630 likes | 905 Views
Kurtuluş ’tan Kuruluş ’a Doğru : 1922 sonları ile 1923 yılının Belli Başlı Olayları…. 26 Ağustos – 9/11 Eylül 1922 → Büyük Taarruz’un Askerî, Siyasî ve Diplomatik Sonuçları :. * 5 - 6 ayda aşılamaz denilen Yunan savunma hatları, 4 - 5 günde yarılıp parçalandı….
E N D
Kurtuluş’tanKuruluş’aDoğru:1922 sonları ile1923 yılının Belli Başlı Olayları…
26 Ağustos – 9/11 Eylül 1922→Büyük Taarruz’unAskerî, Siyasî ve DiplomatikSonuçları :
* 5 - 6 ayda aşılamaz denilen Yunan savunma hatları, 4 - 5 günde yarılıp parçalandı…
* 195 bin kişilik Yunan ordusu bu 15 gün içinde imhâ edildi…
* Türklerin “ordu-millet bütünleşmesi”bir defa daha kesin zaferle tarihe geçti…
* Siyasî ve Diplomatik açılardan,* Türkler arasında “millî dayanışma, bütünlük ve özgüven” pekişti…
Emperyalistlerce “yok sayılan ve artık öldü” denilen Türk insanıtarihten silinemeyeceğini bir kez daha kanıtladı…
* Saldırgan İtilâf devletleri Türkler’le Mütâreke anlaşması ve kesin Barış andlaşması yapmak zorunda kaldılar…
* Batı emperyalizminin baş aktörü İngiltere’nin prestiji yerle bir oldu…
İtilâf Devletleri liderlerinin - L.George - Wilson - Clemenceau - OrlandoI. Dünya Savaşı sonunda kurmak istedikleri “yeni dünya düzeni” deyıkılmıştı…
* Mudanya Mütârekesi ile Lozan Barış Andlaşması’nın alt yapısı, Büyük Taarruz’un yarattığı bu büyük şokun etkisiyle gerçekleşecek ve kısa zaman içinde yeni Türkiye Cumhuriyeti doğacaktı…
3 Ekim 1922'de Mudanya'da toplanan Mütâreke Konferansı’nda * Türk tarafını Batı Cephesi Komutanıİsmet Paşa,* Büyük Britanya'yı General Harrington, * Fransa'yı General Charpy, * İtalya'yı da General Monbellitemsil etmişlerdir. *Yunanlılar, Mudanya'daki Konferansa katılmamışlardır…
İsmet Paşa’ya yardımcı olmak üzere Mudanya görüşmelerine Fevzi (Çakmak)Paşa ile Refet (Bele) Paşa da katıldılar …
Mudanya Konferansı’nın yapılıp,Mütâreke’nin imzalandığı bina…
Çetin görüşmeler sonunda, Mudanya Mütâreke Anlaşması11 Ekim 1922'de imzalandı...
Yunan tarafı ise, hazırlanan Mudanya Mütârekesi anlaşma metnini kabullenerek -üç gün sonra- 14 Ekim’de imza etti…
Mudanya Mütârekesi’ne göre :-Türkiye - Yunanistan arasında silahlı çatışmaya son verilmiştir.-Trakya (Edirne dahil bütün doğu Trakya), Meriç sınır olmak üzere Türkiye'ye bırakılmıştır.
Yunanlılar on beş gün içinde Trakya'yı boşaltacaklardır. - Boşaltmanın bitiminden sonra otuz gün içinde, bütün Doğu Trakya, Yunan Hükümeti memurları tarafından İtilâf Devletleri memurları aracılığıyla, Türk memurlarına devir ve teslim edilecektir.
- Esas Barış Andlaşması imzalanıncaya kadar, Türklerin Trakya'da en fazla 8000 kişilik jandarma kuvveti olacaktır.
- Mütâreke Anlaşmasının imzalanmasından sonra İstanbul ve Boğazlar T.B.M.M. hükümeti yönetimine bırakılacak, İtilâf Kuvvetleri barış andlaşmasının imzalanmasına kadar İstanbul’da kalacaklardır.
Bu Mütâreke Anlaşması imza edildiği tarihten üç gün sonra (14 Ekim’de) yürürlüğe girecektir.
Mudanya Mütâreke Anlaşması görüşmeleri hakkında, İsmet Paşa'nın hâtıralarında şu satırlar ilginçtir :
"Ben, gelen heyeti, ikamet ettiğimiz binada kabul ettim. Generallere masada yer gösterdim. Harrington'u sağıma aldım. Fransa temsilcisini karşıma, İtalyan generalini de soluma oturttum ...
...Fakat ben generallere yer gösterirken onlar biraz şaşırmış gibi oldular ...
… Meğer başkanlığı, müzâkereyi idare etmeyi onlar kendileri için düşünmekte imişler …"
Mudanya Mütârekesi,askerî zaferimizi tamamlayan siyasî ve diplomatik bir başarı olmuştur : Böylece,Edirne ve Doğu Trakya savaş yapılmaksızın geri alınmış, İstanbul ve Boğazlar Türk yönetimine bırakılmıştır …
O arada,18 Ekim 1922 günüRefet Paşa, yanında 100 jandarma askeriyle İstanbul halkının sevinç gösterileri içinde şehre gelir…[ İstanbul, resmen6 Ekim 1923 günü yeniden özgür olacaktır…]
19 Ekim 1922’de İngiltere başbakanıDavid Lloyd Georgeşu sözlerle istifa edecektir :
“ Yüzyıllar nâdir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dâhiçağımızda Türk milletine nasip oldu…”
İç siyasette önemli bir gelişme;Türk Devlet Hayatında bir Dönüm Noktası :
Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’ndeki konuşması:“Efendiler, egemenliği hiç kimse hiç kimseye, bilim gereğidir diye, görüşmeyle, tartışmayla vermez. Egemenlik güçle, kudretle ve zorla alınır…
Bu bir oldu bittidir. Söz konusu olan millete egemenliği bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız meselesi değildir. Mesele, emrivâkî olmuş bir gerçeği ifâdeden ibârettir. Bu ne olursa olsun olacaktır…
Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce uygun olur. Aksi takdirde, yine hakikat, usûl-ü dairesinde ifade olunacaktır.Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir ! ”
Bunun üzerine, komisyondan Mustafa Efendi “Efendim biz meseleyi başka görüş noktasından düşünüyorduk. İzahâtınızdan/açıklamalarınızdan aydınlandık”demek zorunda kalır ve ilgili yasa karara bağlanarak kabul edilir…1 Kasım 1922
17 Kasım’da son padişah VI. Mehmet Vahdeddin, İngilizlere sığındı ve Malaya zırhlısı ile önce Malta adasına gitti…Vahdeddin 3,5 yıl sonra,15 Mayıs 1926’da Fransa’nın San Remo şehrinde öldü ; cenazesi Şam’a götürülerek orada gömüldü…
Mesele, sadece son padişah Vahdeddin’in şahsından ve onun Kurtuluş Savaşı boyunca izlediği yolun olumsuzluklarından ibaret değildi;esas olan “devlet yönetim biçiminin köklüce değiştirilmesi” idi ve öyle de oldu…
Binlerce yıllık Türk tarihinde ilk defa egemenlik “tek ve mutlak hükümdar”dan alınıyordu…Artık,1921 anayasasındaki “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir” hükmü esas olacaktı…
I. Aşama :20 Kasım 1922 / 4 Şubat 1923 II. Aşama :23-24 Nisan 1923 / 24 Temmuz 1923
Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey’in yerine İsmet Paşa atandı.* 3 kişilik esas heyetin (İsmet Paşa-Dr. Rıza Nur-Hasan Saka Bey) yanında 33 danışman, tercüman ve kâtipler (Celâl Bayar, Yusuf Hikmet Bayur, Yahya Kemal Beyatlı vs.)...
Katılan Taraflar :TBMM- İng. -Fr. -İtly.- Jap.- Rom.-Yug.- Yun.- Boğazlar için Sov.Rus.- Gürc.-Bulg.- ABD (gözlemci)
Çalışma grupları :a) Sınırlar ve Boğazlar, b) Maliye ve Ekonomi, c) Azınlıklar .
En zor kapitülasyonlar, boğazlar ve Düyun-u Umumiye görüşmeleri olmuştu. Zira, Türk tarafını Osmanlıİmp.’nun devamı olarak görüyorlardı.30 Ocak 1923’te hazırladıkları 160 maddelik andlaşma metni, prensiplerimize uymadığındanheyet, savaşı göze alarak 4 Şubat 1923’te görüşmeleri kesti ve 16 Şubat’ta Türkiye’ye döndü .