480 likes | 1.04k Views
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ. ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR?. Türk Milletinin bağımsızlık, milli egemenlik ve çağdaşlık amaçlarına ulaşabilmesi için,temelleri ve sistematiği Atatürk taraflından belirlenmiş ilke ve fikirlerinin tümüne ATATÜRKÇÜLÜK denir.
E N D
ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR? Türk Milletinin bağımsızlık, milli egemenlik ve çağdaşlık amaçlarına ulaşabilmesi için,temelleri ve sistematiği Atatürk taraflından belirlenmiş ilke ve fikirlerinin tümüne ATATÜRKÇÜLÜK denir.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN TEMELİNDE NELER YER ALMAKTADIR? Türk halkının refah ve mutluluğu Milli birlik ve beraberlik Milli egemenlik Yurtta ve dünyada barış Bilim ve teknik İnsanlığa ve millete hizmet Demokrasinin korunması ve yaşatılması
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN NİTELİKLERİ Atatürkçülüğü oluşturan kavram ve ilkeler, birbirinin tamamlayıcısı ve devamı niteliğindedir.Atatürkçü düşünce sistemi BÜTÜNSELDİR. Tüm Atatürk ilkeleri bir bütün halinde tek bir ortak hedefe doğru hareket etmektedir.
Atatürkçülük DİNAMİKTİR her zaman yeniliğe ve gelişmeye açıktır. İnkılapçılık ilkesinin de etkisiyle durağan olmayan bir düşüncedir Atatürkçülük. EVRENSELLİK Atatürkçü düşüncenin en önemli niteliklerinden biridir.
Atatürkçülük, insanlığın ortak mutluluğunu ve “YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ “ ilkesini savunur. Atatürkçülük, Türk milletinin ihtiyaçlarından doğmuş ve Türk milletinden beslenmiştir.
ATATÜRKÇÜLÜĞÜN TEMELİNDEKİ MİLLİ GÜÇ UNSURLARI EKONOMİK GÜÇ SİYASİ GÜÇ MİLLİ GÜÇ ASKERİ GÜÇ KÜLTÜREL GÜÇ
SİYASİ GÜÇ Siyasi güç DEVLETTİR. Halkı yöneten yönlendiren ve daha iyi bir yaşam sürmesini sağlayan temel güçtür. Türk halkının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin temel siyaseti Atatürk devrimlerini korumak ve buna paralel olarak Atatürkçü düşünce sistemini, ülkedeki her alanda hakim kılmaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nde Atatürkçülüğün ve demokrasinin güven içinde olması, siyasi güce bağlıdır.
ASKERİ GÜÇ Askeri güç; Türk silahlı kuvvetleridir. Türk Milleti, atalarından aldığı askerlik genleri sayesinde dün olduğu gibi bugün de yarın da, her türlü tehlikeye karşı dinamik duracak olan milli bir orduya sahiptir. Siyasi ve ekonomik gücün var olabilmesi, huzur ve barış dolu bir ülkede mümkündür. İşte bu huzur ortamının garantörü, barış uğrunda her zaman savaşa hazır olan Türk ordusudur
EKONOMİK GÜÇ Atatürkçü düşünce sisteminin temelinde güçlü ve bağımsız bir Türkiye hedefi vardır. Bu hedefe ancak ekonomik olarak kendine yeten, kendi ayakları üzerinde durabilen ve bağımsız bir ekonomi oluşturabilen devletler ulaşabilir. Büyük önder Atatürk, her konuda olduğu gibi ekonomik kalkınmamızı da milli kaynaklara ve millet iradesine dayandırmayı hedeflemiştir.
SOSYO-KÜLTÜREL GÜÇ Cumhuriyetin devrimlerini benimseyecek ve sürdürecek yeni nesillerin yetiştirilmesinde halkın ve anne ve babaların önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu nedenle tüm halk, teknik bilgi ve kültürel birikim açısından donatılmalıdır. Bu hedef de ancak eğitim sisteminin güçlendirilmesiyle sağlanabilir.
ATATÜRK İLKELERİ İLKELERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğan ilkelerin benimsenmesinde kesinlikle dış baskı ve zorlama yoktur. İlkelerin temelinde milli kültürümüz bulunmaktadır. Tüm ilkeler milliyetçilik temelinde buluşmaktadır. Atatürk ilkeleri akla ve mantığa dayanmaktadır.
Cumhuriyetçilik ve laiklik tüm ilkelerin temelini oluşturur. İlkeler Atatürk tarafından hem sözle hem de uygulama ile halka anlatılmıştır. İlkeler birbirinden ayrılmaz tek tek değerlendirilemez, bir bütünün parçalarıdır. İlkelerin genel amacı, Türk milletini aklın ve bilimin ışığında çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmaktır.
CUMHURİYETÇİLİK Yönetimde doğrudan millet egemenliğine dayanan, yöneticilerin halk oyu ile belli bir süre için seçildiği rejim CUMHURİYETTİR. Atatürkçü düşünce sisteminde devletin rejimi için en uygun model CUMHURİYETTİR. Bu nedenle Atatürk ilkeleri içerisinde en başta CUMHURİYET ilkesi gelir.
CUMHURİYET İLKESİ DOĞRULTUSUNDA YAPILAN İNKILAPLAR Saltanatın kaldırılması TBMM’nin açılması Cumhuriyetin ilanı Halifeliğin kaldırılması 1921 ve 1924 Anayasalarının kabulü Çok partili yaşama geçiş denemeleri. Ordunun siyasetten ayrılması Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi.
CUMHURİYET REJİMİNİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI YARARLAR: Halkın tamamı, eşit bir şekilde ülke yönetiminde söz hakkı kazanmıştır. Halk yöneticileri özgür iradesiyle seçme hakkını kazanmıştır. Her birey devletin imkan ve olanaklarından eşit oranda yararlanma hakkına kavuşmuştur. Egemenlik yetkisi millete geçmiş ve Türk toplumu çağdaş bir yönetim şekline kavuşmuştur. Demokrasiye aykırı uygulamalar on bulmuştur.
CUMHURİYETÇİLİK İLKESİ İLE İLGİLİ SORULARDA KARŞILAŞABİLECEĞİMİZ ANAHTAR KAVRAMLAR: MİLLİ EGEMENLİK YÖNETME YETKİSİSİ HAKİMİYET SALTANATIN KALDIRILMASI SAİYASİ PARTİLER DEVLET YÖNETİMİ DEMOKRATİKLEŞME
MİLLİYETÇİLİK Atatürk milliyetçiliği, kendini aynı milletin üyeleri olarak gören bireylerin, o milleti yüceltme isteğidir. Dili, dini, mezhebi ne olursa olsun kendini Türk olarak sayan, Türk olarak bilen ve yaşayan her insan Türk’tür. Atatürk milliyetçiliği ırkçılığı reddeder. Milli Birlik ve beraberliği esas alır. İnsana ve insanlığa değer verir.Barışçıl ve insancıldır.
ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDE MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİ GÜÇLENDİREN UNSURLAR: TÜRKLÜK DUYGUSU MİLLİ EĞİTİM MİLLİ KÜLTÜR DİL VE TARİH BİRLİĞİ MANEVİ DEĞERLER AMAÇ BİRLİĞİ
MİLLİYETÇİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI YARARLAR: Kurtuluş savaşımızın kazanılması sağlanmıştır. Milli birlik ve beraberlik güçlenmiştir. Cumhuriyetin kurulması ve inkılapların başarıya ulaşması sağlanmıştır. Ülkemize yönelik iç ve dış tehditler karşısında hep birlikte omuz omuza mücadele etmiştir.
MİLLİYETÇİLİK İLKESİ DOĞRULTUSUNDA YAPILAN İNKILAPLAR: TBMM’NİN AÇILMASI KAPİTÜLASYONLARIN KALDIRILMASI KABOTAJ KANUNUNUN İLANI TÜRK TARİH KURUMUNUN AÇILMASI TÜRK DİL KURUMUNUN AÇILMASI EĞİTİMİN MİLLİ ESASLARA DAYANMASI EKONOMİNİN MİLLİLEŞTİRİLMESİ ÇALIŞMALARI MİLLİ KÜLTÜRÜ GELİŞTİRME ÇABALARI
HALKÇILIK Atatürkçü düşünce sisteminde “TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KURAN TÜRKİYE HALKINA TÜRK MİLLETİ DENİR.” şeklinde açıklanmış olan halk kavramı, bir ülkede oturan, o ülkeyi vatan bilen, kaderini ve mutluluğunu o ülkeye bağlamış olan insanların bütününü ifade etmektedir. Halkçılık ilkesi Cumhuriyetçilik ilkesinin doğal bir sonucudur.
ATAÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE HALKÇILIK İLKESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ: Millet egemenliği esasına halkçılık ilkesine göre halk devlet yönetiminde söz sahibidir. Halkçılık ilkesine göre her birey kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, sınıfa ve zümreye imtiyaz tanınamaz. Toplumda sınıflaşma yoktur. Meslek ve çalışma grupları vardır. Halkçılık ilkesinin temel amacı halkın refah ve mutluluğunu sağlamaktır.
HALKÇILIK İLKESİ DOĞRULTUSUNDA YAPILAN İNKILAPLAR: CUMHURİYETİN İLANI SOYADI KANUNUNNU KABULÜ AYRICALIK BELİRTEN ÜNVANLARIN YASAKLANMASI KADINLARA SEÇME VE SEÇİLMME HAKKI VERİLMESİ DİN KIYAFETLERİYLE DOLAŞMANIN YASAKLANMASI MEDENİ KLANUNUN KABULÜ
U Y A R I HALKÇILIK İLKESİ İLE İLGİLİ SORULARDA KARŞILAŞABİLECEĞİMİZ KAVRAMLAR: EŞİTLİK İŞBÖLÜMÜ DAYANIŞMA MİLLİ BİRLİK BERABERLİK SINIFSIZ TOPLUM YAPISI
DEVLETÇİLİK Atatürkçü düşünce sisteminin ekonomik ayağını oluşturan en önemli unsur DEVLETÇİLİK ilkesidir. Devletçilik ilkesine göre devlet; ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasının öncüsü olmalıdır. Devletçilik ilkesi gereğince güçlü bir ekonomiye sahip olabilmek için devletin ekonomik faaliyetlere müdahale etmemsi öngörülmüştür.
Sermayesi ve imkanı olan herkesin üretimle ve ticaretle uğraşması devletçe desteklenmiştir. Bu uygulama sonucunda devlet-vatandaş işbirliği, diğer bir deyişle KARMA EKONOMİ oluşmuştur. Bireysel girişimcilere sağlanan kolaylıklar, ekonomik gelişmede pek etkili olmayınca 1933’de Devletçilik ilkesi yürürlüğe konmuştur.
DEVLETÇİLİK İLKESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ: Vatandaşın gerçekleştiremediği ekonomik kalkınmanın devlet tarafından sağlanması amaçlanmıştır. Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan doğan bir ilkedir. Ekonomide özel sektörün de bulunmasını destekler.
DEVLETÇİLİK İLKESİNİN KABUL EDİLMESİYLE: Ülkemizde gıda, demir-çelik, tekstil ve şeker fabrikaları gibi bir çok sanayi tesisi kuruldu. Özel girişimciler desteklenerek burjuva sınıfı oluşturulmaya çalışıldı. Yabancıların elinde bulunan işletmeler satın alınarak millileştirildi. Kalkınma planları hazırlanarak ekonomik gelişime hız verildi.
DEVLETÇİLİK İLKEİ DOĞRULTUSUNDA YAPILAN İNKILAPLAR: Beş yıllık kalkınma planlarının hazırlanması. Yabancı işletmelerin millileştirilmesi. Temel sanayi kollarının açılması. Liman ve demiryollarının devlet kontrolüne alınması.
U YA R I DEVLETÇİLİK İLKESİ, CUMHURİYETİN İLANINDAN SONRAKİ DÖNEMDE EKONOMİK ZORLUKTAN KURTULMAK AMACIYLA ORTAYA ÇIKMIŞTIR. GÜNÜMÜZ EKONOMİK ANLAYIŞINDA DEVLETÇİLİK ETKİSİNİ YİTİRMİŞ, TÜM DÜNYADA YAYILAN LİBERAL EKONOMİK MODEL BENİMSENMİŞTİR.
LAİKLİK Laiklik temelde, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulması, devlet yönetiminde ve siyasette din kurallarına yer verilmemesi demektir. İslam dininin özünde “dinde zorlama yoktur.” anlayışı hakimdir.Laiklik anlayışında din işleri, kişinin vicdanına bırakılmıştır.
Devlet, kendine bağlı kurumları ile birlikte her dinden ve her düşünceden bireye eşit yaklaşarak laiklik ilkesini hayata geçirebilir. Anayasamıza göre herkes din ve vicdan özgürlüğüne sahiptir. (Madde 24)
LAİKLİK İLKESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ: Yönetimde ve devlet kurumlarında çağdaş bir anlayış benimsenmiştir. Din ve mezhep ayrılığından doğan mücadeleler sona ermiş, toplumsal huzur ve barış ortamı sağlanmıştır. Halkın din, vicdan ve ibadet hürriyeti, yasalarla güvence altına alınmıştır. Demokrasi kültürü yerleşmiş ve korunmuştur.
LAİKLİĞE GEÇİŞ AŞAMALARI DEVLET DÜZENİNDE LAİKLEŞME SALTANATIN KALDIRILMASI (1 KASIM 1922) CUMHURİYETİN İLANI (29EKİM 1923) HALİFELİĞİN KALDIRILMASI (3 MART 1924) ŞER’İYE VE EVKAF VEKALETİNİN KALDIRILMASI (3MART 1924)
MEDENİ KANUNU KABULÜ (1926) “DEVLETİN DİNİ İSLAMDIR” MADDESİNİN ANAYASADAN ÇIKARILMASI(1928). LAİKLİK İLKESİNİN ANAYASAYA DAHİL EDİLMESİ (1937)
EĞİTİM SİSTEMİNDE LAİKLEŞME: TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNUNU ÇIKARILMASI (1924) MAARİF VEKALETİNİN AÇILMASI (1920) MEDRESELERİN KAPATILMASI (1924) LATİN HARFLERİ,NİN KABUL EDİLMESİ (1928) ÜNİVERSİTELER YASASININ ÇIKARILMASI (1933)
TOPLUMSDAL ALANDA LAİKLEŞME: TEKKE VE ZAVİYELERİN KAPATILMASI (1925) KILIK KIYAFERT VE ŞAPKA İNLILABI (1925) MİLADİ TAKVİMİN KABULÜ (1925)
U Y A R I LAİKLİK İLKESİ İLE İLGİLİ SORULARDA KARŞILAŞABİLECEĞİMİZ KAVRAMLAR: DİN-DEVLET AYIRIMI İNANÇ VE İBADET HÜRRİYETİ AKILCILIK VE BİLİMSELLİK HALİFELİĞİN, TEKKE VE ZAVİYELERİŞN KAPATILMASI MEDRESELERİN KAPATILMASI
İNKILAPÇILIK Atatürkçü düşüncede İNKILAP kavramı, Türk milletini geri bırakıp zayıflatan kurumların yerine çağdaş kurumların kurulmasını ifade etmektedir. İnkılapçılık; batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda durmadan hedefe koşmaktır.
İNKILAPÇILIK İLKESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ: İnkılapçılığın amacı, halkı çağdaş ve uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılapçılık ilkesi durağan değil yenilikçidir.Diğer ilkelerin canlılığını ve sürekliliğini sağlar. İnkılaplar akılcı ve bilimseldir. İnkılapçılık anlayışı çağdaşlaşma ve batılılaşma düşüncesine bağlıdır.
İNKILAPÇILIK İLKESİYLE TÜRK HALKI: Her alanda çağdaş yeni kurumlara kavuşmuştur. Gelişmek ve çağdaşlaşmak için fırsat bulmuştur. Siyaset, eğitim, ekonomi gibi konularda gelişme başlamıştır.
İNKILAPÇILIK İLKESİ İLE İLGİLİ SORULARDA KARŞILAŞABİLECEĞİMİZ KAVRAMLAR: Yenileşme İlerleme Uygarlık Çağdaşlık Batıllaşma Modernleşme Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma