1.36k likes | 1.91k Views
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Afet Yönetimi. Ekrem DEMİRBAŞ Afet İşleri Genel Müdür Yardımcısı TODAİE Yönetim Kurulu Üyesi. Mevzuat ve Kurumsal Gelişme.
E N D
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Afet Yönetimi Ekrem DEMİRBAŞ Afet İşleri Genel Müdür Yardımcısı TODAİE Yönetim Kurulu Üyesi
Mevzuat ve Kurumsal Gelişme Ülkemizde 7269-1051 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun yayımına kadar, Merkezi idarenin afet olayları ile ilgileri, Afet sonrasında, olaya müdahale aşamasında gerekli insani yardımları yapmak şeklinde gelişmiştir. Uzun yıllar, afetlerden etkilenen insanların, beslenme, giyim, ilk yardım ve geçici barınma ihtiyaçları Türkiye Kızılay Derneği tarafından karşılanmış ve Hükümetler bu konuda Kızılay’a maddi destek sağlamışlardır.Afet olduğunda zarar gören mahaldeki vatandaşların barınmasına yönelik yasal düzenlemelerde yapılmıştır. Ayrıca Bayındırlık Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü içinde 1953 yılından başlayan bir yapılanmaya da gidilmiştir.
Türkiye’de afet yönetim sistemi ve uygulanan ulusal stratejiler, zaman içerisinde, önemli politika değişikliklerinin yapıldığı, dört ana döneme bölünerek incelenebilir. 1- 1944 yılı öncesi dönem: Yalnızca olay sonrası müdahale dönemi olarak adlandırılabilir. Bu dönemde zarar azaltma, hazırlıklı olma, müdahale ve iyileştirme aşamalarında, sistematik ve etkili politikalar bulunmamaktadır. 2- 1944-1958 dönemi: Kısmen zarar azaltıcı önlemler dönemidir. Art arda meydana gelen büyük depremler sonrasında, Türkiye bu dönemde, zarar azaltma ve hazırlıklı olma amacıyla yeni bazı yasal düzenlemeler yapma ve stratejiler geliştirme ihtiyacı duymuştur.
1 ve 2. inci dönem mevzuat çalışmalarına kısaca değinirsek; • İlk olarak 22 Temmuz 1944 tarihinde 4623 sayılı “Yer Sarsıntılarından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında” kanun çıkarılmıştır. Bu kanun, Türkiye’de afet yönetim sisteminin en eski temelini oluşturmaktadır. Yine bu dönemde, 1956 yılında 6785 sayılı “İmar Kanunu” ile 1958 yılında, 7126 sayılı “Sivil Müdafaa” kanunlarının çıkarılması, afet yönetim sisteminin gelişmesinde başlıca yasal düzenlemeler arasındadır.
3- 1959-1999 dönemi: Afetler ve yapılaşmalardan sorumlu bakanlık dönemidir. 1944 tarihli 4623 sayılı yasa , yalnızca depremlerden önce ve sonra alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmaları kapsamaktaydı. Bu yasada su baskınları, heyelanlar, kaya düşmeleri, çığlar ve yangınlar gibi doğal afetler ile depremler sonrasında yapılması gereken yeniden inşa faaliyetleri ile ilgili düzenlemeler de yoktu. Bu eksikliklerin Tamamlanması için 7269 sayılı yasa çıkarılmıştır.
4- 1999 Sonrası dönem: 17 Ağustos 1999 depreminin yol açtığı çok büyük kayıp ve zararlar, Hükümeti ivedi olarak yeni yasal düzenlemeler yapmaya ve acil tedbirler almaya zorlamıştır. Depremden 10 gün sonra Hükümete afetlere ilişkin her konuda, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) düzenleme yapma yetkisi veren 4452 sayılı Kanun'u çıkartmıştır. • Yetki kanunu ile Hükümet, depremden etkilenen bölgedeki sorunları ivedilikle çözme , yeni kurumsal yapılanmalar oluşturma, yeni yasal düzenlemelerle, ülkenin afet yönetim sistemini değiştirme ve geliştirme vb gibi konularda, Parlamento’dan yetki almıştır. • Bu dönem çalışmalarına sunumumuzun ileriki bölümlerde yeniden döneceğiz.
Mevzuat ve Kurumsal Gelişme 7269-1051 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, İmar ve İskan Bakanlığına bağlı bir daire başkanlığı olarak 1959 yılında kurulan Afet İşleri 1965 yılında Genel Müdürlük olarak teşkilatlanmış ve 180 Nolu Kanun Hükmünde Kararname ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bünyesinde afete yönelik tüm temel hizmetleri sürdürmektedir. Bu kapsamda Afet işlerince yapılmakta olan işlemleriözetlersek; 1- Bir afet olduğunda acil yardım gönderilmektedir, 2- Afet etüt ve hasar tespitleri yapılarak afetzedeler belirlenmekte ve bunlardan durumu yasaya uygun olanlara konut kredisi verilmektedir. 3- Bu afetzedelerin konutları tamamlanıncaya kadar geçici iskan yardımı veya bizzat geçici iskan tesisleri kurulmaktadır.
Mevzuat ve Kurumsal Gelişme 4-Yapılaşmanın sağlıklı sürdürülebilmesi için Deprem yönetmeliği, imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etütler düzenlenmesinin esas ve usullerini belirleyen genelgeler gibi yasal düzenlemeler yapmak, 5-Doğal olayların afete dönüşmemesi için afete uğraması muhtemel mahallerde İmar planlarına esas jeolojik ve jeoteknik etütler yaptırılarak bunlar onaylanmakta ve tehlikeye maruz alanlar yapılaşmaya ve ikamete yasaklanmış “afete maruz bölge” olarak ilan edilmektedir.
Mevzuat ve Kurumsal Gelişme 6- Afete Maruz bölge ilanı; su baskını afetinde İmar ve İskan Bakanlığının teklifi üzerine Devlet su işlerinin bağlı bulunduğu bakanlıkça diğer afetlerde ise İmar ve İskan bakanlığınca yapılmaktadır. İşlem Saha sınırları varsa harita, ve imar planlarına yoksa krokilere sınırlar işlenmek ve bakanlar kurulunca kararname çıkarılarak uygulanmaktadır. Bu alanlar yapı ve ikamete yasaklanmış afete maruz bölge olarak belirlenerek içindeki konut ve işyerleri yıkılarak boşaltılmakta olay genel hayata etkili ise Devletçe bu kişiler için yer seçimi yapılarak gerektiğinde kamulaştırılmakta hazırlanan imar planları dahilinde konut yapımı gerçekleştirilmektedir. 7- Afetler nedeniyle enkaz altında kalan vatandaşların aranıp kurtarılması 7126 Sayılı Sivil Müdafa Kanununa göre sivil savunma Genel müdürlüğünün, diğer yardımlarda KIZILAYIN görevleri arasındadır.
Konunun iyi anlaşılabilmesi için; • Yasalarımıza göre afet nedir?, • Hangi ölçütlere göre? (Genel Hayata etkilik) afetlere devletçe yardım edilmektedir? • Olmuş afet , Muhtemel afet nedir? • Köy ve Bucaklar (Beldeler) ile İlçe ve şehirlerde uygulamada • esas alınan kriterlerin nelerdir? • Afetzedelik ve Hak sahipliği nedir? • Acil yardım nedir? • Geçici ve Daimi iskan nedir? Gibi temel tanımların yapılmasına ihtiyaç vardır.
7269-1051’re göre Afet (Doğal Afet) Nedir? • Yasal tanım açısından; İlgili kanun olan 7269-1051 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 1 .inci maddesinde sayılan doğal olaylara afet denilmektedir. • Yasanın 1.inci maddesinde; “ Deprem(Yer sarsıntısı) yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerde; yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlarda bu kanun hükümleri uygulanır.” denilerek ; • Afet türleri belirleniyor, • Umumi hayata müessir olmak şartı getiriliyor.
Genel Anlamda Afetin Tanımı • Doğal Afet: İnsanlar için can ve mal kaybına yol açan, sosyal kayıplar meydana getiren, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ, şiddetli fırtına, karstik vb boşluklarda meydana gelen doğal çökmeler gibi oluşumu veya gelişimi etkilenenlerce önlenemeyen doğal kaynaklı olaylardır. • Günümüz dünyasında; Savaş, kuraklık, mülteci hareketleri, yaygın şiddet de afet olarak kabul edildiği gibi nükleer biyolojik veya kimyasal kirlenme vb de İnsan kaynaklı afetler (Man Made Disaster) olarak adlandırılmaktadır. • Biz burada 7269-1051 sayılı yasaya göre afet kavramını ele alacağız.
Genel hayata etkililik nedir? • 7269-1051 sayılı yasanın 1.inci maddesinin ikinci fıkrası genel hayata etkiliğin nasıl belirleneceğini tanımlar. Burada; • “Afete uğrayan meskun alanın büyüklüğü, • O yerin tamamı veya bir kısmında yıkılan, oturulmaz hale gelen binaların sayısı, • Zarar gören yapı ve tesislerin genel hayata etki derecesi, • Mahallin ekonomik ve sosyal özellikleri, • Zararın kamuoyundaki tepkisi, • Normal hayat düzenindeki aksamalar, göz önünde tutularak….. ,İmar ve İskan Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.” denilmektedir. • Bakanlıkça hazırlanan “Afetlerin Genel Hayata Etkililiğineİlişkin Temel Kurallar” yönetmeliği 21.09.1968 gün ve 13007 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. • Afet konusundaki kişilere yapılan tüm yardımlar bu yönetmeliğe dayanmaktadır.
Genel Hayata Etkinliğin Ölçütleri-1 Meydana gelen bir afetten; 1- Köylerde ve bucaklarda (Günümüzde Beldelerde) ; 100 haneye kadar olan yerlerde KONUTLARIN %10 nu etkileniyorsa veya 100 haneden fazla olan yerlerde en az 10 KONUT etkileniyorsa, 2- Şehir ve İlçelerde:nüfus esas alınmaktadır.. a- Nüfusu 5 bine kadar olan yerlerde en az 20 BİNANIN , b- “ 5-10 bin arası olan yerlerde “ “ 25 “ c- “ 10-30 bin arası olan yerlerde “ “ 30 “ d- “ 30-50 bin arası olan yerlerde “ “ 40 “ e- “ 50 binden fazla olan yerlerde “ “ 50 “ Yıkılması veya bir daha oturulamayacak veya kullanılamayacak derecede ağır hasar görmesi halinde afet o yerin genel hayatına etkili sayılmaktadır.
Genel Hayata Etkinliğin Ölçütleri-2 Ayrıca; Nüfusu 15 binden fazla olan il ve ilçelerim Mahalle (yani Muhtarlık ) teşkil eden kesimlerinde en az 10 BİNANIN yıkılması veya onarımı mümkün olmayacak derecede ağır hasar görmesi halinde de o afet o yerin genel hayatına etkili sayılabilir. Yine bir afet nedeniyle ölü ve ağır yaralıların bulunması tarım ürünlerinin En az 1/3 ünün zarar görmesi, büyük ve küçük baş hayvanların telef olması, şiddetli kış ve kısa inşaat mevsimi olan yerlerde olması, o yerdeki Kamu tesislerinin (Yol, su, elektrik, kanalizasyon v.s) kullanılamıyacak veya çalışmayacak derecede hasar görmesi, ulaşım imkanlarını sınırlı olması halinde Durum İmar ve İskan Bakanlığınca takdir edilmek suretiyle Afet Genel hayata etkili sayılabilir.
Olmuş Afet, Muhtemel Afet Nedir? Afetin Muhtemel Olması: Afetler (deprem su baskını, heyelan, kaya düşmesi, çığ veya yangın gibi) gerçekleşmiş/yıkıma neden olmuş yani OLMUŞ AFET olabildiği gibi muhtemelde olabilir. Örneğin; heyelan, kaya düşmesi, çığ, su baskını gibi. Bu durumda da genel hayata etkilenmesi / zarar görmesi muhtemel olan konut veya bina sayıları esas alınarak olmuş afet gibi işlem yapılır. Muhtemel deprem ve yangın varsayımı ile işlem yapılmamaktadır. Deprem yönetmeliği ve yangın ile ilgili yönetmelik hükümlerine göre vatandaşlarca ve ilgili idarelerce tedbir alınması gerekmektedir. Devletçe konut ve İşyeri yardımları genel hayata etkili afetlerde yapılmaktadır. Genel hayata etkisiz afetler için valiliklerce tedbir alınmaktadır.
Afetzedelik ve Hak sahipliği nedir? • Afetzede: Olmuş veya muhtemel afetten etkilenen herkes afetzededir. Bu kişi afet anında oradan geçmekte veya günü birlik çalışmakta olan bir kişi dahi olabilir. Tüm afetzedelere acil yardım yapılır. • Hak sahibi: Afetzedelerden afetten zarar gören evi veya işyeri bulunan ve talep ve taahhütname verenlerden durumu 28.08.1968 gün ve 12988 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe uygun olanlardan borçlanmasını yapanlara hak sahibi denilmektedir.Devlet hak sahipleri için konut veya işyeri yapar yaptırır veya kredi verir.
Acil yardım, Geçici ve Daimi iskan nedir? • Acil yardım nedir?:Bir yerde afet meydana geldiğinde ihtiyaca göre o yerin valisinin talebi üzerine Bakanlıkça acil yardım adı altında gönderilen ve afetzedelerin iaşe, ibate, ısınma, tedavi vb . İhtiyaçları için, valilerin ihale vb. yollara gitmeksizin ve gerektiğinde sonradan belgelemek üzere kullanabileceği paraya acil yardım denilmektedir.Acil yardım afetin oluştuğu andaki kriz hali süresince uygulanır ve 15 günü aşarsa bakanlıkça uzatılır. • Geçici ve Daimi iskan nedir? Afetzedelerin acilen yerleştirildikleri çadır veya prefabrik gibi ünitelere geçici iskan hak sahiplerine yapılan konut ve işyerlerine daimi iskan denilmektedir.
Türkiye’de Afet Yönetiminin yasal çerçevede gelişimi • 4623 sayılı yasayı yürürlükten kaldıran ve o tarihe kadar Bayındırlık Bakanlığınca yürütülen faaliyetleri, 1958 yılında kurulan “İmar ve İskan Bakanlığına” devir eden 7269 sayılı yasa, Türkiye’nin afet yönetim sisteminin temelini oluşturmaktadır. Ayrıca afet zararlarının azaltılması ile doğrudan ilgili olan “İmar Kanunu” ile ilgili faaliyetler de İmar ve İskan Bakanlığına aktarılmıştır. • Böylece afet zararlarının azaltılmasında önemli katkısı bulunan yerleşme ve yapılaşmalarla ilgili kurallarının konulması ve denetlenmesi faaliyetleri ile afet zararlarının azaltılması faaliyetleri bir tek Bakanlığın sorumluluğu altında birleştirilmiştir.
1992 yılında meydana gelen Erzincan depreminden sonra, yalnızca depremden etkilenen bölgelerdeki yeniden inşa faaliyetleri ile göç, işsizlik, üretim kaybı vb gibi sosyal ve ekonomik kayıplara çözüm getirilemeyeceği anlaşılmış ve bu tür sorunlara çözüm getirmek amacıyla, 1992 yılı içerisinde, 3838 sayılı "Erzincan, Gümüşhane ve Tunceli İllerinde Vuku Bulan Deprem Afeti ve Şırnak Çukurca'da Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesi Hakkında Kanun" çıkarılmıştır. • Bu kanunla, yalnızca afetlerden etkilenen bölgelerdeki fiziksel kayıpların giderilmesini öngören 7269 sayılı kanun, sosyal ve ekonomik kayıpların da iyileştirilmesine yönelik hükümlerle, genişletilmiştir.
1995 yılında meydana gelen Dinar depreminden sonra ise, yalnızca Erzincan depreminden etkilenen bölgeler için geçerli olan 3838 sayılı kanun yürürlükten kaldırılmış ve yerine tüm Türkiye'de her doğal afet türü için uygulanmak üzere 4123 sayılı "Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanun" çıkarılmıştır. • Bu kanuni düzenlemeler ile çiftçi ve esnafın kredi borçları ertelenmekte, belediyelerin borçları affedilebilmekte ve altyapı kayıpları için Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca teklif edilen yardımlar sağlanmaktadır.
Bu dönemde son olarak, 1997 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile "Başbakanlık Kriz Merkezi Yönetmeliği" çıkarılmış ve doğal afet olayları da bu yönetmelik içerisine dahil edilerek 7269 sayılı yasada öngörülen merkezi ve yerel örgütlenme yapısına, bu yönetmelikte yeni örgütlenme yapıları eklenmiştir. • Ancak bütün bu düzenlemeler bir afet ülkesi olan ülkemizde 17 Agustos ve 12 Kasım depremlerinin kayıplarını engelleyememiştir. • Bu iki deprem ve ardından gelen depremler ülkemizin afet yönetiminde bir dönüm noktası oluşturmuştur.
1999 Sonrasına Uyanış dönemi diyebiliriz.17 Ağustos 1999 depreminin yol açtığı çok büyük kayıp ve zararlar, Hükümeti ivedi olarak yeni yasal düzenlemeler yapmaya ve acil tedbirler almaya zorlamıştır. • Depremden 10 gün sonra Hükümete afetlere ilişkin her konuda, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) düzenleme yapma yetkisi veren 4452 sayılı Kanun'u çıkartmıştır. • Yetki kanunu ile Hükümet, depremden etkilenen bölgedeki sorunları ivedilikle çözme , yeni kurumsal yapılanmalar oluşturma, yeni yasal düzenlemelerle, ülkenin afet yönetim sistemini değiştirme ve geliştirme vb gibi konularda, Parlamento’dan yetki almıştır.
Bu yasal düzenlemeler sonucunda 600 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Ana görev ve yetkileri, afet öncesi ve sonrasında, kurumlar arasındaki işbirliği ve koordinasyonu sağlamaktır. Türkiye'nin pratiğinde, eşit seviyedeki bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar arasında koordineli çalışmayı sağlamakta, çeşitli nedenlerle, güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bu nedenle normal zamanlardaki ana görevi de bakanlıklar arasındaki koordinasyonu sağlamak olan, Başbakanlığa bağlı ve Başbakanlığın talimat verme yetkisini kullanabilen bir kuruma ihtiyaç duyulmuştur.
Bütün bu düzenlemeler sonucunda, günümüzde Türkiye'de afet yönetim sisteminin geliştirilmesinden sorumlu olan üç ana organ bulunmaktadır. Bunlar, • Başbakanlığa bağlı olan "Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü" (TAY), • İçişleri Bakanlığına bağlı olan "Sivil Savunma Genel Müdürlüğü" (SSGM) ve • Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlı olan "Afet İşleri Genel Müdürlüğü"dür. (AİGM) Not: Aslında bir sivil toplum kuruluşu olan Kızılay’da resmen görünmeyen ana aktörlerdendir.
İl ve belediye yönetimleri de afet zararlarının azaltılması konusunda, kendilerine yasalarla verilmiş görevleri gerçekleştirmekten sorumludurlar. • Afet zararlarının azaltılmasında iki temel kavram olan yerleşme ve yapılaşmaların denetimi tamamıyla il ve belediye yönetimlerinin sorumluluğu altında yürütülmektedir. • Ancak teknik alt yapı yetersizlikleri, birçok belediyede bilgili ve deneyimli teknik eleman yetersizliği, politik tercihler, zarar azaltma faaliyetlerine gereken önem ve önceliğin verilmemesi, bilgisizlik ve bilinçsizlik, güvenli yapı elde etme konusunda halkında talebinin olmaması, gibi nedenlerle, il ve belediye yönetimleri tarafından, yürürlükte olan teknik kural ve yönetmeliklere uymamak alışkanlık haline getirilmiştir.
Yakın zamanda yeniden düzenlenen, il özel idareleri ve belediyelerle ilgili yasalarda il ve belediye yönetimlerine, afet yönetim sisteminin zarar azaltma ve hazırlıklı olma aşamalarıyla ilgili safhasında bazı yeni yetki ve sorumluluklar verilmiştir. Yerel yönetimler ta planlama aşamasından itibaren görevlerini tam olarak yerine getirirlerse Ülkemizde afet zararları çok büyük ölçüde azalacaktır. Afetlerden sonra can kayıplarının azaltılmasında afeti takip eden birkaç saatin önemi ÇOK BÜYÜKTÜR. Sizi kurtarmaya başka illerden gelenler yetişinceye kadar siz kendi başınızasınız. • Bu nedenle yerel yönetimler bu konuda çok iyi örgütlenmeli, personeli ve halkı eğiterek sivil toplumun da katkısını sağlamalıdırlar.
Bir sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Kızılay Derneği, ülkenin afet yönetim sistemi içerisinde, önemli görev ve sorumluluklar yüklenmiş olan bir kurumdur. Kızılay’da 17 Agustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinden gerekli dersi çıkarmış ve hızla kendini yenilemektedir. Dünya genelinde kızılaç’ların ve kızılayların’ın tüzükleri gereği afetzedelere yardım süresi 1 hafta ile 15 gün arasındadır. Bundan sonraki sürede kişiler kendi gayretleri ile ayakta durmaktadır. Ama Kızılay 2 yılı aşkın bir süre bu afetzedelere bakmıştır. Bazılarımız her ne kadar bu hizmeti beğenmese de soğuktan, salgın hastalıktan, susuzluk veya açlıktan ölüm v.b. gibi olumsuzluklar yaşanmamıştır.
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİde hem yerel ve hem de merkezi düzeydeki afet yönetim sisteminin en organize olmuş kurumlarından birisidir. 800.000 ‘ne yaklaşan personel sayısı ve yurdun her tarafında yer alan birlikleri ile bu konuda değerlendirilmesi VAZGEÇİLMEZ olan bir kaynak ve kurumdur. Bir yerde afet olduğunda yerel yetkili ve görevlilerin büyük çoğunluğu ailesini nasıl kurtaracağı telaşındayken bir tüfek, bir giysi ve bir postaldan sorumlu 20’li yaşlardaki erat hemen hemen tamamı insan emeği ve basit el aletlerine dayalı olan arama kurtarma faaliyetlerinde en önemli insan kaynağını teşkil edebilir. Bu konuda ordumuzda gerekli teşkilatlanma da yürütülmektedir . • Ayrıca afetlerle mücadelede örgütlenmiş Sivil Toplum Örgütleri de önemli görevler almaktadır.
Afet olayı, yapı, altyapı, yerleşim, planlama, ekonomi, sağlık, güvenlik, iş hayatı gibi birçok alanı etkilemektedir. Bu nedenle Ülkemizin afet yönetim sistemi içerisinde çeşitli görevler üstlenmiş bir çok bakanlık, kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Bu kuruluşların görev, yetki ve sorumlulukları 1988 yılında 12777 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe girmiş olan “Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik”te belirtilmiştir.
Türkiye’de Afet Yönetimi 1 - Afet Yönetim Sistemi 2 - Ulusal Afet Yönetim 3 - Afetler Merkez Koordinasyon Kurulu – AMKK ve AMKK Üyelerinin Görevleri (Türkiye’de Afet yönetimi afet yönetim sisteminin uygulanmasından başlar olayın boyutuna, şiddetine ve gelişmelere bağlı olarak Ulusal düzeyde veya OHAL vb. tedbirleri de kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.) Bunları sırasıyla açıklamaya çalışacağız.
1 –ÜLKEMİZDEKİ AFET YÖNETİM SİSTEMİ( Doğal Afetler, Teknolojik Afetler, Savaş, Saldırı, Olağanüstü Hal, Salgın, Göç vb )İki bölümde ele alınmaktadır. Bunlar aşağıda basitçe şematize edilmiştir. a) RİSK YÖNETİM SİSTEMİ b) ACİL DURUM YÖNETİM SİSTEMİ 1- HAZIRLIK 2- ZARAR AZALTMA 3- İYİLEŞTİRME KRİZ - MÜDAHALE
a)DOĞAL AFETLERDE RİSK YÖNETİM SİSTEMİ-1 Hazırlık ve Zarar Azaltma ve iyileştirme • Tehlike Belirleme, • Gözlem İstasyonları kurma ve işletme, • İmar planına esas Jeolojik- Jeoteknik Etütler, • Çıg ve su baskını etütleri, • Eski Yerleşim alanlarında yapılacak afet etütleri. • Afet Tehlike Haritaları ( 1/10.000 ve üzeri ölçekte Deprem, Heyelan, Kaya Düşmesi, Çığ vb. haritalar) • İmar çalışmalarını yönlendirme • Mikrobölgeleme Çalışmaları ( İmar Planlarına Esas Olmak Üzere 1/5.000 ve altı ölçekte) • Zemin Etüdleri
DOĞAL AFETLERDE RİSK YÖNETİM SİSTEMİ-2 Hazırlık ve Zarar Azaltma ve iyileştirme • Afet bölgelerinde yapılacak yapılar/binalar hakkında yönetmelik yapım esasları ve güçlendirme yönetmelikleri iyileştirme çalışmaları. • Heyelan, çığ ve kaya düşmesi, su baskını vb. afetlere karşı alınacak önlemler. • Yapıların güçlendirilmesi ve takviye işlemleri • Tehlike oluşturan alanlarda imar ıslah planları ile eski yapı stokunun yeni yönetmeliklere göre güçlendirilmesi. • Önemli yapıların, altyapıların peryodik incelenmesi ve güçlendirilmesi . • Eğitim
HEYELAN AFETİ 1950-2006 yılları arasında 4.161 yerleşim yerinde 12.794 heyelan olayı olmuştur. Bu alanlar Afete maruz bölge ilan edilmiş ve heyelan sonucu yerleşim yerlerinde hasar gören 63.969 konutun tehlikeden uzak yerlere nakli gerçekleştirilmiştir.
HEYELAN TEHLİKESİ HARİTASI BİB, AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
SEL AFETİ 1950-2006 yılları arasında 1.861 yerleşim yerinde 3.873 taşkın olayı olmuştur. DSİ Genel Müdürlüğü tarafından, yerleşim yeri olarak su taşkını önlem projesi geliştirilemeyen yerler de dahil olmak üzere, afete maruz bölge kararı alınan yerlerde hasar gören 26.081 konutun tehlikeden uzak yerlere nakli yapılmıştır.
SEL TEHLİKESİ HARİTASI BİB, AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
KAYA DÜŞMESİ AFETİ 1965-2007 yılları arasında 899 yerleşim yerinde 2.769 kaya düşmesi olayı olmuştur. Yerleşim yeri olarak kaya ıslah projesi geliştirilemeyen yerlerin güvenliği için; afete maruz bölge kararı alınarak, tehlike altındaki 20.836 konut güvenli alanlara nakledilmiştir. 1982-2007 yılları arasında 280 yerleşim yerinde hazırlanan kaya ıslahı önlem projesi ile, 6.168 konut kaya düşmesi riski tehlikesinden kurtarılmıştır.
KAYA DÜŞMESİ TEHLİKESİ HARİTASI BİB, AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
ÇIĞ AFETİ 1942 yılından buyana ülkemiz genelinde yerleşim yerlerini tehdit eden 847 adet çığ afeti meydana gelmiştir. Bu olaylar nedeniyle 6.068 adet konut nakledilmiştir. Devlet karayolları ağımızın çığ tehlikesi altında olan 650 Km’ lik kısmın yaklaşık 200 Km’ sinde çığ tehlike etüdü yapılarak yol güvenliği sağlanmıştır. Ayrıca 33 adet kış turizm merkezinin güvenli olarak kış sporlarına açılabilmesi için gerekli çığ etüdü sonucu önlem projeleri geliştirilerek ilgili kurumlara bildirilmiştir.
ÇIĞ TEHLİKESİ HARİTASI BİB, AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
b) ACİL DURUM YÖNETİM SİSTEMİ-2 • Acil Eylem Planlarının Hazırlanması ve Uygulanması • Tatbikatlar • Arama ve Kurtarma • Ambulans ve Sağlık Hizmetleri • İtfaiye • Güvenlik • Haberleşme • İaşe-İbate (Geçici İskan) • Psikolojik Destek • Defin İşlemleri • Eğitim ve sivil toplumun olaya katkısını sağlanmsı
KRİZ HALLERİNDE YÖNETİM MGK GEN SEK. LİĞİ Yön.Md.5-(a) ve (b) Kriz Halleri BAŞBAKANLIK KRİZ YÖNETİM MERKEZİ BAŞBAKAN YURTİÇİ VE YURTDIŞI KAYNAKLAR TÜRKİYE ACİL DURUM YÖNETİMİ GEN.MÜD. Yön.Md. 5-(c),(d),(f),(g) ve (ı) Kriz Halleri SAĞLIK BAKANLIĞI Yönt. Md. 5-(e) Kriz Hali DEVLET BAKANLIĞI ( Ekonomiden Sorumlu) Yönt. Md. 5-(h) Kriz Hali KRİZ MERKEZİ GENELKURMAY BAŞKANLIĞI, BAKANLIKLAR, KAMU KURUM VE KURULUŞLARI KRİZ MERKEZİ İLLER ve Garnizon Komutanlığı KRİZ MERKEZİ BÖLGE MD. LÜKLERİ MUHTEMELKRİZALANI BÖLGE KRİZ YÖNETİM MERKEZİ KRİZ MERKEZİ İLÇELER ve Garnizon Komutanlığı KRİZ MERKEZİ KRİZ MERKEZİ TEDBİRLER İHTİYAÇLAR BAĞLANTILAR
AFET YÖNETİMİNİN AŞAMALARI AFET ÇARKI
AFET YÖNETİMİNİN AŞAMALARI AFET SONRASI AFET ÖNCESİ YENİDEN İNŞA AFET ÖNLEME ve RİSK AZALTMA • Bay.ve İsk. Bak. • TOKİ BAŞKANLIĞI İYİLEŞTİRME • Bay.ve İsk. Bak. • Bay.ve İsk. Bak. • İlgili Kurumlar KRİZ YÖNETİMİ • SSGM • Kızılay • Yerel Yönetimler • Sivil Toplum Örgütleri AFETLERE HAZIRLIK • SSGM • Yerel Yönetimler MÜDAHALE AFET