300 likes | 625 Views
Biyosfer Rezervi Kavramı. Orta Asya Step Bölgesi Sürdürülebilir Kalkınma Yönetiminde UNESCO MaB Programının Rolü Çalıştayı 25-28 Kasım 2008. Doç. Dr.Nilgül Karadeniz Ulusal MaB Komitesi Üyesi. UNESCO MaB Programı.
E N D
Biyosfer Rezervi Kavramı Orta Asya Step Bölgesi Sürdürülebilir Kalkınma Yönetiminde UNESCO MaBProgramının Rolü Çalıştayı 25-28 Kasım 2008 Doç. Dr.Nilgül KaradenizUlusal MaB Komitesi Üyesi
UNESCO MaB Programı 1970 yılında bilimsel bir program olarak başladı ve zaman içinde sürdürülebilir gelişmeyi hedefleyen küresel ölçekte bir “model bölge” ağına dönüştü. UNESCO İnsan ve Biyoküre (MAB – Man and Biosphere) Programı
UNESCO MaB Programı • Biyokürenin doğal kaynaklarının etkili bir biçimde korunması, • Bu kaynaklardan sürdürülebilirlik ilkelerine uyumlu bir şekilde yararlanmayı sağlayıcı çalışmaların ulusal düzeylerde geliştirilmesi için gerekli desteğin verilmesi • Bu çalışmaların koordine edilmesi UNESCO İnsan ve Biyoküre (MAB – Man and Biosphere) Programı’nın amacı
Bütüncül Yönetim Aracı:Biyosfer Rezervleri Uygun bölgeleme aracılığı ile biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir gelişmenin entegre edilmesi Biyosfer Rezervlerinin amacı
Bütüncül Yönetim Aracı:Biyosfer Rezervleri Biyosfer Rezervleri, UNESCO’nun alan koruma anlayışıdır. Doğa koruma işin bir parçasıdır. Tarla tarımı, hayvancılık, balıkçılık; ormancılık; ulaşım ve turizm; farklı ticaret tipleri; yerleşimler; doğa ile uyumlu bir şekilde bölge insanına uzun dönemli ekonomik temel sunmaktadır.
Biyosfer Rezervleri • Biyosfer rezervlerinin üç temel işlevi vardır: • Koruma; genetik varyasyonların, türlerin, ekosistemlerin ve peyzaj tiplerinin korunmasına katkıda bulunmak, • Kalkınma; ekonomik kalkınmayı ve insan gelişimini sürdürülebilir şekilde sosyo-kültürel ve ekolojik olarak desteklemek, • Lojistik; yerel, ulusal ve küresel ölçekte doğa koruma ve kalkınma çabalarına dönük bilimsel araştırma, izleme, eğitim ve bilgi değişimini desteklemek
Biyosfer Rezervleri Biyosfer Rezervlerinde Bölgeleme Bu işlevlerin yerine getirilmesinde bölgeleme sistemi bir araç olarak kullanılmaktadır. Biyosfer rezervlerinde korunan alanla ilişki içindeki yöre halkı ve yerleşim birimleri de bu bölgeleme sistemi içinde yer almaktadır. Böylece ‘alan-yöre halkı’ ikilisi arasındaki sistematik ilişkinin kurulması hedeflenmektedir..
Biyosfer Rezervleri Biyosfer Rezervlerinde Bölgeleme Bir biyosfer rezervi üç ana bölgeyi içermektedir: Çekirdek bölge (core area), Tampon bölge (buffer zon) ve Geçiş bölgesi (transition area)
UNESCO MaB Programı Çekirdek bölge; çoğunlukla biyolojik çeşitliliğin korunduğu ve bilimsel araştırma ve izlemeler için ayrılmış, doğal niteliğini koruyan yerleri içermektedir. Genelde IUCN tarafından önerilen ulusal düzeydeki doğa koruma alanı statülerinden bir yada birkaçını kapsayanalanlardır. Çekirdek bölge tek bir alan olabileceği gibi birçok farklı parçadan da meydana gelebilir.
UNESCO MaB Programı Bu bölgeyi çevreleyen ikinci halka, tampon bölge olarak tanımlanmaktadır. ‘Tampon bölge’, korumanın vurgulandığı fakat insanların çalışmalarına ve yaşamlarına devam ettiği bölümdür. En dışta yer alan ‘Geçiş Bölgesi’ ise çoğunlukla esnek bir geçiş alanıdır (işbirliği alanı). Bu bölge yöre halkı, araştırma kurumları, kamu kurumları, kültürel gruplar, ekonomik açıdan bu alanla ilgisi olan kesimler ve yerleşim birimlerini kapsamaktadır.
Biyosfer Rezervleri Biyosfer rezervi bölgeleri çekirdek bölgeden geçiş bölgesine doğru çoğunlukla birbirini çevreleyecek şekilde belirlenmektedir. Ancak yerel koşullara göre -bölge sisteminin esası aynı kalmakla birlikte- her bir bölge bir ya da birkaç parçadan oluşabilir. Benzer bir yaklaşım IUCN tarafından da son yıllarda önerilmeye başlanmıştır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu; doğa koruma alanının olabildiğince tek parça şeklinde belirlenmesi ve ekosistem bütünlüğünü içermesidir. Geçiş bölgesi esasında bölgesel peyzajın özelliklerini içeren ve biyosfer rezervinin diğer bölgeleri ile bütünlük sağlayan (tamamlayan) bir alandır.
Biyosfer Rezervlerinin Temel Nitelikleri • Koruma ve kalkınma için bölgeleme desenine sahip olma, • Çok paydaşlı yaklaşıma odaklanma, • Doğal kaynakların kullanımında yaşanan çatışmaların çözümünde diyalog geliştirerek bir araç özelliği taşıma, • Araştırma ve izlemeye bağlı olarak güvenilir politikalar sunma, • Eğitim – öğretim için uygun alan olma, • Dünya Ağına katılma.
Biyosfer Rezervleri ve Ekosistem Yaklaşımı Biyosfer rezervleri bir korunan alandan daha fazla anlam ve işleve sahiptir. Biyosfer rezervleri sadece herhangi bir alanın doğal ve/veya kültürel özelliklerinin korunması, doğa koruma alanının içinde ve yakın çevresindeki insanlar ile doğa koruma alanı arasındaki ilişkileri düzenleyen bir mekanizma olmanın ötesinde toplumsal gereksinimlerin karşılanmasına destek sağlayan ve toplumun bütününe kaynakların nasıl sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasının yollarını gösteren bir uygulamadır. Bu yaklaşım Seville Stratejisinin 21. yüzyıl için öngördüğü temel yaklaşımdır. Biyosfer Rezervlerinin işlevlerinin geçerliliği ve yapılan analizlerin ışığı altında 10 temel yönlendirici saptanmış ve bunlar Seville Stratejisinin temelini oluşturmuştur.
Biyosfer Rezervleri ve Ekosistem Yaklaşımı • Biyoçeşitliliğin korunması ve bileşenlerinin sürdürülebilir kullanımı için bir araç oluşturur. • BR’de bilgi tüm ilgi grupları arasında serbestçe hareket etmelidir. • BR, parçalanmış habitatlar, zarar görmüş ekosistemler, değerli ekosistemler göz önüne alınacak şekilde tasarlanmalı. • BR’de tüm ilgi grupları ortaklık yaklaşımı çerçevesinde bir araya getirilmelidir. Ekosistem Yaklaşımı
Seville Stratejisi Strateji, etkili BR gelişimi ve Dünya BR Ağı’nın uygun tesis edilmesi yönünde tavsiyeler içermektedir. Gündem 21’in ya da Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin genel ilkelerinin tekrarı değildir. Koruma ve gelişim arasındaki ilişkiye kazandırılmasıgereken yeni boyutun tanımlanmasında BR nin özel rolünü ifade etmektedir.Bu nedenle strateji bilinçli olarak birkaç öncelik üzerine yoğunlaşmıştır.
1998 yılında MAB Uluslar Arası Koordinasyon Konseyi, 15. Oturumunda Seville Stratejisi’nin yeniden gözden geçirilmesine karar verdi. Seville Stratejisi’nin uygulanışını irdelemeyi amaçlayan toplantı Pamplona (İspanya)’da 23-27 Ekim 2000 tarihleri arasında gerçekleştirildi.46 ülkeden 110 kişi katıldı. “Seville + 5”
Toplantının ana amacı:İlk beş yılı için “Sevilla Stratejisi”nin uygulanışı üzerine bir değerlendirme yapmakAyrıca; Seville Stratejisi”nin bütünü için öncelikleri tanımlamak,Uluslar arası, yerel ve ulusal ölçekte stratejinin uygulanmasını engelleyen nedenleri tanımlamak ve bunlarıortadan kaldıracak yollarbulmak,Dünya BR Ağı’nın geleceği için önemli olabilecek konuları tanımlamak amaçlanmıştır. “Seville + 5”
Seville+5 toplantısının sonuçları MAB Konseyi’nin 16. Oturumunda incelendi(6-10 Kasım 2000). Böylece “Seville+5” son halini aldı. 1. Ulusal Seviye/Bölgesel Ağlar 2. Alan seviyesi/BR Yöneticileri “Seville + 5”
1.Uluslar arası araştırma ve izleme programlarını destekleyen alanlar olarak Biyosfer Rezervleri 2. Şeffaflığın artışı ve Dünya BR Ağı’nın desteklenmesi 3. Genetik kaynakların “in situ” korunması ve türlerin rehabilitasyonu için Biyosfer Rezervleri 4. Arazi yönetimi ve sürdürülebilir gelişimine yönelik bir model olarak Biyosfer Rezervleri 5. BR yöneticisi veya koordinatörleri “Seville + 5”
6. Kaliteli ekonominin gelişimi için Biyosfer Rezervleri 7. Ulusal “Ağ”ın koordinasyonu 8. Düzenli inceleme 9. Ulusal seviyede karar verme süreciyle BR’nin ilişkilendirilmesi 10. Biyosfer Rezervleri desteğiyle eğitim,bilinçlendirme “Seville + 5”
Seville (İspanya) Toplantısı BR için geliştirilen yeni kavramların uygulanışındaki geçmiş deneyimleri değerlendirmek,Koruma, gelişim ve lojistik destek işlevlerinin nasıl vurgulanacağının tanımlanması amacıyla geleceğe bakmak, geleceğe dönük tahminlerde bulunmak Seville Konferansında ikili bir yaklaşım benimsendi:
Seville Konferansı’nın Çıktıları • Seville Stratejisi Biyosfer rezervlerinin gelişimi içinönerilen eylemler • Yapısal ÇerçeveDünya Biyosfer Rezervi Ağı’nın işlevselliği için gereken koşulları belirleyen belge
Seville Stratejisi’nin Hedefleri I. DOĞAL VE KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASI AMACIYLA BİYOSFER REZERVLERİNİ KULLANMAK II. ARAZİ YÖNETİMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİM İÇİN BİYOSFER REZERVLERİNDEN BİR MODEL OLARAK YARARLANMAK III. BİYOSFER REZERVLERİNİ ARAŞTIRMA, İZLEME, EĞİTİM VE ÖĞRETİM AMACIYLA KULLANMAK IV. BİYOSFER REZERVİ KAVRAMINI UYGULAMAYA GEÇİRMEK
Seville Stratejisi’nin Amaçları HEDEF I. DOĞAL VE KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASI AMACIYLA BİYOSFER REZERVLERİNİ KULLANMAK Amaç 1. Doğal ve Kültürel Çeşitlilik Kapsamını Dünya BR Ağı Yardımı İle İyileştirmek Amaç 2. Koruma Planlarıyla BR’ni bütünleştirmek
Seville Stratejisi’nin Amaçları HEDEF II. ARAZİ YÖNETİMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİM İÇİN BİYOSFER REZERVLERİNDEN BİR MODEL OLARAK YARARLANMAK Amaç 1. Yerel halkın katılımını güçlendirmek Amaç 2. BR’nin farklı zonları arasında uyum ve etkileşim sağlamak Amaç 3. BR’ni bölgesel planlamayla bütünleştirmek
Seville Stratejisi’nin Amaçları HEDEF III. BİYOSFER REZERVLERİNİ ARAŞTIRMA, İZLEME, EĞİTİM VE ÖĞRETİM AMACIYLA KULLANMAK Amaç 1. İnsan ve BR arasındaki etkileşime ilişkin bilgiyi arttırmak, Amaç 2. İzleme eylemlerini geliştirmek, Amaç 3. Eğitim, bilinçlendirme ve katılım düzeyini geliştirmek, Amaç 4. Uzmanlar ve yöneticileri eğitmek
Seville Stratejisi’nin Amaçları HEDEF IV. BİYOSFER REZERVİ KAVRAMINI UYGULAMAYA GEÇİRMEK Amaç 1. BR işlevlerini bütünleştirmek Amaç 2. Dünya BR Ağı’nı güçlendirmek