330 likes | 660 Views
KIRSAL MEKANDA YAŞANAN SORUNLAR(TARIM,SOSYAL,KÜLTÜREL,YAŞAM,V.B.). KAMU ÖLÇMELERİ DERS ÖDEVİ. KIRSAL MEKANDA YAŞANAN SORUNLAR(TARIM,SOSYAL,KÜLTÜREL,YAŞAM,V.B.).
E N D
KIRSAL MEKANDA YAŞANAN SORUNLAR(TARIM,SOSYAL,KÜLTÜREL,YAŞAM,V.B.) KAMU ÖLÇMELERİ DERS ÖDEVİ
KIRSAL MEKANDA YAŞANAN SORUNLAR(TARIM,SOSYAL,KÜLTÜREL,YAŞAM,V.B.) • Ülkemizde kırsal alan tanımı, 81'e çıkarılan il sayısı dahilinde,metropolitanyerleşimler dışında yer alan illeri kapsayan, ilçe, köy ve mezralarda her türlü sosyal güvenceden (iş olanakları, sigorta, emeklilik,eğitim, sağlık ve kültürel etkinlikler) yeterince yararlanamayan bireylerin sayısal çoğunluğu oluşturduğu mekansal büyüklüğü ifade etmektedir.
KIRSAL MEKANDA YAŞANAN SORUNLAR(TARIM,SOSYAL,KÜLTÜREL,YAŞAM V.B.) • İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek ve mutlu bir yaşam sürebilmek için çeşitli ihtiyaçlarını gidermek zorundadırlar. Bu neden,ihtiyaç tatmin edildiği zaman haz ve doyum,tatmin edilmediği zaman ise acı,üzüntü ve sorun haline dönüşen bir duygudur. • Bu sebebe bağlı olarak insan doğası gereği her yerde belirli başlı sorun veya sorunlarla karşılaşmaktadır.Bu sorun veya sorunların üstesinden yine insan gelmelidir…yoksa kötü sonuçlar doğmaktadır.
TARIMSAL SORUNLAR • Üreticinin kendi ayakları üzerinde duramaması ve işletmede devamlılığı sağlayacak yapısal sorunları çözememesi,tarım sektörünün önemli sorunlarını aşamadığını göstermektedir.Bununsonucu olarak tarımsal üretimde verimlilik düşük,rekabetyeteneği zayıf,birim alandan elde edilen ürün ve gelir miktarı az,teknoloji kullanımı yetersiz kaldı.
“Tarımda yaşanan en temel sorun nedir?” diye sorulsa, muhtemelen üreticilerin çok büyük bölümü girdi fiyatlarının çok yüksek, desteklerin yetersiz olduğunu söyleyecektir.Mazot, gübre, tohum, ilaç ve yem hammaddeleri gibi tarımsal girdilerin büyük bölümünde dışa bağımlı olan Türkiye, girdi fiyatlarını kontrol edemiyor. Bu durum hem üretimi tehdit ediyor hem de tarımda rekabet gücünü zayıflatıyor.
Tarımda yapısal sorunlar Tarımda yapısal sorunlar * Türkiye’de tarımsal işletme sayısının fazlalığı, buna karşın işletmelerin sahip olduğu arazi miktarının küçüklüğüdür. Bugün ülkede yaklaşık 3,5 milyon işletme vardır ve ortalama arazi miktarı 5,9 hektardır. * İşletme başına düşen parsel sayılarının çokluğu, parsel alanların küçüklüğü, kullanımlarının zorluğu ve parsellere ulaşımın zor olmasıdır. Ortalama parsel büyüklüğü illere göre 0,3 ile 7,25 hektar olup Türkiye ortalaması 1,09 hektardır. İşletmelerin ortalama parsel sayısı 5,4 adettir.
Tarımda yapısal sorunlar * İşletmelerin bulunduğu köy yerleşim merkezleri sıkışık, alt yapıları yetersiz, işletme avluları çok küçük, modern tarımsal üretime ve yaşama uygun değildir. Köy merkezlerinde teknik işletme kurmak ve yeni iskâna yönelik gelişme alanları yaratmaksa zordur. * Tarımsal işletmelerin ve yerleşim yerlerinin sorunları ile bunların yarattığı güvensizlik ortamı nedeniyle tarım arazileri kullanılmamakta, boş bırakılmaktadır. Birçok köyde genç nüfus bulunmamakta, köyde oturan ve tarımla uğraşanları sadece yaşlı insanlar oluşturmaktadır.
Tarımda yapısal sorunlar * Kuru tarımdan sulu tarıma geçişe yönelik toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi hizmetlerinin yavaşlamasıdır. Türkiye’nin ilk planda sulamayı hedeflediği 8,5 milyon hektarlık ekonomik sulanabilir tarım alanının, bugüne kadar sadece yüzde 50’sine su götürülebilmiştir. Suyun araziye ulaştırıldığı alanlarda ise tarla içi hizmetleri (yol, arazi tesviyesi, arazilerin birleştirilmesi drenaj, arazi ıslahı vb. hizmetler) gerçekleştirilmediği için arazilerin sulanmasında beklenen hedeflere ulaşılamamıştır. Yanlış sulamanın getirdiği
Tarımda yapısal sorunlar * Tarımda toprak, su ve iklim koşulları gözetilerek ülke gereksinmesini karşılayacak tarzda üretim planlamaları yapılmamakta bu nedenle üretimde dalgalanmalar ve pazarlama sorunları yaşanmaktadır. * Tarımda kiralama ve ortaklık sistemleri kısa sürelidir. Kiralamalarda güvensizlik egemen olup, kiralanan arazilere yatırım yapılmamakta sadece yararlanılmaya çalışılmaktadır.
Tarımda yapısal sorunlar • * Tarıma olan ilgisizliğin ve güvensizliğin sonucu olarak tarımsal faaliyete yönelik kamu, özel sektör ve kişisel yatırımlar ile işletmelerde teknolojik gelişmelerin takibi ve teknoloji kullanımı büyük oranda azalmıştır, ya da uygulanmamaktadır. • * Üreticide her şeyi devletten bekleme alışkanlığı yaygındır. Tarımsal faaliyetlerde örgütlenme, kendi sorunlarına ve doğal haklarına sahip çıkma ile siyasetteki ve yönetimdeki etkinlikleri yetersizdir.
SOSYAL SORUNLAR; • Kırsal mekan sorunlarını şu şekilde sıralayabiliriz : • Bölgenin en önemli sorunlarından birisi Sağlık sorunudur. Birçok köye özellikle kış mevsiminde yeterli sağlık hizmeti ulaşamaz. • Eğitim de önemli bir sorundur. Eğitim genellikle öğrenci sayılarının azlığından dolayı birleştirilmiş sınıflarda yapılır. Bu da eğitimi olumsuz etkiler. • Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yeterli olmamasını sağlayan en önemli sorun ise ulaşımdır. Birçok köy yolunun kalitesi ve niteliği yeterli değildir. İklim şartları ulaşımı çok fazla etkilemektedir. • Ayrıca köylerimizin içme Suyu sağlama, aydınlanma, iletişim ve ısınma sorunları da vardır.
Sosyal sorunlar Gençler için sosyal bi yaşam kısıtlaması,herhangi bir eğlence veya aktivitelerin olmayışı da gençleri olumsuz uygulamalara sevk ediyor ve çevre sakinleri bu durumdan rahatsızlanıyor…
Eğitim sorunu Eğitim sorunu tek bi konu olarak düşünülmemelidir diğer sorunların özellikle yapısal sorunları da v.d. ninde doğurucusu olarak görülmelidir;çünkü iyi eğitim alamayan kırsal,verimlibi şekilde ve bilinçli bir şekilde arazisini de hayvanınıdayönetemeyecektir,buda halka geri dönüşümünü vermeyecektir.
Eğitim sorunu • Yansıdan da gördüğümüz gibi tam uygun yapısı bulunmayan soba gibi kullanımı ve ısınımı zor olan yerine göre kalabalık ve birleştirilmiş sınıfların yer aldığı bu derslikler hedef eğitim ve öğretimin dışarısında kalmaktadır ,oysa son derce modern ortamlrda daha sağlıklı ve refah dersler işlenmelidir çünkü bu sorunları çözecek kişiler yine o sıralarda yetişenler olacaktır…
Eğitim sorunu • Ayrıca kız çocuklarının erken yaşta okullardan alınması en fazla orta öğretim kurumunu bitirmesi liseye dahi gönderilmemesi veya bu imkanların olmayışı (o bölgede herhangi bi lisenin veya düzeyi bir öğretim mekanının olmayışı) aileler için kız çocuklarının okumasını engelleyici bi faktör olması yetiyor ve bu çocukların tarlalarda çalıştırılması maalesef gerçekleşiyor…
Sağlık sorunu; • da ihmal edilmemesi gereken devletin insanına sağlamakla yükümlü olduğu bir hizmettir fakat kırsalımızda ya da köylerimizde sağlık hizmetleri de yetersiz kalmakta ve insanlarımız bundan olumsuz şekilde etkilenmektedir.Özellikle kışın zor şartlarını göz önüne aldığımızda ve bu insanların buyuk kısmının hayvanlarla ugraşınıda işin içine katdığımızda sağlık yönünden tam anlamıyla uygun ortamın saglanmadığınınkanati içinde olduğumuzu söyleyebiliriz.
Yaşam sorunu • Günlük yaşamın zorluğu ve bu zorluğun neler getirdiği; • Kalifiye ve sosyal güvenlik kapsamındaki işlere erişememe • • Statüsü düşük işlerde çalışma-esnek çalışma koşulları • • Sosyal güvenlik kapsamının dışında kalma-kayıt dışı çalışma • • Örgün ve yaygın eğitim olanaklarına daha az erişim • • Mesleki eğitimden yoksun olma, yararlanamama
Yaşam sorunu • • Çalışma koşulları-ağır iş yükü • • Toplum baskısı, geleneksel rol tanımlamaları • • Kaderine razı olma, bunun dışına çıkamama • • Temel alt ve üstyapı hizmetlerinin yetersizliğinden daha yoğun etkilenme • • Sağlık hizmetlerinin yetersizliği
Kültürel sorun • Yöre insanın zorlu ve esnek çalışma saatlari sebebiyle kendine çokcabi zaman ayıramıyor sürekli bir uğraş içerisinde günlerini geçiriyor,buda insanların sosyal yaşamlarını kısıtlıyor nitekim geçmiş yıllarda köy evleri köy odaları v.b.gibi insanların akşamları toplandığı sohbetler ettiği oyunlar oynadığı kültürel değerleri de bu paralellikte azalıyor veyahut kayboluyor…
Kültürel sorun Gelenek,görenek,örf ve ananelerimizi unuttuk!
Ve diğerleri • GÖÇ! • Ekilebilir toprakların sınırına ulaşılmış olması,tarımda verimin azlığı ve toprağın gereğinden fazla parçalara ayrılmış olması ülkemizde köylüyü tarımdan itmeye yol açmıştır. Kalkınma planlarımız gizli işsizlerin bir milyona yaklaştığını göstermektedir.Bununla birlikte kentteki iyi yaşam koşulları,kırın itici nedenleriyle birleşince kente göçü zorunlu kılmaktadır.
EREZYONA AÇIK TARIM ALANLARI • Tarım topraklarımızda yıllardır bilinçsizce uygulanan kimyasal gübreleme, hatalı toprak işleme, tek ürün kültürü vb. gibi nedenlerle, organik madde düzeyi giderek azalıyor ve bitkilerin faydalandığı 0-40 cm toprak katmanında olması gereken organik madde yüzde 5 miktardan, yüzde 1 seviyelerine gerilemiş bulunuyor.
EREZYONA AÇIK TARIM ALANLARI • Hatalı uygulamaların oluşturduğu bu olumsuz gelişmenin kısa vadede çözümlenerek, toprağın doğal yapısına uygun hale getirilmesi imkansız gibi görülürken, son yıllarda toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini ıslah etmek için geliştirilen "biyoteknolojik" yöntemler, ümit verici bulunuyor. Kırsal alanlardan kentlere göç ve nadas uygulamaları nedeniyle, yıllık 12 milyon hektar tarım alanı, tarım dışı ve erozyona açık bırakılıyor. Ayrıca, 2 milyon hektar tarım alanı amaç dışı kullanım nedeniyle çölleşiyor.
e göre köyde yaşayan bir gencin yanıtları Yapılan anket: • Nerede oturuyorsunuz? • Niğde'nin merkeze bağlı olan Koratlı kasabasında oturuyoruz. • Köyde ne üretiyorsunuz? • Köyümüzde patates, tahıl ürünleri ve şeker pancarı üretiyoruz. Bizler daha çok şeker pancarı üretiyoruz. Çünkü şeker pancarı üretiminde hem daha az emek harcıyoruz hem de diğer tahıl ürünlerine göre kazancımız daha fazla. Şeker pancarına konulan kota sonrasında köyümüz şeker pancarı üretimini sınırlı ve daha az oranda yapmaya başladı. İkinci olarak patates üretimine başladık fakat ürettiğimiz patatesleri satamadığımız için kar edemiyoruz. Önceki senelerde patates satabiliyorduk çünkü ürettiğimiz patatesler İran, Irak ve Suriye'ye ihraç ediliyordu. Fakat son yıllarda bu ülkelere patates satılmamaya başlandı. Bu da üretilen patateslerin elimizde kalmasına neden oldu. Biz köylüleri en fazla düşündüren şey; köyde ürettiğimiz patates elimizde kalırken, ülkemizin dışarıdan patates alması... Üretimde karşılaştığınız sorunlar var mı? Sorunlarımız var; mesela patatesin sürekli sulanması gerekiyor. Bizim köyümüze ise ne bir akarsu ne de nehir var. Dolayısıyla tarlalarımızı artezyen kuyularından elde ettiğimiz sularla sulamaya çalışıyoruz. Artezyen kuyular sondaj yardımı ile bulunuyor, bu iş içinse traktör gerekiyor. Köylülerde traktörün bulunmayışı, köylüleri sanayi hattına yönlendiriyor. Fakat bu sulama şeklinin maliyeti de oldukça fazla oluyor. Dolayısıyla sulama işi bir türlü gerçekleşemiyor..
Köyde katıldığınız herhangi bir faaliyet var mı? • Genelde çalışıyoruz. Boş olan zamanlarımızda kahvede okey oynuyoruz. Başka da herhangi bir faaliyet yok. Bazen köyde düğün olur ve biz gençler düğüne gidip eğleniriz. Eskiden köyümüzde gelenek ve göreneklerimizle ilgili belirli faaliyetler yapılırdı. Oysa şimdi nerede ise hiç yapılmıyor. Bunun başlıca nedenlerini; ekonomik sorunlar, televizyonun yaşamımıza hakim olması ve köylülerin birbirlerine yakın davranmamaları oluşturuyor...
Köydeki genç kızların üretimdeki rolü, okuma düzeyleri ve karşılaştıkları sorunlarla ilgili düşüncelerini aktarır mısın? Köydeki genç kızların % 80'i ilk ya da orta dereceli okulları okumuşlar, üniversitede okuyan ise hiç yok. Kızların okuyamamasındaki en büyük neden ise köyümüzde lisenin bulunmayışı ve taşımalı eğitimin yapılmasıdır. Bazı aileler ise kızlarını ekonomik sıkıntılardan dolayı okutmuyor. Evlilikler ise genellikle okumayan veya okutulmayan kızlar arasında oluyor. Bu ise mutsuz yuvaların kurulması anlamına geliyor. Köylerde bir de gönülsüz evlenme söz konusu. Bu durum paralelinde evden kaçmalar, kaçarak evlenmeler başladı. Bu ise kız ve ailesinin arasının açılmasına yol açıyor hatta daha da ilerleyerek kızın intihar etmesine kadar gidebiliyor. Köyümüzde bu durumdan dolayı son yıllarda intiharlar olmaya başladı. Çalışma konusunda ise kızlar hem tarlada çalışarak bizlere yardımcı oluyorlar, hem de ev işleri ile ilgileniyorlar... Bir köylü genç olarak taleplerin var mı? Yeniden şeker pancarı ve patates üretip satabilelim, ürünlerimizi sömürülmeden satabileceğimiz alanlar oluşturulsun. Dışarıdan mal alınmasın. Bizim ürettiklerimiz alınsın. Bilinçsizce yapılan tarımın önüne geçilsin. Köylülere ders verilsin. Köyümüze sağlık ocağı ve lise yapılsın. Gençlerin boş zamanlarını değerlendirebileceği faaliyet alanları açılsın. Üretimde kullanacağımız araçlar (Traktör, biçerdöver vb..) ve aletler bize ucuza kiralansın.
Üretimde ne tür araçlar kullanıyorsunuz? Daha çok orak, tırpan, tırmık vb. insan gücü gerektiren aletler kullanıyoruz. Kullanabileceğimiz farklı alet ve araçlar olmasına karşın, paramız olmadığından bu aletlerden yararlanamıyoruz. Tarlaları hayvan gücüyle sürüp, elle biçiyoruz.. Ürettiğiniz malları pazarlarken karşılaştığınız bir sorun var mı? Ürettiğimiz ürünlere devlet iyi fiyat vermiyor bu nedenle de ürünlerimizi alıcının belirlediği fiyatlarla alıcıya satıyoruz. Örneğin; patatesi 100.000 TL/ye üretiyorsak, en fazla 102.500 TL'ye alıcıya satıyoruz. Tabu burada asıl kazancı üretimde hiçbir emeği geçmeyen alıcılar elde ediyor. Nasıl mı? Bizden ucuza alıp pahalıya satıyorlar. Yani 102.000 TL'ye aldıkları malı 200.000 TL'ye bakkala, manava satıyorlar. Tabii burada ezilen yine biz oluyoruz. Köyde ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz? Sorunlarımızın temelini ekonomik sıkıntılar oluşturuyor. Bunun yanı sıra köyde neyin, ne zaman, ne biçimde ekileceği bilinmediği için üretimde elde edilen para ancak masrafları karşılayacak derecede oluyor. Bu durum ise emeğimizin karşılığını almamızın karşısında bir engel oluyor ve bir kısır döngü gibi devam ediyor.
Çözüm VE ÖNERİLER; • Bu çerçevede, yaşam niteliğinin gelişmesi veya insan kaynağının • iyileştirilmesi öngörüsü genellikle; bireyin gelirini artırmak, eğitim, sağlık, • konut, sosyal güvenlik, insanca yaşamak için yeterli-dengeli beslenmek ve • yaşanabilir ortamda soluk almak biçiminde algılanmakta ve tanımlanmaktadır. • Resmi istatistiklerde, halen nüfusun % 35' inin kırsal alan olarak tarif • edilen il ve ilçeler dışındaki alanda yaşadığı belirtilirken; istihdamın ise %42'si • tarımda çalışanlar olarak gösterilmesi, yeniden tanımlama konusundaki • gerekliliği ortaya koymaktadır.
Kaynaklar; • www.trgm.gov.tr