'eau vous revient. Bu duruma uyan bir özdeyiş vardır: Denize atılan iyilik bir gün sana döner.
Yapılmış olan küçük bir iyilik bir gün sana veya bir sevdiğine hiç beklemediğin bir anda bir şekilde geri döner.Eğer yaptığın iyiliğin geri dönmediğini,karşılık bulmadığını da görürsen, o zaman da düşün ki sen bu dünyada karşılıksız iyilik yapan ender kişilerdensin.Karşılık bulmayan iyilikler, düşününüz ki, bu dünyada yapılmış olan farklı bir davranış şeklidir ve bu dünyada var oluş nedenlerimizden bir tanesi de küçük de olsa bir fark yaratmak değil midir… Ve sonuçta tüm yaşam ne içindir ki…???
Şimdi önünüzde iki seçenek duruyor :Bunu başkalarına da iletirsin veya bu mesajdan hiç etkilenmediğine kendini inandırır ve bir şey yapmazsın.
Dünyadaki en zorlu ders; bir hedefe giderken önünüzde duran iki köprüden hangisinin geçilmesi ve hangisinin de yakılması gerektiğini bilmektir…
Hayatımız boyunca bir çok insanla karşılaşır ve geçeriz ancak pek az ‘’gerçek’’ dost kalplerimiz de bir iz bırakabilir. Mutlu günler…