490 likes | 731 Views
DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET. Öğr. Gör. Mehtap OMAÇ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ HALKSAĞLIĞI ANA BİLİM DALI. Tarihçesi Eski Roma’ da erkekler eşlerini dövebilir, zina sarhoşluk gibi nedenlerle öldürme hakkına sahiptiler.
E N D
DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET Öğr. Gör. Mehtap OMAÇ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ HALKSAĞLIĞI ANA BİLİM DALI
Tarihçesi • Eski Roma’ da erkekler eşlerini dövebilir, zina sarhoşluk gibi nedenlerle öldürme hakkına sahiptiler. • İngiltere ‘de ise 20 yy sonlarına kadar yasalar gerektiğinde karısını fiziksel olarak cezalandırma hakkını vermekteydi.
19 yy’ da ABD’ de de kadını ikinci plana iten uygulamalar yapılmıştır. • Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1800'lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak ölmeleriyle gündeme geldi • 1970 ‘li yıllarda kadın hareketi kadına yapılan her türlü şiddeti dikkat çekilmesini sağlamıştır.
Kadınlara özgü bir günün var olması düşüncesi ilk kez, 26-27 Ağustos 1910’da Kopenhag’da düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında ortaya atıldı ve kabul edildi. Bir çok ülkede her yıl kutlanmaya başladı.İsveç’te ise 1912 yılından itibaren kutlanmaya başladı. • 8 Mart günü Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanır. Kadınlar arası dayanışma ve kadınların toplumdan beklentileri vurgulanır.
İki dünya savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de kutlanılmaya başlamasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1977 yılında 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kabul etti.
2000 yılı ; • Toplam nüfus 67.804 • Erkek nüfus 34.347 • Kadın nüfus 33.457 • Kadın nüfusu • Toplam nüfus 33.457 • 0-14 yaş 9.767 • 15-64 yaş 21.570 • 65 ve üstü 2.120
Şiddet; Sahip olunan güç ve kudretin yaralanma veya kayıpla sonlanan veya sonlanma olasılığı yüksek bir biçimde bir başka insana, kendine, bir gruba, bir topluma tehdit yoluyla yada bizzat uygulanmasıdır. WHO, 1996
Daha ayrıntılı tanımlamak için fiziksel,psikolojik ve cinsel şiddet tanımları yapılmıştır. FİZİKSEL ŞİDDET: • Tokat atmak, • Dövmek, vurmak, itmek, ısırmak, • Kemiklerini kırmak, kolundan tutmak, • Elini-başını duvara vurmak, • Saç çekmek, tekmelemek, • Bıçak çekmek, yaralamak, • Özel eşyalara zarar vermek , • Ev-iş eşyalarına zarar vermek
PSİKOLOJİK ŞİDDET: • Sözlü saldırı, • Kavga etme, Dövmek ile tehdit etme, • Aşağılamak, Zaafları ile alay etme, • Yüksek sesle bağırma, • Suçlama, küfür etme, • Hakaret etme, Küçük düşürme • Öz güvenini yitirmesini sağlama • Söyledikleriyle ve yaptıklarıyla çelişki içinde bırakma, • İşaretler kullanarak uyarılarda bulunma, • Görüş ve düşüncelerini açıklamasını engelleme, • Duygusal sömürü yapma, sürekli eleştirme, • Katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı uygulama, • Çevresi ile bağlarını koparma, • Konuşmama, surat asma
CİNSEL ŞİDDET; • Cinsel içerikli sözler söylemek, • Parmak atmak, cinsel ilişkiye zorlamak • Tecavüz etmek, elle sarkıntılık, • Laf atma, öpmeye zorlama, • Sıkıştırma, imalı konuşarak • Yanlış anlamalara meydan vermek dikizleme,takip etme,
Şiddetin nedenleri • Biyolojik faktörler (Nörotransmitterler, Limbik sistem, endokrin bozukluklar) • Psikososyal faktörler (Gelişimsel faktörler, Çevre, sosyoekonomik faktörler, silahlar) • Psikiyatrik bozukluklar, madde bağımlılığı gibi diğer nedenler
Şiddet Eğilimi; • 16-25 yaş erkek • Evli kadın ve erkekler • Rol değişimleri, uyum problemleri, işten atılma • Kişinin yaşama bakış açısının iyimser yada kötümser olması • Uyuşturucu ve alkol kullanımı • Eğitim farkı , statü farkı aile içi çatışmalar yaşayan bireyler de daha fazladır.
Şiddete karşı risk grupları; • Kadınlar • 30 yaş altı çocuklu kadınlar • Kız çocukları • Adölesan kızlar • HIV + kadınlar • Çocuklar • Yaşlılar • Özürlüler • Evsizler • Mülteciler • Göçmenler • Etnik azınlık grupları
Toplumsal yaşamda rastlanan şiddet şekilleri • Kendine yönelik şiddet • Kişiler arası şiddet • Organize şiddet • Medya şiddeti • Diğer şiddet şekilleri (çete şiddeti, kan davaları, spor, işyerinde şiddet)
2003 WHO’ ya göre; • Toplam şiddet; (559 kişi) % 1.0 • Erkekler (444 kişi) % 1.5 • Kadınlar (114 kişi) % 0.4 • Kendine yönelik şiddet; • Toplam şiddet; (877 kişi) % 1.5 • Erkekler (549 kişi) % 1.8 • Kadınlar (328 kişi) % 1.2
Kadına yönelik şiddet; Cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarlarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranıştır. (WHO 1993)
Kadına yönelik şiddet en sık olarak birlikte olduğu kişi tarafından istismar edilmesidir. • Kadına yönelik şiddet, yapılan antropolojik çalışmalara göre Papua Yeni Gine’ de bazı yerler dışında Dünya’da her toplumda görülmüştür. • Gelişmiş ülkelerde kadınların 3/1 eşleri tarafından dövüldüklerini beyan etmişlerdir.
1998 ABD Ulusal Kadına Yönelik Şiddet Araştırmasına göre; 8000 kadın Fiziksel şiddete maruziyet: • % 52 ‘si çocukluğunda • % 2 ‘si son bir yıl içinde • 1998 yılında Amerika ‘da yapılan başka bir araştırmada her yıl 1.9 milyon kadın şiddetle karşılaşmaktadır. • 1998 yılında yapılan başka bir çalışmada; • Öldürülen kadınların % 30-40 ‘ının katili ya o an ki ya da eskiden birlikte olduğu erkektir. • Kadınların % 25- 45 ‘i gebeliklerinde dövülmüştür.
Türkiye’ de kadına yönelik şiddet; • İlk çalışma PİAR tarafından 1988’ de yapılmıştır. • Kadına Yönelik şiddet sıklığı %75 olarak bulunmuştur. • 1991 ‘de yapılan araştırmada 116 çift; • % 55 kadının dayağı hakkedebileceği • % 28 ‘i dayak yiyen kadının hak etmiş olabileceğini düşünmektedir.
1993 ‘te Aile Kurumunun Yaptığı Araştırmada ; • Kadına yönelik şiddet sıklığı %30 • Sözel şiddet kentsel alanda %62, kırsal alanda %49 • 1997 ‘de Aile Kurumunun Yaptığı Başka Bir Araştırmada ; • Fiziksel şiddet; %16.5 • Sözel şiddet ; %12.3 • Şiddet nedeniyle hastaneye başvuranlar; %11.2 • Fiziksel şiddet; % 21.2 ( izmir, İstanbul, Ankara)
Kadına Yönelik Şiddet; • Her ırk • Her etnik köken • Her dinsel ve sosyoekonomik düzeyden kadını etkilemektedir. • Kadına uygulanan şiddet; • Yaş, sosyoekonomik durum,din etnik kökenden etkilenmemektedir. • Gebelik, bekarlık, boşanmış olmak, eşinden ayrı yaşamak şiddet görme riskini artırmaktadır.
Şiddete maruz kalan kadının özellikleri; • Duygusal açıdan katı aile ortamında pasif • Öz saygısı az, bağımlı kişilik • Gelenekselci rol • Sosyal açıdan yalnız
Şiddetin kadın üzerindeki etkileri; • Kesi, kırık, iç organ yaralanmaları • İstenmeyen gebelikler, HIV dahil CYBH , PID ve düşük • Kronik pelvik ağrı, astım, başağrıları • Depresyon, korku, anksiyete, azalmış öz benlik duygusu, • cinsel işlev bozuklukları, • obsesif kompülsüf davranış bozuklukları, • intihar,
Cinsel istismar; • İlk tecavüzde çocuğun yaşının 18 den küçük olması • Kurban ve saldırgan arasında en az 3 yaş fark olması • Kurban ile saldırgan arasında giysilerini çıkartmak, çıplaklık, digital penetrasyon, anal oral, vajinal penetrasyon şeklinde farklı davranışlar görülmüştür. İstismarın pik yaptığı yaşlar 7-12 yaşlar olduğu görülmüştür. • Eğer saldırgan bir yabancı ise cinsel saldırı olarak tanımlanmaktadır. • Amerika ‘da % 62 15 yaş altı cinsel istismara uğramıştır. 10 yaş ve altında ise bu oran % 29 dur.
Yapılan Bir Araştırma ’da Fiziksel şiddet ; ABD’ de %43 Bulgaristan’da %37 Thailand’ da %54 S. Afrika %61
Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun araştırmasına göre, Türkiye'de her 100 aileden 34 'ünde kadınlar fiziksel şiddete maruz kalıyor. • Kadın ve erkeklerin % 56'si, “Kadını” hiçbir gerekçe olmaksızın, her şart altında suçlu % 34'ü şiddet olaylarında suçlunun taciz eden taraf olduğunu bildirmiştir.
Araştırma, toplumda işsiz ve iş güvencesi olmayan kesimlerde şiddet potansiyelinin yüksek olduğunu saptarken, işportacılık ve gündelik işlerde çalışanların en yüksek şiddet eğilimine sahip erkekler olduğunu gösteriyor.
Ankara’da yapılan bir araştırmada; • %90’ı kocalarının kendilerine psikolojik şiddet uygulayarak bağırdıklarını, hakaret ettiklerini, aşağıladıklarını, küfür ettiklerini; • %40’ı kocalarının kendilerine fiziksel şiddet uygulayarak tokat, tekme, dayak, bıçak veya silahla saldırdıklarını; • %15’i kocalarının kendilerini istemedikleri halde cinsel birleşmeye zorladıklarını belirttiler.
Uluslararası kadın son yirmi yılın en önemli olaylarından biri 1979’da BM Genel Kurulu’nun “kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi Sözleşmesi’ni kabul etmesidir. Kadın erkek eşitliğine bir standart getiren bu sözleşme 1981 ‘de yürürlüğe girmiştir. • Kadın statüsü ve sağlığı konusunun görüşüldüğü toplantılar; Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Dünya Nüfus Ve Kalkınma Konferansı IV.Dünya Kadın Konferansı
Pekin’de; • Evlilik içi tecavüzün kadınlara yönelik şiddet türleri arasında yer alması, • Kadınlara karşı şiddetin önlenmesi konusuna yeterli kaynak ayrılmaması, • Kadınlara karşı şiddeti engellemek amacıyla eğitim programları dahil gerekli önlemlerin alınması, • Şiddet uygulayanların yasal kovuşturmaya uğramasına yönelik koruyucu önlemlerin geliştirilmesi, • Kadına yönelik şiddet konusunda eğitim verilmesi konularında tartışılmıştır.
Bazı kadın dernekleri; • Küçükçekmece Belediyesi Kadın Sığınmaevi • Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı • İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi, Hukuki Danışmanlık • Cinsel Suçlar Birimi • Kadın Dayanışma Vakfı • KAMER (Kadın Danışma Merkezi) • SELİS Kadın Danışmanlık Merkezi • Diyarbakır Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi • Mersin Bağımsız Kadın Derneği • Adana Kadın Sığınmaevi ve Koruma Derneği • Çanakkale Kadın El Emeğini Değerlendirme Derneği Kadın Danışma Merkezi
Yapılan çalışmalar; • Namus suçlarını, namus cinayetlerini protesto kampanyaları • Dayağa karşı kampanyalar • Gözaltında tecavüzlere ve devlet kaynaklı cinsel şiddete karşı kampanyalar • Tecavüz mağdurlarının seks işçileri olmasını hafifletici neden sayan yasanın iptali kampanyası • Bekâret kontrollarını protesto kampanyası • Türk Ceza Kanunu’nu değiştirme çalışmaları
Bekâret kontrolü, erkek-egemen toplumlarda, erkeklerin, kızların ve genç kadınların bedenlerini ve yaşamlarını kontrol etmek ve baskı altına almak için kullandıkları bir araçtır. • Kadının bedensel bütünlüğünü, dolayısıyla da insan haklarını ve Anayasamızın 17. maddesini ihlal eden bu geleneksel uygulama kadın hareketi tarafından on yıllardır şiddetle protesto edilmektedir. Bu mücadele neticesinde Adalet Bakanlığı 27/123 sayılı genelgesiyle kişinin rızası dışında bekâret kontrolü yapılmasını yasaklamıştır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Madde 17. Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
Aile içi şiddetin nedenleri; • Ekonomik gelir düzeyi • Fertlerin eğitim düzeyi • Aile içi meslek yapısı • Ailedeki statü dağılımı • Aile içi iletişim biçimi • Gelecekle ilgili beklentiler
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre; • Dünyadaki işlerin %66’sı kadınlar tarafından görülüyor. • Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak %10’una sahipler. • Dünya’daki mal varlığının ise % 1’ine sahipler. • Başka bir değişle dünyadaki işlerin % 34’ü erkekler tarafından görülüyor ama erkekler dünyadaki toplam gelirin % 90’ına ve toplam mal varlığının % 99’una sahipler.
Türkiye’den Rakamlar ( Milliyet, 8 Mart 2001); • Şehirlerde evli kadınların % 18’i, köylerde de % 76’sı eşleri tarafından dövülüyor. • Kadınların % 57,7’si evliliklerinin ilk gününde şiddetle karşılaşıyor. • Aile içi suçların % 90’ını kadına karşı işlenen suçlar oluşturuyor.
Şiddetten korunma; • Kadının statüsü ve eşitlik • Eşler arasında yaşanan şiddetin hoş görülmediği bir ortam yaratılmalıdır. • Şiddete yönelik toplumsal ve bireysel duyarlılık • Yasal düzenlenmeler (eşe şiddet 6 aya kadar evden uzaklaştırma, telefonla taciz etmemesi gibi) • Kadının güçlendirilmesi ve toplumdaki statülerinin yükseltilmesine yönelik çalışmalar • Kadın güvenliğinin sağlanması • Sağlık personelinin eğitimi
Sonuçlar • Herkes İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde tanımlanan hak ve özgürlüğe sahiptir. Herkesin yaşam, kişisel özgürlük, ve güvenlik hakkı vardır. Kadınların ve kız çocuklarının hakları evrensel insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır. • Aile sağlığının koruyucusu olarak kadınların statüsü korunmalı ve rolleri tanımlanmalıdır. • Tüm ülkeler kadın sağlığı hizmetlerini temel sağlık hizmetleri kapsamında genişletmeli ve şiddetin önlenmesine yönelik girişimlerde bulunulmalıdır.
Kadının güçlendirilmesi konusunda; • Kadının ulaşılabilir yöntemler kullanarak doğurganlıklarını kontrol etmek için gösterdikleri çaba desteklenmeli • Kadın istihdamı ve kadınların iş kurmak için gereksinim duydukları kredi imkanları sağlanmalıdır. • Eğitim düzeyleri yükseltilmeli • Yerel ve ülke düzeyinde politik aktivitelere katılmalı • Olumlu kadın imajı çizilmeli, güzellik yarışmaları ve pornografi yoluyla kadınlar metalaştırılmamalı • Kadın erkek eşitliği sağlanmalı • Kadının boşanma ve nafaka alabilme olanakları artırıcı yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Kaynaklar: • WHO 2003 The World Health Report • World Report On Violence and Health • Birleşmiş Milletlerde Kadının insan hakları ve Türkiye’nin Tahhütleri Aralık 2001 • Toplumsal Cinsiyet, sağlık ve kadın Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları ve Araştırma Merkezi 2003 • Violence women in families